Bölüm 222 : İlaç Yapmalıyım!

avatar
5845 18

A Will Eternal - Bölüm 222 : İlaç Yapmalıyım!


Çevirmen : Clumsy 

 

“İlaç yapmalıyım!” Bai Xiaochun’un gözleri yoğun bir odaklanmayla ışıldıyordu. Kutsal Hap Duvarından kazandığı aydınlanma ve Frijit Okulu Tıbbi El Kitabından edindiği anlaşılması güç bilgilerle ilaçların Daosundaki yeteneği 3. kademe ilaçları aşmıştı. Artık 4. kademe ilaçları üretebileceğine emindi!

 

4. kademe ruh ilaçları yetişim dünyası Aşağı Sahalarının doğusunda eşsiz değerdeydi. Özellikle Kuruluş Kadrosu yetişimcileri tarafından arzulanan bu hapların en bariz örneği Kuruluş Kadrosu Haplarıydı!

 

4.kademe ruh ilacı olan Kuruluş Kadrosu Haplarını üretmek çok zordu. Hatta onu başarıyla üretene usta simyacı gözüyle bakılırdı!

 

Usta simyacılarsa nadir görülürdü. Kan Akımı Tarikatı geçmişte birkaç ustaya ev sahipliği yapmış, sayısı bununla sınırlı kalmıştı. Aynı şey Engin Akım Tarikatı için de geçerliydi. Doğal olarak Hap Akımı Tarikatının da ustaları olmuş, hatta onlar baş kıdemliyle benzer seviye taşıyan büyükusta simyacılar da barındırmıştı.

 

Hap Akımı Tarikatı dışındaki bir başka usta simyacı da Ruh Akımı Tarikatının Li Qinghou’suydu!

 

Fakat Bai Xiaochun da 3. kademenin zirvesine erişip 4. kademeye çıkma raddesine gelmişti. Teorik olarak sahip olduğu bilgi, bu ilerleme için kafiydi. Derin bir nefes alarak sağ elini uzatan Xiaochun, tarikatın verdiği bitki dolu çantayı açtı. Ve içeriğini gördüğü anda soluğu kesilerek sarsılmadan edemedi.

 

“Ejder ruhu kökü mü bu? 700 yaşını aşmış olduğuna inanamıyorum...

 

“Bu da bir barış iblisi yaprağı!! 400 yaşını aşkın...

 

“İlham meyvesi. Dao-ölümsüz çiçeği...” Verilen her tıbbi bitki bir öncekinden daha değerli, daha nadir görünüyordu. Bunları almış olması da Kan Akımı Tarikatının kendisine ne kadar önem atfettiğinin kanıtıydı. Bu önem beklentilerinin ötesindeydi.

 

Biraz kötü hissetmişti. Kan Akımı Tarikatı ona gerçekten harika davranıyordu ama esasında Ruh Akımı Tarikatına ait olduğunu da unutmamalıydı...

 

Ne yapacağım diye düşünüp dururken gözü en son teslim edilen iki çantaya kaydı.

 

Biri hap fırınları içeriyordu, diğeriyse Kan Akımı Tarikatının eşsiz kan alevi taşlarını!

 

Kan alevi taşları Ruh Akımı Tarikatının toprak alevi kristallerine benzerdi, tek fark biraz daha dominant oluşlarıydı. Yaydıkları yoğun ısı ilaç yapımı için bir gereklilikti ve Bai Xiaochun’un onayladığı üzere Kan Akımı Tarikatına özgü olan bu taşlar üç renkli alev üretebiliyordu.

 

Dört renkli alevi tercih edecek olsa da üç renklisi de iş görürdü. En sonunda kararını verdi. İlaç yapacak ve yaptıklarının bir kısmını kendine saklayacaktı.

 

Bu arada bir süre önce toplamış olduğu dört yapraklı yoncalar da hala çantasındaydı fakat bir aksilik çıkacağından korktuğu için Kan Akımı Tarikatı sınırlarında kaplumbağa tavasını kullanmaya cesaret edemiyordu.

 

Çantalarını biraz daha inceleyen Bai Xiaochun, tüm o tıbbi bitkiler karşısında olduğundan çok daha fazla şaşırmadan edememişti. Gözleri irileşerek şöyle dedi: “Burada kaç hap fırını var böyle?”

 

Zihni uyuşurken 100ün üzerinde fırın saymıştı. Büyük küçük, eski yeni derken görünüşleri Bai Xiaochun'un görüşünü bulanıklaştırmaya yetmişti.

 

Hatta büyülü nesneler oldukları bariz birkaç düzine fırın da mevcuttu ki diğerleri de geçmişte farklı simyacılar tarafından kullanıldıklarını anlatan güçlü tıbbi aromalar taşımaktaydı.

 

“Hepsini çalmışlar mı ki?” diye düşünerek gözlerini ovuşturdu. Biraz daha incelediğindeyse neredeyse tüm fırınlarda bir kazan sembolü bulunduğunu fark etti, bu sembol Hap Akımı Tarikatına aitti.

 

Belli ki Kan Akımı Tarikatı tarafından yıllar boyunca çalınan Hap Akımı Tarikatı fırınlarıyla karşı karşıyaydı...

 

Çantasında fırınların yanı sıra birtakım yeşim kağıtlar da mevcuttu. Onları incelemek yeniden başını döndürmüş, toparlanması uzun sürmüştü. Kağıtlar sahiden inanılmaz değerdeydi.

 

İçlerinde sayısız tıbbi formül yer almaktaydı!

 

Hatta bazıları 5. kademeydi...

 

Bai Xiaochun duygusal bir şekilde iç çekti, gözleri yoğun ışıltılar taşıyordu. Önünde böylesine çok fırın ve bitki bulunması çok heyecan vericiydi. Ellerini birbirine sürterek ilk fırını ve bir miktar kan alevi taşını çıkarttı. Taşları ruhsal güçle alevlendirdikten sonraysa oda kan rengi bir alevle aydınlandı.

 

“İlaç yapmalı. İlaç yapmalıyım!” Kuruluş Kadrosu Hapıyla başlamadı, bunun yerine Ruh Sağlamlaştıran Kristalleştirme Hapı denen bir formül seçerek çalıştı ve onun üretimine girişti.

 

Zaman gelip geçti ve göz açıp kapayıncaya dek yarım ay geride kaldı. Asla dışarı çıkmayan Bai Xiaochun’un saçları karman çorman olmuştu. Tamamıyla ilaç yapımına odaklanmış haldeydi ve her başarısızlığında yeni tecrübeler elde edip yeni deneyler yapmaktaydı. Farklı düşüncelere kapılıyor, her yeni fikrinde neşe dolu kahkahalar savuruyordu.

 

Mağarasından yayılan kahkahalarsa kan ağaçlarını ürpertiyor, yakınlardan geçen Orta Tepe yetişimcilerini şaşırtıyordu.

 

Aslında Orta Tepenin çoğu yetişimcisi Bai Xiaochun’dan rahatsızdı fakat bunu alenen söylemeye cüret edebilen yoktu. Ancak vakit geçtikçe türlü türlü dedikodular yayılmaya başlamıştı.

 

“Duvardan aydınlanma kazandı da ne oldu sanki? Gerçekten harika bir ruh ilacı yapacağını falan mı sanıyor?”

 

“Hmph. Tarikat Karamahzene ellerindeki tüm bitkileri göndermiş diye duydum. Resmen kendi mezarını kazıyor. Ya tamamen başarısız olacak ya da en iyi ihtimalle sıradan bir ruh ilacı yaratmakla kalacak. Her halükârda mahvoldu!”

 

“Kim takar ilaç yapımını? Tarikat buna niye önem veriyor onu da anlamış değilim!”

 

Ancak Song Junwan ve diğer üç ulu kıdemlinin yanı sıra Ata Tepenin baş kıdemlileri de beklenti doluydu. Hatta Song Klanı başpapazı bile aynı hisleri taşıyor, sık sık Orta Tepe tarafına göz gezdiriyordu.

 

On gün daha geride kaldı. Bai Xiaochun’un inzivadaki süresinin uzayışı Orta Tepe yetişimcileri tarafından giderek daha çok küçümsenmekteydi. Tabii ki bu küçümsemenin altında genellikle kıskançlık yatıyordu. Onun ulu kıdemliyle olan ilişkisini, tarikattan gördüğü özeni ve bunca bitkiyle ödüllendirilmesini kıskanıyorlardı.

 

Ve Karamahzen genel olarak sıra dışı bir güçteydi, herkes de bunun farkındaydı. Ters Kan Atasal Uyanışı sayesinde Ölümlü-Dao Kuruluş Kadrosu Dharma koruyuculuğu gücünü çoktan aşmıştı. Dünya Sicimi Kuruluş Kadrosu kıdemlileri ve hatta ileri seviyesindeki uzmanlar bile endişe duymaya başlamıştı.

 

Üç gün daha geride kaldı...

 

Bai Xiaochun tam bir aydır ilaç yapmaktaydı. Mağarasında deliler gibi çalışıyor, kanlı gözlerle hap fırınının etrafında bir o yana bir bu yana gidip geliyordu. İlaç yapımını hiç kesmemişti. Erişimi olan bitkilerle arzuladığı tıbbi kuvvete kavuşmayı arzuluyordu. Her başarısızlığındaysa yeni bir başarı umudu görüyordu.

 

“Bu defa kesin başaracağım!” dedikten sonra dudaklarını yalamış ve fırınına bakmıştı. Birkaç saatin sonunda fırın titremeye başladı ve yayılan tıbbi aroma Bai Xiaochun’un gözlerini beklentiyle ışıldattı. Lakin o heyecan bir an sonra korkuya dönüştü.

 

“Neler oluyor!?” derken gözleri irileşmişti. Ruh ilacının belirmesi gereken anda fırın ansızın ısınmıştı. Görünen o ki hapın gücünde bir istikrar problemi vardı ve bu da fırını etkilemişti. Kan alevi taşları bile bu etkiden nasibini almış, haliyle ısı aniden yükselmiş ve Bai Xiaochun’un kalbi yoğun bir tehlike hissiyle dolmuştu.

 

Hap fırını çatırdama sesleri eşliğinde sarsılmaktaydı. Yüzeyinde çatlaklar beliriyor, onlar da parlak, altın renkli alevle doluyordu. Görünüşe bakılırsa fırın patlamak üzereydi.

 

İçinde yükselen şok edici güç, fırını deliler gibi şişiriyordu...

 

“Patlayacak!!” Bai Xiaochun’un nefesi kesilmiş, kafatası karıncalanmıştı. Bu 4. kademe bir ruh ilacıydı, 2 ve 3. kademelerin çok ötesindeydi.  



3. kademe bir ruh ilacının patlaması bile tamamen şok ediciyken 4. kademenin neler yapabileceğini düşünmek Bai Xiaochun’un gözbebeklerinin kısılmasına yol açmıştı. Fırından yayılan auraya bakılırsa içerideki güç herhangi bir Kuruluş Kadrosu yetişimcisine bedeldi.

 

Oturup ne yapacağını düşünecek vakit yoktu. Bu yüzden çığlıklar atarak fırını kavradı ve yetişim basamağının tüm gücünü kullanarak havaya fırlattı.

 

“Herkes dikkat etsin!” diye de avazı çıktığınca bağırdı. Orta Tepenin üzerinde ilerleyen hap fırını patladığı anda gök gürültüsünü andıran bir ses çıkartarak yeri göğü sarstı. Çıkan şok dalgasıysa etraftaki her şeyi etkisi altına aldı.

 

Fırının patlayışıyla içerisindeki tıbbi atıklar her yöne dağılmıştı. Daha korkuncuysa fırın parçalarının alevli şarapneller şeklinde dört bir yana yayılışıydı.

 

Bu sırada sayısız Orta Tepe çırağı fena halde ürkerek olup biteni görmek adına dışarı koşturmuştu.

 

“Sorun nedir?!”

 

“Ne oldu?!”

 

“Ruh Akımı Tarikatı saldırıya mı geçti?!”

 

Şaşkın haldeki topluluk kafalarını kaldırıp Orta Tepenin çeşitli yerlerine kayan yıldızlar misali inen alevlerle karşılaşmıştı. Her parçanın inişiyle patlama sesleri yankılanmaktaydı.

 

Çok geçmeden alarm çığlıkları da göğü doldurdu. Fırının kalıntılarının indiği yerde alevler yükseliyordu. Bu alevlere yakalanan bazı talihsiz yetişimcilerse ciğerleri elverdiğince bağırmaya başlamıştı.

 

Tüm Orta Tepe kaosa sürüklenmişti. Sarsılmış bir şekilde alana ulaşan Song Junwan Orta Tepenin alevlerle kaplandığını fark etti. Mahvolan haptaki keskin kokuyu alabiliyor, fırının dağılan kalıntılarını görebiliyordu.

 

“İlaç yaparken böyle şeyler mi oluyor?” diye düşünürken soluğu kesilmişti. “İlaç yapımının bu kadar korkunç olduğuna inanamıyorum!” Ona kalırsa ilaç yapımı sakin, barışçıl bir aktivite olmalı, bir sorun çıktığında dahi böyle bir felaket doğmamalıydı.

 

Eğer Ruh Akımı Tarikatı çırakları burada olsaydı olup biteni anlar ve Kan Akımı Tarikatı adına üzülerek şöyle derlerdi: “Tarikat Amcası Bai ilaç yapmaya kalkarsa felaket yakın demektir.”

 

#Bizimkinin hap yapmasını özlemiş miydik arkadaşlar? 
Yeni bilgiler ve yepyeni bir kademeyle tekrar ilaç yapımına girişen kaplumbağamız formunu yitirmemiş. 'Nedense' bu kadarla sınırlı kalmaz, tek bir fırın patlayışı bizimkini kesmez diye düşünüyorum. Bakalım Kan Akımı Tarikatını daha neler bekliyor, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44237 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr