Bölüm 291 : Orta Tepe Kan Efendisinin Büyü Gücü Sonsuz!! Ruh Akımı Tarikatı Cennet-Daosu Uzmanı Tüm Dünyayı Sarsabilir!

avatar
5752 22

A Will Eternal - Bölüm 291 : Orta Tepe Kan Efendisinin Büyü Gücü Sonsuz!! Ruh Akımı Tarikatı Cennet-Daosu Uzmanı Tüm Dünyayı Sarsabilir!


Çevirmen : Clumsy 

 

“Buraya ön saflarda düşman öldürmeye geldim! Nasıl artıklarla uğraşacak kadar alçalabilirim!?” Bai Xiaochun’un enerjisi tavan yapmış, işitilen gür sesi herkesi sarsmıştı. Beihan Lie, Usta Tanrı-Kahin ve Jia Lie hariç herkesin gözlerine daha şevkli ifadeler yerleşmişti. Bu üçlü ise Xiaochun’u içten içe lanetlemekle meşguldü; çünkü onun gerçek doğasına sıradan çıraklardan çok daha hakimlerdi.

 

Baş kıdemli anlık bir tereddüt sonrasında Bai Xiaochun’a bakarak şöyle dedi: “İkincil Başpapaz, bunlar başpapazların emirleri. Savaş alanının ardında kalan fethedilmiş bölgeleri stabilize etmek de çok önemli bir görevdir.”

 

Bai Xiaochun içten içe kıs kıs gülse de yeniden reddeder havalara girmişti. Baş kıdemlininse onu ikna etmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu. Fakat tam pes edip geri dönecekken şaşırtıcı bir şekilde Bai Xiaochun ansızın teklifini kabul etti.

 

Dişlerini sıkıp son derece memnuniyetsiz görünerek şöyle dedi: “Peki, tamam. Size sorun yaratmak istemem. Görevi kabul ediyorum!”

 

Bu sözlerle havalandı ve devam etti.

 

“Kimler benimle? Kimler fethedilen toprakları stabilize edip tarikatlarımızın adını duyurmak ister!?”

 

Hemen hemen tüm yetişimciler aynı anda karşılık vermeye başlamıştı.

 

“Ben sizi takip etmeye gönüllüyüm, Kan Lordu!”

 

“Ben de varım, İkincil Başpapaz!”

 

“Ben de geliyorum, Tarikat Amcası Bai!!”

 

Göz açıp kapayıncaya dek birkaç yüz kişilik grubun yarısından fazlası öne çıkmıştı. İçlerindeki Kan Akımı Tarikatı Orta Tepe topluluğunun çağırdığı muazzam kan kılıcı da yüzlerce metrelik uzunluğu ve şok edici enerjisiyle havalanmıştı.

 

Bu sırada Beihan Lie dikkat çekmemek için ufalmış, Usta Tanrı-Kahin gerilemiş, kan efendiliği sınavında Bai Xiaochun’dan ödü kopan Jia Lie ise göze çarpma endişesiyle aksi istikamete ilerlemekte tereddüt etmemişti.

 

Bai Xiaochun içten bir kahkahayla kılıcın üzerine adımını attı. Sonra da elini salladı ve bolca gargoyle ile uçan hortlak çağırdı. Aynı zamanda Kan Akımı Tarikatı ve Ruh Akımı Tarikatının gönüllüleri de kılıcın etrafında süzülmeye başladı.

 

Tabii kılıcın üzerindeki Bai Xiaochun’un yüzüne muammalı bir gülümseme yerleşmiş, bakışları yerdeki topluluğa çevrilmişti.

 

“Beihan Lie, Usta Tanrı-Kahin, Jia Lie. Siz üçünüz niye saklanıyorsunuz? Hadi, gelin! Bu görevde bana katılın!”

 

Beihan Lie, Usta Tanrı-Kahin ve Jia Lie titriyor, içten içe küfürler savuruyordu. Hiçbiri gitmek istemese de başpapazların verdiği emir netti. Bai Xiaochun bir göreve liderlik edecekti ve kimi isterse seçme hakkına sahipti.

 

“Ben--” Beihan Lie itiraz etmek istese de Bai Xiaochun’un dik bakışlarını üzerine çekmeden önce yalnızca tek kelime çıkartabilmişti.

 

“Başpapazlar tarafından Dharmic bir görev aldım!”

 

Beihan Lie dişlerini sıkarak kalbinde yükselen kederle kılıca doğru havalandı. Usta Tanrı-Kahin ve Jia Lie de içten içe homurdansalar da kaçışlarının olmadığını biliyorlardı. O ikili de başka bir şansları olmayarak takıma dahil olmuştu.

 

“Hah, işte böyle! Tamamdır, hadi gidelim!” Bai Xiaochun yeni bir kahkaha eşliğinde kollarını sıvadı ve kılıç ile yetişimcileri gösterişli bir şekilde ilerletmeye başladı.

 

Daha önce kendisini hiç bu kadar etkileyici hissettiği olmamıştı. Devasa kılıcın üzerinde bağdaş kurarak oturuyor, etrafındaki gargoyle, arıtılmış ceset ve yetişimci topluluğuna bakıyordu. Hele Beihan Lie, Usta Tanrı-Kahin ve Jia Lie’nin depresif görünümleri kendisiyle iyice gurur duymasını sağlıyordu.

 

“Görünen o ki savaşa katılmak gerçekten doğru kararmış.” diye düşünüyordu. “Ruh Akımı Tarikatı ve Kan Akımı Tarikatındayken hiç böyle bir gösteriş yapma şansım olmamıştı. Kim bu gösterişi burada yapabileceğimi tahmin edebilirdi ki?!” Bu düşüncelerle parmağını ileri doğrulttu.

 

“Tarikat yeğenlerim, gelin birlikte Engin Akım Tarikatına hükmedelim!”

 

Bu sırada Kan Akımı Tarikatı çıraklarının zeki üyelerinden biri Bai Xiaochun’un neşesini fark edip kılıca biraz yaklaşarak avazı çıktığınca bağırdı: “Orta Tepe kan efendisinin büyü gücü sonsuz!!”

 

Bu bağırış etraftaki çırakların çoğunu şok etmiş, Bai Xiaochun’un bile genç adama hayretler içerisinde bakakalmasına yol açmıştı. Fakat onca kişi tarafından bakılan ve kızarmaya başlayan adam tam iltifatta abartıya mı kaçtım diye düşünürken Bai Xiaochun başını arkaya atarak kükrercesine bir kahkaha patlattı.

 

“Bundan sonra böyle şeyler söyleme. Ben dürüst ve samimi biriyimdir, iltifatlardan da pek hazzetmem. Şimdi bu hapı al bakalım!” Tabii Bai Xiaochun halinden son derece memnundu ve surat ifadesi sözlerine hiç de uymuyordu. Hatta hemen ardından genç adama cesaretlendirici bir şekilde 3. kademe bir ruh ilacı fırlatmıştı.  

 

Oldukça heyecanlanan ve cesaretlendirildiğini fark eden genç adam sesini iyice yükselterek karşılık verdi: “Ama bu benim gerçek hissim! İltifat değil! Orta Tepe kan efendisinin büyü gücü sonsuz!!”

 

Bilhassa Bai Xiaochun’un verdiği ödülü gören Kan Akımı Tarikatı çıraklarının gözleri irileşmişti. Ardından o gözler tutkuyla yanmaya başladı ve diğer çıraklar da bağırışa katıldı: “Orta Tepe kan efendisinin büyü gücü sonsuz!!”

 

Yüzün üzerinde kişinin aynı şeyi söyleyişi Bai Xiaochun’un kendisini harika hissetmesine yol açmıştı. Kuru bir öksürük eşliğinde ödül olarak oldukça fazla hapı çıraklara fırlattı…

 

Tabii ki Ruh Akımı Tarikatının yüz küsür çırağı bu durumdan pek hoşnut değildi. Kan Akımı Tarikatı yetişimcilerine bakan topluluk da kendilerine has bir cümleyle bağırmaya başlıyordu.

 

“Ruh Akımı Tarikatı Cennet-Daosu uzmanı tüm dünyayı sarsabilir!!”

 

Bai Xiaochun öyle heyecanlıydı ki tir tir titriyordu. Gözleri ışıldıyor, kalbi yerinden çıkacak gibi oluyordu. Hemen çantasına vurarak bolca hapı havalandırdı. Olup bitenleri idrak eden tarikat çırakları giderek Xiaochun’u daha da sıkı çevreliyor ve avazları çıktığınca bağırarak ilerliyordu.

 

“Orta Tepe kan efendisinin büyü gücü sonsuz! Ruh Akımı Tarikatı Cennet-Daosu uzmanı tüm dünyayı sarsabilir!”

 

Dişlerini sıkan ve duruma dahil olmayanlar yalnızca Beihan Lie, Usta Tanrı-Kahin ve Jia Lie’den ibaretti. Onlar Bai Xiaochun’u hor görüyor, böyle bir dalkavukluğa katılmayı reddediyordu. Ölseler olmazdı!

 

Bai Xiaochun ise halinden son derece memnun olsa da mütevazı davranması gerektiğini düşünüyordu. Bu düşünceyle elini sallayarak şöyle dedi: “Tamamdır, hadi gençler, sakin olun, abartmayın!”

 

Ve bu tantanalı havayla iki tarikat tarafından çoktan fethedilmiş olan Engin Akım Tarikatı topraklarına ilerliyordu.

 

Grup çok geçmeden bir zamanlar Engin Akım Tarikatına ait olan bir yetişimci klanının yerleştiği vadiye ulaşmıştı. İşgalin başlayışıyla klan teslim olmuştu lakin içlerinde hala Engin Akım Tarikatına sadık olan bolca kişi mevcuttu. Boyun eğmiş gibi davransalar da içten içe Kan Akımı Tarikatı ve Ruh Akımı Tarikatından nefret ediyorlardı.

 

An itibariyle başpapaz ve diğer klan üyeleri sıradaki hamlelerini planlamakla meşguldü.

 

“Ruh Akımı Tarikatı işleri fazla abarttı. Zamanında Engin Akım Tarikatıyla müttefiklerdi ama onlara ihanet ettiler!!”

 

“Hmphh! Bir de Kan Akımı Tarikatı var. Bir avuç şeytani yetişimci, katil doğalı insanlar! Er ya da geç cennetler tarafından cezalandırılacaklar!!” Salonda oturup haklı öfkelerini dışa vuran topluluğun üzerine ani bir baskı çökmeye başlamıştı.

 

Ardından kulaklarında soğuk bir ses çınladı. “Herkes kan efendimize selamlarını sunmak için hemen dışarı çıksın!”

 

Ansızın tüm yetişimcilerin yüzü düştü.

 

Kuruluş Kadrosu ortalarındaki başpapaz, seğiren suratıyla salondan dışarı adımını attı ve yoldaş klan üyeleri de onu takip etti.

 

Bir an sonra üzerlerinde kan rengi, muazzam bir kılıç belirdi. Kılıcın etrafıysa iki yüzün üzerinde Kan Akımı ve Ruh Akımı Tarikatı çırağıyla çevriliydi.

 

Bizzat kılıcın tepesinde duran Bai Xiaochun gök gürültüsü misali bağırışlarla sarılmış haldeydi.

 

“Orta Tepe kan efendisinin büyü gücü sonsuz!! Ruh Akımı Tarikatı Cennet-Daosu uzmanı tüm dünyayı sarsabilir!!”

 

Yetişim klanı üyeleri bu manzaraya şok içerisinde bakakalmakla meşgulken Bai Xiaochun’un bakışları vadiyi tarıyordu.

 

Görevi ön safların ardında kalan alanları taramak ve Engin Akım Tarikatının kalan direnişçilerini bulmaktı. Xiaochun, tarikatına sadık kaldığından ve bu tarz bireyleri barındırdığından şüphelenilen 37 klanın adını içeren bir kağıda sahipti.

 

Ruh Akımı Tarikatının araştırmaları neticesinde bu 37 klanın daha ayrıntılı incelenmesini gerektiren açılar mevcuttu. Bağışlanıp bağışlanmayacaklarıysa Bai Xiaochun’a kalmıştı. Neyse ki yeşim kağıt, kağıdı elinde tutan kişinin herhangi bir Engin Akım Tarikatı yetişimcisini tespit etmesini sağlayan özel bir güç sunuyordu.

 

Önlerinde sergilenen ihtişam ve güç gösterisi yetişim klanını sarsmıştı. Klanın başpapazı derin bir nefes aldıktan sonra kollarını kavuşturup eğilerek lafa girdi: “Selamlar, Kan Efendisi!”

 

Fakat Bai Xiaochun karşılık vermedi. Bunun yerine önündeki perdeyi kaldırırcasına Cennetkarışı Dharma Gözünü açtı ve vadideki tüm engelleri yok ederek yeraltında gizli olan şehri çabucak tespit etti.

 

O şehrin içerisinde bağdaş kurarak kendilerini iyileştirmekle meşgul olan sekiz kişi bulunuyordu. Bai Xiaochun bu kişileri daha önce görmemişti fakat yaraları, giyimleri ve dalgalanmaları onların Engin Akım Tarikatına ait olduğunu söylüyordu. Ve elindeki yeşim kağıt anında ışıldamaya başlamıştı.

 

#Bizimki savaşa gelip yıllarca hayalini kurduğu pohpohlanmayla karşılaştı. Aslında iltifat almaktan pek hazzetmez ama nedense bu sefer pek bir hoşuna gitti 
Bu arada gariban üçlümüz de bizimkinin peşine takılmak zorunda kalarak göreve dahil oldu. Bakalım kolay görünen görevimiz kazasız belasız ilerleyecek mi, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr