Bölüm 203 : Gerçekten Sizden Korktuğumu Mu Sanıyorsunuz?!

avatar
5897 23

A Will Eternal - Bölüm 203 : Gerçekten Sizden Korktuğumu Mu Sanıyorsunuz?!


Çevirmen : Clumsy 

 

Etraftaki Kuruluş Kadrosu yetişimcisi sayısı yüzleri bulmuyor, birkaç düzineyle sınırlı kalıyordu. Üstelik bir avuç dolusu Kuruluş Kadrosu ortaları üyesi olsa da çoğunluk başlangıç seviyesindeydi.

 

Neyse ki Kuruluş Kadrosu ortalarındakiler de saldırmıyor, suratlarındaki amansız ifadelerle yetiniyordu. Onların statüleri başlangıç seviyesindekilerden farklıydı ve Bai Xiaochun saldırısına dahil olmak onlar adına utanç verici olurdu.

 

Zaten onlar olmasa da düzinelerce Kuruluş Kadrosu Dharma koruyucusu ve kıdemlisi cenneti ve dünyayı sarsmak için kafiydi. Üstelik Kan Akımı Tarikatında müzakere ve anlaşma gibi şeyler olmazdı; burada yalnızca orman kanunları işlerdi!

 

Beni kışkırtırsan ölürsün!

 

Yani burada işler Ruh Akımı Tarikatından çok farklıydı, sadece kuvvet konuşurdu!

 

Bai Xiaochun’un eylemleri Orta Tepe halkını çok kızdırmış, onları Qi Yoğunlaşmayı fazlasıyla aşan ölümcül güçleriyle saldırıya geçmek zorunda bırakmıştı. İlahi kabiliyetler patlıyor, kan qi’si akın ediyor, Orta Tepeye özgü kan kılıçları kendisini gösteriyordu. Göz açıp kapayıncaya dek doğruca Bai Xiaochun’u hedefleyen ondan fazla kılıç qi’si patlaması alçalmıştı.

 

Tavşan vukuatından sonra yeni yeni sakinleşmekte olan Bai Xiaochun ise kontrolsüzce titremeye başlamıştı. Bedeninin her parçası ölümcül bir tehlikede olduğu konusunda çığlıklar atmaktaydı.

 

Yankılanan patlamalar alandaki her şeyi sarsıyordu. Düzinelerce Kuruluş Kadrosu yetişimcisinin eşzamanlı saldırısından kaçınmaksa Bai Xiaochun için çok zordu. Göz açıp kapayıncaya dek ondan fazla kılıç qi’si patlamasıyla buluşmuştu.

 

“Müsaade edin de açıklayayım...” diyerek geriye doğru sendeledi. Çekmiş olduğu kan qi’si sebebiyle Ölmeyen Altın Teni kan rengi bir ışık yaymaya başlamıştı. Bir de Ölmeyen Cennetsel Kral eklenince gücü hiç olmadığı kadar artmış, defansı saçma sapan bir yüksekliğe erişmişti.

 

Kuruluş Kadrosu yetişimcileri ise bu durum karşısında şok olmuş, pek çoğunun gözleri irileşmişti.

 

“Bu Karamahzen gizli gizli vücut geliştirme tekniklerine çalışıyormuş!”

 

“Düşmüş Kılıç Uçurumundan kurtulmasına şaşmamalı. Hepsi vücut geliştirme tekniği sayesindeymiş!”

 

“Defansı çok güçlü! Saldırılarımızın birleşimi bile onu sarsmaya yetmedi!”

 

İfadeleri son derece ciddileşse de saldırıyı keseceklerine dair bir ibare yoktu. Bai Xiaochun ne kadar güçlüyse ileride patlak verebilecek problemler adına onu öldürme istekleri de o kadar güçlenirdi.

 

Gözlerinde soğuk parıltılar titreşen topluluk bir kez daha toplu halde saldırıya geçmekteydi.

 

Onun üzerinde kılıç qi’si yeniden Bai Xiaochun’a yönelmişti. O ne kadar kaçınmaya çalışırsa çalışsın düzinelerce Kuruluş Kadrosu yetişimcisinin sıkı takibi ve daimi saldırıları sonlanmayacaktı.

 

Art arda patlamalar yaşanmış, hatta bazı kişiler gidip Xiaochun’un ölümsüz mağarasını yok etmişti.

 

“İstediğin kadar kaç Karamahzen, bu sefer kurtuluşun yok!”

 

Havayı gümbürdemeler dolduruyor, ilahi kabiliyetler ve büyü teknikleri uçuşuyordu. Sayısız kılıç qi’si ile durmaksızın vurulan Bai Xiaochun ise son derece üzgündü.

 

Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğine rağmen ağzından kanlar sızıyordu ve en sonunda kanlı gözlerini kaldırmış, sert ve hatta öldürücü bir ifade takınmıştı.

 

İnsanların karşısında tamamen öfkelenmiş, büyüleyici, kana susamış ve acımasız bir Karamahzen belirmişti.

 

An itibariyle kan qi’si patlama yapıyor, öldürme güdüsü dolup taşıyordu.

 

“Kovalamaca bitti!” diyerek ağzındaki kanı sildi. “Bu, siz şaklabanların beni öldürmeye çalıştığı üçüncü sefer. Artık fazla ileri gittiniz!! Gerçekten sizden korktuğumu mu sanıyorsunuz?!” Saçları karman çorman, kıyafetleriyse yırtık pırtıktı. Kan Akımı Tarikatına vardı varalı sinirleri gergindi fakat artık patlama noktasına gelmişti.

 

Kuşatılmaktan sıkılmıştı. Bu insanlar onu öldürmek istiyor ve ellerinden geleni ardına koymuyordu, niyetleri belliydi. Cinayet. Ölümcül krizin yoğun hissiyatı Bai Xiaochun’un başını arkaya atıp ciğeri elverdiğince kükremesine yol açmıştı. Ardından ileri doğru adımını attı ve Kuruluş Kadrosu başlangıcındaki bir gencin önünde belirdi.

 

Dağ Sarsan Darbeyi salarkenki ifadesi çok sertti. Ağzından kanlar fışkıran Kuruluş Kadrosu yetişimcisi ise acınası bir çığlık koyuvermiş, ipi kesilmiş uçurtma misali uçuvermişti.

 

Bu esnada 7-8 kılıç qi’si patlaması da Bai Xiaochun’a yaklaştı fakat kendi qi’sini yoğunlaştırarak onları gönderdi ve gümbürdeme sesleri eşliğinde iki Orta Tepe Dharma koruyucusuna yöneldi. Bir kıvılcım çıkartmaya yetecek sürede ikiliye yönelmiş ve ellerini uzatmıştı bile.

 

İki Dharma koruyucusunun gözleri irileşti, kan qi’si rezervleri çabucak salındı. Ve gerçekleştirdikleri büyü hareketleriyle şekillendirdikleri qi aracılığıyla Bai Xiaochun’un önünü kesmeye çalıştılar. Lakin Xiaochun’un elleri uçsuz bucaksız bir güçle doluydu ve yoluna çıkan kan qi’sini buzu kıran çekiç misali rahatlıkla aşmıştı. Qi dağılırken elleri de doğruca Dharma koruyucularını yakaladı.

 

“Cehennem olun gidin!” diye bağırdı ve ellerini şiddetle çekerek iki adamın kolunu bir kan bulutu halinde patlattı. Istırap çığlıkları atan Dharma koruyucuları ise havalanarak yakınlardaki bir ölümsüz mağarasına tosladı.

 

Orta Tepeye kaos hakim olmuştu. Bu sırada kan qi’sindeki hareketlilik İsimsiz Tepe, Ceset Tepesi ve Küçük Bataklık Tepesi dolaylarından Kuruluş Kadrosu yetişimcilerinin de dikkatini çekmişti.

 

Ulu kıdemliler ve kan efendileri de mekanlarından Orta Tepeyi izlemeye başlamıştı.

 

Tabii Ata Tepesindeki baş kıdemlilerin ilahi hisleri de Bai Xiaochun’un Orta Tepe kalabalığıyla olan mücadelesine çevrilmişti.

 

“Kim bu çocuk?”

 

“Ne şeytani bir karakter! Ona saldıranların sayısına bir bakın!”

 

“Hahaha! İşte Kan Akımı Tarikatında işler böyle yürür! Ne kadar genç olduğunun önemi yok, insanlar seni öldürmeye çalışırsa sen de karşılık vermek zorundasındır!”

 

Diğer tepelerin yetişimcileri heyecanla olayı izlerken Bai Xiaochun da Kuruluş Kadrosu yetişimcileriyle tek tek ilgilenmekle meşguldü. Hepsini sarsıyor, kan kusmalarına yol açıyordu.

 

“Karamahzen!” Bu noktada soğuk bir ses yankılandı ve Song Que kan rengi bir dağ tepesine dönüşüp 30 metre uzunlukta kan renkli bir kılıç qi’si ile her yeri sarstı.

 

“Kılıç qi’si mi? Ondan bende de var!” diyen Bai Xiaochun kanlı gözleriyle sağ elini salladı ve Kanlı İmha Dünyası tekniğini saldı. Ölmeyen Kan qi’si akışı bedeninden süzülürken parmağını sallayarak hızla Song Que’ye yöneldi.

 

Bu sıradan bir kan qi’si akışı değildi. Yakından bakıldığında altın katmanı belirgindi ve ortaya çıktığı anda tarifsiz bir aura doğurmuştu.

 

Havayı yoğun sesler doldururken alandaki tüm kan qi’si son hızla yaklaşan bir kral belirmişçesine titreşmişti.

 

Yerli kan qi’si kılıç qi’sine çekildikçe kılıcın görüntüsü irileşiyordu. Göz açıp kapayıncaya dek otuz metre uzunlukta bir dağ halinde göğe yükselmişti.

 

Bu kılıç qi’sinin yanında diğer tüm kılıç qi’leri çöp kalırdı. Yalnızca Bai Xiaochun’un kılıç qi’si gerçek ve uygundu!

 

Dominant bir havayla dolu kılıç, dünyadaki tüm kılıçların hükümdarı gibiydi. Gök sarsılıyor, ortamdaki herkes kalplerinin yerlerinden çıkacağını hissediyordu. Kılıç qi’sini kontrol etmek imkansız görünüyordu ve adeta yetişimleri de dahil olmak üzere her şeyi sarsabilecek gibiydi!

 

Herkes tamamen ve bütünüyle şoktaydı.

 

“Neler oluyor!?!?”

 

“Ne biçim bir kılıç qi’si bu!?!?”

 

“Cennetler! Karamahzen Kanlı İmha Dünyası yetişimi de mi yapıyormuş!?!?”

 

Kılıç qi’sinin belirişi Kuruluş Kadrosu ortalarındaki kıdemlileri dahi şok etmişti. Kılıç qi’si ise onların şaşkın bakışları altında Song Que’ye ilerlemekteydi.

 

Song Que’nin yüzü düşmüştü lakin tepki verecek vakit yoktu. Cennetleri sarsıcı, dünyayı parçalayıcı sesler eşliğinde kendisinin üç kılıç qi patlaması yok edilmişti. Yarattığı dağ tepesi formu da ortadan kalkmış, bedeni görünür hale gelmiş ve ağzından kanlar fışkırtarak şaşkın bir ifadeyle gerilemişti.

 

“İmkânsız! Sen--” Song Que’nin kafatası şaşkınlıktan uyuşmuş, Bai Xiaochun’un kılıç qi’si onu tamamen sarsmıştı. Ömrü boyunca böyle bir kılıç qi’si görmemişti, öyle kudretliydi ki hayal gücünü fazlasıyla aşmaktaydı. Kan şelalesindeki yetişimiyle geliştirdiği özel kılıç qi’si bile bu qi’nin karşısında maskara olmuştu!

 

Tabii sarsılan tek kişi o değildi. Ortamdaki herkesin zihni allak bullak olmuş, kafatasları Bai Xiaochun’un dominant kılıç qi’si kullanışı karşısında uyuşmuştu.

 

Küçük Bataklık Tepesi, İsimsiz Tepe ve Ceset Tepesi gözlemcilerinin gözleri irileşmişti. Üç tepenin ulu kıdemlilerinin ve kan efendilerinin gözleriyse yoğun ışıklarla parıldıyordu.

 

Ve hatta Ata Tepesinden şaşkın çığlıklar yükseliyordu!

 

“Bu kılıç qi’si seviyesi… Kan Qi Plazması!”

 

“O çocuğun ismi Karamahzen miydi? Ne deha ama! Fark edilmeden böylesi bir seviyeye eriştiğine inanamıyorum!”

 

“Kanlı İmha Dünyasında her şey kanı arıtmakla başlar. Dört seviye vardır: Arıtılmış Kan Qi’si, Kan Qi Plazması, Ters Kan Atasal Uyanışı ve Kan Qi Musibeti!” Bu sözler eşliğinde Orta Tepedeki kaotik dövüşü izleyen ilahi hislerin sayısı çoğalmıştı.

 

Kan Akımı Tarikatının en üst kesimleri Bai Xiaochun’un kılıç qi’sini gözlemlemekteydi!

 

Bu noktada Usta Tanrı-Kahin ansızın bağırmaya başladı: “Karamahzeni öldürün! Ölmediği takdirde ileride kesinlikle intikam arayacaktır!”

 

Bu bağırışın ardından bir büyü hareketiyle saldırıya geçti. Kalan üyeler de hemfikir olarak Bai Xiaochun’a karşı güçlerini birleştirdi.

 

“Bu herifte bir terslik var!” diyen Song Que ise Bai Xiaochun’a öldürücü bakışlar atıyordu. “Bu Orta Tepenin Kanlı İmha Dünyası değil!” Sebebini bilmese de Karamahzenle gerçekleştirdiği kısa atışmada kalbi derin ve engin bir nefretle dolmuştu, bu telafisi mümkün olmayan bir boyuttu.

 

İçindeyse ani ve açıklanamaz bir hissiyat doğmuştu.

 

Bu sırada Bai Xiaochun saldırılardan kaçınmış ve kendisini kuşatanların gaddar ifadelerine bakmıştı. Ardından öfke dolu bir kahkaha attı ve gözleri öldürücü bir soğukluğa büründü.

 

“Bunun Kanlı İmha Dünyası olmadığını düşünüyorsun, öyle mi? Peki, o zaman sanırım sizlere Kanlı İmha Dünyasının gerçekte nasıl göründüğünü göstermem gerekecek!” Bu sözlerle birlikte havaya sıçradı ve Kuruluş Kadrosu yetişimcileri ışık huzmeleri halinde onu takibe girişirken elini Orta Tepe yönünde salladı!

 

#Vay beee, bizimkinin nadiren kabaran deli damarı kabardı yine! Orta Tepe yetişimcilerini acı bir tecrübe bekliyor gibi. Ama bu kadar dikkat çektikten sonra arzuladığı hayatı yaşayıp hedefine ulaşması zorlaşır mı onu bilemiyorum, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44244 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr