Bölüm 661 : Dev Hayalet Şehrinden Kaçış

avatar
3277 25

A Will Eternal - Bölüm 661 : Dev Hayalet Şehrinden Kaçış


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun gözlerini kapatmıştı, yaklaşan Cai Klanı başpapazı onu hiç endişelendirmiyor gibiydi. Etrafındaki her şeyle bir olma hissine kapılmış durumdaydı.



Gök oydu, yer oydu, tüm yaratımların iradesi oydu.



“Demek deva olmak böyle bir şey… Her şeyle bir olmak…” An itibarıyla elinin tersiyle yerin ve göğün tüm gücünü çekebilecek, yoluna çıkan her şeyi ezip geçebilecekmiş gibi hissediyordu.


Adeta yer ve gök boş bir bedendi ve bir deva o bedenin iradesi görevi görerek o bedeni her açıdan kontrol edebilirdi.


Tabii ki yer ve göğü kontrol edebilen tek bir irade söz konusu değildi. Kontrol sahibi farklı devalar da mevcuttu. Hatta Bai Xiaochun bir başkasının burnunun ucunda yer ve gökten çektiği inanılmaz enerjiyle kendisine saldırmakta olduğunu hissedebiliyordu.



Gözlerini yeniden açtığındaysa tüm benliği bambaşka bir güç dolmuştu!



GÜÜÜÜÜÜÜMMMMMM!



Patlak veren enerjisi onu Cai Klanı başpapazıyla eşit kılmakla yetinmemişti, dört klonu da birebir aynı güçlenmeyi tatmıştı.



“Geri dönün!” diyerek elini sallayışıyla dört klonunu bedeninde birleştirdi ve enerjisi daha da yükseklere ulaştı. Halihazırda Yarı Tanrı Alemine yarı yarıya girmişken klonlarıyla birleşmek… onu daha da güçlendirmişti. Gümbürtüler eşliğinde başka bir seviyeye atlayışıyla beliren auraysa Dev Hayalet Kralı dahi sarsmıştı.



Bilincini yitirmek üzere olan kral kendini bir nebze toplamak için dilini ısırmış ve tam da o anda Bai Xiaochun’dan yükselen dehşet verici aurayı fark etmişti. Soluğu açık kalmış, kalbi tam bir hayretle dolmuştu.



“Ruh kanımın tek bir damlasıyla yarı tanrı aurası üretebildi… Bu nasıl mümkün olabilir ki? Yalnızca bir saldırı hakkı var ama… yine de mümkün olmamalıydı!!”


Dev Hayalet Kral bile koskoca gözlerle bu tepkiyi verirken Cai Klanı başpapazından bahsetmeye gerek dahi yoktu. Zihni uyuşmuş, kafatası patlayacak derecede karıncalanmaya başlamıştı.


“Sen…”



Fakat o başka bir şey söyleyemeden… Bai Xiaochun’un gözleri yoğun bir şekilde ışıldadı; yer ve gökle bir olduğunu hissederken kalbi çılgınlar gibi atmaya başlamıştı. Ama belli belirsiz bir şey daha vardı, adeta… önceleri kocaman olan dünya şimdi ufalmış, dapdar olmuştu. Erişebildiği tüm gücü kullanabildiği takdirde yerin ve göğün ötesine geçebilecekmiş gibiydi.



“Demek bir devayla yarı tanrının farkı bu, ha...?” Bai Xiaochun paha biçilemez bir şeyi tecrübe ediyordu. Sağ elini uzatıp bir kavrama hareketi gerçekleştirerek çantasından kırmızı mızrağı çıkarttı!




Mızrak belirir belirmez gökyüzünü kuvvetli gümbürtüler kapladı. Aynı zamanda yukarılardaki şimşek denizi hareketi kesti, hatta müdahale görüyormuşçasına biçimsizleşmeye başladı.



Rüzgâr, toprak, hava, her şey kaskatı kesilmişti. Cai Klanı başpapazı bile suratında inanılmaz bir şokla kalakalmıştı.



Dünyada hareket edebilen iki şey vardı… onlar da Bai Xiaochun… ve uzun, kırmızı mızrağıydı!



O mızrak Dev Hayalet Krala adını kazandıran şeyin ta kendisiydi. Normal şartlarda Bai Xiaochun o mızrağı asla kuşanamazken şimdi eline almıştı ve içerisinden kana susamışçasına delici çığlıklar yükselmekteydi.



Ayrıca yüzeyinde beliren ve her biri Cai Klanı başpapazına doğru kükreyen dokuz kan ejderini görmek de mümkündü. Bu ejderlerden ötürü mızrağın ismi… Tanrı Katleden Dokuz Ejder Mızrağıydı!



Bai Xiaochun’un gözleri öldürme güdüsüyle ışıldıyordu ve dünyadaki her şey kaskatı kesilirken o, mızrağını sımsıkı kavrayarak Cai Klanı başpapazı yönünde saplamaktaydı.



İşte o basit saplama hareketi hızla dönen bir karadeliğe çevrilerek yer ve göğe ait korkunç yıkıcılıkta bir kuvvet doğurdu!



O anda bir tuvalin parçalara ayrılışı gibi sessizlik bozuldu, rüzgar dağıldı ve yer sarsıldı. Yıkıcı güç öylesine yoğundu ki yakınlardaki Cai Klanı üyeleri deliler gibi kan kusmaya başlamış, hatta bazıları lime lime olup et parçacıklarına çevrilerek bedenen ve ruhen yok olmuştu!


Daha da şok edici olarak gökteki şimşek denizi de kuru çalılar gibi rahatlıkla yok edilmişti! Karadelik hepsini tamamıyla tüketmişti…


Ve buna rağmen işler sona ermiş değildi. Cai Klanı başpapazının şimşek baltası saldırısını tamamlaması mümkün değildi. Çatırdama sesleri eşliğinde balta dağılmaya başladıktan sonraysa Cai Klanı başpapazının… tamamen patladığı görüldü!!



Delici bir çığlık eşliğinde bedeni bir kan kütlesine çevrildi. O noktada ilahiyatın başlangıcı formundaki ruhu bedeninden ayrıldı ve tam bir şok ile dehşet öbeği şeklinde kaçmaya çalıştı.  



Fakat karadeliğin gücü hafife alınamazdı ve başpapaz başlangıç formuyla kaçmayı denese de deliğe doğru çekilmeye başlamıştı.


“Hayır… HAYIIRR!!”
diye çığlık atıyordu, korku ve dehşetten tükenmiş durumdaydı. Dev Hayalet Kralın ruh kanından tek bir damlanın birini yarı tanrılığa dek ulaştırabileceğini asla hayal edemezdi.



Tamamen absürt ve inanılmaz bir durumdu... Doğrusu Dev Hayalet Kralın böyle bir şey yapması imkansızdı, öyle ki başpapaz kralın yetişiminin yarı tanrı alemini geçip… Mahayana Alemine ulaşıp ulaşmadığını merak etmeye başlamıştı!!


Ama buna imkan yoktu!!


Bu yüzden yapılabilecek tek açıklama... bu Bai Hao’da eşi benzeri olmayan bir nitelik bulunmasıydı!



Açıklaması ne olursa olsun Cai Klanı başpapazı ölümcül bir durumdaydı. Başlangıç aşamasındaki ruhu çığlıklar eşliğinde karadeliğe çekilmekteydi. Fakat tam bütünüyle içeri girecekken… Bai Xiaochun’un yarı tanrı yetişimi bedenini teslim alan bir titremeyle birlikte alçalmaya başladı. Kaşla göz arasında da başlangıç noktası olan Öz Formasyona dek indi.



Az önceki uçsuz bucaksız güç hissiyatı geride kalmıştı. Bir anda Öz Formasyona geri dönmek öyle kolay baş edilecek bir şey değildi, bu yüzden koca bir ağız dolusu kan kustu. O geriye doğru sendelerken de kırmızı mızrak silindi ve kükremekte olan dokuz ejder ortadan kayboldu.



“Çok yazık…” diye mırıldandı kendi kendine. Az önce tatmış olduğu inanılmaz güçlü olma hissi en basit tabiriyle büyüleyiciydi.


Ardından karadelik silindi ve Cai Klanı başpapazının ilahiyatın başlangıcındaki formu yeraltı dünyasının kapılarına yarı yarıya adımını atmışçasına ürperdi. Ansızın harekete geçti ve göz açıp kapayıncaya dek tam 3,000 metre geriledi. Arkasına döndüğündeyse Bai Xiaochun’un ışınlanma ışıklarıyla tamamen sarmalandığını gördü.



Bir kez daha ürperen adamın içerisinde hala ölüme çok yaklaşmanın verdiği korku vardı. Bai Xiaochun’un aurası bir saniye daha uzayacak olsa öleceğini biliyordu.



An itibarıyla fiziksel bedeni yok edilmiş, geriye başlangıç formundaki ruhu kalmıştı. Canını kurtarmıştı. Fakat içerisinde kalan tek şey mutsuzluk, dehşet ve delilikti.



“Dev Hayalet Şehrinden… çıktılar… Onları bulamazsak Dev Hayalet Kral birkaç ay içerisinde geri dönecek… Yarı tanrı… Yarı tanrı… Devaları mızrağını tek savuruşuyla öldürebilir…” Tir tir titreyen başpapaz başını arkaya atarak kükredi. Sonra da arkasını dönerek dosdoğru Chen Klanına yöneldi. Sonuçta bu musibet üç büyük klanın ortak derdiydi ve bu yüzden durumu çözmek için birlik olmaları gerekecekti.



Biri ağır yaralı olsa da diğer ikisinin hamle yapacağı konusunda bir anlaşmaya varmaları gerekliydi. Artık içlerinde münakaşa olamazdı. Şu anda… tüm kaynaklarını Dev Hayalet Kral ve Bai Hao’yu bulmaya adamaları gerekliydi!



Ayrıca Cai Klanı Başpapazı ışınlanma formasyonunun aşırı uzaklara açılamayacağı konusunda kendisine güveniyordu. Tahmini, menzilin en fazla 50,000 kilometre civarında olabileceğiydi!



Cai Klanı başpapazı Chen ve Bai Klanlarının başpapazlarıyla bu meseleyi konuşmak adına ayrılırken geri kalan tüm gruplar ve ruh yetişimcileri tarifsiz bir şok içerisinde meseleyi tartışmaya başlamıştı.



“Bai ve Chen Klanı başpapazlarını ağır yaraladı, Cai Klanı başpapazınınsa fiziksel bedenini yok etti!!”

 

“Bu Bai Hao... çok güçlüymüş!”



“Cennetler! Bu Bai Hao tek başına üç büyük klana hükmetti!!”



“Dev Hayalet Kral kaçtı… Eğer toparlanıp geri dönerse üç büyük klan ve altı göksel marki buğday misali ezilip geçilecektir… Ve Bai Hao… ehh, geçmişte kralı ne kadar gücendirdiğinin önemi yok, canını bu şekilde riske attıktan sonra Dev Hayalet Şehrinin en önemli fertlerinden biri olacağı kesin!!”

#Güzel bölümdü. Kısa bir süreliğine de olsa o harika gücü tadıp kullanması hem bizim için keyifli oldu hem de onun için. İleride bu tecrübenin ekmeğini yiyecektir.
Bu arada bizimki iki deva başpapazı ağır yaralamış, üçüncüsününse bedenini yok etmiş bulunuyor. Gerçekten tek kişilik dev kadro görevi görüyor, tabii hiçbirini kendi gücüyle yaptığı söylenemez ama olsun.
Peki ya şimdi ne olacak? Gerçekten kurtulduk mu? Okuyup göreceğiz, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr