Çevirmen : Clumsy 

Bai Xiaochun soluk soluğaydı. Kendisini her şeyden soyutlamıştı. Başarıp başaramayacağı hakkında bile endişelenmiyordu. Gözleri kanlıydı ve zihni tek bir şeyle meşguldü: Nasıl tamamen emin hale gelebilirim?!

Tamamen kendinden emin olmadıkça bir sonraki denemeye geçemezdi!

İş ilaç yapımına geldiğinde evhamlılığı ve ihtiyatlılığı hat safhaya erişiyordu.

Ama ne kadar düşünürse düşünsün Mürekkep Meyvesindeki mürekkep elementlerini standartlaştırmadan problemi çözmenin bir yolunu bulamıyordu. Bu ilaç formülünü değiştirmek sayılmazdı, hafif bir ayarlama olurdu. Bir anlık düşünceden sonra gözleri kararlılıkla titreşti.

“Formülü ayarlamanın tek yolu duruma göre hareket etmek!” Hızlıca mürekkep meyvesini ezdi.

Ezme sesiyle meyvenin suyu çıktı ancak Bai Xiaochun bunu fırına atmadı. Bunun yerine havaya kaldırarak üzerinde oynamalar yapmaya başladı.

Seyircilerin çoğu şaşırmış ve ne olduğunu pek anlayamamıştı. Bai Xiaochun bile hareketlerini özel bir düşünceyle gerçekleştirmiyordu; yalnızca bu şartlarda böyle yapması gerektiğini hissetmişti.

Ancak Yaşlı Xu’nun açılan gözlerinde yoğun bir şokun parıltıları vardı. Bai Xiaochun’un yedi kez peş peşe başarışına şahit olmuş olmasına rağmen şu anda olanları daha şaşırtıcı buluyordu.  

“Bai Xiaochun tıbbi formülü ayarlamaya çalışıyor! İnanılmaz! Tepe lordunun dağdan uzaklaştığı zaman ona göz kulak olmamı istemesine şaşmamalı!” Yaşlı Xu sessizce Bai Xiaochun’u gözlemlemeyi sürdürüyordu.

Bai Xiaochun bir an sonra elini sallayarak ekstra mürekkep elementlerini attı, geriye bir tırnak kadar damla bıraktı ve onu fırına göndererek sekizinci denemesine başladı!

Fırın parlak bir kırmızılığa erişmişti. Bu kez süreç iki saat sürmedi. İki tütsülük süre sonunda fırın titreşmeye başladı ve bir tıbbi aroma yayıldı. Sekizinci deneme de başarılıydı!

Yaşlı Xu fırına baktığında yedi inçlik siyah renkli tütsünün üzerindeki menekşe benekleri fark etti!

“Bu neredeyse orta seviye!” diye düşünen Yaşlı Xu’nun gözleri parlıyordu.

Bai Xiaochun bu Mürekkep Ruhu Tütsüsünün diğerlerinden farklı olduğunu anlayabilmişti. O anda önceki tütsülerin neden düşük seviye olduğunu da fark etti.

“İlaç formülü standartlaştırılmamıştı... Eğer malzemeleri mevcut ihtiyaçlarına göre ayarlayabilirsen… orta seviye ya da üzeri ilaçlar yaratabilirsin!” Bai Xiaochun çok heyecanlanmıştı ve daha kalabalık galeyana gelemeden dokuzuncu denemesine girişti!

Herkes soluk soluğaydı, kimse konuşmuyordu. Tamamen, iliklerine dek sarsılmış haldeydiler. Daha önce heyecanlıydılar ancak Bai Xiaochun’un sekiz peş peşe başarısına şahit olduktan sonra tam bir inanamazlık aşamasına girmişlerdi.

Hem Zhou Xinqi’yi aşmış hem de miras kademesi yetişimcisi Wang Qingshan’la aynı seviyeye gelmişti!

Herkes şoktan arınmaya çalışırken Bai Xiaochun sıradaki denemesiyle ilgileniyordu. Ve yalnızca bir tütsülük sürede fırının içerisinden gümbürdeme sesleri gelmeye başladı, bunu da güçlü bir tıbbi aroma takip etti. Dokuzuncu deneme… başarılıydı!

“Bu duyulmamış bir başarı!!”

“Daha önce hiç kimse dokuz sefere ulaşmadı, hele Mürekkep Ruhu Tütsüsüyle asla! Bai Xiaochun akıl almaz bir süreyi düşünmeye ayırdı ama… ama bu başarı oranı kesinlikle inanılmaz!!”

Xu Baocai’nin başı dönüyordu, ağzı açık kalmıştı. Du Lingfei kalp atışlarının dalgalandığını hissediyor, Bai Xiaochun’un o karıştırılmış bitkiyi analiz ettiği günü hatırlıyordu.

Han Jianye ise basit bir şekilde iç çekmekteydi. Hayal kırıklığına uğramış olsa da öfkesi geçmişti. Bai Xiaochun onu ufak bir farkla geçmiş olsaydı kin güdebilirdi ama bu saatten sonra kaybettiğini kabullenmek zorundaydı…

“Tek bir başarı daha gerçekleştirirse daha önce hiç kimsenin yapmadığı, antik çağlarda bile görülmeyen bir şeyi başaracak! O… bir mucizeyi gerçekleştirecek!”

“İyi ki bu testi izlemeye gelmişim dostum. Birkaç gündür buradayız ama kesinlikle değdi!”

O anda herkesin odak noktası Bai Xiaochun’du. Soluklar zar zor alınıyor, gözler beklentiyle parlıyordu. Yaşlı Xu’nun gözleri bile tamamen açıktı.

Bai Xiaochun sonunda harekete geçti. Odaklanan gözleriyle son set malzemelerini kullanmaya girişti. Onları belli bir düzene soktuktan sonra fırına atmaya başladı, iki elli bir büyü hareketiyle de alevleri ayarladı.

Zaman tamamen sessizlikle geçti. Seyircinin tek duyabildiği kendi kalp atışlarıydı ve bir tütsülük süre geçti…

Hap fırınından yoğun gümbürdeme sesleri geliyordu. Başarısızlığı ifade eden bir duman yoktu ama tıbbi bir aroma da yoktu. Herkes şok içerisindeydi.

“Başarısız mı oldu?” Xu Baocai çok gergindi, dilini ağzının kenarından çıkarmış, düşünüyordu.

Bai Xiaochun da şaşkındı ancak olup biteni fark ettiği anda gözleri parlamaya başladı.

O anda herkes hap fırınından yayılan ışıkları fark edebilir hale gelmişti. Yaşlı Xu hızlıca yerinden sıçrayarak fırına yaklaştı, içerisinde bir inç uzunlukta, tamamen menekşe renkte bir tütsü vardı. Gözleri kıvançla parlıyordu.

“Orta seviye!” diyerek gürültülü bir kahkaha attı. Ardından kollarını sıvayarak yaratılan tüm tütsüleri topladı.

“Test sona erdi. Bai Xiaochun, Han Jianye, Du Lingfei, Chen Zi’ang, Zhao Yiduo, beşiniz kalfa simyacılığa terfi ettiniz! Bai Xiaochun, en üst sıraya yerleştin… ve ödülün 5,000 erdem puanı!”

Kalabalık çılgın münakaşalara girmişti, her yönden farklı cümleler yankılanıyordu.

“On başarı! On başarı gerçekleştirdi!!”

“Ayrıca son üretimi… orta-seviyeydi! O yalnızca bir kalfa simyacı ama şimdiden orta seviye ruh ilacı yaratabiliyor!!”

Xu Baocai, Du Lingfei, Han Jianye ve geri kalan herkes donakalmış haldeydi.

Bai Xiaochun ise yarattığı tek orta seviye tütsünün Yaşlı Xu tarafından alınmasından pek hoşnut görünmüyordu. Hatta bunu anlatan bir ses de çıkardı ancak Yaşlı Xu’nun umurunda değildi ve tütsüyü geri vermeyeceği belliydi.

Bai Xiaochun iç çekerek bitkin bir şekilde alandan çıktı. Kalabalığa doğru yürürken heyecanlı ve hayran bakışlarla karşılaşıyordu. Peş peşe on başarının şanstan ibaret olmadığı ve sıradan bir çırağın elde edemeyeceği bir başarı olduğu kesindi.

“Bir mucize gerçekleştirdiğin için tebrikler Kardeş Bai! Bu kesinlikle beklenmedikti!”

“Tebrikler Kardeş Bai, seni gerçekten takdir ediyorum!”

“Kardeş Bai, sana bitkiler hakkında bazı sorularım olacak, bir Kız Kardeşine yardım etmeyi düşünür müsün…?”

Bai Xiaochun göz kırptı. Kendini ilaç yapımına öyle kaptırmıştı ki başka hiçbir şeye dikkat etmemişti. Şimdi kendisine söylenenleri duyunca da ellerini birleştirerek seyirciye selam vermeye başlamıştı.

O anda halinden çok memnundu. Kimse küçük kaplumbağanın kim olduğunu bilmezken duyuru yapacak güzel bir fırsat elde edememişti. Şu an umduğu o hislerin hepsini tadıyordu.  

Tabii ki kendisinden yardım isteyen tüm kızları başını sallayarak onayladı. Ona Kardeş Bai diyenlerin de Bai Xiaochun demesini talep etti, insanlar tam ismini bilmeliydi.

Kendisiyle gurur duymakla meşgulken kalabalığın içerisindeki genç bir erkeğin ona kızgınca baktığını fark etti. Onun Zhou Xinqi’nin sadık fanlarından biri olduğunu biliyordu. Bai Xiaochun yüzü titreşerek hızlıca kalabalıktan ayrıldı.

Aceleyle evine koşturduktan sonra hala biraz tuhaf hissettiğini fark etti. Birkaç gününü ilaç yapımına ayırmak onu tamamen tüketmişti ve yatağa uzandığı anda uyuyakaldı.

Tam iki gün boyunca uyudu.

Üçüncü günün öğleninde tamamen yenilenmiş bir şekilde gözlerini açtı. Önce nasıl bir orta seviye ilaç yarattığını düşündü, sonra da Yaşlı Xu’nun onu elinden alışını. İç çekerek kimlik madalyonunu çıkarttı, 5,000 erdem puanının eklendiğini görünce kendisini biraz daha iyi hissetmişti.

Bu erdem puanlarıyla ilaç yaratımına devam edebilir, Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğine fayda sağlayabilirdi. Sıradaki hedefi konutundan çıkıp tarikattan yedi-sekiz ilaç formülü almaktı. Bir tane de yaşamsal enerji yenilemek için aldı ve tıbbi bitki stoğunu güncelledi.

Tüm süreç oldukça hızlı ve korkulu geçmişti. Nereye gitse insanlar onu tanıyordu, Zhou Xinqi’nin fanlarıysa ona soğuk gülüşler atıyor ve yeşim kâğıtlar çıkartarak topluluklarına mesaj veriyordu.  

Bai Xiaochun gergin bir şekilde tüm ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra yola çıktı ancak hedefi evi değil, İlaç Yaratma Tesisiydi. Erdem puanları sayesinde tam bir yıllık süre satın almış ve işe girişmişti.

“Bu kez biraz dikkatsiz davrandım… Hmph. Ben çıkana kadar bekleyin. Ölmeyen Demir Tenimde büyük bir aşama kaydedeceğim ve bana bulaşmaya çalışırsanız... Eh, teke tek gelirseniz hepinizi hallederim. Ama toplanırsanız… tepe lordunu çağırırım!” Soğuk bir şekilde homurdanarak atölyesinde ilaç üretmeye başladı.

Uyuduğu süreçte kalfalığa terfi ettiği haberinin yayıldığını tahmin ediyordu. Tüm Kokulu Bulut Tepesinin bunu konuşmaya başlaması çok sürmeyecek olmalıydı.

Ve tabii ki gerçekler tam da bu şekildeydi. Üstelik çoğu kişi de Bai Xiaochun’un… küçük kaplumbağa olduğunu düşünmeye başlamıştı!

Başka türlü açıklanamayacak tesadüfler mevcuttu. Bitkiler ve ruh yaratıklarındaki inanılmaz yeteneğini sergilemiş, aynı zamanda orta seviye bir ruh ilacı yaratmıştı. Hatta kalfa simyacılık testini on başarıyla geçen ilk kişi olmuştu.  

Zhou Xinqi’nin fanları ve Du Lingfei’nin fanlarıysa hemen harekete geçmişti. Ancak hiçbiri Bai Xiaochun’un ne kadar tedbirli olduğunu, evine gitmek yerine İlaç Yapım Tesisinde kaldığını bilmiyordu. Bir yıllığına atölye kiraladığını öğrendiklerinde de oldukça öfkelenmişlerdi.

İlaç Yapım Tesisi kolayca girebilecekleri bir yer değildi. Üstelik Bai Xiaochun’un yeni statüsü de kalplerine korku salıyordu. Ona ciddi bir zarar veremeyecek olsalar bile ufak bir ders vermeleri tarikatı ilgilendirmezdi. Sonuçta kendi seviyelerinin üzerindekileri tahrik edenler hak ettiğini alırdı.  

Ancak şu anda yapabilecekleri bir şey yoktu, bu yüzden Bai Xiaochun’u yakalamaya istekli olanlar zamanla azalmaya başladı. Ancak içlerinden bir tanesi, çiçek bozuğu yüzlü genç adam, İlaç Yapım tesisine soğuk bir şekilde gülümseyerek bakmaktaydı.

“Orada saklanmak seni benden koruyacak mı sanıyorsun? Kuzenim Chen Fei’yi dövmüş olman umurumda bile değil. Ama benim sevgili Kardeşim Zhou’yu ve el üstünde tuttuğum Kardeşim Du’yu üzdün. Ayrıca favorim olan Kardeş Hou da artık seninle ilgili konuşmayacak. Bai Xiaochun, bitkiler konusunda yetenekli olabilirsin ama seni kolayca öldürebilirim!” Genç adam soğuk bir kahkaha attı. Bu, Qian soyadlı İç Kesim çırağı Qian Dajin’den başkası değildi!

Bai Xiaochun, İlaç Yapım Tesisinde günler geçiriyor, ya ilaç yapıyor ya da Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğine çalışıyordu. Gün geçtikçe teknikte ilerleme kat ettiğinin farkındaydı.

Teni daha sert ve daha dayanıklı, kendisi de öncekinden bile hızlı hale gelmişti.

“İki gün sonra Ölmeyen Demir Tenim tamamlanacak!” Bai Xiaochun derin bir nefes aldı, gözleri mutlulukla parlıyordu.

Ancak tam da o gecenin şafağında Görev Ofisinden İlaç Tesisine doğru yeşil bir ışık kümesi ilerledi. Tesisin koruyucu kalkanlarını geçmiş ve Bai Xiaochun’un atölyesinin içerisinde belirmişti.

Bai Xiaochun ise şu anda karşısında duran komuta madalyonuna şaşkınlık içerisinde bakakalmıştı!

#On seferle eşi benzeri görülmedik bir başarıya imza atan ve tüm dikkatleri üzerine çeken kahramanımızın inzivaya çekilme vakti. 
Kendisine kafayı takan bir düşman da pusuda. Peki son anda gelen komuta madalyonu neyin nesi dersiniz? Önceki bölümleri dikkatli takip edenler parçaları birleştirmiş olmalı. Okumaya devam!