Bölüm 629 : D Bloğuna Hükmetme

avatar
3323 21

A Will Eternal - Bölüm 629 : D Bloğuna Hükmetme


Çevirmen : Clumsy 

 

9. takım heyecan dolu kalplerle blokta koşturuyordu. Bai Xiaochun’un Yaşlı Şeytan Zhou’yu sorgulayışının etkisinden çıkmış olan gri cüppeli mahkumlar da aceleyle onlara yaklaşmaya başlamıştı.



İstisnasız her biri kollarını kavuşturup eğiliyor, “Cennetler! Karanlık engizitör geri dönmüş!” benzeri şeyler söylüyordu.



Gri cüppeli mahkumlarla ilgilenecek havada olmayan gardiyanlarsa Bai Xiaochun’u apar topar, bugüne dek ağzını açmamış mahkumlardan birine götürüyordu.

 

Bai Xiaochun kolları arkasında kavuşturulmuş şekilde hücrelere yaklaşıyor, o yaklaştıkça alandaki gri cüppeliler onu gergince gözlemliyordu.


Bu sırada kaptan, kafesteki mahkuma bakarak, “Kardeş Bai, bu Yaşlı Şeytan Xu. Tam altmış yıl önce etraftaki en güçlü Ruhun Başlangıç uzmanlarından biriydi. O zamanlar tam 99,999 hamile kadını katlederek plasentalarını güçlü bir büyülü nesne yapmak için kullandı. Yaptığı herkesin silahlanmasına yol açan, sahiden şok edici bir nesneydi!” dedi.



Bai Xiaochun kafeste son derece sakin bir şekilde bağdaş kurarak oturmakta olan yaşlı adamı görebiliyordu. Ona bakan adamın gözleri buz soğukluğuyla titreşmekteydi, dünyadaki canlı hiçbir şey umurunda değilmiş gibi bir havası vardı.



Konuştuğunda işitilen sesi de en az bakışları kadar soğuktu. “Biri beni konuşturmaya çalışmayalı bayağı olmuştu. O zaman eğlence başlasın, olur mu?” 



Yaşlı Şeytan Xu’nun gözlerinin içine bakan 9. takımın Bai Xiaochun’a olan güveni ansızın sarsılmaya başlamıştı. Yaşlı Şeytan Xu oldukça ünlüydü ve D Bloğunun karanlık engizitörü bile defalarca denemesine rağmen ondan tek bir bilgi dahi alamamıştı.



“Bakalım 9. takımın engizitörü Yaşlı Şeytan Xu’yla nasıl baş edecek!” Alandaki gri cüppeli mahkumların çoğu şimdiden Bai Xiaochun’a saygı beslemeye başlar olmuştu. Yine de hemen hemen hepsinin gözünde Yaşlı Şeytan Xu daha huşu uyandırıcıydı.



Herkes neler olacağı üzerine kafa yorarken Bai Xiaochun Yaşlı Şeytan Xu’yu baştan aşağı süzdü, ardından hücreye girdi. Bir an sonra içeriyi siyah bir duman doldurdu, sonra da Yaşlı Şeytan Zhou’dan yükselen çığlıkların benzerleri işitilmeye başlandı.



9. takım gardiyanlarının gözleri anında ışıldamış, gri cüppeli mahkumlarınsa çoğunun soluğu kesilmiş, kalpleri küt küt atmaya başlamıştı.



“Yaşlı Şeytan Xu bile böyle bir tepki mi veriyor!?”

 


“Yok artık! Yaşlı Şeytan Xu’dan bahsediyoruz! D Bloğu karanlık engizitörü bile onu konuşturamamıştı!”



Aşağı yukarı bir saatin sonunda bağırışlar merhamet yakarışlarına dönmüştü. Herkes sarsılmış, bilhassa yakınlardaki hücrelerin mahkumlarının suratlarına bir dehşet maskesi yerleşmişti.



Ardından Bai Xiaochun her zamanki sakinliğiyle, elinde bir yeşim kağıt tutarak açığa çıktı.

 


“İtirafı elimde.” dedi. “Sırada kim var?”



Zhao Feng heyecandan tir tir titriyor, kaptansa fazlasıyla mutlu görünüyordu. Bu noktada Bai Xiaochun gardiyanların nazarında bir tanrı olmuş ve büyük bir şevkle yeni bir alana götürülmüştü.




Ve gittiği ikinci, sonra üçüncü, sonra da dördüncü hücrede de aynı şeyler yaşandı…

 

Takip eden üç gün boyunca Bai Xiaochun D Bloğundaki tüm mahkumları kasıp kavurarak herkesi aptala çevirdi!



Dört saat kadar direnebilen birkaç kişi olmuş ama en sonunda onlar da dilini tutamamış, hepsi en derin sırlarını Bai Xiaochun’a açıklamıştı.



Bai Xiaochun tüm bunlardan elde ettiği kar karşısında oldukça etkilenmişti. Hatta bu mahkumların ağızlarından dökülen yalnızca kendi sırları olmamış, başkalarına ait sırlar da açığa çıkmıştı…



Daha önce hiç kimseye açılmayan, sadece Bai Xiaochun sayesinde ortaya çıkan sırlar söz konusuydu. İlk başta bunları doğal karşılasa da sırların sayısı arttıkça gözleri ışıldamaya başlamıştı.



Gerçekten de Şeytan Hapishanesine mükemmel uyum sağladığını hissetmeye başlıyordu. Ayrıca o mahkumları sorguladıkça her birinin idamı hak eden korkunçlukta suçlar işlediğini fark ediyordu!


“Sanırım Dev Hayalet Kral... gerçekten işini biliyormuş.”
diye düşünüyordu.



9. takımsa olup bitenler karşısında serseme dönmüştü. Bai Xiaochun’un sorgulamadaki engin yeteneği ve kaptanın ellerinde biriken kâğıt yığını gözlerini elmaslar gibi ışıldatıyordu.



Verdiği her yeşim kâğıt uçsuz bucaksız bir zenginliği temsil ediyor ve hayatlarının nasıl olacağını düşünen gardiyanların Bai Xiaochun’a sadakatleri iyice güçleniyordu.



Tabii ki gri cüppeli mahkumlar daha da derinden etkilenmiş ve Bai Xiaochun’a korku ve saygıdan titreyerek bakmaya başlamışlardı.



Bu sırada derin takdirle dolan kaptan dişlerini sıkıp diğer takım kaptanlarıyla anlaşma yapmak için ağır bir bedel ödemeyi kabul etmişti. Bunu tam olarak nasıl başardığını söylemek imkânsız olsa da 9. takım tam bir ay boyunca tüm devriye görevlerinin sahibi olmuştu.


Bunu işitmek 9. takımın kalanını tezahüratlara boğdu. Aksine gri cüppeli mahkumlar ve hücrelerdekilerin suratlarınaysa şaşkın ifadeler yerleşti.



Bu ay yavaş ama emin adımlarla ilerliyordu.



Bu süreçte Bai Xiaochun D Bloğuna tamamen hükmetmiş, eski mahkumları tek tek ziyaret etmişti.



Sorgulama seanslarının her birinde hücrelerden çığlıklar yükseliyor, ortamdaki herkese geniş çaplı bir şok yayılıyordu.



Hiç kimsenin sorgulama sırasında yaşananları göremiyor oluşuysa her şeyi daha da dehşet verici kılıyordu.



Bai Xiaochun ne zaman bir sorgulama seansından çıksa ardında kalan mahkum ne kadar vahşi veya acımasız olursa olsun dehşet içerisinde tir tir titrer halde oluyordu. Hatta bu sorgulamadan gönler sonra bile hücrelerinde korkak tavşanlar misali titreyerek oturmaya devam ediyorlardı.



9. takım bu durumdan çok memnundu ve Bai Xiaochun’un ünü tüm D Bloğuna yayılmış, artık herkes ona ya dehşet ya da huşu içerisinde bakar olmuştu.


Bai Xiaochun ise Şeytan Hapishanesinden iyice büyülenmiş haldeydi ve bunun altındaki en büyük etmen öğrendiği sırlardı. Bu sırların çoğu Yaban Araziler ve Dev Hayalet Şehriyle bağlantılıydı. Hatta geride kalan ayda… pek çok gizli meseleden de haberdar olmuştu.



9. takımın devriye görevinin sonuna gelişiyle mahkumlar en sonunda rahat bir nefes almaya başladı. Bai Xiaochun hiçbirinin yıllarca tecrübe etmediği bir kabus yaratmıştı. Sorgulananların korkularıysa yalnızca engin ve derin olarak tarif edilebilirdi.



Tabii ki 9. takım piyangoyu tutturmuştu. Paylarını topladıkça söz verdikleri üzere devriye paylarını verdikleri diğer D Bloğu takımları da tamamıyla sarsılmış vaziyetteydi.



Araştırmalar yapılıp tüm bunların altındaki sebebin karanlık engizitör Bai Hao olduğunu öğrendiklerindeyse daha çok şaşırmaları mümkün olamazdı.



“Ne? Tüm eski mahkumları bir ayda konuşturmuş, öyle mi?!?! Bu imkânsız!!”



“Lanet olsun! 9. takımın bizimle devriye sırasını değişmek istemesine şaşmamalı…”



“Bai Hao’nun karanlık engizitörlük tekniklerini bildiğine inanamıyorum. Hikayaler doğruysa sıradan bir karanlık engizitör de değilmiş. Sonuçta D Bloğunun resmi karanlık engizitörü bile onun yaptığını yapamamıştı!”



Araştırmalar çoğaldıkça ve hikayeler doğrulandıkça diğer takımlar ürpermeye, 9. takıma kıskançlık içerisinde bakmaya başlıyordu.


Bu haberler D Bloğu müdür yardımcısı Sun Peng’i bile tamamıyla sarsmıştı.



“Tüm eski mahkumları yalnızca bir ayda konuşturmuş, ha!?” 9. takım kaptanının gönderdiği tüm o ruh ilaçları ve büyülü nesneleri gördüğündeyse bu inanılmaz haberlere inanmaktan başka çaresi kalmamıştı.



“Bu Bai Hao amma gaddarmış! Neyse, kendi klanına başkaldırdığı düşünülünce karanlık engizitörlük ona gerçekten uyuyor sanırım.” Ardından D Bloğunun en sonunda Müdür Li Xu’nun önünde ihtişamla ışıldama şansı elde ettiğini fark etti. Ve hiç tereddütsüz Bai Hao’nun ne zaman isterse en tehlikeli mahkumları bile sorgulayabileceği, istediği hücreye girebileceği emrini iletti!



Diğer gardiyanların hücrelere yalnızca ay başına üç günlük bir erişimi olabilirdi. Fakat Bai Hao artık bu sınırlamadan muaftı.



Normal şartlarda böyle bir ayarlama herkeste öfke doğurmalıydı. Fakat Bai Xiaochun’un şok edici performansı nedeniyle itiraz eden tek bir kişi dahi olmamıştı.

 

#Oooh bütün mahkumlardan itiraflar koparıldı, hazineler toplandı. Bizimki sıradaki ateş denemeleri için bayağıca ruh toplamıştır. Acaba deva ruhu olan veya bir deva ruhuyla ilgili bilgi taşıyan var mıdır? Son ruhu da bu şekilde bulmamız mümkün olabilir mi ki? İki ruhu bu kadar kısa bir arayla bulmamız zor görünüyor ama daha önümüzde çook yol varken Ruhun Başlangıcına bir an önce geçmemiz lazım diye düşünüyorum. Neyse, her zamanki gibi okuyup göreceğiz arkadaşlar, hadi bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr