Bölüm 156 : Beni Öldürmek Mi İstiyorsunuz?

avatar
6416 21

A Will Eternal - Bölüm 156 : Beni Öldürmek Mi İstiyorsunuz?


Çevirmen : Clumsy 

 

Dokuz muazzam vorteks Düşmüş Kılıç Dünyası göğünde hareketlenmeye ve kalan çırakların ümitlerini yavaşça tüketmeye başlamıştı. Her Kuruluş Kadrosu Kutsal Arazisinin enerjisi limitli olurdu ve yalnızca az sayıda yetişimcinin Kuruluş Kadrosuna erişmesine yeterdi.

 

Üstelik bu yetişimci sayısı da sabit değildi. Örneğin biri sekiz Gelgit Akışına erişirse alışılmışın ötesinde enerji çekeceği için dünyadaki genel miktarı hatırı sayılır derecede düşürür ve diğerlerinin Gelgit Akışlarının erken sonlanmasına sebep olurdu.

 

Tabii ki en korkunç senaryo birinin sekiz Gelgit Akışına erişmesi değildi… En kötüsü dokuz Gelgit Akışına erişen dahi bir Seçilmişle birlikte doğardı. Biri Dünya Sicimi Kuruluş Kadrosunun zirvesine ulaşacak olursa müdahale etmeye yeltenen diğer tarikat üyelerini katledebilir, onların başarılı olmasını engelleyebilirdi. Hatta o kişinin kendi tarikat üyeleri bile müdahale etmeleri durumunda bu felaketten nasibini alabilirdi!

 

Böyle bir senaryo yalnızca 800 yıl önce Usta Limitsiz ile meydana gelmişti. Delice bir sahne gerçekleşmiş, tüm Hap Akımı Tarikatı üyeleri yok edilmiş, Ruh Akımı ve Engin Akım Tarikatlarındansa yalnızca ufak bir çırak kitlesi canını kurtarmayı başarabilmişti. Kan Akımı Tarikatının pek çok üyesi bile Usta Limitsizin gerçekleştirdiği katliamdan nasibini almıştı.

 

Bu noktada henüz kristallerini şekillendirmemiş tarikat çırakları ya kaderlerine teslim olmalı ya da olabilecek her taktiğe başvurarak çılgın cinayet tantanasına karışmalıydı. Bazen bu taktiklerin arasına yoldaşlarına pusu kurmak bile dahil olurdu…

 

Her şey bir kristal oluşturup Dünya Sicimi Kuruluş Kadrosuna erişmek içindi.

 

Vakit geçti ve Shangguan Tianyou, Xu Xiaoshan, Beihan Lie ve Zhao Rou’dan oluşan ikinci dalga da ilk üç Gelgit Akışını tamamladı. Bu esnada Hayalet Diş dördüncüyü tamamlayıp beşinciye geçmişti.

 

Song Que ve Dokuz Ada beşinciyi yarılamıştı.

 

Bai Xiaochun ise... en hızlılarıydı. Beşinci Gelgit Akışını bitirmek üzereydi. Enerjiler vortekse akın ediyor ve bedeninde beşinci ruhsal deniz şekilleniyordu.

 

Dört saatin sonunda bir titremeyle birlikte beşinci anaforu genişledi. Gelgit Akışı gücü patlak verirken dantian alanındaki beşinci ruhsal deniz tamamlanmış, beşinci Gelgit Akışı sona ermişti!

 

“Sırada altıncı var!” derken gözleri yoğun bir odaklanmayla ışıldıyordu. Bu raddeye eriştikten sonra pes etmeye niyeti yoktu. Limitinin ne olduğunu bilmek istiyordu. Ne kadar ileri gidebileceğini bilmek istiyordu. Kaç Gelgit Akışı oluşturabileceğini bilmek istiyordu!

 

“İlk Gelgit Akışımın temeli Menekşe Qi Kazanı Kontrol Sanatıydı. İkincisi Menekşe Qi Kazanı Çağırma idi. Üçüncü ve dördüncü ise ejder ve mamutun güçlerinden gelmişti!

 

“Beşinci Gelgit Akışı deniz oluşturma büyüsünden kaynaklanmış olmalıydı. Ama o esnada ölümlülüğün prangasını aştığım için akış onun oldu. Yani şimdi deniz oluşturma büyüsüyle altıncı Gelgit Akışımı başlatma zamanı!” Derin bir nefes alıp bir kez daha Ejder&Mamut Deniz Oluşumunun gücünü çağırdı. Ejder ve mamutun gücü kullanılmıştı, sırada deniz oluşturma gücü vardı!

 

Deniz oluşturma gücü esasında bir ruhsal deniz yaratma, bir Dao Kuruluşu şekillendirme metoduydu!

 

İçerisinde görkemli bir deniz barındıran altıncı vorteks hemen hemen aynı saniyede gökyüzündeki yerini almıştı.

 

Vorteks göz kamaştırıcı bir manzara sergilese de bir istikrarsızlık taşıyor, enerjiyi hızlıca ememiyordu. Bai Xiaochun Bataklık Krallığına sahipti fakat henüz onu kullanma niyetinde değildi. Deniz oluşturmanın gücünü kullanabilecekken güçlü, gizli büyüsünü ziyan etmek istemiyordu.

 

Yaşananları gören diğer yetişimcilerse rahat birer nefes almaya başlamıştı.

 

“Bai Xiaochun’un altıncı Gelgit Akışı istikrarsız. Görünüşe bakılırsa limitine ulaşmış, pek uzun süre dayanmaz. Beşinci Gelgit Akışındaki o ufalanan dağ tek gizli büyüsü olsa gerek.”

 

“Altı Gelgit Akışı da gayet harika. Daha fazlası olağanüstü olurdu!”

 

Tabii bu noktada Fang Lin ve Dokuz Ada da rahat birer nefes almıştı. Tamamen tetikteydiler, herkesin sürecini yakından takip ediyorlardı.

 

“Bai Xiaochun’un süreci sonlanmak üzere, onun hakkında daha fazla endişelenmeye gerek yok.” İkisinin aklından da bu düşünce geçiyordu.

 

Bu sırada Hayalet Diş kaşlarını çatmıştı. Bai Xiaochun’un gizli büyüsünü henüz kullanmamış olduğunu biliyor, haliyle bir tuhaflık olduğunu sezebiliyordu. Song Que’nin gözleriyse düşünceli bir şekilde ışıldıyordu.

 

Zaman geçip gitti. Bai Xiaochun’un altıncı Gelgit Akışı yavaşça enerji çekmeyi sürdürüyor, vorteks istikrarsız olsa da çökmüyordu.

 

Yavaş yavaş kristallerini oluşturup Gelgit Akışı başlatan farklı çıraklar da oluyordu. İçlerinden biri de Hou Yunfei idi.

 

Altmış saatlik bir sürecin sonunda Bai Xiaochun’un altıncı Gelgit Akışı sona erdi. Pek çok kişi işinin bittiğini düşünmekteydi…

 

Gölün altında oluşturduğu küçük ölümsüz mağarasındaki Bai Xiaochun’un gözleriyse altıncı ruhsal denizinin şekillenişiyle ışıldamıştı. Ardından derin bir nefes aldı ve kollarını esnetti.

 

“Gizli büyü... Bataklık Krallığı!”

 

Böylece ölümsüz mağarasını su buharları doldurmaya başladı ve giderek yoğunlaşan buharlar göl suyuna kaynadı. Çalkalanan göl, göz açıp kapayıncaya dek bariz şekilde genişlemişti.

 

Birkaç nefeslik bir süre içerisindeyse gölden ziyade denizi andıracak bir genişliğe erişti.

 

Bai Xiaochun’un gökteki altıncı vorteksi hareketi kesmişti. Ancak silinmek yerine enerji topluyor gibi görünüyordu.

 

Ardından... Düşmüş Kılıç Dünyasına herkesi şaşırtacak silik bir baskı sindi. Dokuz Ada ve diğer üstün Seçilmişler bile hayretler içerisindeydi…  

 

Bai Xiaochun ellerini başının üzerine kaldırarak geri indirdi ve akabinde gölün yüzeyinde iri dalgalara eşlik eden yoğun gümbürdeme sesleri patlak verdi. Altıncı vorteks çalkalanıp çarpıklaşmaya, deliler gibi dönmeye başladı. Ve Düşmüş Kılıç Dünyasında soluklar kesilirken… yedinci vorteks kendisini gösterdi!

 

Ancak bununla da kalmadı! Yedinci vorteks belirirken üzerindeki hava çarpılıp hareketlenmiş ve sayısız bulut eşliğinde sekizinci vorteks de meydana çıkmıştı!

 

Yedinci ve sekizincinin aynı anda belirişine eşlik eden gök gürültüsü sesleri mevcut tüm yetişimcilerin kalplerini titremekteydi.

 

“İmkansız!! Beşinci Gelgit Akışı için bir gizli büyü kullandığı belliydi!”

 

“Gizli büyü! Bu bir gizli büyü! Cennetler! Az önce kullandığı şey bir gizli büyü değil miymiş!?!?”

 

“Aynı anda iki vorteks belirttiğine inanamıyorum. O şey... o şey Ruh Akımı Tarikatının olağanüstü gizli büyüsü Bataklık Krallığı mı? Yoksa Gece Dadanan Hayalet mi?!?!”

 

Çok geçmeden şaşkınlık çığlıkları öfkeye çevrilmişti.

 

“Sekiz Gelgit Akışı! Sekiz Gelgit Akışına ulaştı! Eğer başarılı olursa muazzam miktarda enerji çekecek!”

 

“Durdurun onu!”

 

Tüm gökyüzü yedinci ve sekizinci vortekslerin ani dönüşüyle sarsılmaktaydı. Gelgit Akışlarının gücü patlak vermiş ve çekilen enerji miktarı öncekine nazaran uçsuz bucaksız bir hal almıştı, düzinelerce kat daha güçlüydü. Sanki kocaman bir karadelik oluşmuş da tüm dünyadaki enerjileri zorla çekiyormuş gibiydi.

 

Bu esnada diğer çırakların vorteksleri çarpılmaya, çekimleri yavaşlamaya başlamıştı.

 

Fang Lin gözlerini açarak üzerindeki vorteks aracılığıyla tüm alana yayılacak bir şekilde konuşmaya başladı: “Hap Akımı Tarikatı çırakları, emrimi dikkatle dinleyin: Bai Xiaochun’u öldürün. Onun sekizinci Gelgit Akışını tamamlamasına müsaade etmeyin!! Bunu yerine getirmekte payı olanlar tarikata döndüğümüzde benden özel bir ödül alacak. Sizler için Kuruluş Kadrosu Hapları edinecek ve sizlere ömrünüz boyunca bakacağım!”

 

Aynı anda kendi büyü formasyonunun içerisinde gözleri öldürücü güdülerle titreşmekte olan Dokuz Ada da lafa girmişti: “Engin Akım Tarikatı çırakları, emrimi dinleyin: Bai Xiaochun’u yok edin. Onu öldürün ve dünya sicimi enerjisini dünyaya geri salın. Bu ben, siz ve herkes için faydalı olacaktır!”

 

Dokuz Adanın sözleri yankılanırken Song Que de gözlerini açtı ve anlık bir düşünceden sonra emrini iletti: “Kan Akımı Tarikatı, emrimi dinleyin: Bai Xiaochun’u öldürün ve Gelgit Akışına bir son verin!”

 

Bu durum Hou Yunfei’yi tedirgin etmişti lakin Kuruluş Kadrosunun ortasında olduğu için elinden gelecek bir şey yoktu.

 

Shangguan Tianyou’nunsa gözleri titreşmiş, yüzüne soğuk bir gülümseme yerleşmişti. Bai Xiaochun’un yedinci ve sekizinci Gelgit Akışlarını eşzamanlı olarak başlatması karşısında şaşırmış olsa da artık eskisi kadar gergin değildi.

 

“Resmen canına susamışsın, kendin kaşındın.” diye mırıldandı. “Bu yüzden bizi suçlayamazsın.” Bu sözlerle birlikte gözlerini kapatıp kendi Gelgit Akışı sürecini devam ettirdi.

 

Hayalet Dişin de gözleri parıldamıştı. Bai Xiaochun’a yönelik kötü bir niyeti yoktu fakat an itibariyle istese de yardımı dokunamazdı.

 

Beihan Lie ise tereddütlüydü. Artık Bai Xiaochun hakkında ne hissettiği konusunda pek emin değildi. Evet, ondan nefret etmiş, hatta onu öldürmek istemişti. Ama zaman geçtikçe Bai Xiaochun’un kendinden başka birinin ellerinde ölmesini istemez olmuştu.

 

“Ahlaksız herifler!” diye bağırdı. Ancak bir yardımda bulunamayacak kadar güçsüz bir konumdaydı.

 

Tarikatların bir numaralı Seçilmişleri emirlerini yayarken Düşmüş Kılıç Dünyasındaki çırakların gözleri kanlanmaktaydı.

 

“Bai Xiaochun’u öldürün. O ölürse dünya sicimi enerjisi geri döner ve bizim de başarma şansımız olur!”

 

“Haklısın. Song Que, Dokuz Ada ve Fang Lin tahrik etme riski alamayacağımız kişiler. Ama tarikat bilgilerine göre en güçlüleri Bai Xiaochun olamaz. Onu kesinlikle indirebiliriz!”

 

“Sanırım her tarikat Bai Xiaochun hakkında farklı bir bilgi almış... Ama şu an bunun hakkında endişelenmeye gerek yok. Onu öldürün ve hepimizin Kuruluş Kadrosuna erişme şansı olsun!”

 

“O sekiz Gelgit Akışına layık değil!”

 

Gözleri kanlanan çıraklar her yönden Bai Xiaochun’un gölüne akın etmeye başlamıştı. Ruh Akımı Tarikatı çıraklarıysa giderek geriliyordu ancak üç tarikatın çırak toplamı kendilerini fazlasıyla aşıyordu.

 

Bir kısmını durdurabilecek olsalar da hepsine yetişemezlerdi. Çok geçmeden üç tarikatın çırakları Bai Xiaochun’a yaklaşmaya başlamıştı.

 

İşte bu noktada Bai Xiaochun’un gözleri ansızın açıldı.

 

“Beni öldürmek mi istiyorsunuz?!”

 

#Şu Shangguan Tianyou'dan nefret ediyorum. Bencil, şımarık. Zamanında dersini yeterince alamamış herhalde. Neyse sakinim 
Bu arada Hou Yunfei'nin de akışını başlatmış olması güzel haber. Gerçekten sevdiğim karakterlerden, bir süre sonra bu sevgiye layık olduğunu kanıtlayacak zaten. Bu minik spoilerla devam ediyorum, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44342 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr