Bölüm 657 : Doksan Dokuz Kez!

avatar
3303 27

A Will Eternal - Bölüm 657 : Doksan Dokuz Kez!


Çevirmen : Clumsy 

 

“Canına mı susadın sen?!” diyen Chen Klanı başpapazının suratı öfkeden seğirmekteydi. Bir an sonraysa Bai Xiaochun’un az önce ışınlanmış olduğu noktaya vararak gök gürültüsünü andıran bir ses eşliğinde ortalığı darmadağın etti. Sonra da yeniden Xiaochun’un peşine düşerek ortadan kayboldu.

 


Bu sırada Cai Klanı başpapazı Chen Klanı başpapazına katılmak üzere hızla şehre dönmekteydi. Ona katıldığında işler Bai Xiaochun için iyice zorlaşacaktı.



Formasyonlar içlerine girmek için özel bir şey gerektirdiği için Bai Xiaochun Ölmeyen Uğursuzlukla bu işin icabına bakabilse de fazladan zaman harcıyordu.



Chen Klanı başpapazıysa onu yıldırım hızıyla takip ediyordu. O sırada Bai Xiaochun kapalı, eşsiz formasyonlardan birine denk gelmiş ve başpapaz ansızın üzerinde belirince formasyonu işler hale getirme şansı dahi bulamamıştı.


Şehrin batı köşesinde nispeten ücra denilebilecek bir noktadaydılar ve etrafları birkaç eski bina ve pagodayla çevriliydi. Hatta pek çoğu Dev Hayalet Şehri kadar eskiydi.



Bu alanda fazla ruh yetişimcisinin yaşamıyor oluşu da burayı sessiz kılıyordu. Şehirdeki kaostan ötürü oradaki az kişi de korkularıyla boğuşmakta olduğu için an itibarıyla bu alanda görünen tek kişi Chen Klanı başpapazıydı.



“Şansın tükendi, Bai Hao!”
Öldürme güdüsü kuvvetlenen başpapaz elini Bai Xiaochun ve Dev Hayalet Krala doğru salladı.



Ve gümbürtüler eşliğinde üzerlerinde kocaman bir el belirdi. Her şey çılgınca sallanıyor, binalar paramparça olmaya başlıyordu.


Bai Xiaochun’un korkudan beti benzi atmış olsa da gözlerindeki kararlılık ışıltıları eksilmemişti. Kritik bir anda olduğunu ve kolay kolay kaçamayacağını biliyordu. Ayrıca ışınlanma formasyonu yok olduğu takdirde gidip başka bir formasyon araması gerekeceğinin ve bunun da ölümcül sonuçlar doğurabileceğinin bilincindeydi.


Aklında bu düşüncelerle yaklaşan saldırıyı engellemesi adına kralı kafasının üzerine kaldırarak sol eliyle formasyona doğru uzandı.



Cüretkar bir plandı: darbedeki gücün bir kısmını çekmesi için kralı kullanacak, sonra da o güçle formasyonu aktive edecekti.



Kralın tepesi atmış olsa da yapabileceği hiçbir şey yoktu. Kritik bir an olduğunun farkındaydı, dolayısıyla yapabileceği tek şey yetişim basamağı el verdiğince destek olmak… ve darbeye direnmekti…



Tüm bunları tarif etmek zaman alsa da her şey bir kıvılcım çakacak sürede gerçekleşmişti. Chen Klanı başpapazının avcunun krala inişiyle adam bir ağız dolusu kan ve biraz da iç organ parçası kustu. Ağır derecede yaralandığı belliydi.



Bai Xiaochun da yaralanmış ve kan kusmuştu. Fakat elin ışınlanma formasyonuna temasıyla parlak ışıklar kendisini gösterdi.



“Işınla!!” diye bağırdı. Gümbürtüler yankılandı… ancak ışınlanma gerçekleşmedi. Bunun yerine etraftaki yıkık binaların enkazından rastgele odun parçaları uçmaya başladı!!



Ayrıca Bai Xiaochun’a doğru ilerleyen metal parçaları da mevcuttu.



Bai Xiaochun’un ağzı açık kalmış, hala kan kusmakta olan Dev Hayalet Kral hayretler içerisinde bakakalmıştı. Chen Klanı başpapazının göğsündeyse nahoş bir his yükselmekteydi.



Herhangi biri yanıt veremeden önce çatırdama sesleri eşliğinde odun ve metal parçaları havada birleşmeye başladı. Ve kaşla göz arasında… tam da Bai Xiaochun’un önünde düzinelerce metre uzunlukta bir golem şekillendi!!


Bu golem üç kafaya, altı kola, dört bacağa ve canavarı andıran bir bedene sahipti. Bedeninin yüzeyi benekliydi ve kadim çağlara aitmiş gibi antik bir hava yaymaktaydı. Belirir belirmez de kafasını arkaya atarak kükremişti.


Bağırış sesi bir devanın yankılanmalarını andırmaktaydı ve Dev Hayalet Şehrinin tüm güçlü uzmanlarını şaşırtmıştı.



Gözleri hayretle irileşen Chen Klanı başpapazı, “Deva seviyesi bir golem tuzağı!! Bu nasıl mümkün olabilir?!?!” dedi.



Sersemleyen tek kişi başpapaz değildi, Dev Hayalet Kral da tamamen şaşkına dönmüştü. Bai Xiaochun’un kullandığı formasyon sayısı bile onu şok etmeye yetmişken deva seviyesi bir golemle karşılaşmak onu iliklerine dek sarsmıştı. Golemin tam olarak fonksiyonel olmadığı ve kısa süre dayanacağı bariz olsa da… Bu deva seviyesinde olduğu gerçeğini değiştirmiyordu!!



Golem tuzakları yaratmak için kullanılan büyü Yaban Arazilerde yiteli çok olmuştu ama… işte burada, Dev Hayalet Şehrinde Bai Hao tarafından bir golem çağrılmıştı!


Dev Hayalet Kralın bu Bai Hao’da daha nasıl kabiliyetler olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Kısacık yarım yıl içerisinde Dev Hayalet Şehrinde yaptıkları en ufak tabirle şok edici olmuştu.



Tüm bunlar tamamıyla inanılmaz görünüyordu, çünkü şehrin sahibi olan Dev Hayalet Kralın bile tüm bunların nasıl gerçekleştiği konusunda hiçbir fikri yoktu. Aklına Bai Hao’nun eline düşüşü, ona kendi kısıtlayıcı büyüsünü sunuşu gelmiş ve hem kendisinin hem de geri kalanların… Bai Hao’yu hafife aldığını fark etmişti. Ancak bir an sonra bu formasyonların Bai Hao tarafından yerleştirilemeyeceği sonucuna varmasıyla gözleri irileşti. O yalnızca formasyonları kullanıyor olmalıydı.


Ne olursa olsun bu kadar inanılmaz kaynaklar kullanıyor oluşu onu başarılı bir düzenbaz ve gerçek bir seçilmiş kılıyordu!



Sarsılmış haldeki kral Bai Xiaochun’a bakıyor, gözleri ışıldıyor ve kalbinde karmaşık bir takdir belirmeye başlıyordu.



Bai Xiaochun ise şaşırtıcı golem karşısında birkaç kez gözlerini kırpıştırmıştı. Demek Lu Shiyou yalan söylememişti; atası gerçekten de formasyonlarda gizli bir golem bırakmıştı.



Kalbi küt küt atarak, “Öldür şu adamı!” diye bağırdı.



Ve gözlerinde kan kırmızı ışıklar parlayan golem çatırdama sesleri eşliğinde havaya sıçrayarak Chen Klanı başpapazına atıldı.



Yaşanan patlamayla alandaki her şey titreşti ve ikili savaşmaya başladı. Bai Xiaochun da derin bir nefes alıp elini yeniden yere geçirerek beraberinde Dev Hayalet Kralla birlikte ortadan kayboldu.



Chen Klanı başpapazı da peşlerine takılmak istiyor ama golem buna müsaade etmiyordu. Tepesi atan adam tüm gücüyle saldırmaya başladı. Golem antik bir varlıktı ve deva başpapazın başına birazcık dert açabilecek olsa da yok olması çok vakit almayacaktı.



Lakin başpapaz üstünlüğü alırken golemin gözleri ansızın titreşti. Aynı zamanda golem tuzaklarıyla ilgili işittiklerini ve hepsinin korkunç patlama fonksiyonları olduğunu anımsadı.



“Hiç iyi olmadı!”
Anında geri çekilmeye hazırlansa da bunu yapamadan önce golemin içerisinde gizli kıvılcım anında çaktı ve kaşla göz arasında tüm golem bir ateş küpüne dönüşüp patlayarak dört bir yana yayıldı.


Havanın dağılıp çarpıklaşışıyla tüm Dev Hayalet Şehrini bir şok dalgası teslim aldı. Pek çok surat asılmış, alarm nidaları yükselmeye başlamıştı.



Bu esnada Bai Xiaochun şehrin başka bir noktasında belirmiş ve bir ısı dalgası saçlarını savurup geçmişti.



“Golem tuzağı kendini patlatmış!” diye bağırdı.

 


Hala kan kusmakta olan kralın suratı asılmıştı. Fakat gözleri yakıcı bir tutkuyla parlamaktaydı.



Alevler diner dinmez öfke dolu bir kükreyiş işitildi. Bu kükreyişin sahibi Chen Klanı başpapazından başkası değildi. Saçları darmadağın ve cüppesi paramparça olan adam fark edilir şekilde titremekteydi. Ölmemiş olsa da kustuğu kan miktarı ağır derecede yaralı olduğunun göstergesiydi. Bai Xiaochun’a yönelik nefretiyse daha büyük olamazdı.



Yine de Bai Klanı başpapazıyla aynı kararı vermekten yana hiç tereddüt etmedi ve öfke dolu bir kükreyişle parlak bir ışık huzmesine dönüşerek Chen Klanına doğru yola koyuldu. Kimseye güvenmediği için önceliği kendisini iyileştirmekti.



Bunu gören Dev Hayalet Şehri fertleri bütünüyle sarsılmış ve Bai Hao karşısında dehşete düşmüştü.



“Cennetler, Bai Klanı başpapazı Bai Hao’yu öldürmeye çalışıp ağır yaralanmıştı! Şimdi de aynı şey Chen Klanı başpapazının başına geldi…”



“Bu Bai Hao’nun elinde daha ne kadar koz var? Korkunç biri!!”



“Deva katili!! Tam bir canavar!”


Üç büyük klan da altı göksel markinin orduları da geri kalan insanlar da gördükleri karşısında sakinliğini koruyamamıştı. Bir devaları olmadığı için Bai Xiaochun’un peşine takılamayan göksel marki güçleriyse bu duruma minnettar olmaya başlamıştı.



Tabii Bai Xiaochun halinden hiç olmadığı kadar memnundu. 



“Gördünüz mü?” diye bağırıyordu. “Beni kışkırtmayın! Saldırdığımda kendimi bile korkutuyorum!! Bu ilahi kabiliyeti canım isterse doksan dokuz kez daha kullanabilirim!”

 

#Hııı, tabii tabii, doksan dokuz kez daha kullanırsın. Kesin kesin 
Bu bölümde de golem efsanesinin gerçek olduğunu gördük ve ikinci devayı da denklemin dışına çıkarttık. Ve şimdi sırada son devamız var. Ondan da kurtulursak kralı kaçırabiliriz ve kralı kaçırırsak da kaplumbağamıza minnettar olup tokatları unutabilir belki 
Hadi okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr