Bölüm 555 : Zirve!

avatar
3671 17

A Will Eternal - Bölüm 555 : Zirve!


Çevirmen : Clumsy 

 

Yirmi bir kat!

 

Atölyede gümbürtüler yankılanıyor, duvarlar parçalanma noktasına gelecek kadar sarsılıyordu. Fakat üç taş kürsü yerli yerindeydi. Bai Xiaochun ise sabit durabilmek için ağaç dallarından birine tutunmuştu. Bu esnada ağacın yüzeyindeki on altın dizayn kaynaşmaya başladı.

 

Bai Xiaochun soluk soluğaydı ve kendisini yirmi bir katlı ruh güçlendirmede yaşanacak dönüşümü beklerken gözlerini bile kırpmamaya zorluyordu.

 

Bu dışarıda asla göremeyeceği bir ruh güçlendirmeye tanık olma fırsatıydı.

 

An itibariyle yoğun gümbürtüler yalnızca ağacın etrafını etkilemekle kalmıyordu; dışarıdaki dikilitaş da sarsılmaya başlamıştı.

 

Bu süreç aşağı yukarı bir düzine nefes kadar süre almışken Bai Xiaochun’un gözleri irileşti, on altın dizayn menekşeye çevrilmekteydi.

 

Tek bir menekşe dizayn haline gelmişlerdi!

 

Menekşe dizayn tamamlandığındaysa ağaç büyüyüşünü devam ettirmedi. Bunun yerine kör edici ışıklar saçmaya başladı ve yüzeyinde bir surat görünür oldu, adeta bir canlıya dönmüştü.

 

O suratta antik bir hava vardı ve açtığı gözler etrafına merakla bakan çocuklar gibi ışıldıyordu.

 

Ağacın deva aurası silinmiş, yerini daha da korkunç bir baskı almıştı. Baskı çoğunlukla ağacın içerisinde yer etse de Bai Xiaochun bunu sezebiliyor, salındığı takdirde dudak uçuklatıcı şeyler olabileceğini görüyordu.

 

Bai Xiaochun’un kafatası patlayabilecek kadar yoğun şekilde karıncalanıyordu. Başı dönmüştü, temkinli bir şekilde ağaçtaki mührünün orada olup olmadığını kontrol etti.

 

Hala orada olduğunu, yirmi birinci ruh güçlendirmeyle değişmediğini gördüğündeyse rahat bir nefes aldı.

 

“Onuncu güçlendirmede yapraktan ağaca döndü. Yirmincideyse bir ruh oldu. Ağaç ruhu mu? Bitki ruhu mu?”

 

Sert bir şekilde yutkunarak alnından akan terleri sildi ve gözlerinde boş bir bakış olan ağaca döndü. Sonra da dişlerini sıkarak, “Neyse ne, mührüm hala üzerinde. Yirmi bir kat güçlendirme tamamen cennetlere meydan okuyucuysa acaba otuzdan sonra ne olur?” dedi. Tüm bunları düşündükçe otuz kat ruh güçlendirmeye yönelik merakı yükseliyordu.

 

Taş kürsüde beliren yeni ateşe bakarken gözleri delilikle ışıldıyordu ve hızlıca yeni ruh güçlendirmelere koyuldu.

 

Yirmi iki!

 

Yirmiden sonra gelen her ruh güçlendirmede yeri göğü sarsıcı gümbürtüler etrafı sarsıyordu. Atölye çoktan yok olmuştu, ağaçsa tir tir titriyordu. Aynı zamanda gözlerindeki ışık daha derin bir hal alıyor, zekâ belirtileri göstermeye başlıyordu.

 

Adeta her geçen saniye daha da yaşlanıyordu.

 

Dışarıdaysa dikilitaş sarsılıyordu, Bai Xiaochun’un sergilediği ruh güçlendirmelere dayanamazmış gibi bir hali vardı!

 

Bai Xiaochun’un parlayan küresiyse çoktan Sahibe Al-Toprağı geride bırakmış, neredeyse boşlukta göze çarpan tek şey halini almıştı!

 

Bu noktada Zhou Yixing, özellikle de geçen zamanı hesap edince tam bir çaresizliğe düşmüştü.

 

“Bu Bai Xiaochun insan değil! Umarım onunla bir daha asla karşılaşmam!” Olanlar Zhou Yixing’e ağır bir darbe indirmiş, morali tamamen bozulmuştu.

 

Bai Xiaochun’un ruh güçlendirme seansı dikilitaşı öylesine sarsıyordu ki pek çok sınav sakininin sınavı bölünmüştü. Belli ki dikilitaş tüm bu sınavları sürdürebilecek gücü yitirmiş ve insanlar bilincini geri kazanmaya başlamıştı.

 

İlk başta etraflarına boş boş baksalar da çok geçmeden alarm çığlıkları çınlar oldu.

 

“Neler oluyor!?”

 

“Hey, benim burada ne işim var? Daha sınavımı bitirmemiştim ki!”

 

“Cennetler! Şu dikilitaşın ne kadar kötü sarsıldığına bakın! Ne oluyor! Ve şu parlak küre de kimin?!?!”

 

“Bai Xiaochun!!”

 

Dikilitaş hala sallanıyor olsa da henüz dağılmamıştı. Sınavlarından kovulan kişi sayısı artsa da Bai Xiaochun’un delice ruh güçlendirme hızında bir duraksama belirtisi görünmüyordu.

 

Yirmi üç!

 

Üçüncü menekşe dizaynın belirişiyle dikilitaş daha da kötü titremeye başlamış, yüzlerce sınav katılımcısını daha çıkartmaktan başka şansı kalmamıştı. Ancak bir süre sonra bu da yeterli olmadı, artık geriye yalnızca Sahibe Al-Toprak ve Bai Xiaochun kalmıştı!

 

Diğer insanların sınavlarında nasıl bir noktaya geldiklerinin önemi yoktu, hepsi sınavlardan çıkartılmıştı. Bini aşkın insan uyanınca da ortalığı daha yoğun bir kargaşa teslim aldı.

 

Tabii ki diğer katılımcıların sınavı sonlanınca küreleri kararmış, geriye yalnızca iki kör edici ışık kalmıştı. Onların da biri Bai Xiaochun’a, diğeri de Sahibe Al-Toprağa aitti!

 

Bai Xiaochun’un küresi Sahibe Al-Toprağınkinden hatırı sayılır ölçüde parlaktı. Yine de kadınınki de bir hayli dikkat çekmekteydi.

 

“Bai Xiaochun!”

 

“Cennetler! Şeytan Bai hangi sınava girdi? Bir deva bile onunla aşık atamıyor!!”

 

Bu esnada Bai Xiaochun’un saçları karman çorman olmuş, heyecanla bağırmaya başlamıştı.

 

“Yirmi dört!”

 

Dördüncü menekşe dizaynın belirişiyle ağacın gözlerinde daha da yoğun bir zekâ belirdi, hatta ağaç Bai Xiaochun’a bakmaya başladı.

 

İşte o anda dışarıdaki dikilitaşın üzerinde bir çatlak belirdi ve gözlemcilerde büyük bir şaşkınlık doğurdu.

 

İşler hala sona ermiş değildi! Bai Xiaochun delice bağırıyordu: “Yirmi beş!”

 

Tavaya attığı ateşin rengini bile tespit edememişti ama ateşin girişiyle yoğun menekşe bir ışık çıkmış, ağacın üzerinde beşinci menekşe dizayn da belirmişti.

 

O saniyede ağaçtaki surattan antik zamanlara ait bir iç çekiş yükseldi. O iç çekişte sayısız canlının, sürekli çoğalan hayatların kanıtı mevcuttu. Aynı zamanda ağaç, Bai Xiaochun’a tamamen acayip gelecek ölçüde evrimleşiyordu!

 

Ne yazık ki tamamlanması için hala bir eksiğe ihtiyacı vardı ve o eksik de daha çok ruh güçlendirmeydi!

 

“Dünya mı? Bu ağaç otuzuncu ruh güçlendirmeden sonra kendi kendinin dünyası mı olacak yoksa?!” Bai Xiaochun’un zihni beklenmedik bir aydınlanma yaşıyor, bedeni titriyordu. Fakat buna rağmen taş kürsüde belirecek yeni ateşe uzanmaya çalışıyordu. Ne yazık ki kürsü yirmi altıncı ateşi üretememiş ve un ufak olmuştu…

 

Aynı şekilde diğer kürsüler ve ağaç da parçalanıyordu!

 

Bai Xiaochun zihnine sayısız yıldırımın indiğini hissetti! Bu sınav inanılmaz faydalıydı ve kesinlikle beklenmedik bir talihin ürünüydü!

 

Ruh güçlendirme kabiliyetini geliştirmekle kalmamış, muhtemelen Cennetkarışı arazilerindeki herkesten daha çok ruh güçlendirme bilgisi edinmişti! Artık onun kadar bilgilisini bulmak bir anka kuşu tüyü bulmak kadar zordu!

 

Onu en çok sarsan şeyse ruh güçlendirmenin değerini bilemediğini fark edişiydi. Ruh güçlendirme faydasız bir şeyi bir mucizeye çevirebilirdi. Özünde dünyanın en büyük talih kaynağıydı!!

 

Bai Xiaochun’un kalbi küt küt atıyor, içerisinde ruh güçlendirmeye odaklanmaya dair derin bir arzu kabarıyordu, sebepse ilaç yapma arzusuyla aynıydı. Ruh güçlendirme sonsuza dek yaşamasına yardım edebilirdi!

 

“Sonsuz yaşam mı? Bu iş insanı bir dünyaya bile çevirebilir!!” ona kalırsa ruh güçlendirme, hedefi için daha doğrudan bir rota olabilirdi, sebebiyse kaplumbağa tavaydı!

 

“Bu kaplumbağa tava tam olarak nereden çıktı ki?!” Tavanın inanılmaz gücü Bai Xiaochun’u kökeni konusunda daha da meraklandırmaya başlamıştı.

 

O tüm bunlar yüzünden sarsılırken kulağa göklerin ötesindenmiş gibi gelen bir ses yankılandı.

 

“Birincilik senindir!” Aynı zamanda sınav alemini engin bir karanlık kapladı ve Bai Xiaochun herhangi bir tepki verme fırsatı dahi veremeden bir anafora çekildi.

 

#Bu ruh güçlendirme gerçekten çılgın bir şeymiş, acaba otuzu bulsa sahiden de bir dünya mı doğururdu? Belki bir gün bizimki delice seviyelere ulaşırsa böyle bir şeyi görebiliriz kim bilir... Hadi bakalım sınav birinciliğinin ardından bizi neler bekliyormuş, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr