Bölüm 660 : Hayalet Kralın Ruh Kanı

avatar
3337 27

A Will Eternal - Bölüm 660 : Hayalet Kralın Ruh Kanı


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun çok heyecanlıydı fakat bir an sonra beti benzi attı ve kalbi hızla çarpmaya başladı!



Bunun şehrin 50,000 kilometre dışına açılan özel büyü formasyonu olduğunu umma cesaretinde bulunamamış, bunun da onu kısa mesafeye gönderecek sıradan formasyonlardan biri olduğunu varsaymıştı.



Fakat bu varsayıma rağmen Lu Shiyou yalan söylemediği sürece o özel formasyonu er ya da geç bulacağı ortadaydı.



Sonuçta bu noktaya gelene dek toplam sayının yaklaşık yüzde yetmiş kadarını denemişti. Yani uzun menzilli ışınlanma formasyonunu bulma ihtimali zaman geçtikçe artmıştı.

 


Ve şimdi… üzerinde durduğu formasyonun o aradığı formasyon olduğu kesindi! Ne yazık ki bu formasyonun canını kurtarabileceği gibi ölümcül bir felakete de yol açabileceğini fark etmişti!!



Ama oturup düşünecek vakit yoktu. Çabucak sağ eliyle uzanıp portalın zeminine bastırarak ışıkları daha da yoğunlaştırdı.



Gözlerine delilikle karışık son derece ciddi bir ifade yerleşmişti. Ne olursa olsun fazlasıyla tehlikeli bir anda olduğunu biliyordu; Cai Klanı başpapazı şu ana dek korkusundan ötürü geri durmuş, yetişiminin çoğunu ölümcül bir kozla karşılaşma ihtimaline karşı kendini savunmak adına saklamıştı. Bai Xiaochun ve Dev Hayalet Kralın bu noktaya dek gelebilmelerinin tek sebebi buydu.



Ama şimdi ışınlanma ışıklarının yükselişiyle başpapazın her şeyini ortaya koymaması için bir sebep kalmamıştı…


Ve yaşanan tam da bu oldu. Cai Klanı başpapazının gözlerindeki öfke silinmiş, yerini yoğun bir kararlılık almıştı. Hala potansiyel tehlike yüzünden tereddütlü olsa da artık hamlesini yapması gerektiğini biliyordu. Bu Bai Hao’nun bir kozu daha olsa bile onu elinden kaçırmanın sonuçları çok daha ciddi olacaktı.


Bu yüzden hiç tereddütsüz yetişim basamağının tüm gücünü çekerek göğü titretti ve her yerde şimşekler belirtti. Üzerindeyse her açıdan kendisini anımsatan kocaman bir surat oluştu.



Başpapaz bir adım öne çıkarak ayağını zemine yerleştirdi ve altın yağmuru misali sayısız şimşeği alçaltmaya başladı.



Bai Xiaochun stresten mahvolmuş durumdaydı. Özel formasyonu bu koşullarda bulacağını hiç hayal edemezdi. Planı kendisiyle düşmanları arasına biraz mesafe koymaktı ve böylece formasyonu aktive ettiğinde kaçmak için çokça vakti olacaktı.  



Ama işler planlarına uygun ilerlememişti.



“Bittim ben.” diye düşünüyordu. “Mahvoldum. Her şey bitti… Ne yapacağım, ne yapacağım...? Artık Dev Hayalet Kralı teslim etsem bile bu ihtiyar başpapaz yakamı bırakmaz!” Ağlamak istiyor ama gözlerinden yaş gelmiyordu. Kralı portalın dışına atmayı düşünmemiş de değildi. Bu sayede biraz zaman kazanabilirdi ama sonrasında Cai Klanının da Chen ve Bai Klanlarının da peşini bırakmayacağı kesindi.



Ayrıca Dev Hayalet Kral yetişim basamağına kavuşunca da Bai Xiaochun’u bekleyen tek şey tüyler ürpertici bir ölüm olacaktı… Elinde kısıtlayıcı büyüsü ve Dev Hayalet Kralın sözü vardı. Ama kralı teslim ettiği takdirde anlaşmalarının bozulacağından emindi.



“Lanet olsun. Sanırım her şeyi riske atmam lazım!!” Gözleri bir anda kan çanağına dönmüştü. Ölmekten korkuyordu fakat ölüm üzerine çullandığında ve başka çaresi kalmadığında deliliğe teslim olur, sarsılmazdı; kumar oynamayı sevmese de böyle anlarda tek çaresi oydu.

 


Işınlanma formasyonu tamamen aktive olana dek direnebilmek üzerine kumar oynayacaktı!



Dört klonu da yaralı ve güçsüzdü fakat hepsini tüm enerjileriyle açığa çıkarttı. Ve ilk defa Dev Hayalet Kralın yakasını bırakarak onu formasyonun yüzeyine yerleştirdi. Sonra da delilikle ışıldayan bakışlarını kaldırarak Cai Klanı başpapazıyla yüzleşmeye hazırlandı.


“Ölmeye hazır ol, Bai Hao!!” diyen başpapazın sesi göklerin iradesinin ta kendisiymişçesine gümbürdüyordu. Hatta yer ve göğün büyülü kanunlarını barındırıyor gibiydi ve bu sese gökten düşerek devasa bir savaş baltası şekli alan sayısız şimşek eşlik ediyordu.



Şimşeklerden oluşan balta alçalırken Cai Klanı başpapazı da göğe sıçrayarak baltayı kavradı ve sonra da… acımasızca Bai Xiaochun’a savurdu!



Saldırının hızı gereği ışınlanma tamamlanmadan önce darbenin inmeme ihtimali yoktu!



An itibarıyla hiç kimse Dev Hayalet Krala veya gözlerindeki garip ışıltıya dikkat kesilmiyordu. İşin doğrusu kral, Bai Xiaochun’un söz ve eylemlerinden oldukça etkilenmişti. Kurnaz bir tilkiydi, gerçek akrabaları hariç hiç kimseye güvenmeyen acımasız ve hırslı biriydi. Ama Bai Xiaochun’un az önceki sözleri kalbinde bir sıcaklık doğurmuştu. Tabii ki bu sıcaklık çok kısa bir süre etki etmişti. Ayrıca dikkatli bir gözlem Bai Xiaochun’un önceki eylemlerinin sözleriyle uyuşmadığını gözler önüne seriyordu. Fakat… uzun menzilli portal belirdiğinde önceki eylemlerini tamamen silecek bir şey yapmıştı!



Başkaları ne derse desin Bai Xiaochun gerçekten de sözüne sadık kalmış, Dev Hayalet Kralı güvende tutmak için kendi canını riske atmıştı…


Daha da önemlisi harekete geçmek için Dev Hayalet Kralı serbest bırakmıştı!!



Bai Xiaochun’un kendisini düşmanlara fırlatmayı planlamadığını fark etmek kralı derinlemesine etkilemişti… Özünde acımasız biri olsa da yaşananlar karşısında sarsılmadan edememişti.



Bugün yaşananlar en ufak tabirle yoğundu. Bu yüzden derin bir nefes alan kralın gözlerine bir kararlılık yerleşti ve Cai Klanı başpapazı yaklaşırken uzanarak elini alnına bastırdı.



Ve gümbürtüler eşliğinde açılan alnından dökülen bir damla altın rengi kanı Bai Xiaochun’a doğru uçurdu.



“Bai Hao, bu benim ruh kanımdan bir damla. Bunu özümsersen Yarı Tanrı Alemine yarı yarıya girmiş bir güce erişimin olacak. Kan kırmızı mızrağımı al… ve varınla yoğunla saldır!!” Bu kelimeleri sarf ederken sesi çok güçsüz çıkmış ve ruh kanı bedeninden ayrılırken fark edilir şekilde yaşlanmış, neredeyse bir deri bir kemik kalmıştı. Aurası öylesine güçsüzdü ki rüzgarda titreşen bir mumdan farksız hale gelmişti; gözlerine bile perde çekilmiş gibiydi.



Toplamda yalnızca üç damla ruh kanına sahipti ve her biri fazlasıyla önemliydi. Tabii ki bu damlalardan birini özümseyen kişi yetişiminde inanılmaz bir ilerleme tadar ama bu çok kısa süreli olurdu. Yine de kişi devaların doğal ve yarı tanrıların büyülü kanunları konusunda bir aydınlanma kazanırdı!



İşte Dev Hayalet Kral o kanın bir damlasını mutlak bir kararlılıkla Bai Xiaochun’a göndermişti!


Tüm bunları tarif etmek zaman almış olsa da her şey bir kıvılcım çakacak sürede gerçekleşmişti. Kralın sözlerini işiten Bai Xiaochun’un ağzı açık kalmıştı ve o sırada ruh kanı damlası göğsüne ulaşarak içine işlemeye başladı.



İçinde bir ısı dalgası patlak vermiş, boynu ve suratında mavi damarlar belirmişti. Aynı zamanda dudaklarından da yoğun, acılı bir çığlık yükselmekteydi.



Çatırdama sesleri işitiliyor, tüm bedeni ruh kanının gücüyle çalkalanıyordu.



Ansızın yetişim basamağında inanılmaz değişiklikler gerçekleşmeye başladı. Aurası tarifsiz bir hızla yükseliyor, onu Altın Özden Ruhun Başlangıcının ortasına taşıyordu. Kaşla göz arasında da büyük çembere ve ötesine geçti. Artık bir devaydı ve işler bununla da sona ermiş değildi! Aurası neredeyse aynı saniyede Deva Aleminin büyük çemberine ulaştı ve en sonunda Yarı Tanrı Alemine ulaşmasına ramak kaldı!



Evet, o anda… Yarı Tanrı alemine yarı yarıya adım atmış durumdaydı!!


Başını arkaya atarak uzun uzadıya kükrerken saçları etrafında savruluyordu. Hem kralın devalara ait tüm bilgileri hem de Yarı Tanrı Alemine ait bir aydınlanma zihnini dolduruyordu. Bu aydınlanma tamamlanmış olmasa da Bai Xiaochun için fazlasıyla kıymetliydi. Bu, insanın arayıp bulamayacağı, yalnızca tesadüfen karşısına çıkabilecek bir talihti!



Bundan böyle yetişim ilerleyişleri çok daha hızlı olacak ve pek çok hata yapmaktan kurtulacaktı. Hatta büyük ihtimalle Dev Hayalet Kralı geride bırakacaktı!

 


Şu anda... her şey mümkündü!



İşte bu, ruh kanının gücüydü! İnsanı kalıcı olarak yepyeni yüksekliklere itemez ama uzun vadede inanılmaz bir yardımı dokunurdu!



Tabii bu sırada Cai Klanı başpapazının suratı asılmış ve “Ruh kanı!!” diye bağırmadan edememişti.



Bencil ve duygusuz Dev Hayalet Kralın ruh kanından bir damla vereceğini hayatta düşünemezdi. Başpapazın öldürme güdüsü iyice yoğunlaşmış ve şimşekten baltayı daha da hızlı indirmeye başlamıştı.



Saldığı saldırı yer ve göğe dair tarifsiz bir enerji taşıyordu, adeta doğanın kendisi öfkelenmiş de tüm canlıları cezalandırmaya niyetliymiş gibiydi. Göğü şimşekler dolduruyor ve devasa balta Bai Xiaochun’un üzerine çullanıyordu.

 

#Ben kazasız belasız ışınlanıp gittiler sanıyordum, meğer onları bekleyen ciddi bir mücadele varmış. Bizimkinin her şeyi ölçüp biçip ölmeyi göze alması beni bayağı şaşırttı. Ama böylece kralın kalbini kazanmış oldu, tabii kalbiyle birlikte bir damla da ruh kanını! Bu kan sayesinde ileride çok daha kolay gelişecektir, e bu saatten sonra deva ruhunu da alır herhalde, o zaman beklesin bizi Ruhun Başlangıcı!
Neyse öncesinde yapacak işlerimiz var, öyleyse okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr