Bölüm 659 : Abartılı İsraf

avatar
3206 25

A Will Eternal - Bölüm 659 : Abartılı İsraf


Çevirmen : Clumsy 

 

Bunlar delirip sahip olduğu her şeyi güçlendirdiği zamana ait hazineler değildi. Karanlık engizitör olarak yaptığı sorgulamalarda edindiği nesnelerdi.


Bu yüzden onları fırlatıp patlatır ve sayısız yıkım doğururken kalbi azıcık olsun acımıyordu!


Bai Xiaochun’un ruh güçlendirilmiş nesneleri patlatma konusunda biraz tecrübesi vardı ve patladıkları zaman aynı anda yer ve göğe ait yoğun bir enerji saldıklarını biliyordu. Fakat geçmişteki tecrübelerine rağmen… eşzamanlı olarak düzinelerce nesneyi hiç patlatmamıştı. Haliyle bu seferki patlamanın gücü onu tamamen şok etmişti.



Bu şaşkınlığında yalnız değildi. Şef ve kıdemlilerinden sıradan yetişimcilerine dek tüm Cai Klanı üyeleri bu abartılı israf karşısında tamamen serseme dönmüştü.



Sonuçta altı veya yedi kat ruh güçlendirme geçirmiş nesneler tüm ruh yetişimcileri için kıymetli hazinelerdi. Dokuz veya on katlılarsa daha da nadir bulunurdu. Örneğin bir aristokratik klan mensubu olan ve Öz Formasyonun büyük çemberinde bulunan Zhou Yixing, onlardan yalnızca bir tanesine sahipti.



On bir ve on iki kat ruh güçlendirme geçirmiş nesnelerdense bahsetmeye dahi gerek yoktu. Sebep oldukları patlamalar öylesine inanılmaz kuvvetler doğurmuştu ki şahit olan herkes aptala dönmüştü.


Kulak tırmalayıcı patlama yer ve göğü sarsmış, Ruhun Başlangıcındaki yetişimciler bile korkuyla gerileyerek kendilerini savunmak adına tüm güçlerini kullanmaya başlamıştı.



Tabii devasa patlama Bai Xiaochun’un peşindeki Cai Klanı yetişimcilerini de geriye itmiş, pek çoğuna kan kusturmuştu.



Dev Hayalet Kralsa hala az önce Bai Xiaochun’dan işittiği sözlerin kulaklarında çınlayışıyla titremekteydi. Gördüğü her şey Bai Hao’nun gerçekten de her şeyini ortaya koyduğunu net şekilde gözler önüne seriyordu.



Bu sırada Bai Xiaochun patlamanın gücünden faydalanarak 3,000 metre uzaklıktaki en yakın ışınlanma formasyonuna soluk soluğa bir şekilde atılmıştı. Her adımında yüzlerce metre ilerliyordu ve formasyona ulaşması kısacık bir anını almıştı.



Fakat tam da o esnada soğuk bir homurdanma yankılandı; ruhu güçlendirilmiş nesnelerin patlaması sıradan Cai Klanı üyelerini durdurmuş olabilirdi ama başpapazı engellemeleri mümkün değildi.



Başpapaz başta Bai Xiaochun’un Bai ve Chen Klanı başpapazlarını yaralayışından ötürü mesafesini korumuştu. Ama artık bu kadar endişelenme lüksü yoktu. Xiaochun her an ışınlanmaya hazırdı, bu yüzden başpapaz yıldırım hızıyla atılıp havayı yararak patlama gücüyle aradaki mesafeyi 30 metre civarına düşürdü. Sonra da hiç tereddütsüz sağ eliyle uzanarak Deva Alemi gücünü saldı.




“Hiçbir yere gitmiyorsun!” derken gözleri soğuk ışıklarla titreşiyordu. Ansızın alandaki hava katılaşmış, Bai Xiaochun’un üzerine kemiklerini kırabilecek güçte bir enerji çökmeye başlamıştı.


Ayrıca salınan yer ve gök enerjisi önünde şekillenerek dokuz başlı, kapkara bir kuşa dönüşmüştü. Kuşun tüm gözleri öldürücü ışıltılar taşımakta ve kendisinden de yoğun bir baskı taşmaktaydı!



Bu dokuz başlı kuş Cai Klanı deva başpapazı tarafından büyü tekniğiyle çağrılmamıştı, daha ziyade… göklerin iradesinin vücut bulmuş haliydi!


Diğer yetişimcilerin çoğu bu manzara karşısında tamamen şok olur ve yetişim basamakları mutlak bir baskı altında dağılırdı. Ama Bai Xiaochun dört klona sahipti ve klonlar aşırı yaralı şekilde içerisinde kalakalmış olsalar da ona hem yetişim basamağı hem de ilahi his anlamında büyük yardımları dokunuyordu ve onlar sayesinde sıradan bir Öz Formasyon yetişimcisi olmaktan çıkıyordu. Ayrıca bedeni de Ölmeyen Tendonların büyük çemberine ulaşmıştı. Hepsinin üzerine bu, bir devayla ilk mücadele edişi değildi! Doğrusu devalara pek saygı beslediği bile söylenemezdi!



Tüm bunlardan ötürü devanın üzerine çöken baskısına katlanabiliyordu ve dokuz başlı kuş tiz çığlıklar eşliğinde kendisine çullanırken o da kuvvetli bir şekilde kükreyerek karşılık verdi.


Düşünecek, plan yapacak veya rol kesecek vakit yoktu. Hemen geri çekilirken aynı anda da kolunu sallamış, giyindiği birkaç kat deri zırhı dokuz başlı kuşa doğru fırlatmıştı. Aslında zırhlarının geçirdiği ruh güçlendirmelerin kanıtını silmek adına özel yöntemler kullanmıştı. Ama deva baskısı bu etkileri ortadan kaldırmıştı ve dört altın dizayn yüzeyde ışıl ışıl görünmekteydi.  



“Patla!!” diye bağırdı. Ansızın deri zırhların hepsi patladı ve az önceki düzinelerce nesnenin patlamasını fazlasıyla aşan bir güç doğdu.



Cai Klanı yetişimcileri bilhassa zırhların üzerindeki dört altın dizaynı görünce koskocaman kesilen gözlerle gerilemeye başlamıştı. Ama onların kalbindeki delilik yükselirken yaşananların devamı geliyordu! Bai Xiaochun kıyafetlerinin dış katmanlarını, şapkasını ve birkaç sıradan görünümlü bilekliğini fırlatıyor ve şok edici bir şekilde hepsinin üzerinde dört altın dizayn görünüyordu!

 


Her biri yoğun bir güçle patlayarak dokuz başlı kuşla buluşuyordu. Kuş çoktan silinmeye başlamıştı ama Bai Xiaochun işini bitirmemişti. Bu defa sol ayağını savurarak dört altın dizaynlı ayakkabısını fırlattı! Bu abartılı israf Cai Klanı yetişimcilerine şaşkınlık çığlıkları attırmaktaydı.



“Bu Bai Hao... o... o ayakkabısına da mı on dört kat ruh güçlendirme yapmış?!?!?!”



Dev Hayalet Kral Bai Xiaochun’un sağ elinde tutulduğu için olanları ilk elden görüyordu ve yaşadığı şok, yüzünü tamamen gevşetecek yoğunluktaydı.



Cai Klanı başpapazı da gözlerine inanamıyordu ama o gözlerdeki öldürme güdüsü iyice güçlenmişti, saldırısına bu şekilde devam ediyordu.

 


Bai Xiaochun ise aralarında yalnızca 300 metre kalan portala hızla ilerlemeyi sürdürüyordu. Başpapaz yaklaştığında da gözleri neşeyle aydınlanıp başını arkaya atarak kükrercesine bir kahkaha patlattı.

 


“Ben de bana yaklaşmanı bekliyordum, ihtiyar! Sonunda tuzağıma düştün! Kozumu görme zamanın geldi!” Kuvvetli kahkahasını sürdürerek sağ ayağını da savurdu ve yine dört altın dizayn taşıyan sağ ayakkabısını fırlattı.



“Patla!” diye kükredi. Cai Klanı başpapazının suratı asılmıştı. Her şeyini ortaya koymaya daha yeni karar vermiş ama Bai Xiaochun’un iki başpapazı ağır yaraladığı gerçeğini hala unutmamıştı. Son sözlerini işitip kendisine uçan ayakkabıyı görünce de risk almaya gönülsüzce geri çekildi…



Ayakkabının patlayışı şok edici bir manzara olmuştu ama Cai Klanı başpapazına gerçekten zarar verebilecek bir durum yoktu. Suratı son derece kötü bir hal alan adam öfkeyle, “Ne cüretle beni kandırırsın, Bai Hao!!” diye bağırdı.



Öfkeden kudurarak bir adım daha öne çıktı ama bu ufacık gelişme Bai Xiaochun’a 30 metre mesafedeki ışınlanma formasyonuna ulaşacak zamanı sağlamıştı. Tam içeri adımını atacakkense başpapaz bağırarak sağ eliyle bir büyü hareketi gerçekleştirdi.



Parmağını Bai Xiaochun’a doğru sallayışıyla dokuz başlı kuşu alevlerle kuşattı, sonra da çabucak ivmelenmesini sağladı.



Suratı asılan Bai Xiaochun hemen kendini savunmaya hazırlandı. Fakat herhangi bir şey olamadan kuşun ardında beliren ardışık imgeyle ikinci bir kuş göründü. Bir kuş Bai Xiaochun’u, bir kuş formasyonu hedeflemişti.


“Hiç iyi değil!” Bai Xiaochun’u şok edecek şekilde başpapaz yalnızca ona saldırmakla kalmıyor, formasyonu yok etmeyi de deniyordu!


Havayı gümbürtüler doldururken formasyonun etrafındaki harabeler dokuz başlı kuş tarafından tamamen yok edilmişti. Binlerce metre çapta binalar çöküyordu, yer bile tam bir metre kadar yarılmıştı. Başpapazın formasyonun tam konumunu bilmediği ve onu da yok etme umuduyla etraftaki her şeyi ortadan kaldırmaya çalıştığı ortadaydı.



Bu sırada diğer kuşun çarptığı Bai Xiaochun ağzından kanlar fışkırarak geriye doğru sendelemiş, formasyonun konumu olduğunu bildiği noktada zar zor durmayı başarmıştı.


“Bakalım bu sefer nasıl kurtulacaksın!” diyen Cai Klanı başpapazının suratına gaddar bir sırıtış yerleşmişti. Fakat ansızın gözlerine inanamaz hale geldi.



Çünkü Bai Xioachun’un ayaklarının altında ışınlanma ışıkları yükselmekteydi. Görünen o ki ışınlanma formasyonu… hiç zarar görmemişti!!



Üstelik bu ışıklar öncekilerden farklıydı. Kör ediciydi ve ışınlanma enerjisinin daha güçlü olduğu barizdi. Işınlanma formasyonlarına aşina olanların çabucak anlayacağı üzere… bu formasyon uzun menzilli bir ışınlanma sağlayacaktı!



Burası tam da Lu Shiyou’nun atasının şehrin 50,000 kilometre ötesine açılması adına yarattığı büyü formasyonuydu. Şehirdeki diğer tüm formasyonlar dikkat dağıtma amacı taşırken esas kaçış rotası burasıydı. Ayrıca gerçek rotanın da öyle kolay kolay yok edilmesi mümkün değildi! Deva başpapazın saldırısının tek etkisi Bai Xiaochun’un formasyona girmek için Ölmeyen Uğursuzluk kullanmasına gerek kalmamasını sağlamak olmuştu!

 

#Oh beeee, çok şükür şu uzun menzilli formasyonu bulduk ve başpapazın 'yardımı' sayesinde bir güzel kaçtık. Gerçi deva seviyesindeki bir adam için 50,000 kilometre de çok değildir. Yani bizim kral kendine gelene kadar devaları tekrar ensemizde bulabiliriz. Yine çok pozitifim, değil mi 
Hadi okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr