Bölüm 141 : Düşmüş Kılıç Uçurumu!

avatar
7495 22

A Will Eternal - Bölüm 141 : Düşmüş Kılıç Uçurumu!


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun'un varışı bir hayli dikkat çekmişti. Shangguan Tianyou, Zhou Xinqi, Lu Tianlei, Beihan Lie, Xu Song, Gongsun Wan’er, Gongsun Yun, Hou Yunfei... ve Hayalet Diş dahil olmak üzere herkes ona bakıyordu!

 

Li Qinghou’nun gözlerindeyse cesaretlendirici bir bakış belirmişti.

 

Bai Xiaochun aceleyle Li Qinghou’nun yanına geçti, kollarını kavuşturdu ve iyice eğildi.

 

Li Qinghou, Bai Xiaochun’un kanlı gözlerini gördüğünde kendisini ikna etmek için bir hayli çabalamış olduğunu anlamıştı.

 

“Arkamda dur.” dedi.

 

Bai Xiaochun hemen doğruldu ve Li Qinghou’nun arkasına geçti. Etrafına bakmaya başladığındaysa gözleri, uzun zamandır görmemiş olduğu Hou Yunfei’ye takıldı. Hou Yunfei ayrı oldukları süreçte İç Kesim sınavlarında yer almış ve bir İç Kesim çırağı olduktan sonra da klanının yardımlarıyla 10. Seviye Qi Yoğunlaşmaya kadar yükselmişti.

 

Gözleri buluştuğunda Hou Yunfei cesaretlendirici bir şekilde baş salladı, Bai Xiaochun da aynı şekilde karşılık verdi. Sohbet etmeye vakit yoktu, büyük salonun kapıları açılmaktaydı.

 

Bu sırada içeriden Zheng Yuandong’un sesi yankılandı.

 

“İlkel Ruh Oyuğunun kökeni bilinmiyor. Uzun zaman önce, daha Issız Cehennem Cep Alemi yokken, orası Aşağı Doğu Sahalarda dünya sicimi enerjisi toplanan tek yerdi. Ruh Oyuğunun dışında pek çok savaş yaşandı ve nihayetinde üç güçlü tarikat kontrolü ele aldı. Ruh Akımı Tarikatı güçlendiğindeyse oyuk, Dört Büyük Tarikatın kontrolüne geçti!

 

“Issız Cehennem Cep Alemi 10,000 yıl önce Cehennem Ormanı Kıtasında belirdi. Orası içerisinde dünya sicimi azılı yaratıkları dışında hiçbir canlı barındırmayan kurak bir arazidir. Orada da pek çok savaş gerçekleşmiş ve Dört Büyük Arazinin kontrolü altına alınarak ikinci Kuruluş Kadrosu Kutsal Arazisi olmuştur.

 

“Düşmüş Kılıç Uçurumunun izleri ise 5,000 yıl önceye, tarifsiz devasalıkta bir kılıcın cennetlerden düşüşüne dayanıyor. Kılıç kocamandır, yüz Ruh Akımı Tarikatının toplamından büyüktür ve korkunç bir güç içerir. Gök kubbeyi yarmış ve doğruca *Alev Kurnası Dağları yakınlarına saplanarak yeraltına kılıç qi’si göndermiştir. Kılıcın bedenineyse dünya sicimi enerjisi sinmiştir. [Alev Kurnası(Flamecrane) Çin mitolojisinde bir kuşmuş. Yanan odun sesinden doğan bir isim olduğu söylenen kuş kırmızı taçlı bir turnayı andırıyormuş. Ancak tek bacağı, mavi tüyleri, kırmızı benekleri ve beyaz bir gagası varmış ve bir yerde belirmesi, yakın zamanda büyük bir yıkım gerçekleşeceği anlamına gelirmiş.]

 

“Bu yüzden kılıcın içi diğer iki Kuruluş Kadrosu Kutsal Arazisini andırır; sayısız dünya sicimi azılı yaratığıyla doludur. Onları öldürüp dünya sicimi enerjisi toplamalı ve yeterli miktara eriştiğinizde bir dünya sicimi çekme kristali oluşturarak Düşmüş Kılıç Uçurumunun içerisindeki içsel dünya sicimi enerjisini çağırmalısınız!

 

“Dört Büyük Arazinin araştırma ve analizlerine göre kılıç, cennetlerden düşerken bir miktar Cennet-Dao aurası da çekmiş, yani içerisinde cennet sicimi enerjisi barındırması da mümkün!

 

“Tabii ki cennet sicimi Kuruluş Kadrosu, Cennet-Daosu Kuruluş Kadrosu olarak da biliniyor!” Zheng Yuandong bu noktada bir anlığına duraksadı, kalabalığı gezen gözlerinde şimşekler çakıyor gibiydi.

 

“Yetişim yolu engebeli ve dardır; bu yolda ilerlemenin tek yoluysa sayısız cesedin üzerinden geçmektir. Ancak o takdirde… bir üstün Dao ile temasa geçme şansınız olabilir!

 

“Bu Kuruluş Kadrosu sınavı esnasında... diğer üç tarikatın çıraklarını öldürmek için elinizden geleni yapmak zorundasınız. Sonuçta bu bir sınav olduğu kadar tarikatlar arası bir savaş da. Daha da önemlisi, Ruh Akımı Tarikatımızın kaderiyle doğrudan bağlantılı. Geri döndüğünüzde size bu konuda daha çok bilgi vereceğim!

 

“Diğer üç tarikatın çıraklarının da sizleri öldürmek için ellerinden gelenin en iyisini yapacağına hiç şüphem yok. Kuruluş Kadrosu Kutsal Arazilerinde iken Kuruluş Kadrosuna ulaşma şansı herkese verilmez! Kaynaklar sınırlıdır; bu, üstün Dao uğruna gerçekleşen bir yarıştır!” Zheng Yuandong kollarını sıvarken gök gürültüsünü andıran sesi her yönde yankılanıyordu. 200ün üzerinde İç Kesim çırağından özgüven dolu tezahüratlar almaktaydı.

 

“Bu Kuruluş Kadrosu sınavına başkanlık edenler Süsen Yaprağı Tepesi Lordu, Menekşe Kazanı Tepesi Lordu ve Adalet Sarayından Ouyang Jie olacak. Gerekli ayarlamaları çoktan yapmış durumdalar. 100 çırak Düşmüş Kılıç Uçurumuna, kalan iki 75erlik grupsa Issız Cehennem Cep Alemi ve İlkel Ruh Oyuğuna girecek. Şimdi Kuruluş Kadrosu Kutsal Arazileri için gerekli büyük büyü formasyonu aktive edilsin!”

 

Çok geçmeden yoğun gümbürdeme sesleri işitildi ve devasa bir büyü formasyonunun açılmasıyla birlikte 200 küsür çıraklık topluluk yavaşça silinmeye başladı. Büyü formasyonunun dışındaki Li Qinghou beklenti ve stres dolu bir surat ifadesine sahipti. Kanatlarını açan genç bir kartalı izler gibiydi. Aşağıda dipsiz bir uçurum vardı ve güneş, uzaklarda doğmaya başlamıştı.  

 

Alev Kurnası Dağı, Erdemli Zanaat Kıtasında yer alıyordu ve uzun zaman önce cennetler kadar yükselmişti. O zamanlar Ruh Akımı Tarikatının tüm tepelerinden uzun ve hatta Ruh Akımı Tarikatının genelinden büyüktü.

 

Ancak artık işler değişmişti. Dağın yarısından fazlası tahrip edilmişti ve çevreye genişçe yayılan araziler kıtanın neredeyse yarısını oluşturan kurak arazilere indirgenmişti.

 

Bu şartlarda ne ölümlüler ne de yaratıklar hayatta kalabiliyordu ve hatta burada uzun süre geçiren yetişimciler bile eninde sonunda şok edici ölümlere kavuşurdu. Ansızın patlarlar ve yok olan bedenlerinden dağınık kılıç qi’leri fışkırırdı. 

 

Tüm bunların sebebiyse cennetlerden düşen devasa kılıçtı. Bu antik kılıcın üzerinde sayısız büyü sembolü kazılıydı ki bunlar da aşınmanın farklı aşamalarındaydılar. Kılıç, Alev Kurnası Dağının önünde yarı yarıya saplanmış haldeydi. O noktadan her yöne doğru çatlaklar yayılmaktaydı, en küçüğü birkaç metre, en büyüğüyse otuz metre civarındaydı. Bu çatlaklar simsiyahtı ve yoğun bir soğukluk taşımaktaydı.

 

Kılıcın çevresindeki alanın yüzeyi parlak bir kalkanla sarılmıştı, herhangi bir şeyin girmesi bu şekilde engelleniyordu.

 

Kılıç devasaydı; görünür olan kısmı ve kabzası bile Alev Kurnası Dağından yüksekti. Kılıcın genel boyutuna bir el denecek olsa, dağ olsa olsa bir karınca olurdu.

 

Tabii ki dağla yetişimcileri kıyasladığınızda da dağ bir el, zirvesindeki yetişimcilerse birer karınca olurdu.

 

İki tarikat çoktan Alev Kurnası Dağındaki yerlerini almıştı. Bir grup 80, diğer grup 100 kişiydi. İkisi de şu anda boş sohbetler etmekte olan Kuruluş Kadrosu yetişimcileri önderliğindeydi. İki grubun çıraklarıysa birbirlerine bariz bir düşmanlıkla bakmaktaydı.  

 

Sol taraftaki grup 80 kişilikti. Hepsi beyaz cüppelere bürünmüştü, kollarındaysa bir tıbbi hap imgesi işliydi. Üstelik tüm gruptan tıbbi aromalar yükseliyordu.

 

Bu grup Hap Akımı Tarikatından başkası değildi!

 

Karşılarındaki grupsa 100 kişilikti. Masmavi cüppeler giyiyor ve engin yetişim basamağı dalgaları yayıyorlardı. Onlara iyice bakacak olursanız bedenlerinin belli kısımlarının garip şekillerde dalgalandığını ve bulanıklaştığını görmek mümkündü.

 

Bunlar da Engin Akım Tarikatıydı!

 

İki grup birbirini tartmakla meşgulken bulutlar çalkalandı ve sayısız büyü sembolü belirmeye başladı. İlk önce bir kazan ve kılıç şekli arasında gidip gelindi ama en sonunda devasa bir ejderha belirerek ciğeri yettiğince kükredi.

 

Hap Akımı Tarikatının lideri olan orta yaşlı kadın, parıldayan gözleriyle mırıldandı: “Ruh Akımı Tarikatı geldi.”

 

Engin Akım Tarikatının lideri ise yüzünde bir sürü tuhaf çıkıntı barındıran çok meymenetsiz görünümlü yaşlı bir adamdı. Gözbebekleri bir kedininki gibi çizgi halindeydi, kendisine bakan herkese çok tuhaf bir hissiyat yaşatıyordu. An itibariyle bakışları, Ruh Akımı Tarikatının havadaki büyü formasyonu üzerindeydi.

 

Çok geçmeden Alev Kurnası Dağındaki başka bir alana bir ışık huzmesi indi ve en önde Ouyang Jie’nin olduğu yüz küsür kişi yavaşça maddeleşti. Ouyang Jie’yi gören Hap ve Engin Akım Tarikatı liderlerinin yüzleri şaşkınlıkla titreşmişti.

 

“Daoist Çakal!”

 

Ouyang Jie kulak tırmalayıcı bir sesle kıs kıs gülerek karşılık verdi: “Yoldaş Daoist Hai. Yoldaş Daoist Lin. Görüşmeyeli uzun zaman oldu.”

 

Çırakların maddeleşişi tamamlandığında elini salladı ve büyü formasyonunun yarattığı koruyucu kalkanı ortadan kaldırdı, bir adım ilerledi.

 

Kuruluş Kadrosu yetişimcileri sohbete başlarken Bai Xiaochun da gözlerini ovuşturuyor ve biraz sersemlemiş şekilde etrafına bakıyordu. Devasa kılıcı görmek nefesini kesmişti. Başını kaldırdığındaysa kabzasını görmenin mümkün dahi olmadığını fark etti; bulutların üzerinde kaybolmuştu. Sahiden şok edici bir manzaraydı.

 

Etrafındaki diğer Ruh Akımı Tarikatı çırakları da devasa kılıç karşısında hafif şok sesleri çıkartmıştı.

 

Bu sırada Bai Xiaochun, etrafındaki insan sayısının çok azalmış olduğunu fark etti. Ayrılmadan önce iki yüz küsür kişiydiler, şimdiyse yalnızca yüze düşmüşlerdi.

 

Zhou Xinqi ve Lu Tianlei buralarda yoktu. Ancak Shangguan Tianyou, Hayalet Diş, Beihan Lie, Gongsun Wan’er ve Hou Yunfei kalabalığın içerisindeydi ve şok edici kılıcı incelemekle meşgullerdi.

 

Çok geçmeden herkes bağdaş kurarak yeşim kâğıtlar çıkartmaya başladı. Kâğıtlara ruhsal güçler dökülmüş ve herkes Hap Akımı ile Engin Akım Tarikatındaki çıraklar hakkında çalışmaya girişmişti.

 

Aynı şekilde diğer tarikatların çırakları da yeni gelenleri inceliyordu. Pek çok kişinin gözüyse Bai Xiaochun’un üzerindeydi. Bai Xiaochun’a bakarken büründükleri yüz ifadeleri gruptan gruba değişiklik gösteriyordu. Hap Akımı Tarikatından gelenler onunla ilgili duyduklarına pek inanamaz gibi şüpheciydi. Engin Akım Tarikatından gelenlerse küçümseyiciydi.

 

Bai Xiaochun ise tüm bu olup bitenler karşısında birazcık şaşkındı. Bir an sonra Hou Yunfei yanında belirmiş ve ona bir yeşim kâğıt uzatmıştı.

 

“Sen biraz geç geldin.” dedi sessizce. “Sen gelmeden önce tepe lordları ve Ouyang Jie yüzleşeceğimiz zorluklarla ilgili daha detaylı bilgi vermişti. Güvende kalmak için en iyi yolun olabildiğince rakip çırak öldürmek olduğunu söylediler. Ayrıca bizlere Düşmüş Kılıç Uçurumu ve diğer tarikatların çırakları hakkında bilgiler içeren yeşim kâğıtlar verdiler. Büyük olasılıkla onlar da bizimle ilgili bilgi sahibi.”

 

Bai Xiaochun yeşim kâğıdı alarak içine ruhsal güç aktardı. Gördüğü ilk şeyse Düşmüş Kılıç Uçurumu ile ilgili detaylı bilgiler oldu.

 

Düşmüş Kılıç Uçurumu, Düşmüş Kılıç Dünyası olarak da adlandırılıyor ve birkaç bin yıl önceye dayanıyordu. Kılıcın yarısından fazlası toprağın derinliklerine gömülüydü.  Kılıcın kendisi eğik bir dünya oluşturmuştu ve derinlikleri artan oranda güçlü dünya sicimi yaratığıyla doluydu, onların bedenlerinde de bol miktarda dünya sicimi enerjisi mevcuttu.

 

Düşmüş Kılıç Dünyasının girişleri kılıcın düşüşü esnasında açılmış olan sayısız yeraltı deliğinden ibaretti.  

 

Kılıcın içerisindeki dünyada yalnızca dünya sicimi enerjisinden doğan dünya sicimi azılı yaratıkları değil, azılı ruhlar da mevcuttu. Pek çok kişi onların kılıç tarafından katledildikten sonra dünya sicimi enerjisinin varlığına bağlı olarak canlanan ruhlar olduğuna inanırdı. Ölmeden önceki güçlerine sahip olmasalar da tehlikeliydiler. Neyse ki zeki değillerdi ve saldırmak için inisiyatif kullanmazlardı.  

 

Bunu okuyan Bai Xiaochun derin bir nefes aldı ve azılı ruhlara karşı çok dikkatli olmaya karar verdi. Ona kalırsa bu şeyler temel olarak şeytani hayaletlerdi.  

 

Yeşim kâğıt dünya sicimi enerjisi hakkında da detaylı bilgiler barındırıyordu. Temel olarak iki tip dünya sicimi enerjisi vardı. Biri azılı yaratıklarda yer alırdı. Bir azılı yaratık öldürüldüğünde içinden silik dünya sicimi enerjileri çıkardı; bunlar bir Dao şişesinde toplanıp dünya sicimi çekme kristaline çevrilebilirdi. O kristal de ikinci tip dünya sicimi enerjisini toplama metodunu açan bir çeşit anahtar gibiydi. Doğrusu dünya sicimi enerjisinin yüzde doksan dokuzu dünyanın kendisinde işliydi ve doğrudan toplanamıyordu. Ama onları çağırmak mümkündü!

 

Dünyadaki dünya sicimi enerjisi oranı sınırlıydı. Kuruluş Kadrosuna ulaştıktan sonra, kişinin sahip olduğu içsel yeteneğe bağlı olarak belli sayıda ruhsal deniz gelgit akışı meydana gelirdi. Bu yüzden kişi Kuruluş Kadrosuna ne kadar erken ulaşırsa o kadar iyiydi. Kuruluş Kadrosuna ulaşan her birey, Düşmüş Kılıç Dünyasındaki toplam dünya sicimi enerjisi miktarını azaltırdı. Genel konuşmak gerekirse, sekiz akış elde eden inanılmaz bir çırak gelmedikçe otuz kişinin Kuruluş Kadrosuna ulaşması için yeterli dünya sicimi enerjisi olacaktı.

 

Tabii Kuruluş Kadrosuna erken ulaşanlar büyük bir avantaj elde edecekti. Kişi çok yavaşsa bir gelgit akışı oluşturacak kadar dünya sicimi enerjisi çekmesi çok zor olur, bu da Kuruluş Kadrosuna ulaşmasını imkânsız kılardı.

 

#Eveeet maceramız başlıyor. Bizim kahramanın bahtına Düşmüş Kılıç Uçurumu düştü. Yanında da pek çok tanıdık sima var. Bakalım bu insanlar içeride dost mu olacak düşman mı... Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr