Çevirmen : Clumsy 

Bai Xiaochun’un gözbebekleri kısılmıştı. Ruh Akımı Tarikatına dönüşünden bu yana Gongsun Wan’er’i ilk defa görüyordu ve nedense kız, hatırladığından tamamen farklı görünüyordu!

Anımsadığı Gongsun Wan’er güzeldi fakat etkileyici değildi. Şimdiyse iliklerine dek etkileyiciydi, öyle ki insanın içini ürpertiyordu.

Yüz hatları birebir aynı olmasına rağmen tamamen farklı görünüyordu ve bu farklılık öyle yoğundu ki Bai Xiaochun, kafatasının patlamanın eşiğinde olduğunu hissediyordu.

Yetişim basamağı dalgalanmaları gizlenen kızdaki bir şeyler Xiaochun’un gözlerinin kısılmasına yol açıyordu. Kan qi’si bile ağırlaşmaya başlamıştı.

“Bir tuhaflık var!!” Bai Xiaochun’un kalbi küt küt atmaya başlarken Gongsun Wan’er arkasını dönerek kalabalığın arasına karıştı. Xiaochun ise boynunu ne kadar evirip çevirse de kızı yeniden bulamadı.

Böylece tehlike hissi yavaş yavaş silinmeye başladı. Fakat yine de yaşanan şey konusunda son derece netti.

“Gongsun Wan’er nasıl bu kadar değişmiş olabilir!?” Soluk soluğa kalarak kızın gözlerine baktığı ve melodik kahkahasını işittiği anı düşünüyordu. Nedense o kahkaha kendisine çok tanıdık gelmişti.

Tabii ki Gongsun Wan’er’i çoktandır tanıyordu. Fakat o kahkahaya olan aşinalığı son derece farklı geliyordu.

Bu sırada Hou Xiaomei de Bai Xiaochun’un şaşkınlığını fark etmiş ama onun bakışlarını takip ederek kalabalığı tarasa da Gongsun Wan’er’i görememişti.

“Ne oldu Büyük Kardeş Xiaochun?” diye sordu.

Bai Xiaochun kafasını salladı ve herhangi bir açıklama yapmadı. Bunun yerine düşünceli bir şekilde orada durmaya devam etti. Bu esnada on binlerce yetişimci yavaş ama emin adımlarla görevlerine dağıtılmaktaydı ve sıra Shangguan Tianyou’ya gelmişti.

Kuzey yakanın İç Kesim çıraklarından biri ona yaklaşıp kollarını saygıyla kavuşturarak şöyle dedi: “Tarikat Amcası Shangguan, tarikat kararı gereğince siz Yeşil Sorguç Tepesi Kuruluş Kadrosu formasyonlarının üçüncüsünden sorumlusunuz. Üçüncü formasyonda sizin iradeniz hüküm sürecek. Lütfen bana eşlik edin de size formasyonu tanıtayım Kıdemlim.”

Shangguan Tianyou bu sözler sonrasında bolca gözlemcinin takibiyle yola koyuldu.

Yeni gelenlerin çoğu ait oldukları tepelerin formasyonlaruna gönderilmişti, Shangguan Tianyou içinse durum birazcık farklıydı. O bir formasyonun lideri olarak ilan edilmiş ki bu da pek çok fısıltıya yol açmıştı.

“Tarikat Amcası Shangguan cidden namının hakkını veriyor. Tarikatın ona yönelik büyük umutları olduğu bariz. Onu Yeşil Sorguç Tepesinin üçüncü formasyonunun lideri yapmışlar…”

“Az önce dolanırken Luochen Dağlarındaki her alanın tepelere ayrıldığını fark ettim. Her tepede birkaç düzine Dış Kesim, bir düzine civarı İç Kesim ve bir de tepe lordu ve kıdemli formasyonları var. Shangguan Tianyou da Seçilmişlerin formasyonunu temsil edecek…”

“Tarikat Amcası Shangguan Düşmüş Kılıç Uçurumundan döndü döneli sadece Hayalet Dişe meydan okumak için inzivadan çıktı. Gerçi kimse kimin kazandığından emin değil ama…”

Bai Xiaochun’un dudakları seğirmişti, Shangguan Tianyou‘nun insanların övdüğü kadar harika olmasına ihtimal vermiyordu.

Shangguan Tianyou ise bu konuşmalara rağmen ifadesinde en ufak bir değişiklik olmadan ilerlemekteydi. Bunca gözün üzerinde olmasına alışkındı, kendisine yolu gösteren İç Kesim çırağına dönerek soğukkanlı bir şekilde şöyle dedi: “Birinci ve ikinci formasyonların liderleri kim olacak?”

“Tarikat Amcası Shangguan,” dedi çırak saygılı bir şekilde, “duyduğum kadarıyla ikinci formasyon Yeşil Sorguç Tepesi kıdemlisi, birinci formasyonsa tepe lordu tarafından sürdürülecek.” Shangguan Tianyou başıyla onay verdikten sonra Bai Xiaochun’a doğru dönerek soğukça homurdandı.

Kısa bir süre sonraysa farklı bir çırak Zhou Xinqi’ye yaklaşıp kollarını kavuşturarak eğildi.

“Tarikat Teyzesi Zhou, size eşlik etmeye geldim madam. Kokulu Bulut Tepesinin üçüncü formasyonunun lideri olacaksınız.”

Zhou Xinqi başıyla sessizce onay verdi. O da Shangguan Tianyou da ışınlanma formasyonundan ayrılmış, Bai Xiaochun ise onların gidişini izlemişti. Zhou Xinqi konusunda pek rahatsız olmasa da Shangguan Tianyou canını sıkmıştı.

“O herifin liderlere dahil olduğuna inanamıyorum. Galiba İç ve Dış Kesim formasyonlarının yanı sıra tüm tepelerin Kuruluş Kadrosu yetişimcisi formasyonları da varmış ha? Ee, peki ya ben? Ben nereye gideceğim?” O bu soruyu ciddi ciddi değerlendirirken güney yakanın İç Kesim çıraklarından biri bir ışık huzmesi şeklinde alanda belirdi.

Ve daha yaklaşmadan bağırmaya başladı: “Tarikat Amcası Bai burada mı?”

Gelen kişi terliyordu ve sesi öyle yüksekti ki alandaki herkes tarafından işitilmiş, Shangguan Tianyou ve Zhou Xinqi bile adımlarını duraklatarak ona dönmüştü.

Bu sırada Bai Xiaochun ışıldayan gözlerle bir iki adım öne çıkarak İç Kesim çırağına el salladı.

Onu gören çırak daha yere inmeden kollarını kavuşturup eğilmeye başladı, gözleri saygı ve tapınma karışımı bir ışıltı taşımaktaydı.

“Selamlar Tarikat Amcası Bai! Tairkat lideri sizin kuzey ve güney yakadaki formasyonlara dahil olmayacağınızı söyledi. Dao Tohumu Dağı Kuruluş Kadrosu formasyonuna liderlik edecekmişsiniz!” Bu sözleri bir hayli kişi işitmiş ve aynı saniyede gözlerini Bai Xiaochun’a çeviren bir kalabalık, durumu yorumlamaya başlamıştı.

“Dao Tohumu Dağı Kuruluş Kadrosu formasyonuna mı liderlik edecekmiş?”

“Ah, öyle olmalıydı zaten. Tarikat Amcası Bai Cennet-Daosuna sahip. Onu diğer yedi tepeden birine koymak yeteneğini heba etmek olurdu. Yalnızca Dao Tohumu Dağı Tarikat Amcası Bai’ye uygun olabilir!”

Kıskançlık ve saygı dolu pek çok bakış Bai Xiaochun’a çevrilmişti. Onun çok önemli olduğu barizdi, bu önem Shangguan Tianyou ve Zhou Xinqi gibilerin çok ötesindeydi.

Zhou Xinqi Bai Xiaochun’a attığı son bir bakışla uzaklaştı. Shangguan Tianyou ise ifadesini hiç değiştirmemiş olsa da ellerini yumruğa çevirdi. Biriyle böyle aşikar bir şekilde kıyaslanmak dişlerini sıkmasına yol açmış, kollarını sıvayarak yola koyulmuştu.

Tabii Bai Xiaochun kendisini harika hissediyordu. Hou Xiaomei diğer Dış Kesim güney yaka çıraklarıyla birlikte gönderilmiş olsa da Hou Yunfei ile birlikte onu merkez konuma gönderme işini ayarlamışlardı, bu sayede güvende olması sağlanacaktı.

Böylece Bai Xiaochun da İç Kesim çırağını takip etmeye başladı ve çok geçmeden Ruh Akımı Tarikatı kuvvetlerinin ortasında yere kazınan dokuz koca formasyonun önüne ulaştı. Her formasyon 3,000 metrede yoğun dalgalanmalar ve kör edici ışıklar yaymaktaydı. Tüm dağı kaplayan ulu formasyonla da uyumlu görünüyorlardı.

Yüzlerce çırak formasyonlar üzerinde ayarlamalar ve hazırlıklar yapmaya dalmıştı. Formasyonların auraları her an daha da şok edici bir hal alıyordu.

Formasyonların çoğuna bağdaş kuran kalabalıklar yerleşmişti. Oturma yerleriyse tarikat liderliği tarafından belirlenmişti, değiştirilemezdi.

Yakından görüldüğü üzere her formasyonda sekiz trigram şekilli sekiz yetişimci pozisyonu, ortalarındaysa liderler için üç pozisyon bulunuyordu.

Bai Xiaochun bu formasyonlardaki çoğu kişiyi tanıyor, her biri Kuruluş Kadrosu kıdemlisi olan bu kişiler de onu gördükçe başlarıyla selam veriyordu.

Bai Xiaochun dokuzuncu formasyona atanmıştı. Bu ve diğer sekizi arasındaki fark, dokuzuncunun yalnızca tek lider pozisyonu barındırıyor oluşuydu.

“Tarikat liderinin emirleri gereğince siz dokuzuncu formasyonun tek lideri olacaksınız Tarikat Amcası Bai!” Bai Xiaochun’u getiren çırak kollarını saygıyla kavuşturup bu sözleri sarf ederek alanı terk etti. Bai Xiaochun ise dokuzuncu formasyona ilerleyerek ortasındaki lider noktasına yerleşti.

An itibariyle dokuzuncu formasyonun hiçbir kıdemlisi alana varmamıştı. Bu yüzden gözlerini kapatıp yetişim basamağını canlandırarak formasyona alışmaya çalıştı.

Formasyon hemen hemen aynı saniyede Bai Xiaochun’un Menekşe Qi Cennetkarışı Büyüsüyle bir yankı oluşturmuş, bu sayede Xiaochun formasyonla bir bütün olduğunu hissetmişti.

Zihni titreşiyor, içi ayağa kalktığı anda koca bir deve dönüşeceği hissiyle dolup taşıyordu.

Bu his aklını bulandırıyordu. Eşzamanlı olarak formasyondan yoğun ışıklar çıkmaktaydı.

Bu yaşananı diğer formasyonların kıdemlileri ve alandaki diğer yetişimciler fark etmiş, dördüncü dalganın dağıtılan on binlerce yetişimcisi sarsılarak bakışlarını çevirmişti.

Çok geçmeden nefesler kesildi, çünkü Bai Xiaochun’un konumundan yükselen ışık 600 metre uzunlukta bir dev imgesi yaratmaktaydı. Dev şekillendikçe yüz hatları daha belirgin hale geliyordu ve bu hatlar Bai Xiaochun’dan başkasına ait değildi!

Büyük Şişman Zhang, Üçüncü Şişman Hei, Xu Baocai, Hou Yunfei ve tüm dostlarının bakışları şok içerisinde deve çevrilmişti.

Hayalet Diş Tepesinin üçüncü formasyonunda oturan Hayalet Dişin gözleri açılmış, deve dönmüştü.

Beihan Lie, Xu Song, Shangguan Tianyou ve Zhou Xinqi de aynı yöne bakmıştı.

Gongsun Wan’er’in gözleriyse garip bir ışıkla parlıyordu.

Bai Xiaochun bir nebze sersemlemişti. O deve dönüştüğünü, düşüncelerinin onunkiyle bir gibi hissettirdiğini fark edebiliyordu. Görünen o ki bu dev, gücünün vücut bulmuş haliydi!

Hissettiği inanılmaz kuvvetle başını arkaya atarak uzun, delici bir çığlık koyuverdi. Gök yıldırımlarla dolmuşçasına sarsılıyor, alandaki her şey titreşiyordu.

Ardından kollarını sallamaya çalıştı fakat bu forma aşina olmadığı için devin yavaşça çökmesine sebep oldu. Yine de az önce sergilenen manzara herkesi şok içerisinde bırakmıştı.

Baş kıdemlilerin ve miras kesimi yetişimcilerinin bile dikkati göğe çevrilmişti.

“Demek bu Bai Xiaochun…”

“Daha formasyona yeni adım attı ama şimdiden gücünü salıp bir form doğurabiliyor…”

“Görünen o ki Bai Xiaochun’un teknikleri Ruh Akımı Tarikatının formasyonuyla doğrudan uyum sağlayabiliyor!”

“Tarikat liderinin Bai Xiaochun’u dokuzuncu formasyonun tek lideri olarak atamasına şaşmamalı. Normalde bir formasyonun vücut bulması için üç yetişimci gerekirdi. Oysa bu işi tek başına başarabiliyor!”

#Bu bölüm de savaş öncesi hazırlıklarla ve kimin nereye gittiğini görerek bitti. Bizimkinin tek kişilik 'dev' kadro oluşu ve 'şekerimin' dikkat çekişi dışında pek bir atraksiyon yaşayamadık.
Bir an önce şöyle heyecanlı bir şeyler yaşanmasını iple çekiyorum vallahi. O zaman okumaya devam!