Bölüm 240 : Fazla Dürüstüm

avatar
5494 19

A Will Eternal - Bölüm 240 : Fazla Dürüstüm


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun başta tereddütlüydü ve kan sunaklarının önündeki diğer Seçilmişlere bakarak Xuemei hariç hepsinin hala kan qi’si ile uğraşmakta olduğunu görmüştü.

 

Bu durumu teyit eden Bai Xiaochun diğerlerinin abartılı eylemleri konusunda öfkelenmeye başlamıştı. Mesela Song Que’yi ele alalım. Sekiz Gelgit Akışına sahipti ve Xuemei’den yavaş olması mantıklı olsa da bu kadar da yavaş olmamalıydı! Hala yüzde yetmişteydi.

 

Diğerleri de benzer aşamalardaydı, grubun en yavaşıysa sürecin yalnızca yüzde otuzunu tamamlayabilmişti.

 

“Görünen o ki ben fazla dürüstüm!” diye düşündü Bai Xiaochun. “Ben hala ne yapacağımı çözmeye çalışırken bu serserilerin çoktan kendi yetişimleri için kan qi’si araklamış olduğuna inanamıyorum!” Bu düşünceyle kendisini iyice haklı hissederek Xuemei’ye dönmüş ve gerçekten de bir aptal diye düşünerek eğlenmişti. Anlaşılan onun dürüstlüğü de benzer seviyedeydi.

 

“Ah neyse. Sanırım bunu üzerimizdeki baskıya vereceğim. Burada gizli görevde olduğuma göre dikkat çekecek bir şey yapmak istemem. Uyum sağlamam gerektiği kesin… Ai, cidden bunu yapmak istemiyorum.” Bu düşünceyle iç çekerek derin bir nefes aldı ve kan qi’sinin yaklaşık yüzde doksan kadarını araklamaya başladı…

 

Ancak hareketinin aniliği gereği başının üzerindeki yarı yarıya şekillenmiş olan kan küresi ansızın kurudu. Aşağıdakiler fark etmemiş olsa da Song Que ve diğerleri bunu fark etmiş, gözleri öfkeyle yanıp tutuşurken içten içe lanetler savrulmaya başlanmıştı.

 

Başpapaz Kurakalev de anlık bir tereddüt sonrasında Bai Xiaochun’a bir bakış atmıştı. Diğer başpapazların ifadeleri de bir garipti. Açıkçası bu dokuz Seçilmişi sürece dahil etmelerinin tek sebebi ulu liçi çağırma konusunda yardım almaları değildi, onların yetişimlerini arttırma fırsatını kullanmalarını da istemişlerdi.

 

Fazla dikkat çekmeden yetişimlerini ne kadar arttırabilecekleriyse kişiden kişiye değişecekti.

 

Fakat Xuemei bir kan efendisi olmaya odaklandığı için böylesi bir eylemi küçümsemiş, başpapazlar da bunu göz ardı etmişti. Karamahzen ise süreci yarı yarıya tamamlamışken ansızın neredeyse tüm kan qi’sini kendisi için araklamaya başlamıştı.

 

Bunu yapan tek kişi Karamahzen olsaydı sorun teşkil etmeyebilirdi. Ama bir an sonra Song Que, Xu Xiaoshan ve diğerleri de ona ayak uydurmuştu ki başpapazlar böyle bir şeyin devam etmesine müsamaha gösteremezdi.

 

Neticede kan gözündeki ulu liçin etrafında dünya dışı bir ateş yanmaya başlamıştı…

 

“Bir tütsülük süre içerisinde kan küresini tamamlamayarak ulu liçin çağrılışını geciktiren herkes bizzat benim tarafımdan bir liçe çevrilecek!” Song Klanı başpapazı bu noktada yalnızca Bai Xiaochun ve diğer Seçilmişlerin kulağına erişecek sözlerle müdahale etmişti.

 

Tabii karşılığında Bai Xiaochun’un kalbi ürperdi. Az önce çektiği kan qi’sinin bile büyük yardımını görmüş, Ölmeyen Cennetsel Kralı şimdiden beş hayalet gücüne erişmişti.  

 

“Cimriliğe bak!” diye kendi kendine mırıldandı. Fakat başpapazlara karşı çıkmaya cüret edemediği için anında kendisini kısıtladı. Geri kalanlar da başlarını eğdi ve tahsis edilen süre ilerlemeye başladı.

 

Sürenin sonlarına doğru Bai Xiaochun ve diğerleri yüzde doksan civarında tamamlanmış kürelere ulaşmıştı. Kalan yüzde on ise son saniyeye dek sürecek tam bir konsantrasyon gerektiriyordu. Sonuçta hiç kimse küresini erkenden teslim etmek istemiyordu, yapılacak en iyi şey son ana dek bekleyip tüm Kan Akımı Tarikatının desteğiyle sağlanan bu olası yetişim gelişimi fırsatının tadını çıkarmaktı.

 

Bir tütsülük süreçte Bai Xiaochun’un Ölmeyen Cennetsel Kralı bir ilerleme daha kaydetmiş, bedensel gücü altı çılgın hayalete denk hale gelmişti. Her yeri karıncalanıyor, avazı çıktığınca bağırma dürtüsüne zar zor hakim oluyordu.

 

“Ne yazık ki buna devam edemeyeceğim. Süre dolmak üzere…” Durmaya gönlü olmasa da yapılabilecek başka bir şey yoktu. Bu düşünceyle iç çekerek son birkaç düzine nefeslik sürenin tadını çıkarırken ise kalbi ansızın küt küt atmaya başlamıştı…  

 

“Acaba... karışıma Ölmeyen Kanımdan birazcık katsam ulu liçi kontrol edebilir miyim ki?”

 

Bu düşünce onu çok heyecanlandırmıştı ve başarılı olduğu takdirde Ruh Akımı Tarikatına inanılmaz bir hizmet sunmuş olacağı kesindi. Ama hemen ardından Kan Akımı Tarikatından gördüğü iyi muameleyi düşünmek hevesini kırmıştı.

 

“Song Junwan, Song Klanı başpapazı ve diğer ulu kıdemliler bana çok iyi davrandı. Birazcık gaddar olsalar da fena değiller.” İç çekerek bir yandan da mevcut yetişim basamağını düşünüyor, bu haliyle ulu liçi kontrol etmesi pek mümkün görünmüyordu. Buna rağmen karar veremiyordu.

 

“Ehh, denesem ne kaybederim ki? Hem başarıp başaramayacağım da cennetlerin iradesine kalmış.” Bai Xiaochun’un gözleri bu kararla titreşmiş ve aşağı çevrilmişti. Herkesle birlikte qi’yi kana dönüştürürken bir yandan da Ölmeyen Kanını çıkartıp herkesin sunduğu kan qi’sine dahil etmeye başlamıştı.  

 

Birkaç düzine nefeslik süre sonrasında gözleri titreşen Başpapaz Kurakalev sürecin sonlandığını anons etti. Aynı anda Song Que, Xu Xiaoshan ve diğerlerinin kan küreleriyle birlikte gergin bir şekilde gözlerini açan Bai Xiaochun’un küresi de havalandı.

 

Küresi diğerlerininkiyle birebir aynı görünüyor olsa da içerisinde kendi Ölmeyen Kanını taşıyordu.

 

“Fark etmemeleri lazım.” diye düşünüyordu. “Sonuçta benim Ölmeyen Kanım gerçek ve otantik. Diğer Ölmeyen Kan türleriyse taklitten ibaret. Hem fark etseler bile bunun hepsinden güçlü olmamdan kaynaklandığını düşünürler. Neticede Ters Kan Atasal Uyanışı gerçekleştirdim…” Sekiz kan küresi uçarken Başpapaz Kurakalev onlara kısaca bir bakış attı ve hepsini kanlı gözdeki ulu liçe gönderdi.

 

Bai Xiaochun kürelerin ulu liçle kaynaşışı esnasında rahat bir nefes almıştı. Bir an sonra da güçlü bir yaşam gücü patlak verirken ulu liçin gözlerindeki yer altı dünyasına ait alevler iyice harlanmaya başladı.

 

Ardından ulu liç yavaşça ayaklandı, başını arkaya attı ve kükredi. Bu kükreyişle yeri göğü sarsıp tüm ışıkları sönükleştirdi, şok edici bir enerji saçtı.

 

Kuvvetli bir rüzgar ise her şeyi savurup etrafı kasvetli bir karanlığa döndürmeye başladı.

 

Ulu liçin uyanışıyle milyon yüzlü gargoyle, totem tuvali ve kan kılıcı da titreşti. Görünen o ki onlar da uyanış noktasına erişmekteydi…  

 

Her yönden çatlama sesleri yankılanır ve kanlı gözbebeğinde çatlaklar yayılırken büyülü bir mühür kırılır gibiydi!

 

Fakat Bai Xiaochun fikrinin işe yarayıp yaramadığını göremeden Başpapaz Kurakalev ve diğer başpapazlar kollarını sallayarak ışıl ışıl gözlerle kanlı göze ilerlemeye başladı. Son ulaşan Song Klanı başpapazı ise aşağıdakilere bakarak şöyle dedi: “Bir ay içerisinde Orta Tepe kan efendiliği zorlu sınavı başlayacak!”

 

Gök gürültüsünü andıran sesi tarikatta yankılanırken de kanlı göze adımını attı. Aynı anda milyon yüzlü gargoyle uyandı, kurumuş tenlerden oluşan tuval yaşam gücü saçmaya başladı ve kan kılıcının üzerindeki iblisin gözleri açıldı.

 

Bir yandan da çatlakları giderek artan gözbebeği çökmeye başladı. Sekiz başpapaz adeta bir kapı açılmışçasına içeri girmekteydi.

 

GÜMMM!

 

Gökyüzü ansızın silikleşmiş, kanlı göz ortadan kalkmıştı. Yetişimciler meditasyonu sonlandırıyor, tarikat lideri ve ulu kıdemliler kalabalığı dağıtıyordu. Ancak herkesin akıllarında pek çok soru işareti mevcuttu.

 

Evet, hepsi gizli güçleri görmüştü ama hiç kimse başpapazların neden kanlı göze girdiğinden emin değildi. Fakat hangi açıdan bakılırsa bakılsın bunun savaşla bir bağlantısı varmış gibi görünüyordu.

 

Bai Xiaochun hiç olmadığı kadar gerilmişti. Fikrinin işe yarayıp yaramadığından emin olamayacaktı. Bu meseleyi düşünerek mağarasına yöneldi ve bedensel kuvvetini stabilize etme işine girişti. Göz açıp kapayıncaya dek neredeyse bir ayı geride bırakmıştı. Artık Orta Tepe kan efendiliği için yapılacak sınavın başlamasına yalnızca üç gün kalmıştı.

 

Bu noktada tüm Kan Akımı Tarikatı sınavdan bahsetmekteydi. Tarikatın her neslinde dört kan efendisi olur, en nihayetinde biri baş kıdemliliğin de üzerinde olan kan kazıyıcılığı pozisyonuna erişirdi.

 

Bu nesilde doldurulacak son kan efendiliği pozisyonuysa Orta Tepeye aitti. Savaş ufukta göründüğü için artık bu kişiyi seçme vakti gelmişti. Kan efendisinin seçilişiyle Orta Tepenin savaş gücü bir hayli artacaktı.

 

Bu mesele tüm Kan Akımı Tarikatı için önem teşkil ediyordu, tabii en çok da Orta Tepe yetişimcileri için. Sonuçta teoride her Kuruluş Kadrosu yetişimcisi en nihayetinde kan efendisi olabilirdi.

 

Tabii ki bu nesilde iki ihtimal olduğu herkesçe biliniyordu. Kan efendisi ya Xuemei olacaktı ya da Ulu Kıdemli Song Junwan!

 

Ve sınav yaklaştıkça tartışmalar da hararetleniyordu.

 

“Kesinlikle Genç Leydi Xuemei olacak. O dokuz Gelgit Akışıyla Dünya Sicimi Kuruluş Kadrosunun zirvesine erişti. Kan efendisi o olmazsa Orta Tepe olarak kaybımız büyük olur!”

 

“Bence ulu kıdemlinin de kazanma şansı yüksek. Sonuçta Kuruluş Kadrosunun büyük çemberinde. Xuemei ise Dünya Sicimi Kuruluş Kadrosunun zirvesinde olmasına rağmen yalnızca orta aşamalarda. Ulu kıdemliyle aynı seviyede olamaz yani!”

 

“Kan efendiliği zorlu sınavı sadece yetişim gücüne dayanmıyor. Beraberlerinde getirdikleri Dharma koruyucularının güçleri gibi farklı faktörler de etkili.”

 

En nihayetinde sınavdan önceki gece gelip çatmış ve Ulu Kıdemli Song Junwan, mağarasında meditasyon yapmakta olan Bai Xiaochun’un kapısında ansızın belirivermişti. Ay ışığıyla çevrelenen kadın, kapının dışında gülümsediği saniyede hiç olmadığı kadar güzel görünüyordu.

 

Ve yumuşak bir ses tonuyla, “Küçük Kardeş Karamahzen, iyice dinlenebildin mi?” diye sorarak girişini yapmıştı.

 

#Eveet bizimki 'fazla dürüst' olmasına rağmen iki hayaletlik gelişim sağlayacak kadar araklama gerçekleştirdi. Valla harika bir tarikat, adamlar en güçlü kişileri özellikle çıkartıp başkalarının yardımıyla güçlendirdi. Ruh Akımı Tarikatı asla böyle adaletsiz bir şey yapmazdı, esas 'fazla dürüst' olan onlar herhalde.
Bu arada kan efendiliği sınavı da gelip çatmış durumda. Bakalım Karamahzenimiz cazibeli cadaloz Song Junwan'a ne yanıt verecek ve sınav nasıl gerçekleşecek, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr