Bölüm 285 : Usta Bin-Surat

avatar
5815 24

A Will Eternal - Bölüm 285 : Usta Bin-Surat


Çevirmen : Clumsy 

 

Gümbürdemeler eşliğinde kraterin dışında iki figür belirdi. Biri Song Klanı başpapazı, diğeriyse Li Qinghou’nun Ustası Başpapaz Demirodundu.

 

Bir an sonra ikisi de Bai Xiaochun’un önüne varmıştı ve buluşan gözlerindeki temkinliliği görmek mümkündü.

 

Kan Akımı Tarikatının yetişim basamağı mührünün kalkışıyla enerjileri patlak vermişti. Kan bulutları yeniden kabarıyor, arıtılmış ceset ve gargoyle’lar titreyerek bağırmaya başlıyordu.

 

Bai Xiaochun’a zamanında yardım edememiş olan Karayağız ise Başpapaz Kurakateşe iliklerine dek yerleşen bir nefretle bakıyordu!

 

Üç kan efendisi sarsılmıştı. Kan kazıyıcılar, baş kıdemliler, İç ve Dış Kesim çırakları, başpapazlar, herkes zar zor hareket edebilecek derecede şoktaydı!

 

Tabii Ruh Akımı Tarikatı üyeleri de soluk soluğaydı, Kan Akımı Tarikatına dönük gözleri öfkeyle parlamaktaydı. Az önce gerginlik silinmeye başlamış olsa da şimdi deyim yerindeyse kılıçlar yeniden çekiliyordu.

 

Herkes bu uyuşmazlık yüzünden savaşın her an patlak verebileceğinin farkındaydı!

 

Bu sırada havadaki Başpapaz Kurakateş aşağıdaki Bai Xiaochun’a bakarak kaşlarını çattı. İçten içe onu öldüremeyip sadece yaralamakla kaldığı için pişmandı. Bu şaşırtıcı sonuca rağmen dövüşe devam etmesine gerek kalmamıştı.

 

“Sadece bilinçsiz,” diye düşünüyordu, “ama bu kadarı da yeterli olur herhalde…” Gözleri ışıldarken öldürücü aurası tavan yaptı ve Ruh Akımı Tarikatına dönerek şöyle dedi: “Mühür kalktı. Ruh Akımı Tarikatı, sizin bugünkü ahlaksız eylemleriniz ancak kanınızla temizlenebilir! Kan Atasının evlatları, bana katılarak Luochen Dağlarına saldırın ve Ruh Akımı Tarikatını tarihten silelim!!” Bu sözlerin ardından başını arkaya atarak uzun ve kuvvetli bir kahkaha patlattı, öldürme güdüsü her yanda yankılanıyordu. Ve Kan Akımı Tarikatının bolca çırağı da öldürücü ışıltılar taşıyan gözlerle savaşa hazırlanarak havalanmıştı.

 

Karşılığında Ruh Akımı Tarikatı yetişimcileri de yumruklarını sıktı ve gözlerine daha yoğun, keskin bakışlar yerleşti.

 

Fakat tam Başpapaz Kurakateş harekete geçecekken soğuk bir homurdanma işitildi.

 

“Kan Akımı Tarikatına emir veren kişi ne zaman sen oldun acaba?” Bu sözlere yoğun bir baskı eşlik etmiş ve saldırmaya hazırlanan tüm Kan Akımı Tarikatı çırakları bir mühür eşliğinde ürpererek yerinde duraklatılmıştı. Başpapaz Kurakateş ise titreşen ifadesiyle az önce konuşarak kendisine yaklaşmaya başlayan kişiye döndü.

 

Bu kişi Kan Akımı Tarikatının nihai başpapazından, tarikatın en güçlü yetişimcisinden başkası değildi!

 

Az önce yetişim basamağı yarıya inmişti fakat şimdi o etkilerin kayboluşuyla enerjisi hat safhadaydı. O yürüdükçe cennetlerin iradesini beraberinde taşıyor, her şeyi çarpıklaştırıyor gibi görünüyordu.

 

“Bu da ne demek oluyor Usta Tanrırüzgarı!?” diyerek öfkeli bakışlar atan Başpapaz Kurakateşin ifadesi kasvetli bir hal almaya başlamıştı.

 

“Ne demek mi oluyor?” diye yanıtladı nihai başpapaz. “Az önce sana eline hakim olmanı söylemiştim. Neden saldırdın? Bai Xiaochun’un Karamahzenmiş gibi davrandığına falan inanmıyorum. O kesinlikle Kan Akımı Tarikatının kan efendisi ve daha da önemlisi Kan Lordu!” Gözlerinde soğuk ışıklar titreşen nihai başpapazın sözleri gök gürültüsü misali yankılanıyordu.

 

Ruh Akımı Tarikatı yetişimcilerinin kalpleri küt küt atıyordu, kurucu başpapazın gözlerineyse garip bir ışık yerleşmişti. Tüm tarikat sergilenen olaylar karşısında sessizliğe gömülmüştü.

 

Nihai başpapazın baskısıyla yüzleşen Başpapaz Kurakateş gerilemeye başladı. Ardından diğer başpapazlara dönerek şöyle dedi: “Tabii ki onun kan efendisi olduğunu biliyorum. Ama gerçekten onun gibi bir değersizin tüm tarikatın yetişimini bastırabiliyor olmasına izin mi vereceğiz?! Ölmesi gerekli! Onun ölümü Kan Akımı Tarikatına hiçbir zarar vermez! Aksine bir lütuf olur! Az önce sizin tereddüt ettiğiniz şeyi yaptım, hepsi bu!”

 

Kan Akımı Tarikatının pek çok ferdi ne düşüneceğini bilemiyordu. Başpapazlarsa sert ifadelere bürünmüştü fakat ne düşündüklerini çıkarmak imkansızdı.

 

Nihai başpapaz Başpapaz Kurakateşin sözlerini dinledikten sonra yüzüne yayılan soğuk, katı bir gülümsemeyle şöyle dedi: “Ben de tarikattaki herkesin yetişimini bastırabilirim. Benim de öldürülmem gerektiğini söylemeyeceksin herhalde? Ayrıca çok merak ettiğim bir şey var, az önce senin yetişimin neden bastırılmadı acaba!”

 

Bu sözler sayısız Kan Akımı Tarikatı yetişimcisinin ağzını açık bıraktı ve olanları düşünen herkesin şaşkınlık nidaları işitildi. O zaman fark etmemiş olsalar da şimdi düşündükçe her şey netleşiyordu.

 

Ruh Akımı Tarikatı tarafı da aynı tepkileri vermişti, yalnızca önceden bazı detayları yakalamış olan kurucu başpapazın gözleri ışıldamaktaydı.

 

Başpapaz Kurakateş’in ifadesi titreşti ve alnında ter damlaları birikmeye başladı. Nihai başpapazın sorusunu yanıtlamasına imkân yoktu. Esas planı risk alıp Bai Xiaochun’u öldürmeye çalışmaktı. Eğer onu öldürebilmiş olsaydı Kan Akımı Tarikatı ve Ruh Akımı Tarikatı hiçbir şekilde güçlerini birleştirmez, mutlaka savaş başlardı.

 

“Lanet olsun!” diye düşündü. “Bu Bai Xiaochun çok şanslı. Saldırımdan kurtulduğuna inanamıyorum!” Başpapaz Kurakateş dişlerini sıkarken tüm bedeni bulanıklaştı ve kaçmaya hazırlandı.

 

“Öylece sıvışabileceğini mi sandın?” diyen nihai başpapazın gözleri öldürme güdüsüyle titreşti ve en ufak bir tereddüt etmeden Başpapaz Kurakateşe parmağını salladı.

 

Aynı anda diğer Kan Akımı Tarikatı başpapazları da kaçışını engellemek adına Kurakateşin etrafını çevreledi. Böyle bir şeyi denemeye kalkacağı sonucuna varmış oldukları belliydi.

 

Gümbürdeme sesleri yankılanıyor ve nihai başpapazın parmağı yok edici dalgalanmalar yayıyordu. Kaçamayacağını gören Başpapaz Kurakateş ise başını arkaya atarak kükreme yoluna gitti ve hızlı bir büyüyle yok edici dalgalanmalara karşı koyacak alevler doğurdu.

 

Havayı sağır edici bir patlama doldururken Başpapaz Kurakateşin ağzının kenarlarından kan sızmaya başladı ve gerilemek için güç kullandı. Yine de Kan Akımı Tarikatı başpapazlarının ortak çabalarına denk olamazdı.

 

Altı başpapaz aynı anda büyü teknikleri, büyülü nesneler ve ilahi kabiliyetlerle saldırıya geçmişti.

 

Başpapaz Limitsiz tarafından havada maddeleşen ve inmeye başlayan koca bir kan kılıcı görülmüştü.

 

Yeri göğü sarsan gümbürdemeler eşliğinde diğer başpapazlar da art arda saldırıyor, her şeyi yok etme kapasitesine sahip görünen bir güç salıyordu. Ardından gaddar bir ejder, zamanında Küçük Bataklık Tepesi çırağı olan bir başpapazın yanında belirdi. İlerledikçe göğü sarsıyor, şiddetli bir bora oluşturuyordu.

 

En ölümcül saldırı ise nihai başpapaza aitti. Elini sallayarak koca bir bayrak çağırmış ve kara bir rüzgâr salmıştı. Ardından rüzgâr kara bir anka kuşuna dönüştü ki kuşun bağırışı insanı ruhuna dek sarsmaya yeterliydi. Öyle hızlı hareket ediyordu ki Başpapaz Kurakateşin ondan kaçınmasına imkân yoktu.  

 

Başpapaz Kurakateş bu kriz anında ansızın kahkahalara boğuldu. Yüz ifadesi çarpıklaşırken ellerini uzatarak bedenini tokatladı ve saçı bembeyaz kesildi!

 

Eşzamanlı olarak teninde sayısız yüz belirdi. Kadın, erkek, genç, yaşlı, her türden çarpık surat çığlıklar atıyordu.

 

“Bin Suratın Daosu; Amansız Nüfuz!” Başpapaz Kurakateş güçlü bir kahkaha eşliğinde diğer başpapazların ilahi kabiliyet ve büyü teknikleriyle buluştu.

 

Sonucunda rengarenk ışıklar göğe yayıldı ve kuvvetli bir rüzgâr patlak verdi. Başpapaz Kurakateşin patlayan bedeniyse sayısız surata dönüşerek dört bir yana dağıldı.

 

Başpapaz Limitsiz irileşen gözlerle bağırdı: “Engin Akım Tarikatından Usta Bin-Surat!!”

 

Nihai başpapaz ve diğer başpapazlar da karşılarındaki klonlama büyüsünün sahibini tanıyarak şok olmuştu!

 

Şaşıranlar onlardan ibaret değildi. Ruh Akımı Tarikatının kurucu başpapazı ve diğer başpapazları da bariz şekilde şaşkındı. Bu, Engin Akım Tarikatının en gizemli başpapazlarından birine ait gizli bir büyüydü!

 

Sayısız suratın patlayışı öylesine güçlüydü ki tüm başpapazların çabalarının birleşimi bile karşısında yetersiz kalmıştı. Suratların yüzde doksanı yıkım ağına yakalanmış olsa da gerisi kurtulabilmişti.

 

Kurtulan suratlardan biri genç bir erkeğe aitti. İçsel bir patlama gücüyle 30,000 metreye ulaşan surat eğilip bükülerek beyaz saçlı bir gence çevrildi. Suratı sarf ettiği çaba yüzünden solgunlaşmış olsa da tam hızla kaçmakta hiç tereddüt etmedi.

 

“Usta Bin-Surat!!” Başpapaz Limitsiz de gözlerinde titreşen bir öldürme güdüsüyle beyaz saçlı genci kovalamaya koyuldu. Göz açıp kapayıncaya dek ikili ufukta kaybolmuştu.

 

Kan Akımı Tarikatındaki herkes sarsılmış, pek çoğunun soluğu kesilmişti. Hiç kimse böyle bir gelişme beklemiyordu; başpapazlarından biri olan Daoist Bilge Kurakateş aslında Engin Akım Tarikatından Usta Bin-Surattı!

 

Belli ki gerçek Kurakateş bir noktada gizlice suikasta uğramış ve teni Usta Bin-Surat tarafından yerine geçebilmesi adına kullanılmıştı!

 

Herkes Usta Bin-Suratın Bai Xiaochun’a saldırdığı anı düşünüyor ve sebebin tarikatların birleşmesini engellemek olduğunu anlıyordu.

 

Bai Xiaochun ölmüş olsaydı toplu bir katliam yaşanacağı kesindi!

 

#Yetişim basamağının düşmemesi detayını ben bile fark etmişken koca başpapazların çoğunun fark etmemesi şaşırtıcı  Ama neyse ki savaş başlamadan olay idrak edildi. Peki aradaki hain de ortadan kalktığına göre iki tarikatın seçimi ne olacak, az önceki barış atmosferi yeniden sağlanabilecek mi? 
Cevaplar için okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr