Bölüm 684 : Daha Çok Güç

avatar
3285 34

A Will Eternal - Bölüm 684 : Daha Çok Güç


Çevirmen : Clumsy 

 

Dev Hayalet Kral gerçekten öfkelenmiş ve Bai Xiaochun’un başarısızlığı karşısında fazlasıyla hayal kırıklığına uğramış görünüyordu. Suratındaki ifadeye bakılırsa Bai Xiaochun Bayan Chen’i hemen saraydan çıkarmadığı takdirde harekete geçecek ve ona her hatanın bir bedeli olduğunu öğretecekti!



Bai Xiaochun ise son derece yanlış anlaşıldığını hissetmiş, içten içe kralın utanmazlığına lanetler okumaya başlamıştı. Fakat kralın sergilediği öfkeden etkilenmemiş görünerek öylece beklemeyi sürdürüyordu.



“Ne demeye dikiliyorsun!?” diye kükreyen kral bir kez daha tahtının kolunu tokatladı.


Bu süreçte Bai Xiaochun’un suratındaki yaltaklanıcı ifade ortadan kalkmış, geriye yalnızca acı kalmıştı. İç çekerek konuşmaya başladı. “Majesteleri, endişelenmeyin… Bu mesele yer, gök ve ikimiz arasında. Dünyada gerçeği bilen başka bir kişi yok. Herkes Benim, Bai Hao’nun, Bayan Chen’den hoşlanarak onu kaçırdığımı ve klan şefini öldürdüğümü düşünüyor…


“Ayrıca hiç kimse onun avlunuzda olduğunu da bilmiyor, efendim.” Bu sözlerden sonra bir kez daha iç çekmiş ve krala… bu kadar rol yeter, burada sana kanacak biri yok der gibi bir bakış atmıştı.



Karşılığında kralın gözleri daha da irileşti, ne diyeceğini bilemez hale geldi. Aslında Bai Hao’nun kendisini her zamanki gibi pohpohlayacağını düşünmüştü, sonrasında da pes etmiş gibi yapacaktı. Bai Xiaochun’un bu kadar dobra olmasını hiç beklememişti…



Ayrıca Bai Xiaochun’un yanlış anlaşılmış görünümü yüzünden mahcup bir gülümseme takınmak zorunda kalmıştı. İşin doğrusu Bai Hao bu mesele yüzünden saygınlığına ağır bir darbe almıştı ve dünyadaki hiç kimse bu gerçekten haberdar değildi…



Kral içten içe bu durum yüzünden kendisini harika hissediyordu ve an itibarıyla Bai Hao hakkındaki izlenimi iyice iyileşmişti. Fakat meselenin halledilme şeklinden memnun kalsa da hayal kırıklığı dolu bakışlar atmayı sürdürüyordu.



En sonundaysa çaresizce iç çekip kafasını sallayarak, “Ah, neyse. Bir daha böyle bir şey yapma, tamam mı?!” dedi.



Bai Xiaochun’un suratı seğirdi ve krala yeni bir bakış attı, bu defa surat ifadesi şunu anlatıyordu.. burada bir başımızayız, rol yapmana gerek yok…  



İkili bu sözlerden sonra bir müddet daha birbirine baktı ve kral kendisini daha da suçlu hissetmeye başladı. Bu yüzden boğazını temizleyerek, “Vekilharç pozisyonu gerçekten onursal bir pozisyondan ibaret. Seni Dev Hayalet Şehrinin denetleme yetkilisi olarak atamama ne dersin? Hiç kimse bu denetlemelerden muaf olmayacak ve bir isyana dair belirtiler görürsen de suçluyu karşılığında ceza almadan infaz edebileceksin!” dedi.


Kral bu son sözleri son derece ciddi bir şekilde parmak şaklatarak vurgulamıştı.




Karşılığında Bai Xiaochun’un gözleri ışıldadı. Denetleme yetkilisi olma ve arzuladığı herkesi denetleyebilme düşüncesi son derece heyecan vericiydi.


Yine de az önce işittiklerini teyit etme gereği duyarak, “Ya insanlar karşı çıkarsa?” dedi.


Dev Hayalet Kral soğuk bir kahkaha attı. İsyan sırasında olanlardan ötürü şehirde hiç kimseye güvenemiyordu. Bilhassa Dokuz Dingin Kralının da işin içine dahil oluşu yüzünden iyi niyet beslediği hiç kimse kalmamıştı. Bu yüzden elini sallayarak Bai Xiaochun’a siyah bir mızrak uzattı.



Tam önünde beliren siyah mızrak siyah bir yıldırım gibiydi. Ve şaşırtıcı bir şekilde gürültülü bir şekilde duraksayan mızrağın üzerinde altı adet altın dizayn mevcuttu!



Zihni uyuşan, gözleri çay tabağı kadar olan Bai Xiaochun soluğu kesilerek, “On altı kat ruh güçlendirme mi!?!?” dedi.


“Zamanında bu mızrağı çok kullandım.” dedi Dev Hayalet Kral. “Bu ödülün olsun. Problem çıkartmaya kalkan olursa bu mızrağı kullanarak infaz edersin!” Sesindeki kararlılık yoğun ve kasvetliydi. Bai Xiaochun’a bakarken yüzleştiği tüm tehlikelere rağmen kendisini terk etmeyişini anımsıyor, bir yandan da avlusuna yerleştirilen güçlü hazineyi ve kendisini bekleyen güzel kadını düşünüyordu.



“Dev hayalet heykelinin sağ eli Dük Cehennemin işlerini yürüttüğü saraydı. Bundan böyle senin resmi konutun olsun.”



Bai Xiaochun’un göğsü kabarmış, gözleri heyecanla ışıldamaya başlamıştı. Kral onu resmen terfi ettirmiş, ona kıymetli bir hazine vermiş, bir de işlerini yürütmesi için saray sunmuştu. Tüm bunlar ondan gerçekten de memnun olduğunun göstergesiydi… Bu yüzden canlılık ve enerji saçıp kollarını kavuşturarak yüksek sesle, “Teşekkürler, Majesteleri!” dedi.


Onaylayıcı bir şekilde gülümseyen kralsa cesaret verici bir iki sözcük daha sarf ettikten sonra artık gitmesi gerektiğini anlatan bir bakış attı. Bai Xiaochun gerektiğinde uslu durmasını bilen biriydi ve kralın sabırsızlanmaya başladığının farkındaydı. Bu yüzden mızrağı çantasına yerleştirdi, kollarını kavuşturdu ve ayrılmak üzere arkasını döndü.


Fakat tam kapıdan çıkacakken bir anda duraksayıp krala bakarak, “Majesteleri, sizde on sekiz renkli ateş formülü yoktur, değil mi?” dedi.



“On sekiz renkli ateş formülü mü? Hayır, yok. O formüle yalnızca dünyevi ruh büyücüleri sahiptir. Yaban Arazilerde onlardan üç adet bulunuyor ve üçü de inanılmaz yüksek pozisyonlarda. Yani istesem dahi onlardan formülü alamazdım.”
Kral Bai Hao’nun ateş yaratma konusunda bir dahi olduğunu biliyordu fakat az önce söyledikleri tamamıyla doğruydu.



Bu cümlelerden sonra da elini sabırsızca sallayarak ortadan kayboldu.



Bai Xiaochun ise içten içe “Yaşlı sapık!” diye lanetler okuduktan sonra bir ışık huzmesi şeklinde eski konutuna döndü. Ardından üç büyük klandan aldığı hazinelerin bir kısmını alarak Chen Hai ve Zhou Yixing arasında paylaştırdı.



Kendisine üç klan meselesinde yardım eden on binlerce ruh yetişimcisine de bir şeyler dağıttı. Sonuçta kendisi için çalışan insanları ödüllendirmenin değerini anlayalı çok olmuştu.



Chen Hai bu durumdan çok memnun kalmıştı, Zhou Yixing de aynı şekilde heyecanlıydı. Ve diğer ruh yetişimcilerinin aldığı ödüllerle de Bai Xiaochun’a yönelik saygıları artmıştı.


Bu işleri halleden Bai Xiaochun heykelin sağ elindeki saraya bakmaktaydı. Bir an için gitmekte tereddüt etmişti; çünkü pek çok sırrı vardı ve krala bu kadar yakın olmak endişe vericiydi.


Ama hemen ardından çenesini kaldırarak gururla mırıldanmaya başladı. “Ah neyse ne. Yalnızca işlerim için bir saray. Dev Hayalet Şehrinin vekilharcı ve denetleme yetkilisi olarak tek bir konutla yetinemem.”



Sonra da içerisinde onu aşkın on beş renkli ateş bulunan çantasını ovuşturdu!



Bu ateşlerin hepsini üç büyük klandan almıştı!


“On beş renkli ateş yaratamıyor olsam da elimde çalışacak bu ateşler varken tersine mühendislikle başarıya ulaşabilirim. Hiç olmazsa araştırmamda büyük vakit kazanmış olurum! Ayrıca… bir tanesiyle de Ruhun Başlangıcının ilk evresinden orta evreye geçebilirim!” 


Bu düşünce onu daha da heyecanlandırdı. Ruhunun başlangıcına bir güçlendirme daha gerçekleştirdiğinde Yaban Arazilerde büyük bir hengame doğacağı kesindi… Sanki herkesin kendisini arıyor olması yeterince kötü değilmiş gibi…  



“Neyse, bu gerçeğin beni yetişim ilerlemesinden alıkoymasına izin veremem. Hem neden korkacağım ki? Dev Hayalet Şehrinin vekilharcı ve denetleme yetkilisi olarak Bai Xiaochun arayışı benim kontrolümde! Korkacak hiçbir şeyim yok! Bai Xiaochun’u ben bile bulamazken başka kim bulabilir ki?!” Birkaç dakika daha böyle devam ettikten sonra inziva odasına çekildi.



İçeri girdiğinde büyü formasyonlarını yerleştirerek tamamen güvende olacağını garantilemek adına maskesinin güçlerini kullandı. Ardından kaplumbağa tavayı çıkarttı, bağdaş kurdu ve ruhunun başlangıcını bedeninden çıkarttı.  



Ve on beş renkli ateşin ortaya çıkışını altın bir ışık takip etti!


Çook uzaklarda, Baş İmparator Şehrinin Yeraltı İmparatoru Dikilitaşında Bai Xiaochun ismi hala 1. sıradaydı, yanındaysa on dört sayısı yazılıydı. Fakat bir an sonra o isim göz kamaştırıcı şekilde ışıldamaya başladı.



Tüm şehirde yeni bir kargaşa koparken kafalarını kaldırıp bakan insanların büyük bir şaşkınlıkla gördüğü üzere… Bai Xiaochun isminin yanında on beş sayısı belirmişti!


“On beş mi!?!? Bai Xiaochun ruhunun başlangıcına bir ruh güçlendirme daha mı gerçekleştirdi?!?!”


“Bu herif intihara falan mı meyilli? Hayatıyla oynamaya son vermiyor! Ne psikopatlık ama!!”



"Bana öyle geliyor ki ölmediği sürece yeraltı imparatorunun halefi Bai Xiaochun olacak…” 



Pek çok kişi bu tahmine katılıyordu… Şehir kaosa sürüklenirken Sahibe Al-Toprak Dev Hayalet Lejyonunda oturup meditasyon yapmaktaydı. Olanları öğrendiğindeyse tiz bir çığlık koyuverdi; Bai Xiaochun’a olan nefreti Sarı Baharlar kadar derinleşmişti.


Tabii ki haberlerin kanatlanıp gelişiyle birlikte Bai Xiaochun arayışı daha da delice bir hal almıştı.



Yaban Arazilerdeki tüm seçilmişler öfkeyle dişlerini sıkmak durumundaydı. Bu, suratlarına inen bir tokattan farksızdı. Evet, Yaban Arazilerdeki Yeraltı İmparatoru Dikilitaşının lideri bir Cennetkarışı yetişimcisiydi! Gerçekten deli edici bir şeydi.



“Bu Bai Xiaochun’u öldüreceğim!!”


“Dua et de seni bulmayayım, Bai Xiaochun, aksi takdirde kemiklerini un ufak edip rüzgara bırakacağım!!” Yaban Arazilerin dört bir yanında türlü küfürler, lanetler yankılanıyordu.



Bai Xiaochun ise insanların tepkilerinden emin olamasa da tahmin edebiliyordu. Ruhunun başlangıcı tavadan çıkarak yeniden bedenine dönmüştü. Herhangi sorun olmadığını dikkatle inceledikten sonraysa rahat bir nefes aldı.



“Hmmmphh. Beni öldürmek istiyorsunuz, ha? Önce beni bulmayı denesenize!” Halinden son derece memnun şekilde yetişim basamağını test ettiğindeyse fazlasıyla heyecanlandı.



Çünkü yetişimi uçsuz bucaksız bir denize dönmüştü. Artık Ruhun Başlangıcının orta evresindeydi, yani eskisinden çok daha öte bir noktada! Doğrusu şu anda içinde oluşan dürtü, Deva Alemine yarı yarıya adım atmış birini bulup dövüşmek şeklindeydi!

 

#Normal şartlarda ilk evreden orta evreye geçmesi için yıllarca çalışması gerekirdi. Ama bizimki Yaban Arazilere gelip öğrendiği kendi ruhunu güçlendirme muhabbeti ve gözümüzün nuru kaplumbağa tava sayesinde çatır çatır ilerledi. Elinde hiç değilse 16 ve 17 renkli ateşlerin de formülleri var, yani er ya da geç iki kez daha güçleniriz. Ama 18i bulmak mümkün olacak mı, orasını bilemiyorum.
Peki işler böyle sakin sakin devam eder mi yoksa bizi yeni, büyük bir olay bekleyecek mi? Hadi okuyup görelim, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr