Bölüm 122 : Bu Meydan Okumayı Kabul Ediyorum!

avatar
6341 26

A Will Eternal - Bölüm 122 : Bu Meydan Okumayı Kabul Ediyorum!


Çevirmen : Clumsy 

 

Kuzey yaka çırakları Bai Xiaochun’a meydan okuma işini kahramanca bir başarı olarak görüyordu. Bu da güney yakaya bile yayılacak bir karışıklık doğurmuştu. Çıraklar birbirlerine acıma dolu bakışlarla bakmaktaydı. Tabii ki bu acımanın hedefi Bai Xiaochun değil kuzey yaka çıraklarıydı.

 

“Gerçekten onu hiç tanımıyorlar...”

 

“Biraz beklesinler, Bai Xiaochun’un ne kadar korkunç olduğunu fark etmeleri çok sürmez.”

 

Zaman geçti. Onuncu günde Bai Xiaochun’a meydan okuyan İç Kesim çırağı sayısı 2,300’e ulaştı ve her geçen gün artmaya devam etti.

 

İşler öyle bir noktaya gelmişti ki Bai Xiaochun’a meydan okumayan çıraklar utanç kaynağı olarak görülüyordu. Platforma gidip kâğıt uçak göndermemek adi bir hareket hali almıştı.

 

Bu bir norm olarak kabullenilince de... daha çok kişi meydan okumaya başlamıştı.

 

“Hahaha! Bugün Ben, Xu Dabao, 10 erdem puanı yatırarak Bai Xiaochun’a meydan okuyorum!”

 

“Humph! Ben, Zhou Yuncong, kuzey yakanın baş düşmanına üç gün önce meydan okumuştum. O ahmağın dövüşmeye cesaret edememesi çok kötü!”

 

On üçüncü günde Bai Xiaochun’a meydan okuyan kişi sayısı 3,000’i aşmıştı. Kuzey yaka tamamen deliye dönmüş durumdaydı. Nereye giderseniz gidin konuşulan tek konu Bai Xiaochun’a yapılan meydan okumalardı.

 

Tek bir kişi yüzünden böyle bir fırtına koptuğu işitilmemiş şeydi. Her gün yeni meydan okumalar gerçekleşiyor, on binlerce Dış Kesim çırağı da gururlu ve görkemli İç Kesim çıraklarını izlemek için platforma geliyordu. Havalanan her kâğıt uçakta kaç erdem puanı yatırıldığına bakılmaksızın tezahüratlar yükseliyordu.

 

Beihan Lie böyle bir curcunaya yol açacağını hiç hayal edememişti. Artık hiç olmadığı kadar ünlüydü ki önceki ününe de aldığı yarayla kavuşmuştu.

 

On yedinci günde Bai Xiaochun’a meydan okuyan kişi sayısı 4,000’i geçmişti. Kuzey yakayı teslim alan fırtına tüm tarikata yayılmaktaydı.

 

Artık yaşananlar basit bir meydan okumadan ibaret değildi, bir sembole dönüşmüştü. Erdem puanı sayısı bir şey ifade etmiyordu. Ondan az yatıranlar bile vardı. Ancak etkinlik öyle heyecanlıydı ki herkes katılmak zorunda kalıyordu.

 

“Bai Xiaochun korkuyor! Kuzey yakayla dövüşmeye cesareti yok!”

 

“Hahaha! Daha da güçlenmiş olsa bile kuzey yakamızın kudreti önünde diz çökmek zorunda kalacak!”

 

“Kuzey yakanın ruhu asla aşılamaz!!”

 

Bu sırada dört tepe lordunun dili tutulmuştu ve tarikat lideri Zheng Yuandong da olanları irileşmiş gözleriyle izliyordu. Baş kıdemliler bile dikkat kesilmişti. Sonuçta böyle bir şey ilk defa yaşanıyordu.

 

Kuzey yaka çırakları meseleyle ilgili öyle heyecanlıydı ki her gün meydan okumalardan sonra Yaratık Köyüne koşuyor, yığına katılan kâğıt uçaklara bakıyor ve bu sahneye güçlü tezahüratlarla eşlik ediyorlardı.

 

Yirminci günde meydan okuma gerçekleştiren İç Kesim çırağı sayısı yüzde seksen ila doksana çıkmıştı. Curcuna ancak o zaman sonlanmaya başladı. O sabah iriyarı ve heves dolu bir Dış Kesim çırağı platforma yakın bir noktada belirdi. Ona kalırsa Bai Xiaochun dört bin kişinin meydan okumasından birini seçse bile tercihi düşük erdem puanlılar olmazdı. Neticede Seçilmiş müsabakasının birincisiydi.

 

Dövüşten kaçınıyor olsa bile böyle birine meydan okuyabilmek iriyarı çırağı keyiften dört köşe yapıyordu. Sonraları Bai Xiaochun’a meydan okuduğu ama onun korkup gelmediği konusunda hava atmayı planlıyordu.

 

Hiç olmadığı kadar heyecanlanmış olan çırak, dördüncü seviye Qi Yoğunlaşmasını saldı ve platforma çıkarak günün ilk meydan okuyucusu ve Dış Kesimlerin de ilk temsilcisi oldu. Başını arkaya attı ve kükrercesine bir kahkaha patlattı.

 

“Ben, Liu Dabiao, kuzey yakanın baş düşmanı olan Bai Xiaochun’a meydan okumak için 200 erdem puanı yatırıyorum!” Ciğeri yettiğince bir kahkaha daha atan Liu Dabiao kollarını arkasında kavuşturarak Yaratık Köyü yönüne bakmaya başladı. “Bai Xiaochun, Kaplan Lordun meydan okumasını aldığında bir İç Kesim çırağı olarak dövüşmeye cesaret edebilecek misin acaba?”

 

Bu adamın hareketleri oradaki herkesi afallatmıştı. İlk tepkileri Liu Dabiao’nun bariz bir aptal olduğunu düşünmekti. Bai Xiaochun ne kadar tiksindirici olursa olsun Seçilmiş müsabakasının birincisiydi. Öyle sıradan bir Dış Kesim çırağı tarafından meydan okunabilecek biri değildi. Ama Liu Dabiao’nun bu fırsatı ünlenmek için kullandığını görünce izleyicilerin de gözleri parıldamaya başlamıştı.

 

Bir Dış Kesim çırağının bir İç Kesim çırağına meydan okuması ve o kişinin de maçtan kaçması herkesin kanını kaynatacak harika bir durumdu.

 

Liu Dabiao bu meydan okumayı kuzey yakanın baş düşmanına karşı oluşturulan büyük oluşuma dahil olabilmek için gerçekleştirmişti.

 

Liu Dabiao meydan okuma platformnda gururla dikilirken Bai Xiaochun da onur koruması istasyonundaki bir meditasyon seansını sonlandırmaktaydı. Ardından iç çekerek kapıyı açtı.

 

Yirmi gündür kapıyı her açışında başı ağrıyordu. Ancak başka şansı yoktu. Çok fazla kâğıt uçak birikirse dövüşme arzusu çok güçlenirdi ve bununla baş edemezdi. Bu yüzden her sabah ilk işi kapıyı açmak oluyordu.

 

Bunu her yapışında yüzlerce kâğıt uçak görüyor ve sayısız meydan okuma işitiyordu. Dün onları saymaya vakit harcamış ve dört binin üzerinde olduklarını görmüştü. Artık her yeri yığınlar kaplamıştı.

 

Bu kez kapıyı açtığında yalnızca birkaç düzine uçakla karşılaşarak şaşırdı. Ama yalnızca bir an sonra binin üzerinde kâğıt uçağın dağları devirecek, denizleri kurutacak kuvvette bir dövüş arzusuyla yanıp tutuşarak kendisine doğru uçmakta olduğunu fark etti. Bai Xiaochun’un aklı ve kalbi de güçlü bir dövüşme dürtüsüyle dolmaktaydı.

 

Binin üzerinde uçağın alçalışı kendisini bir savaş dürtüsüyle doldururken kelimenin tam anlamıyla uçakların arasına gömülüyordu.

 

Bir an sonra kafasını yığının arasından çıkarttı ve emekleyerek kurtuldu. Yüzünde şok dolu bir ifade vardı. Zar zor kıpırdayabiliyor oluşuna şaşıp kalmıştı.

 

Uzanıp elini gördüğü ilk kâğıda attı ve duygusuz sesin anonsu kulaklarına gelmeye başladı.

 

“İç Kesim çırağı Bai Xiaochun: Kuzey yakanın dördüncü Qi Yoğunlaşmadaki Dış Kesim çırağı Liu Dabiao, 200 erdem puanıyla size meydan okudu.”

 

Bai Xiaochun kâğıt uçağa şok olmuş bir şekilde bakakalmıştı. Meydan okuyan kişinin sadece 4. Seviye Qi Yoğunlaşmada olduğunu duyduğundaysa gözleri öfkeyle doldu.

 

“Şu zorbalara bak, kuzey yaka insanları işte! Dikkat çekmemek için çok uğraştım ama resmen imkânsızmış. Peeh! Beihan Lie’nin kaybettiğini kabul etmek istememesini ve on yıllık meditasyonundan çıkma gereği duymasını anlarım. Peki İç Kesim çıraklarının bana meydan okuması? Ona da katlanabilirim. Ama sıra Dış Kesim çıraklarına mı geldi? Yeter! Artık yeter! Bir meydan okumayı kabul edebilirim! Liu Dabiao? Dördüncü Seviye Qi Yoğunlaşma? O kişi sensin!” Bai Xiaochun derin bir nefes alarak iç çekti. Yaratık köyündeki yaratıkların bağlanmadıkça kolay kolay dışarıya çıkarılmaması çok kötüydü. Ayrıca Cennet Karışı Şamanik Kontrol Büyüsünü de bilmiyordu. Yoksa yüzlerce yaratığı çıkartıp o arenayı parçalardı!

 

Pişmanlık dolu bir şekilde elini çenesine koydu ve kâğıt uçağa baktı.

 

“Bu meydan okumayı kabul ediyorum!”

 

Bu sırada meydan okuma platformundaki Liu Dabiao ellerini arkasında kavuşturmuş, ilgi odağı olmanın tadını çıkartmakla meşguldü. Aşırı duygusal bir evredeydi.

 

“Bai Xiaochun, Kaplan Lord seni on nefeslik bir süreliğine bekleyecek. Seni avanak! Seni mankafa! Kaplan Lordun meydan okumasını kabul etmeye cesaretin var mı yok mu?! Bai Xiaochun, hemen buraya gel lanet olasıca!”

 

Giderek daha çok heyecanlanıyor, sesini daha çok yükseltiyor ve seyircinin daha güçlü tezahürat etmesini sağlıyordu.

 

Liu Dabiao ciddi anlamda gaza gelmiş ve Bai Xiaochun’un bu meydan okumayı kabul edebileceğine hiç ihtimal vermemişti. Ona kalırsa yirmi gündür hiçbir meydan okumayı kabul etmeyen Bai Xiaochun, bir meydan okuma kabul edecek olsa bile İç Kesim çıraklarından birini seçerdi. Asla Dış Kesimden biriyle dövüşecek kadar utanmaz davranmazdı. Sonuçta… o Seçilmiş müsabakası birincisiydi!

 

Liu Dabiao kendisiyle hiç olmadığı kadar gurur duyuyor ve ünlenmek için mükemmel bir durum seçtim diyerek kendisini tebrik ediyordu. Birkaç gün sonra yaşanacakları tahmin edebiliyordu. Dış Kesimdeki herkes adını öğrenecek ve bu ünüyle hoşlandığı kızların ilgisini bile çekebilecekti.

 

“Bai Xiaochun, üç nefeslik süren kaldı!” diye kükredi. “Acele et! Kaplan Lordla dövüşmeye cesaretin var mı!?” Gönül rahatlığıyla kahkaha atarak platformdan inmeye hazırlanmıştı.

 

Ama sonra…

 

Ansızın bir ışık huzmesi belirdi ve gitmesini imkânsız kıldı. Çevredeki çıraklar şoktaydı.

 

Meydan okuma platformunu tamamen duygusuz bir ses kaplamaktaydı.

 

“İç Kesim çırağı Bai Xiaochun, Dış Kesim çırağı Liu Dabiao’nun meydan okumasını kabul etti. Dövüş başlasın!”

 

Işınlanmanın parıltıları görünürken Bai Xiaochun da kâğıt uçağın gücü sayesinde yavaşça platformda maddeleşmeye başlamıştı. On binlerce kuzey yaka ferdinin önünde yaşanan bu manzara herkesi tam anlamıyla şok etmişti.

 

Etrafa ölümcül bir sessizlik hakimdi. İç ve Dış Kesim çıraklarından oluşan on binlerce kişi, ahşap oyuncaklara dönüşmüş gibi sessizce Bai Xiaochun’a bakakalmış haldeydi.

 

Hiç kimse Bai Xiaochun’un... bir meydan okumayı kabul edeceğine ihtimal vermiyordu. Tabii olasılıklar dahilindeydi ama… dördüncü seviye bir Qi Yoğunlaşma çırağının meydan okumasını kabul etmesi akıl almaz bir şeydi…   

 

Bu utanmazlık herkesin hayal edebileceğinin ötesindeydi ve zihinleri tamamen boşalmıştı.

 

“Liu Dabiao sen misin?” diyen Bai Xiaochun son derece ciddi görünerek kollarını arkasında kavuşturmuştu.

 

Liu Dabiao’nun dizleri titremeye ve gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Her an bayılabilirmiş gibiydi. Gözleri boş bakıyordu ve bir süreliğine hayal mi görüyorum diye düşünmüştü. Sadece bu durumdan faydalanıp ismini duyurmak istemişti. Bai Xiaochun’un bu meydan okumayı kabul edebileceğini nereden bilecekti ki!?!?

 

“Ben... Ben...” Öyle çok titriyordu ki konuşmayı bile başaramıyordu.

 

O bir şey söyleyemeden önce araya Bai Xiaochun girdi: “Neden teslim olmuyorsun? Saldırdığımda kendimi bile korkutuyorum.”

 

Bu sözler Liu Dabiao’nun kulaklarına gök gürültüsü gibi ulaşmıştı. Bai Xiaochun’la ilgili tüm hikâyeleri, özellikle de Beihan Lie ile olanı anımsayınca dizleri tutmaz olmuştu. Ve dehşete düşmüş haldeydi, neredeyse hıçkıra hıçkıra ağlayacaktı.

 

“Teslim oluyorum!!”

 

Bu sözler ağzından çıkar çıkmaz ortadan kayboldu ve ardında komuta madalyonuna 200 erdem puanı ekleyerek gururla dikilen Bai Xiaochun’u bıraktı.

 

“Hayat çok yalnız olabiliyor...” diyen Bai Xiaochun kollarını sıvadı ve iç çekti. Seyirciler öfkeyle bağırmaya başlamıştı, öyle kuvvetli bağırıyorlardı ki kuzey yakadan yayılan sesler güney yakanın çıraklarına dek ulaşmıştı.

 

#Hahhahah, demek ki ünlenmek için risk almamak lazımmış  
Kuzey yaka çırakları da henüz Bai Xiaochun'un nasıl bir canlı olduğunu pek bilmiyor tabii. Ama anlamalarına çok az kaldı...  Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr