Bölüm 593 : Soğuk Baba Bai

avatar
3498 16

A Will Eternal - Bölüm 593 : Soğuk Baba Bai


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun’un kalbindeki öfke Bai Hao’ya yönelik acıma ve kederiyle alevlenmişti. Anlamadığını söylemiş olsa da neler döndüğünü gayet iyi anlamıştı!


Şu ana dek öğrendiği her şeyle birleşince durum kristal netliğine kavuşmuştu. Klan şefi Bai Hao’nun ateş yaratmada fazlasıyla yetenekli olduğunu başından beri bilmiyor olabilirdi. Ama Bai Hao’dan on beş renkli ateş formülünü aldıktan sonra nasıl bilmeyebilirdi ki?!

Bai Hao’nun yetenekli bir ateş yaratıcısı olduğunu ve sınavlarda hile yapmadığını biliyordu. Tüm bunları bildiğine dair en ufak bir şüphe yoktu!


Bir orta seviye Ruhun Başlangıç yetişimcisi olarak Bai Klanında istediği her bilgiye rahatlıkla erişebilirdi. Hatta Bai Xiaochun, onun Bai Hao’nun o adam tarafından kovalanıp öldürüleceğinden haberdar olmadığını da düşünmüyordu. Hem haberdardı hem de olanlara gözlerini yummuştu!


Bai Hao’yla ilgili her şeyi reddetmiş, tüm başarılarını Bai Qi’ye yüklemişti. Belli ki ödenecek bedel Bai Hao’nun ölümü olsa bile Bai Qi’nin yükselmesini istiyordu. Klan şefinin Bai Hao’yu ancak bir böcek kadar değerli gördüğü daha bariz olamazdı.



Bu görüşmedeki amacıysa Bai Hao’ya boyun eğdirmek, onu bu kritik anda bir sahne yaratmaması için etkilemeye çalışmaktı. Bai Xiaochun’un adamın gözlerinde gördüğü öldürme güdüsüne bakılırsa Bai Hao’yu bu resimden temelli çıkarmak istediği de ortadaydı.


Konuşma için burayı seçmesinin altındaki mesaj da ona boyun eğmenin anlamını göstermekti, bu çok netti…


Boyun eğersen yaşarsın. Reddedersen ölürsün!

 

Bai Hao’nun annesinin öldüğü yerde görüşmeyi seçmesi niyetinin ne kadar kötü olduğunun göstergesiydi. Bai Xiaochun bir gözlemci olarak bu sahne karşısında öfkelenmeden edememişti. Bai Hao’yu geçici bir hevesle çırağı yapmış olsa da an itibarıyla kalbi Bai Hao’nun hayatta olsa tadacağı derecede bir acı ve kederle doluydu. Artık onun Ustası olma konusunda hiç olmadığı kadar ciddiydi.



Bai Xiaochun ölümden korksa da iliklerine dek adil ve sadakatli bir insandı. Arkadaşları ölümcül bir krizle karşı karşıya olduğunda korkudan tir tir titrese ve çığlıklar atsa da dişini sıkıp yardımlarına koşardı. Bai Hao çırağı olmuşken de çırağının katlandığı haksızlıklar karşısında gözlerini yumacak değildi!


Bu Bai Xiaochun’un içerisinde var olan ikilemdi; ölüm korkusunda ışıl ışıl yanan bir tutku söz konusuydu!


Klan şefi önünde tamamen soğuk ve duygusuz bir şekilde duruyor ve Bai Xiaochun da bu yüzden Bai Hao’nun en derin arzusu olan bu adamı mutlu etme isteğinin tamamen amaçsız olduğunu düşünmeden edemiyordu!



“Ne dedin sen!?”
diye yanıtlayan klan şefinin gözlerindeki soğukluk yoğunlaşmıştı. Hatta yetişim basamağı gücünün bir kısmını salmış ve avluda bir rüzgâr çıkmasını sağlamıştı. 


Bai Xiaochun klan şefine öfkeli bir bakış attıktan sonra yavaşça yanıtladı: “İyi ya da kötü ben senin etinden ve kanındanım. Kaplanlar bile kendi yavrularını yemez ama sen…”

“Bu ne küstahlık!” diyen klan şefinin sesi gök gürültüsü misaliydi. Gözlerindeki öldürme güdüsüyle Bai Xiaochun’a doğru ilerlemeye başlamıştı.


Bai Xiaochun ise kendisine yaklaşan adama gözlerini dikmiş vaziyetteydi. Bu adam ona saldırırsa deva ruhunu alma planı etkilenecekti. Ama yine de az önceki sözleri sarf etmekten kendisini alamamıştı!

Tam da durum bir felakete dönecekmiş gibi görünürken klan şefi ansızın kaşlarını çattı. Yerinde duraksadı ve çantasından bir yeşim kağıt çıkarttı.

Kağıdı ilahi hisleriyle taradığındaysa suratı neşeyle aydınlandı. Bir an sonra da Bai Xiaochun’a bir cesetmiş gibi küçümseyici bir bakış attı ve arkasını döndü, ardında tek bir cümle bırakarak uzaklaştı.

“Kendini öldürteceksin!”

Bai Xiaochun klan şefinin bir ışık huzmesi şeklinde ortadan kayboluşunu izledi. Sonra da kalbinde ve zihninde karmaşık duygularla etrafına bakındı. Ve en sonunda iç çekti.

“Bai Hao. Ah, Bai Hao. Ruhun hala buralardaysa umarım bu olanları görebilmişsindir…” Bu sözlerin ardından dağınık kıyafet ve oyuncakları organize ederek kuyuya döndü.

İçeri ilahi hislerini gönderip orada bir ceset olmadığını teyit ettikten sonra da sessizce orayı terk ederek kuzey kesime yöneldi…


**

Bai Klanının altında klan şefinin şu anda durmakta olduğu yeraltı mezarları yayılmaktaydı. Ellerini kavuşturan adam, büyükçe bir kapının önünde eğilmiş vaziyetteydi.

Uzun bir sürenin ardından kapıdan her kelimesi yerle göğü dönüştürürmüş gibi gelen yaşlı bir adamın sesi işitildi.


“Önceki talebin onaylandı!”


“Çok teşekkürler, Başpapaz!”
Klan şefi kalbindeki heyecanı bastırmak için elinden geleni yapmış, eğilişini iyice abartmıştı. Başpapazın atasal arazinin açılmasından daha fazlasını sunduğunun farkındaydı.


Deva ruhunun Bai Qi’ye verilmesini de onaylıyordu!


Tabii ki atasal araziyi yalnızca Bai Qi için açmak imkansızdı. Ruhun Başlangıcının altındaki tüm klan üyeleri oraya girmekte özgürdü. Bai Klanının ne kadar büyük olduğu düşünülünce başpapaz diğer ailelere de eşit bir fırsat tanımak zorunda kalmıştı.


Fakat doğal olarak deva ruhunu alan kişinin Bai Qi olmasını garantileyecek yolları vardı!


“Şimdi gidebilirsin. Etkinlik bir ay içerisinde başlayacak.” 


Klan şefi derin bir nefes aldı ve saygı dolu bir bakışla oradan ayrıldı.


Çok geçmeden atasal arazinin açılacağı haberi tüm Bai Klanına yayıldı. Girme yeterliliğine sahip tüm klan üyeleri son derece heyecanlıydı.



Bilhassa deva ruhunun atasal arazide oluşu tüm yan soyları birbirleriyle çarpışma konusunda oldukça heyecanlandırmıştı.


Atasal arazinin açılması büyük bir meseleydi ve içeride gerçekleşecek olan sınav, tüm Bai Klanını sarsacak şekildeydi. Bütün hazırlıklar büyük bir tantanayla gerçekleşmekteydi.


Madam Cai halinden son derece memnundu ve Bai Qi’nin başına gelecek harikulade şeyleri düşünmeden edemiyordu.


Bai Qi de aynı şekilde keyifliydi. Tabii ki yalnızca ona bahşedilen detaylar konusunda çenesini kapalı tutuyordu. Diğer ailelerin seçilmişlerinin müsabakaya katılma konusundaki heveslerini içten içe küçümsemeyi de ihmal etmiyordu.


“O deva ruhu bana ait!”

Bai Xiaochun da atasal arazinin açılacağının farkındaydı lakin herhangi bir detaya sahip değildi. Yine de çok büyük bir olay olduğu için giderek daha fazla şey öğreniyordu.


“Açılmasına neredeyse bir ay var…”
diye düşünürken gözleri beklentiyle ışıldıyordu. Bai Klanından çoktan bıkmış usanmıştı ama vakti gelene dek öfkesini bastırması gerektiğini biliyordu.

“Bunu senin için yapıyorum, Bai Hao! Atasal araziye girdiğimde tüm klanı şok edeceğim!”

Atasal arazinin aşırı tehlikeli olmayacağına güvense de kaplanın ağzından yemeğini almaya kalktığında o öfkeli kaplanın daima peşine takılacağını biliyordu. Atasal arazide hamlesini yaptığında son derece tehlikeli bir durumu başlatmış olacaktı.


Bu yüzden, güvende olabilmek adına tamamen hazırlıklı olmalıydı.


“Yaban Araziler aşırı büyük. Bai Klanı deva başpapazının beni nereye dek kovalayacağını bekleyip göreceğiz. Ruh istifleyen pagodamı patlatarak Bai Klanıyla diğer iki büyük klan arasındaki dengeyi bozabilirim. Bakalım deva başpapaz bunu fark edince beni kovalamaya cesaret edebilecek mi!

“Tabii ki başpapazın yanı sıra Ruhun Başlangıcındakiler de dahil olmak üzere baş edilecek başka Bai Klanı üyeleri var. O kadar da gevşeyemem!” Bai Xiaochun ne kadar gerilse de kararını vermişti. Hamlesini yapacak, sonra da hemen kaçacaktı!


“Ayrıca Bai Klanının hiç düşmanı olmadığına inanmayı da reddediyorum…” Gözleri soğuk ışıklarla titreşerek yeniden yetişime döndü.


Günler gelip geçti. Hiç kimse ona dikkat etmiyor, o da kulübesinden çıkmıyordu. Tıbbi hapları hızla tükeniyordu ama yine de bir gün Ölmeyen Tendonlarda büyük bir ilerleme gerçekleştirmeyi başardı!

Tam bir seviye atlama söz konusuydu!!

Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğinin üçüncü seviyesini tamamladığı saniyede bedenini gümbürtü sesleri doldurdu, altın ışıklar yayıldı ve kıyafetini aşarak her tarafı kapladı.

Aynı zamanda üzerine kocaman bir dağın ağırlığının çöktüğünü de hissediyordu ki o ağırlık üçüncü pranganın ta kendisiydi!

Prangayı kırmayı, üzerine çöken dağ gibi ağırlığı yok etmeyi ve öncekinden de harika bir hal almayı çaresizce istiyordu.


Fakat bunu yapmadan önce Ruhun Başlangıcını şekillendirmesi gerektiğini biliyordu. Prangayı kırabilmesinin tek yolu o güce erişmekti.

 

#Sonunda üçüncü prangaya temas ettik fakat onu kırıp aşmamız için önce Ruhun Başlangıcına geçmemiz gerekiyor. Dördüncü deva ruhunu buradan alacağımız kesin gibi. Ama hala önümüzde beşinci deva ruhu engeli var. Acaba onu nerede ve nasıl bulacağız? Hadi okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr