Çevirmen : Clumsy 

“Ölmeyen İmparator Yumruğu...” diye mırıldanan Bai Xiaochun’un duyguları tavan yapıyor, gözleri ışıldıyordu. Şimdiden rakibine küçümseyici bir bakış atarak şok edici bir Ölmeyen İmparator Yumruğu savurduğunu hayal edebiliyordu.

Bir müddet sonraysa derin bir nefes alarak kendisini sakinleşmeye zorladı. Bir taraftan Ölmeyen İmparator Yumruğunu koz olarak kullanabilecek, bedenindeki tüm kuvveti çekip pekiştirerek yoluna çıkan her şeyi yok etmek adına ortaya sürebilecekti. Bir taraftansa bu tekniği kullandıktan sonra tamamen tükenecek, beden gücü bağlamında inanılmaz güçsüzleşecekti.

Yani Ölmeyen İmparator Yumruğunu şimdilik yalnızca son bir koz olarak kullanabilecekti!

Yani mutlu mesut, rahatlıkla kullanması mümkün değildi. Genel olarak bu teknik yalnızca Sertleştirilmiş Kemiklerin üçüncü katmanı sonrası kullanılabilirdi.

“Ölmeme Kodeksinin dördüncü seviyesi… Ölmeyen Kemikler. Yetişimini yapmak için o kadar çok yaşam gücü gerekiyor ki hayal etmek dahi zor. Üçüncü seviyeyle kıyaslanamaz bile. İlaç yapabileceğim Cennetkarışı Nehri alanında olsak çok daha kolay olurdu.” Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğinin zorluklarını düşünmek bile Bai Xiaochun’un suratının asılmasına yol açmıştı.

“Yaban Araziler ıssız ve bereketsiz… Yaşam gücü sağlayabilecek bir yol bulmalıyım.” Biraz düşünse de güzel bir fikir bulamıyordu. Ruh ilaçlarını da değerlendirmişti ama ruh yetişimcileri onları ruh taşı niyetine kullanıyor olsa da içlerinde pek yaşam gücü bulunmuyordu. Sonuçta ruh kullanılarak üretiliyorlardı.

“Belki kıymetli, yaygın materyaller bulup onar kat ruh güçlendirme gerçekleştirebilirim… Onları yeterince güçlendirebilirsem eninde sonunda tarifsiz bir güce ulaşırlar.” Bulabildiği en iyi fikir buydu.

Derin bir nefes alarak bağdaş kurdu, gözlerini kapattı ve Ölmeyen Kemik yetişimi yapmak için Ölmeme Kodeksinin dördüncü seviyesinde tarif edilen yöntemleri düşünmeye koyuldu. Çok geçmeden içinden çatırdama sesleri yükselir oldu. Hafif başlayan bu sesler iki tütsülük sürenin sonunda kulaklarında patlayan gök gürültüleri kadar kuvvetlenmişti.

Bu sesin doğası gereği kemiklerinin engin değişimler geçirmekte olduğu rahatlıkla anlaşılıyordu.

Tüm eti ve kanı üzerlerine çöken inanılmaz baskı altında titreşiyordu. Aynı zamanda kemiklerine doğru yaşam gücü akıyordu.

İskelet sistemi bütün olarak bir karadeliğe dönmüş, etrafındaki tüm yaşam gücünü korkunç bir şekilde çekmeye başlamıştı… Aynı zamanda büyük dönüşümler gerçekleşiyordu.

Süreç devam ettikçe gümbürtüler yoğunlaşmış, Xiaochun fark edilir şekilde titremeye başlamıştı. Hatta ter döküyordu. Ve sonrasında da bedeninin kuruma belirtileri göstermekte olduğunu fark etti!

İşte o anda hemen gözlerini açarak yetişimi sonlandırdı. Gözleri parlak ışıklarla titreşiyordu ve kaşları çatılmıştı.

“Böyle devam edemem. Sadece iki tütsülük sürede yıllar boyu tıbbi haplardan elde ettiğim tüm yaşam gücü birikimim çekildi… Ölmeyen Kemik yetişimi korkunçmuş!

“Böyle devam edersem yaşam gücümün temelleri zarar görecek!” Hala şok dolu bir şekilde bakışlarını ellerine çevirmiş ve bir anda nefesi kesilmişti.

“Henüz Sertleştirilmiş Kemiklerin ilk katmanına bile ulaşamadım… ama defansif kapasitemin şimdiden geliştiğini hissedebiliyorum.” Yalnızca kemiklerini sertleştirdiği kesin olsa da tüm bedeni daha sert, daha saf bir hal alıyormuş gibi geliyordu.

Bir müddet düşündükten sonra iç çekti. Şimdilik bu mesele üzerine gerilmeye gerek yoktu. Yaşam gücü sağlayacak bir şey bulana kadar beklemeli, sonrasında yetişime devam etmeliydi.

“Yeterli yaşam gücüm olduğu sürece… Ölmeyen Kemikleri tek seferde tamamlayabilirim diye düşünüyorum! Şu anki engelim yetişime harcayacağım süreden bağımsız, sadece yaşam gücü!” Gözleri bir müddet daha ışıldadıktan sonra kendisini yeniden sakinleştirdi. Yetişim basamağını kontrol edip ruhun başlangıcını biraz daha gözlemledikten sonra aurası önceki dalgalanmalarına kavuşmuştu.

“Altın Özümde birazcık kontrol gücüm vardı. Acaba ruhun başlangıcına geçmişken neden o gücü hissedemiyorum?” Biraz düşünse de sebep bulamamıştı, tek ihtimal Ruhun Başlangıç seviyesinde bir tekniğe sahip olamama olasılığıydı…

“Çok yazık. Acaba İnsan Kontrolü Ulu Büyüm… bir şekilde gizlenmiş olabilir mi? Neden hissedemiyorum ki? Cennet-Daosu Ruhun Başlangıcına geçişimle daha ne tuhaflıklar olacak ki!?” Gerçekten de Cennet-Daosu Ruhun Başlangıç Aşamasıyla ilgili pek bilgisi yoktu. İşin aslı İlah dışında bu bilgiye sahip olan kişi sayısı da çok azdı.

Hatta Bai Xiaochun bu aşamanın mucizevi sırlarının yalnızca yaşayarak çözümlenebileceğini hissetmekteydi.

“Şimdilik Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniği konusunda da kontrol gücüm konusunda da endişelenmeyeceğim. Tıbbi haplar Yaban Arazilerde çok nadir bulunuyor. Ayrıca herhangi bir Ruhun Başlangıç Aşaması tekniğim de yok. Yetişimimi hızlandırmak istiyorsam bunun tek yolu var…” Gözleri ışıldarken suratına beklenti dolu bir gülümseme yerleşmişti.

“Başkaları için ölümcül bir risk olabilir ama benim için… hiç tehlikeli olmayacak!

“En önemlisi yetişim basamağım hızla yükselecek! Çığır açabileceğim! Hatta bu ömrüm boyunca yaşadığım en hızlı yetişim basamağı ilerleyişim olacak!

“Ruhumun başlangıcını... güçlendirme vakti geldi!!” Bai Xiaochun’un gözleri kararlılıkla ışıldıyor, bir nebze tereddüt dahi barındırmıyordu. Parmağını sallayarak göz kamaştırıcı ışıklarla kaplumbağa tavasını çıkarttı.

Neyse ki son zamanlarda aldığı hediyeler sayesinde sağlam bir ruh stoku vardı. Onları kullanarak birden on dört renge dek ateşlerini üretebildi. O noktada gözlerini kapatarak yetişim basamağını ayarladı. Ardından başlangıç aşamasındaki ruhunun gözleri açıldı ve ruh formuyla bedenden dışarı çıkışını yaptı!

Bir ruh formuyla dışarı çıkmanın verdiği his ürperticiydi; alanda yalnızca bir başlangıç aşaması ruh tarafından tespit edilebilecek tipte bir frijit qi varmış gibiydi. Doğrusu bu ruhlar frijit qi konusunda bilhassa hassas olur ve onlara çıplak halde karlı araziye salınan ölümlüler gibi tepki verirlerdi.

Hatta yoğun frijit qi ile uzun süreli temasta bulunmak başlangıç aşaması ruhlara geri döndürülemez hasarlar verebilirdi. Açıkçası başlangıç aşaması ruhları yaralayabilecek ve yok edebilecek çokça şey mevcuttu ve frijit qi bunlardan yalnızca biriydi. Beden bir sandal gibiydi ve o sandal olmadan ruh, okyanusa bırakılmış bir bebekten farksız olurdu…

Bai Xiaochun’un ruhunu açığa çıkarttığına başka bir Ruhun Başlangıç yetişimcisi tanık olsaydı gördüklerine inanamayacak derecede şoka uğrardı. Normal şartlarda Ruhun Başlangıcına yeni geçen birinin bunu yapması imkansızdı. Fazlasıyla güçlü Ruhun Başlangıç yetişimcileri bile bunu yapamazdı. Yer ve gökte doğal olarak bulunan frijit qi’nin indireceği darbe çok ağırdı.

Ruhun Başlangıcının orta evresindekiler bile bu işi kolay kolay yapamazdı. Ve bunu yapsalar da ruhları uzun süre açıkta kalamazdı. Yalnızca Ruhun Başlangıcının son evresinde veya büyük çemberdeki kişiler ruhlarını açığa çıkartıp dünyadaki frijit qi ile yüzleştirecek güçte olurdu…

Frijit qi’yi hiçe sayacak kişilerse ancak… devalar olabilirdi!

Ama Bai Xiaochun Ruhun Başlangıcına adımını atar atmaz ruhunu açığa çıkartmıştı. Ruhu mücadele içerisinde görünse de acı çekmiyordu. Sebepse açık bir şekilde Cennet-Daosunda oluşuydu!

“Dışarısı dondurucu!” kelimeleri başlangıç aşamasındaki ruhunun ağzından döküldü. Sonra da kafasını çevirerek kendi bedenine baktı, son derece tuhaf bir tecrübeydi. Kendisine bir süre baktıktan sonraysa harekete geçerek kaplumbağa tavanın içerisinde bağdaş kurdu.

“Bunu yaparak kendimi pişirmiş sayılıyor muyum acaba...?” diye mırıldandı. Sonra da minicik ruh elleriyle tavanın yüzeyine dokundu. “Ehh, pişireceksem… biraz ateş eklemeliyim.” 

Suratında tuhaf bir ifade belirirken sağ eli bir büyü hareketiyle ışıldadı ve parmağını salladı. Ansızın tek renkli bir ateş parçası havalanarak kaplumbağa tavayla birleşti. Bir an sonraysa tavada bir dizayn belirdi, göz kamaştırıcı bir ışıltı meydana geldi.

Yaptığı şey konusunda kendisine güveniyordu ama yine de tedirgindi. Sonuçta ne olursa olsun ruh güçlendirme uyguladığı şey… kendisiydi.

Herhangi bir terslik olursa… inzivada fazla kaldığı fark edilecekti ve en sonunda kralın buraya gelip meditasyon alanını açınca bulduğu şey de… kendisini bekleyen taze pişmiş, lezzetli bir başlangıç aşaması ruh olacaktı.

Bu korkunç düşünce karşısında ürperirken tavadan çıkmayı düşündü. Ama o esnada yoğun gümbürtüler yankılanmaya başladı.

Gümüş bir ışığın havalanıp kendisini tamamen boğmasıyla çığlığı bastı. Yer ve göğün enerjisi tavadan yükseliyor, başlangıç aşamasındaki ruhuna akıyordu.

Zihnini kuvvetli gümbürtüler dolduruyordu!

Fakat o sesler eninde sonunda silindi ve gümüş ışık ortadan kayboldu. Ardından Bai Xiaochun’un ruh formu dehşete düşmüş bir görünümle havalandı. Az önce kendisini devasa, hırçın dalgalar tarafından sağa sola savrulan bir kayık gibi hissetmişti.

“Korkunç! Bu ruh güçlendirme değil, resmen ölümle oynamak!” Bu noktada vazgeçmekte karar kıldı. Ama başlangıç aşamasındaki ruhuna baktığında… üzerindeki gümüş dizaynı fark etti!

Üstelik ruhu dizayn dışında da eskisinden farklı görünüyordu…

#Oo bizimki yükselme üstüne yükselme peşinde. Ruhun Başlangıcına geçti, prangayı aştı, bir de ruh güçlendirme yapıyor. Bu arada Yeraltı İmparatoru halefi meselesini hatırladınız mı? Hani insanlar başlangıç aşaması ruhlarına ruh güçlendirme yapma konusunda yarışıyordu. Bizimki bu meseleyi unuttu mu acaba? Bir şekilde kendisini bu yarışın içerisine soktuğundan habersizse ve fazla ileri giderse başına bela açabilir. Bakalım öyle miymiş, okumaya devam!