Bölüm 204 : Ters Kan Atasal Uyanışı!

avatar
5863 28

A Will Eternal - Bölüm 204 : Ters Kan Atasal Uyanışı!


Çevirmen : Clumsy 

 

“Toplan kan qi’si!” Bai Xiaochun başını arkaya atarak kükredi ve elini havada sallarken Kuruluş Kadrosu yetişimcileri için tamamen şok edici bir şey gerçekleşti!

 

Orta Tepenin aşağı parmak kısmındaki sayısız kan qi’si sicimi Bai Xiaochun’a bağlıymışçasına bu çağrıya karşılık verdi. Adeta zekâları varmış gibi neşe benzeri bir şey yayarak hızlanıyorlardı.

 

Sicimler Bai Xiaochun’a yaklaşıyor ve kaynaşıyordu. Her bitki, her mağara, her kan tankı, her kan şelalesi, zeminin kan qi’si emmiş her karesi Bai Xiaochun’un olmaya gidiyordu.

 

GÜÜÜÜÜMMMMMMMM!

 

Cennetleri sarsıcı, dünyayı parçalayıcı bir manzaraydı. Gök eşsiz güçte bir kan qi’si ardında gizlenirken her şey parlak kırmızıya çevriliyordu. Bai Xiaochun’un etrafındaysa üzerindeki göğe yükselen kanlı bir sis beliriyordu.

 

Bai Xiaochun alandaki tüm kan qi’lerinin kralı olmuş, ağzından çıkan tek emirle hepsini yanına koşturmuş gibiydi. Orta Tepenin aşağı kesimindeki tüm kan qi’si ona cevaben kabarmaktaydı.

 

Aslında etki aşağı kesimle de sınırlı değildi, üst parmaktaki kan qi’si bile harekete geçmişti. Bai Xiaochun’u kuşatan kan renkli devasa ışık sütunu göğe yükselirken etrafındaki her şeyi sarsmaktaydı.

 

Tüm Orta Tepe mutlak bir kaosa sürüklenmişti.

 

Yaşananları gören Kuruluş Kadrosu yetişimcileri şaşkına dönmüş, bedenlerindeki kan qi’sinin de açığa çıkmak üzere olduğunu fark ederek dehşetle sarsılmıştı.

 

Kuruluş Kadrosu ortalarındakilerin yüzlerinde dahi mutlak bir şüphe mevcuttu. Bu sırada yukarı parmaktan Kuruluş Kadrosu sonlarındaki bazı uzmanlar da alana varmıştı ve her biri tamamen afallamış görünmekteydi.

 

“Ne biçim bir çılgın bu!?!?”

 

“Kan qi’sinin onun komutlarına uyduğuna inanamıyorum!!”

 

“Lanet olsun! Karamahzen nasıl böyle güçlendi? Dünya Sicimi Kuruluş Kadrosuna neden erişememiş ki?!”

 

Küçük Bataklık Tepesi, İsimsiz Tepe ve Ceset Tepesi yetişimcileri de şoktaydı. Hatta Orta Tepede yaşananları izlemekte olan ulu kıdemlilerin suratlarına da tam bir hayret yerleşmişti.

 

“Bu...”

 

“Bu manzara...”

 

Diğer tepelerin kan efendileriyse olanları izlemek adına mekânlarından çıkmıştı. Her biri muammalı auralara sahip genç adamlardı ve suratları ciddi ifadelere bürünmüştü, kalpleriyse şok etkisiyle titremekteydi.

 

Orta Tepenin üst kesimindeki Ulu Kıdemli Song Junwan bu esnada dağın dokuz kıdemlisiyle önemli bir toplantıdaydı. Aşağı kesimde kopan curcunanın farkında olan topluluk şu ana dek pek dikkat kesilmemişti. Ancak ani kan qi’si kabarışı onları da şok etmeye yetmişti.  

 

Özellikle de üst kesimdeki kan qi’sinin hareketlenişi bu şoku iyice arttırmış, Song Junwan’ın yüzüne tam bir kuşku yerleştirmişti. Akabinde resmi bir son bile getirmeden toplantıdan ayrıldı ve dokuz şaşkın kıdemli de peşine takıldı.

 

Onlunun gözüne önce duyulmamış bir şekilde patlak veren kan qi’si öbeği, sonra da ortalarında buz gibi gözlerle, uçuşan saçlarla ve uçsuz bucaksız ıssızlıkta bir havayla süzülen Bai Xiaochun takıldı. Adeta bir kan iblisine benzemişti!

 

“Bu...”

 

“Cennetler! Tepedeki tüm kan qi’si onun etrafında toplanıyor!!” Kıdemliler tamamen sarsılmış, Song Junwan’ın nefes alışları sıklaşmıştı.

 

Bu sırada Ata Tepesinden gelen baş kıdemli ilahi hissi sayısı da yükselmekteydi. Hiçbiri sükûnetini koruyamıyordu.

 

“Ters Kan Atasal Uyanışı mı? Bu nasıl mümkün olabilir!?!?”

 

“Genç Karamahzenin böyle bir kadere sahip olduğuna inanamıyorum. Resmen Ters Kan Atasal Uyanışına ulaştı!!”

 

“Lanet olsun! Bu veledin içsel yeteneğini ilk kim tespit etmişti? Kan kılıcı yetişimiyle Ters Kan Atasal Uyanışına ulaşabileceğini bilseydik onu kesinlikle Dünya Sicimi Kuruluş Kadrosuna ulaştırırdık!”

 

Baş kıdemliler şoklarıyla boğuşurken onları tamamen aşan güçte bir ilahi his de kendisini göstermişti. Öylesine güçlüydü ki sadece varlığıyla dahi cenneti ve dünyayı çarpıklaştırabilirdi.

 

Baş kıdemlilerin zihninde antik bir ses yankılanmaya başlamıştı: “Ters Kan Atasal Uyanışı şans eseri elde edilebilir fakat asla doğrudan ulaşılamaz. Kan Akımı Tarikatı tekniklerinin pratiğini yapan 100,000 yetişimci arasında böylesine eşsiz bir Atasal Uyanış oluşturacak rezerve erişen tek bir kişi dahi bulmak zordur. Böylesi bir fırsat geçmişte yalnızca iki defa kendisini gösterdi. Bunu tespit edebilecek kişi sayısı da yok denecek kadar azdır.”

 

Herkes şaşkınlıkla olup bitenleri izlerken kan qi’sinin deliler gibi akın ettiği Bai Xiaochun uzun ve delici bir çığlık koyuverdi.

 

Görünür kan qi’si miktarı sahiden şok ediciydi. Bai Xiaochun bir karadelik misali hepsini çekiyor ve çektikçe Ölmeyen Teninin ışıltısı artıyordu. An itibariyle ışıkta altınlıktan eser kalmamış, tamamen kan rengine bürünmüştü!

 

Bu kan rengi Kan Akımı Tarikatına hastı. Yani Kan Akımı Tarikatına ait tekniklerin kullanıldığını anlatmanın daha iyi bir yolu olamazdı.

 

Kan rengi ışık dört bir yana yayılırken Bai Xiaochun başını arkaya atarak kükremiş, ardındaysa yeşil tenli, korkunç surat hatlarına ve çıkıntılı dişlere sahip koca bir figür belirmişti!

 

Bu figür tüm duvarları yıkabilecek güçte pençelere, cennetleri yırtıp açabilecek bir boynuza ve yoluna çıkan her şeyi savurabilecek güçte pullarla kaplı, uzun bir kuyruğa sahipti.

 

İşte bu figür, efsanevi çılgın hayaletin ta kendisiydi!!

 

Çılgın hayaletin ani belirişiyse Bai Xiaochun’un sonunda Ölmeyen Cennetsel Kralın ilk seviyesini resmen tamamladığının habercisiydi!

 

Hayalet imgesinin belirişi Küçük Bataklık Tepesi ulu kıdemlisinin gözlerini irileştirmişti. Aynı tepenin kan efendisi ise görünür şekilde titriyor, gözlerinden parlak ışıklar saçıyordu.

 

“Küçük Bataklık Tepesinin bu Karamahzeni alması lazım!!” dedi kan efendisi.

 

Ulu kıdemli de aynı tepkiyi verdi, heyecanını gizleyemedi. Küçük Bataklık Tepesinin Kan Atasının elinin araştırılışından gelen gizli bir büyüsü vardı ki o büyü de çılgın hayaleti tasvir eden bir totem dövmesini temel alıyordu!

 

Şok edici bir şekilde Bai Xiaochun’un Atasal Uyanışı çılgın hayaletin gerçek yansımasını çağırmış ve Küçük Bataklık Tepesindeki herkesi tam bir deliliğe sürüklemişti.

 

Bu esnada Bai Xiaochun ciğeri yettiğince bağırıp etraftaki kan qi’sini çekerek havada süzülmekteydi. Kendisine gelen kan qi’leri arkasında birleşerek muazzam bir kan kılıcını şekillendirmeye başlamıştı. İlk etapta yalnızca uç şekillenebilmişti.

 

Ancak kan qi’si arttıkça bunu bıçak ve kın kısmı da takip ediyordu!

 

Tüm bunları tarif etmek zaman almış olsa da her şey sadece birkaç nefeslik süre gerektirmiş ve en nihayetinde kan renkli devasa kılıç kendisini göstermişti!

 

Ve herkesin soluğu kesilirken Bai Xiaochun iki elini kaldırarak kılıcının kınını kavradı.

 

“BU benim Kanlı İmha Dünyam!” diye bağırdı. “Beni öldürmek mi istiyordunuz? Ee, peki ya önce ben sizi öldürürsem!?” Bu cümleler sonrasında kılıcını aşağı eğdi ve kan renkli bir ışık kesitini aşağıdaki düzinelerce Kuruluş Kadrosu yetişimcisine gönderdi.

 

Kılıç alçalırken alandaki kan qi’leri akmaya devam etmiş, kılıçla kaynaşmış ve onu iyice irileştirmişti. Göz açıp kapayıncaya dek 30 metre uzunlukta bir imha aurasına dönüşmüştü.

 

Kuruluş Kadrosu yetişimcilerinin yüzleri solgunlaşmaktaydı. Bağıra bağıra güçlerini birleştiren topluluk kendilerini savunmak adına kozlarını dahi sergilemek durumundaydı!

 

BOOOOOOOOOMMM!

 

Kılıcın vuruşuyla ön sıradaki yetişimcilerin çığlıkları işitildi, bedenleri yığılmanın eşiğine geldi. Ve bu, zincirleme bir reaksiyon halinde arka sıradakilere yayıldı. Kılıç saldırısı hepsini yok edebilecek bir tehditti. Grubun içerisinde bulunan Song Que ise yüzüne sert bir ifade yerleştirmişti, ikinci bir karşı saldırı için canını ipin ucuna koymaya hazırdı!

 

Ancak bu noktada soğuk bir homurdanma işitildi.

 

“Bu kadarı yeter! Kan qi’si, dağıl!”

 

Sözler yıldırım misali yankılanırken Bai Xiaochun’un ellerindeki kan kılıcı titremeye, yavaşça dağılıp yok olmaya başladı.

 

Tüm Orta Tepe, güçlü bir kuvvetin etkisiyle titreşmekteydi. Aynı anda yerin yüzeyinde sayısız büyü formasyonu ve sembolü belirmişti ki her biri özellikle kan qi’sini kontrol etmeye yönelikti!

 

Kan qi’sinin az önceki sese tepki verişini işiten Bai Xiaochun’un gözleri irileşmişti. Artık qi’yi kontrol edemiyordu. Esas efendi gibi görünen ses, kendisinden çok daha sağlam bir kontrole sahipti.

 

Ancak bir an sonra meselenin özünü fark etti; bu kişinin kan qi’si üzerindeki kontrolü kendisinin tam aksine dışsal bir güce dayalıydı. Neticede o, kan qi’si ile bağlantılıydı!

 

Kalbi öfke dolmuştu. An itibariyle sesin sahibi umurunda bile değildi ve şu sözleri söylemeden edememişti: “Hayır, bu kadarı yetmez! Onlar beni öldürmeye çalışırken neden müdahale etmedin de şimdi öldüren taraf benken ‘bu kadarı yeter’ diyerek ortaya çıkıyorsun? Bunu kabul etmiyorum!”

 

Bai Xiaochun Kan Akımı Tarikatına vardı varalı kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırmıştı. Sonunda harekete geçtiğindeyse kısa çöpü çekmişti. Bu durum, karşısındaki Kuruluş Kadrosu yetişimcilerini öldürme arzusunu iyice ateşliyordu.

 

“Bu onların hatası!” diye bağırırken gözleri kıpkırmızıydı. Yaptığı şeyin pek de doğru bir tercih olmadığını biliyordu fakat buna rağmen tüm gücüyle iri ele seslendi, Kan Akımı Tarikatını kaosa sürükleme niyetindeydi. Sonrasında tarikattan kaçması gerekse bile seçimini değiştirmeyecekti. Kan qi’si dağılırken yoğun bir baskı çökmüş,  Bai Xiaochun Kuruluş Kadrosu yetişimcilerinin şaşkınlık anında harekete geçmişti. Ardından göz açıp kapayıncaya dek bir Kuruluş Kadrosu Dharma koruyucusunun önünde belirdi ve yumruğa çevirdiği elini savurdu.

 

Az önce rahat bir nefes almış olan yetişimci ise olanlara tepki vermekte çok geç kalmış, doğruca yumruğu yemiş ve patlamaya başlayan kalbi ile damarları neticesinde kan püskürtmeye başlamıştı.

 

“Sen--” derken gözleri irileşti lakin başka bir şey söyleyemeden canından oldu.

 

Bu durum herkesin kaçmaya başlamasına yol açtı. Yanlış anlaşılmaktan ve tedbirli olmaktan sıkılan Bai Xiaochun ise öldürme güdüsü saçan gözleri ve amansız ifadesiyle yeniden harekete geçmekle meşguldü.

 

#Bizimki bayağı esti gürledi. Kim olduğunu dahi bilmediği üstün bir kuvvete bile atar yapmayı göze aldı. Bir de onca izleyicinin gözü önünde cinayetini işledi. 
Bu mesele nereye bağlanacak çok merak ediyorum doğrusu, acaba yeteneklerinden ötürü bu olaydan da kazasız belasız kurtulabilecek mi? O zaman okuyup görelim, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44306 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr