Çevirmen : Clumsy 

Bai Xiaochun, tarikata mırıldanarak ve sevinçten dört köşe bir şekilde döndü. Avlusuna vardığındaysa iç çekmişti.

“Ben sonsuza dek yaşamak için ölümsüz yetişim yapıyorum. Böyle sürekli dövüşen ve öldüren insanlar tamamen kafayı sıyırmış olmalı.”

Avlusunda oturarak Chen Fei ve arkadaşlarından aldığı nesneleri incelemeye başladı. Pek zengin sayılmazlardı, haliyle Bai Xiaochun fazla bir şey alamamıştı ama umurunda da değildi zaten. İşi bittiğindeyse aldığı tıbbi bitkileri çıkartarak incelemeye başlamıştı.

Bitkiler hakkında sağlam bir temel oluşturmuş olsa da bizzat bitkilerin kendisiyle pek tecrübesi olmamıştı. Şimdi onları elinde inceleyebiliyor olduğu için gözlemleri, ezberledikleriyle kaynaşıyordu. Hatta bazı bitkilerin içyapılarını inceleyebilmek adına onları soymayı tercih etmişti.

Birkaç test sonrasında Bai Xiaochun’un yüzünde düşünceli bir ifade belirdi ve aldığı iki rastgele formülü çıkardı. Ruhsal enerjiyi yenileyen formüle bir an baktıktan sonra diğer formüle, fiziksel bedenini güçlendirmek isteyen ölümlülere yönelik olana odaklandı.  

“Dayanıklılık Tütsüsü…” diye mırıldandı. Bu formül fazla tıbbi bitki gerektirmiyordu, yalnızca yedi bitkiye ihtiyacı vardı. Üstelik etkileşim yollarında da özel bir süreç yoktu. Karşılıklı artırım ve bastırım uygulayarak yedi tıbbi bitkinin gücünü çekecek, onları toz haline gelene dek ezecek ve tütsüye çevirecekti.

Bitkilerin ikisi zehirliydi. Eğer bir yetişimci onları tüketirse en az iki hafta boyunca ishal sıkıntısı çekerdi. Ölümlüler içinse sonuç ölümcül olurdu.

“Dünyada ve cennette sayısız bitki çeşidi var. Bazıları doğruca sindirilebilir, diğerlerininse en uygun etkiyi vermeleri için hapa çevrilmeleri gerekir. Pek çoğu da zehirli olduğu için yalnızca tütsü şeklinde kullanılabilir.” Kendi kendine mırıldanan Bai Xiaochun, Dayanıklılık Tütsüsü için gereken tıbbi bitkileri çıkartarak en ufak detaylarına kadar çalışmaya başladı.  

“Bu konuda pek emin değilim.” diye düşündü. “İlaç yaparken en önemli şey başarı oranı. En basit 1. Kademe ruh ilaçlarının bile potansiyel başarısızlık oranı yüksek.”

“Her tıbbi bitkiden onar tane aldım. Onları ziyan edemem.” Bai Xiaochun önlem almayı seven biriydi ve bir şey için harekete geçmeden önce hazırlanmayı tercih ederdi. Geçmişte binlerce bitki ezberlerken yaptığı gibi bugün de doğruca ilaç yapmaya girişmedi, bunun yerine önce formülün üzerinden geçmeye karar verdi.

Yedi gün geçti. İlaç formülündeki bilgileri tamamen özümsedikten sonra gözlerini kapatarak meseleyi daha derinden düşünmeye başladı. Gözlerini yeniden açtığında akşam olmuştu. Ve bir müddet daha düşündükten sonra ruhsal enerji için gereken formülü gözden geçirmeye başladı.

İki hafta daha geçti. Bai Xiaochun’un gözleri kan çanağına dönmüştü ancak artık formüller için gereken tıbbi bitkileri tamamen anlamış durumdaydı. Biraz daha düşündü ve sonunda ayaklanarak avludan çıktı.  

İlaç yapımı için bir hap fırını gerekiyordu ancak fırın, Bai Xiaochun’un karşılayabileceğinden daha pahalıydı. Neyse ki İlaç Yapım Tesisinde çırakların birkaç erdem puanına faydalanabileceği fırınlar mevcuttu.

İlaç Yapım Tesisi, Kokulu Bulut Tepesinin doğu kısmındaydı, Bai Xiaochun’un evine pek uzak değildi. 10,000 İlaç Tesisi gibi daima kalabalık bir yer olduğu söylenemezdi, göreceli olarak sessiz ve barışçıl bir ortama sahipti. Sonuçta Kokulu Bulut Tepesinde bile ilaç yapabilmeyi başaran pek az kişi vardı. Bu az sayıda insanın çoğu da kendi fırınına sahip olduğu için gelip buradan kiralamalarına gerek kalmıyordu.

Bai Xiaochun İlaç Yapım Tesisine girerek bir ay için gerekli imkânları satın aldı. Ona şahsi bir atölye tahsis edilmişti ve koruyucu büyüler sayesinde, çalışırken dışarıdan gelebilecek herhangi bir dikkat dağınıklığından korunacaktı.

Kendisine verilen ahşap anahtarla ilerleyen Bai Xiaochun, çok geçmeden atölye #13’ü bularak içeriye girdi. Oda pek büyük değildi ve fırın ve altındaki alev dışında tamamen boştu.

Bağdaş kurarak yere oturan Bai Xiaochun, derin bir nefes alarak fırını yakından incelemeye başladı. Ateşi ruhsal enerjisiyle yönlendirmeye çalıştığında bunun alevi çok daha sıcak hale getirip tüm odaya yoğun bir ısı yaydığını fark etti. Aynı zamanda fırının kendisi de parlak bir kırmızılığa bürünüyordu.

Menekşe Qi Kontrol Sanatını hatırlayarak birkaç test yaptı ve yoğun ısıya alıştı. Çok geçmeden alevleri kontrol etme konusunda da başarılı hale gelmişti. En sonunda çantasına vurarak bitkilerini çıkartmaya başladı.

“Dayanıklılık Tütsüsü ilk deneme için fazla önemli. Önce genel olarak yaratım sürecine alışacak, sonra onu deneyeceğim. Ruh Yenileme Hapıyla başlasam daha iyi. O 1. Kademe bir hap ve beşinci seviye Qi Yoğunlaşma ve altındakiler için faydalı.” Bai Xiaochun tamamen kararlılık doluydu. Çok ciddi bir ifadeyle Ruh Yenileme Hapının yaratım sürecini zihninden geçirdi ve yaratmaya başladı.

İlk tıbbi bitkisini çıkartıp ellerini sallayarak yapraklarını düşürdü. Gözleri konsantrasyonla parlarken ruhsal enerjisini çıkartarak güçlü ama narin bir kuvvetle yaprakları ezdikten sonra dokuz damla öz çıkartarak fırına damlattı.

Damlama seslerini fırının içerisinde oluşan yeşil bir sis takip etti. Bai Xiaochun’un gözleri parlıyordu, sis belirgin hale geldiği anda ellerini sallayarak bitkinin saplarını ve damarlarını da fırına gönderdi. Arada bir alevleri ayarlıyor, sisin arttığından emin oluyordu.

Gerçi sisin dışarı çıktığı veya azaldığı yoktu. O pıhtılaşmakla meşgulken Bai Xiaochun ikinci tıbbi bitkisini çıkardı. Katalize ettikten sonra bitki çiçek açtı ve yaprakları da fırına atıldı.

Zaman geçiyordu. Bai Xiaochun bir bitkinin işini bitirip bir diğerine geçerken tamamen odaklanmış haldeydi. Çok geçmeden sekizinci bitkiye ulaştı, fırına bakan gözleri parıl parıldı. Sürekli olarak alevi ayarlarken yüzünden terler dökülmeye başlamıştı.

İki saat sonra fırının içerisinden gümbürdeme sesleri gelmeye başladı. Siyah bir duman çıkıyor, odanın büyüsüyle emiliyordu. Bai Xiaochun öksürürken bir yandan da somurtarak fırının içerisindeki yanık maddeye bakıyordu.

“Başarısızlık…” diye mırıldandı. Yere oturup çenesini eline koyarak düşünmeye başladı. Yaptığı her şeyi gözden geçirdikten sonra yeni bir denemeye geçmedi. Sonuçta tedbirli biriydi ve konu bitkiler veya ilaç yapımı olduğunda mümkün olan en ihtiyatlı yolu tercih etmeyi seçerdi.

Tam üç gün boyunca meseleyi irdeledi. Bu süreçte ilk denemesinde yaşananları en az bin kere gözden geçirmişti. Bu sayede problemli ellinin üzerinde kısım fark etti. Sonunda derin bir nefes alıp bir süre dinlendikten sonra fırını bir kez daha yaktı.

Hapı üretme süreci pek uzun sayılmazdı. Dört saat sonra fırından yeni gümbürdeme sesleri geldi ve duman temizlendiğinde mahvolmuş ilacın kalıntıları da gün yüzüne çıktı.

Bu noktada Bai Xiaochun’un keçi inadı kendini gösterdi. Ocaktaki kalıntıları çıkartarak incelemeye ve ilaç yaratım sürecinde edindiği bilgilerle kıyaslamaya başladı. On gününü daha formülü ve bitkiler eğitimini sindirerek geçirdikten sonra kan çanağı gözleriyle üçüncü denemesine girişti.

Üçüncü sefer her şey çok daha düzgün ilerliyordu ancak haplar tam katılaşmak üzereyken her şey dağıldı ve bunu boğuk patlamalar takip etti. Bai Xiaochun öne gelerek bir kez daha kalıntısını incelemeye başladı. Tabii ki daha sonra detaylı düşünebilmek için bağdaş kurarak gözlerini de kapatmıştı.

Bu kez yarım aya yakın bir süre daha harcadı. İlaç Yapım Tesisindeki süresi dolmak üzereydi. Sonunda gözlerini açıp dişlerini sıkarak dördüncü denemesine başladı.

Eninde sonunda süresi doldu ve sonuç yine başarısızlıktı.

Herhangi bir kalfa simyacı bu görüntüleri izliyor olsaydı, inanması zor bulurdu. Neredeyse herkes bir aylık sürede en az düzinelerce deneme yapar ve en az birkaç tanesinde başarılı olurdu.

Tek bir hap yaratabilmiş olsalar dahi bu, başarılı sayılırdı.

Sonuçta pek çok insan ilaç yaratımına çok zor gözüyle bakardı. Öyle olmasaydı koca Doğu Korusu Kıtasında sadece iki usta simyacı olmazdı.

Kalfa simyacılar bile pek yaygın değildi, çoğunun da usta olma yönünde hiç umudu yoktu.

Tabii ki bunun esas sebebi… pek çok kişinin gelişecek kaynaklara erişiminin olmayışıydı.

Aslında biri yeterince uzun süre çalışırsa usta olma şansı artardı. Bu yüzden pek çok kişi başarı oranını arttırmanın en iyi yolunun defalarca yaratım pratiği yapmak olduğuna inanırdı!

Ve bu yüzden çoğu kişi pratik yapmakla yetinirdi.

Sürece yeterince aşina olduktan sonra başaracağına olan güvenin de artardı. Tabii ki eşzamanlı olarak başarısızlığı da normal görmeye başlardınız. Bir başarısızlıktan sonra kişi hemen diğerine başlar, böylece yavaşça ilerlemeye kaydederdi. Bu özellikle de sıradan haplar için geçerliydi. Hapların malzemeleri çok pahalı olmadığı için sıkı çalışmanın yakıtı olarak kullanılmalarında sıkıntı yoktu.

Ancak Bai Xiaochun diğerlerinden farklı bir yolda yürüyordu. Her şeyi çok daha yavaş ilerletiyor ve her başarısızlıktan sonra oturup neden başarısız olduğunu anlamak için uzun bir süre harcıyordu.

Bunun tedbirliliğiyle büyük bir ilişkisi vardı. Ona evhamlı demek de mümkündü. Bitkilere çalışırken bu evhamlılığın ancak minicik bir kısmı ortaya çıkmıştı. İlaç yapımında ise daha ilk denemesinde bu evham patlama yapmış durumdaydı. 

Evhamlılık sayesinde hatalarının farkına ortalama bir insandan daha iyi varıyordu. Hatta tanımlayabildiği problem sayısı diğer insanlarla kıyaslanamazdı bile. Diğerlerinin düşünmeyeceği şekillerde düşünüyor ve irdeliyordu.

Tedbirliliği sayesinde de ufacık problemleri bile çözmeden devam edemiyordu. İşte bu sebepler yüzünden düşünmeye ayırdığı süre çok uzundu.

Ay sona erdiğinde Bai Xiaochun’un saçları darmadağın, yüzü küllüydü. Bitkin düşmüş bir şekilde İlaç Yapım Tesisinden ayrılarak avlusuna döndü ve yeniden düşünmeye başladı.

“Hala dokuz problemli kısmım var. Onları çözdüğümde ilaç yapımına devam edebileceğim.” Dişlerini sıkarak kapalı gözleriyle oturmaya ve arada bir tıbbi bitkiler çıkartarak gözlemlemeye, çalışmaya başladı.

Yarım ay geçtikten sonra yeni erdem puanlarıyla İlaç Yapım Tesisine girdi.

Beşinci deneme… başarısızdı!

Meseleyi yedi gün daha irdeleyip bulduğu birkaç problemi çözerek yeniden denedi.

Altıncı deneme… başarısızdı!

Gözleri kırmızı bir şekilde parlıyordu. Yedinci denemeden önce yirmi gün boyunca düşünmüştü.

İki saatlik sürecin sonunda hiçbir gümbürdeme duyulmadı. Bunun yerine Bai Xiaochun’un yüzünü aydınlatan tıbbi bir aroma yayılmaya başladı. İçeride iki yeşil hap belirmişti. Yedinci deneme başarılıydı!

Tekrar denedi ve sekizinci deneme… başarılı oldu, üç hap üretti!

Dokuzuncu deneme… başarılıydı, beş hap üretti!

Onuncu deneme… de başarılı oldu. Ancak bu kez yalnızca bir hap belirdi. Yeşil değil, siyahtı. Üstelik herhangi bir tıbbi aroma yaymıyordu, farklı ve garip bir kokusu vardı.

Bai Xiaochun meseleyi meraklı bir şekilde incelerken tüm İlaç Yapım Tesisi bir kargaşaya tanık oldu.

 #Adam on parti malzemeyle ilaç yapacağım diye ne kadar vakit harcadı sayabilen oldu mu 
Ama bu sağlam temelin ve irdeleyişlerin ekmeğini yiyecek tabii. Ve son anda yeşil yerine siyah bir hap üretti. Son cümle de 'İlaç Yapım Tesisi bir kargaşaya tanık oldu' şeklinde.
Neler olduğuna yarın bakacağız, görüşmek üzere!