Bölüm 53 : Kahramanlık!

avatar
7035 33

A Will Eternal - Bölüm 53 : Kahramanlık!


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun’un yüzü solgundu ve kalbi deli gibi atıyordu. Tehlike hissi öyle yoğundu ki her an ölebileceğini düşünerek kontrolsüzce titremeye başlamıştı.

 

Tüm hayatı boyunca hiç bu kadar korktuğu olmamıştı. Köyünden ayrılıp tütsü yakarak yıldırım çağırdığında, Li Qinghou tarafından 10,000 Yılan Vadisine götürüldüğünde, hatta yolculuk sırasında o güçlü ve fantastik canavarları gördüğünde bile böyle sarsılmamıştı.

 

Tüm bu durumlarda gergindi ama aynı zamanda güvende de hissediyordu... ölmeyecekti!

 

Ama bugün o histen uzaktı... sahiden de ölebilirdi!!

 

Ve uçarcasına ilerlerken yalnız olduğunu fark etti. Şaşkın bir şekilde arkasına döndüğünde ise Luochen Klanının birkaç yüz metre geride Du Lingfei ve Hou Yunfei’nin etrafını sarmış olduğunu gördü.

 

Du Lingfei’nin kan kustuğunu da fark etti. Bu durumda onun da Hou Yunfei’nin de çok dayanamayacağını kim olsa söyleyebilirdi.

 

Bai Xiaochun bir titreme eşliğinde onları izlemeye devam etti. Artık daha da kötü titriyordu, gözleri tamamen kanlanmıştı. Ruhunun her zerresi kaçması için ona haykırıyordu.

 

Aslında sağlayabileceği hız ve Du Lingfei ile Hou Yunfei’nin düşmanları oyalayışı birleşince iyi bir şansı olduğu belliydi... buradan uzaklaşabilirdi.

 

Eğer bunu yaparsa yaşamaya devam edebilirdi, yetişim yapabilir ve hedefine ulaşabilirdi: Yani ölmeden sonsuza dek yaşamaya. Tarikat da kurtulduğu için onu cezalandıracak değildi, aksine ödül bile verirlerdi.

 

Ama... öylece kaçar ve Du Lingfei ile Hou Yunfei’yi ölüme terk ederse ömrünün sonuna dek bu suçlulukla yaşamak zorunda kalırdı. O anda tüm bedeninin ikiye ayrıldığını hissetti, bir yarısı ona son hızıyla kaçmasını, aksi halde öleceğini söylüyordu. Diğer yarısıysa arkadaşlarını geride bırakırsan ölümlerinin izini asla silemezsin diyordu!

 

Sinir dolu bir çığlık koyuverdi. Alnında mavi damarlar çıkıyor ve deli gibi titriyordu. O anda şartları veya olası sonuçları irdelemekten vazgeçti. Ellerini yumruğa çevirdiğinde aklında tek bir düşünce vardı…

 

“Ölmekten korkuyor olabilirim ama... Öylece kaçıp gitmeyeceğim!” Göğsünü yumruklarıyla dövdü. Tamamen kan çanağına dönen gözleriyle öfkeli bir kükreme koyuvererek... Du Lingfei ve Hou Yunfei’ye doğru koşmaya başladı!

 

Öyle hızlı hareket ediyordu ki her yönden vınlama sesleri yayılıyordu. Hou Yunfei, tabii ki, Bai Xiaochun’un ani dönüşüne çok şaşırmıştı ve yüzünde anlaşılmaz bir ifade vardı. Şaşkındı, müteşekkirdi ve bir anda kahkaha atmaya başlamıştı. Bunu gözlerindeki bir kararlılık takip etti ve hiç düşünmeden varıyla yoğuyla Luochen Klanı üyelerine atıldı.

 

Eşzamanlı olarak tüm bedeni tükürdüğü kanlarla kaplanan Du Lingfei de Bai Xiaochun’un kanlı gözleri ve kükreyişiyle yaklaştığını fark etmişti.

 

Yıldırımla vurulmuşa döndü, ağzı açık kalmıştı. Yanaklarına gözyaşları yuvarlanıyor ve sayısız duyguyla dolup taşıyordu. Etkilenmişti, heyecanlıydı ve sarsılmıştı.

 

Bai Xiaochun’un ölmekten ne derece korktuğunun farkındaydı ama buna rağmen titreyerek, kıpkırmızı gözlerle üzerlerine koşuşunu gördüğünde onun ne kadar kahraman olduğunu hayal etmek kolaydı... koşmayı durdurmuş, arkasına dönmüş ve onlar için geri gelmişti.

 

“Çekil git aptal! Koş! Kendini öldürme!!” Kızın gözlerinden yaşlar dökülmeye devam ediyordu. Bai Xiaochun’un ciğerleri elverdiğince koşuşuna öyle odaklanmıştı ki 6. Seviye Qi Yoğunlaşmalı bir Luochen Klanı üyesinin arkasından saldırdığını fark etmedi.

 

Bir patlamayla beraber bir ağız dolusu kan daha kustu. Görüşü bulanıklaşmış ve titreyerek yere düşmüştü. Bunu Luochen Klanı yetişimcilerinden birinin uçan kılıcı takip etti, kılıç kızın başına yönelmişti.

 

Olanları gören Bai Xiaochun, daha da vahşi bir kükreyiş eşliğinde ileriye atılarak limitlerini zorladı. Havaya sıçradı ve bir ışık huzmesine dönüşerek doğruca Du Lingfei’yi hedefledi. Uçan kılıcın alçaldığı kızı bir koluyla sararak yumruk haline getirdiği sağ koluyla kılıca saldırdı.  

 

Bai Xiaochun’un yol açtığı patlama uçan kılıcı döndürerek uzaklaştırmıştı.

 

Luochen Klanı üyeleri oldukça şaşkındı. Chen Yue’nin gözleri şokla titreşiyordu ancak hemen toparlanarak ölümcül bakışlarını hedefine kilitledi.

 

“İyi. Gizli bir uzman. Gölge Cehennemi Formasyonundayken seni fark etmeliydim! Dinleyin millet, diğer ikisini boş verin, bu herifi öldürün!” Kelimeler ağzından çıktığı anda diğer Luochen Klanı üyeleri korkunç ifadelerle Bai Xiaochun’a ilerlemeye başladı.

 

Bai Xiaochun’un kollarındaki Du Lingfei afallamış haldeydi ancak bir şey yapma fırsatı bulamadan yere bırakıldı. Bai Xiaochun da yaklaşan Luochen Klanı yetişimcilerine atılmıştı.

 

Gözleri kıpkırmızıydı ve şu anda ölmeyi hiç düşünmüyordu. Hatta aklında şunlardan başka bir düşünce yoktu: Hou Yunfei’yi kurtar. Du Lingfei’yi kurtar. Düşmanları öldür!

 

En yakınındaki rakip 6. Qi Yoğunlaşmadaydı ve yaklaşan adam bir büyü hareketi yaptı. Bu hareketi Bai Xiaochun’a ilerleyen bir şiş takip etti.

 

“Kaybol!” Bai Xiaochun kükreyerek avcuyla öfkeli bir saldırı gerçekleştirdi. Avuç, şişi döndürerek uzaklaştırmıştı.

 

Şişi yaratmış olan yetişimcinin yüz ifadesi titreşti. Tam geri çekilmek üzereyken de Bai Xiaochun’un büyüsüyle karşılaştı. Ahşap kılıç yıldırım hızıyla üzerine atılmıştı. Altıncı seviye Qi Yoğunlaşmadaki adamın kaçınma şansı yoktu, kılıç alnına saplanırken en ufak bir tepki bile veremedi.

 

Kılıç bir tarafından girip diğerinden çıkarken acılı bir çığlık yankılandı. Kılıç ise püskürttüğü kanlarla birlikte havada dönerek sıradaki düşmana yönelmişti.

 

O anda yedinci seviye Qi Yoğunlaşmalı bir Luochen Klanı üyesi, çevresinde bir sis oluşturarak kendisini çok daha büyük gösterdi. Yaklaşırken Bai Xiaochun’un eli kendisine uzanmış, baş ve işaret parmakları birleşmişti. Siyah ışıklar titreşirken sisin bunu durdurmak için yapabileceği hiçbir şey yoktu.

 

Boğaz Ezici Kavrayış!

 

Çatlama sesleri yankılanırken sis dağılmıştı. Yetişimcinin gözleri boğazını kavrayan bir el görüntüsüyle genişledi. Ve boğazı tamamen ezildi.

 

Her şey inanılmaz bir hızla gerçekleşmişti. Yalnızca birkaç nefes sonra ise Bai Xiaochun yeniden harekete geçti, şimdiden iki Luochen Klanı üyesi ölmüştü bile!

 

Du Lingfei’nin yanında yere yığılmış olan Hou Yunfei şaşkınlık içerisindeydi ve zar zor nefes alıyordu.

 

Du Lingfei ise tamamen, her zerresiyle donakalmış haldeydi. Şu anda gördüğü Bai Xiaochun hatırladığından tamamen farklıydı ve buna inanması mümkün değildi. Bu gerçekten ölmekten delicesine korkan Bai Xiaochun muydu?

 

Bu noktada gafil avlanmış olan klan üyeleri de öldürücü hamlelerini saldı. Biri uçan kılıcını göndermişti, diğeri incisini; bir diğeri ise küçük bir kazan çıkarmış ve Bai Xiaochun’a saldırmıştı.

 

Üçünün saldırıları da eşzamanlıydı!

 

Bu üç kişilik gurubun ikisi 6. Seviye, biri 7. Seviye idi. Her şeylerini ortaya koydukları kombinlenmiş saldırıları oldukça vahşiydi ve Bai Xiaochun’un kaçınma şansı olmayacağını düşünüyorlardı.

 

Bai Xiaochun’un gözleriyse kıpkırmızı bir şekilde parlıyordu. Büyülü aletler kendisine yaklaşırken kollarını ve bacaklarını kıvırarak bir top şekli aldı. Du Lingfei onun siyah tavasıyla dalga geçmiş olabilirdi ama o tava şu anda tüm bedenini kaplayarak onu koruyordu.

 

Bu esnada Yedinci Qi Yoğunlaşmadaki yetişimci tarafından gönderilen küçük kazan doğruca siyah tavaya çarpmış ve yeri göğü titretebilecek bir patlama yaratmıştı. Tavanın etrafı çatlaklarla sarılsa da kazana karşı direnmeyi başardı.

 

Sıradaki hamle incinindi. Gümbürdeme sesleri yankılanarak tavayı sarstı. Tava daha fazla dayanamayacaktı ve sayısız siyah çatlağa dönüşüyordu. O anda Bai Xiaochun enkazın altından atılarak doğruca yedinci seviyedeki yetişimciye doğru havalandı.

 

Bai Xiaochun’un ilerleyişini gören adam geriledi ancak yeterince hızlı hareket edememişti.

 

Adamın sahip olduğu hiçbir büyülü eşya Bai Xiaochun’u durduramazdı. Üzerine çarparak kemik kırılma sesleri yaymaya başlayan Bai Xiaochun, yeni bir saldırıya geçerek adama kafasını geçirdi.

 

BOOOMMMM!

 

Adam “Hayır!!” diye bağırdı ve ağzından kanlar saçılarak çaresizlik dolu gözlere kavuştu ama Bai Xiaochun’dan kaçamayacaktı.

 

Altıncı seviye olan diğer klan üyeleriyse kafayı yemek üzereydi. Bir tanesi titreyerek uçan kılıcını Bai Xiaochun’a gönderdi.

 

Bai Xiaochun kılıcı tamamen görmezden gelerek orta yaşlı adama yöneldi.

 

Akabinde Bai Xiaochun’a çarpan uçan kılıç tamamen şok edici bir şey yaşadı ve Bai Xiaochun’un tenine saplanmak yerine bükülerek geri sıçradı.  

 

Bai Xiaochun yeni bir kükreme eşliğinde orta yaşlı adama bir saldırı daha gerçekleştirdi ve adam, insanın kanını donduran bir çığlık eşliğinde hayatını kaybetti.

 

Altıncı seviye Qi Yoğunlaşmadaki üyelerin gözünde Bai Xiaochun, kanlı gözleri ve dağınık saçlarıyla vahşi bir yaratığı andırıyordu. O yaratık kendilerine döndüğündeyse en ufak bir tereddüt etmeden uyuşan kafataslarıyla kaçmaya başladılar.  

 

Belli bir mesafede durmakta olan Chen Yue ise yaşananlar karşısında tamamen şaşkına dönmüştü ve şahit oldukları şeye inanmakta zorlanıyordu.  

 

#Kahraman kaplumbağa! Bu bölümde bizlere ölüme yönelik inanılmaz korkusuna rağmen ahlaki değerlerinin daha yüksek olduğunu, arkadaşları uğruna ölüme yürüyebildiğini gösterdi. Tabii ki bu bölümden sonra bir anda cesur bir kahramana dönüşmesini beklemeyin, bu sadece özel durumlar için geçerli 
Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44768 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr