4.Bölüm: Bu Savaşımız Her Şeyi Belirleyecek

avatar
501 0

Betsu No Sekai De Muteki O Sokushin Suru - 4.Bölüm: Bu Savaşımız Her Şeyi Belirleyecek


 Serin bir rüzgâr esintisinde ağaçların ve bitkilerin yaprakları sallanıyor, Yoshio ve Fleep gözleri ile birbirine bakarak süzüyorlardı. Yoshio hafif bir nefes içine çekip yavaşça verirken Fleep doğru hızlıca koşarak sağ eliyle yumruk atmaya kalkıştı, Fleep sol eliyle yumruğunu tutup karnına doğru sağ eliyle sert bir vuruş uyguladı, Yoshio geri doğru ağzından kan kusarak fırladı, ama elini tuttuğu için Fleep uçması izin vermedi kendine doğru elini çekti ve kafasına sağ bacağı ile kuvvetli bir darbe vurdu darbenin etkisiyle bu sefer kafası kanamış bir şekilde geriye doğru uçarak ağaca sırtını çarptı çarpmanın etkisiyle öne doğru yüzüstü baygın bir şekilde düştü, darbenin etkisiyle gövdesi kırılan ağaç Yoshio üstüne doğru düşmeye başladı. Yoshio zar zor ayakta durmaya çalışırken sol eli destek alarak kendini sağ eli kenara atarak ağacın düşmesinden kurtulmuştu.


Fleep: Sanrım seni tebrik etmem gerek, darbelerime dayanmayı başarabildin üstelik hâlâ ayağa kalkabiliyorsun.


Yoshio boğuk bir ses ve ağzından kan kusarak.


Yoshio : Esprilerini kendine sak—la.


Yoshio kendinden emin bir şekilde öleceğini düşünmeye başlamıştı ama evine geri dönmek için güçlenmesi gerektiğini unutmamıştı soğuk kişiliği de olsa ona sıcak gelen ailesi hatırlıyordu, zihnî hafif bir bulanıktan sonra sanırım kafasına yediği diz darbesi yüzünden olabilir miydi? Yoshio dizini tutunarak başı öne eğik bir şekilde ayağa kalkmaya çalışıyordu, biraz kalktıktan sonra gözü şaşkın bir şekilde açılmıştı, bu şaşkınlığın sebebi yüzüne doğru gelen Fleepin tekmesiydi. Fleep Yoshio yüzüne sert bir şekilde vurduktan sonra Yoshio tekmenin etkisiyle bilinci kısa süreliğine gitmiş gibi gözleri beyazlamıştı ve geri doğru hızlı bir şekilde uçmaya başlamış ağaçlara çarpa çarpa dönerek gidiyordu.


Fleep : Rakibin seni asla beklemez bunu unutma eğer yerdeysen, işin bitmiş ve korkak olsan bile düşmanın asla sana acımaz.


Yoshio dönerek giderken bir kayaya çarpıp kendi boşluğuna düşüp kendisine anlam veremiyordu ne yapmalıydı? Onu nasıl yenebilirdi?


Yoshio : Sanırım kaybettim, .............. Hayır burada kaybedemem şimdi olmaz.


Yabancı Bir Ses : Korkaklığı bırak.


Yoshio: Bu daha önce duydum sesle aynı ama... tabii. Haa!! Bunu nasıl unuttum.


Yoshio o an fark etmişti eğer onu yenecek dövüş tekniği yoksa silahçıdan aldığı kılıcı vardı. Yoshio saplandı kayadan yavaş ve yaralı bir şekilde ayağa kalktı. Hafif bir nefes alıp verdikten sonra kılıcını sırtından yavaş yavaş şekilde çıkarmaya başladığında, fark etmeye başlamıştı. Kılıcın karanlık aurora Yoshio'nun elinden kolunun yarısı kadar gelmişti, aniden on iki olan kılıç aniden elli kilo gibi ağır gelmeye başlamıştı, aldığı darbeler yüzünden ayak da durmadan zorlanan, Yoshio kılıcı yere saplayıp öne doğru diz çökmüştü.


Fleep : Canını bağışlamam için önümde diz mi çekiyorsun yoksa. HAAHHAHAAHA!!


Yoshio : AH!!


Yoshio tekrar ayağa kalkmayı başarmıştı.


Yoshio : Pes etmiyecem!! Bunu başarabilirim.


Yoshio kılıcı var gücü ile havaya kaldırıp aşağı doğru bir savuruşla, Fleep doğru sanki dev bir fırtına olur gibi bir karanlık rüzgâr patlaması olmuştu Fleep şaşkın bir şekilde geri doğru gitmişti. Yoshio hafif bir gülümseme ile.


Yoshio: etmiecem Sanırım ayakların, biraz gezintiye çıkmak istemiş.


Fleep : Beni biraz şaşırtın kabul ediyorum ama bu bir daha olmıyacak.


Fleep, Yoshio'nun elinde ki kılıcı tanımıştı kendini koşu pozisyonun alıp Yoshio doğru fırlamıştı, aniden Yoshio'nun elinde belirmiş boğazı doğru darbe atarken Yoshio ani bir refleksle kılıcı öne doğru tutup geri doğru bir adım atarak Fleep'in boğazına doğru kılıcı mızrak gibi saplamıştı, tabii Yoshio öyle düşünüyordu, Fleep boğazından olan kılıcı çenesi ile sıkarak kılıcı Yoshio’nun elinden alarak kenara atmış, Yoshio ise Fleep kılıcı kenara atarken başını döndürmesini kendisine bu bir şans diyip Fleep’in çenesine yumruk atmış Fleep çenesine yediği yumruğun etkisiyle hafif bir şekilde kafası geri gidince sinirlenerek sol eli ile Yoshio apaka (çenesinin altına vurma) atarak Yoshio havaya fırlarken sağ ayağı ile de Fleep’e çenesinin altına tekme atmış ve ikisi de kenara doğru uçmuştu.


Fleep: (Saldırı: Mühür yaratım > birinci seviye= Bağlamsal mühür)


Yoshio: Haa!!


Fleep, Yoshio’yu ip gibi bağlamış bir şekilde, dengesini kaybederek yere düşmüştü, Yoshio, Fleep’in kendisine karşı nazik davrandığını fark etmişti, basit bir büyü olduğunun farkında idi. Yoshio kayaya çarptıktan sonra hafif baygınken, aklına kılıçla konuşması gelmişti.


Kılıç: Eğer beni kontrol etmek istiyorsan buna dayanma gerek, eğer ağırlığımı dayanabilirsen seni efendim olarak görürüm!


Yoshio: HAA!! Tamam.


Kılıç aslında fark etmişti Yoshio’nun içinde bir canavar yattığını ve bu canavar ondan daha güçlü idi...

Ve bu onu korkutmuştu, Yoshio fark etmese de arkasında görmediği dev kırmızı gözler vardı. Kılıç Yoshio ile kan yolu ile bağlanmıştı, bileğinin arka yönünde kılıcın ismi kılıcın üzerinde ise Yoshi’onun ismi yazıyordu, Her seslendiğinde yazı belirecek bir şekilde anlaşmasını tamamlamışlardı.


Yoshio bağlı bir şekilde, kılıcına doğru az bağlanmış eli ile işaret yapmıştı bileğinde yazı belirmiş bir şekilde kılıç onu doğru gelerek Fleep büyüsünü kesmişti. Fleep şaşkın bir şekilde, Yoshio bakarak, Yoshio ayağı kalkıp Fleep’e doğru koşarak, Hızlı bir şekilde karnının yanına kılıç darbesi vurarak, Fleep hafif ileri doğru gitmişti, Yoshio kılıcı yukarı doğru kaldırmış bir şekilde yüzü kanlı halde hafif bir sırıtış sergileyerek, Fleep’e bakıyordu Fleep, şaşkın bir şekilde elinde Mihoyi biriktirerek, Yoshio doğru sert bir şekilde darbe atacakken, Yoshio artık kan kaybı yüzünden sola doğru süzülerek düşmüş bir şekilde yere yığılmıştı. Fleep bir gülümseme atarak, yerde yatan Yoshio bakarak.


Fleep: Kabul ediyorum, seni öğrencim olarak. Ama önce seni iyileştirmemiz lazım neyse ki birini tanıyorum.


Fleep gökyüzüne doğru bakarak Yoshio kollarına almış bir şekilde gece olduğunu fark eder ve parlayan ay ışığın altında aklına kurcalayan bir soru ile tekrar bakmaya devam eder gökyüzüne.


Fleep: Zaman bize ne yapmamız gerektiğini söylerken aslında fikirden çok süre veriyor, ya peki hiçbiri olmasa fikrimiz olur muydu? Ya da biz sürelerin kölesi miyiz?






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44351 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr