Bölüm 25 : Yenilmez Demir Ten!

avatar
7330 39

A Will Eternal - Bölüm 25 : Yenilmez Demir Ten!


Çevirmen : Clumsy 

 

Bir ay sonra söylentiler deli gibi havada uçuşmaya başladı. Menekşe Kazanı Tepesinin Lordu Xu Meixiang bile -kendisi Büyük Şişman Zhang’in bahsettiği cadalozun ta kendisiydi- bu dedikodu tufanına kapılmıştı. Dolayısıyla Bai Xiaochun ve Büyük Şişman Zhang’ın bu işi durdurmaktan başka çareleri kalmadı. Meseleyi bir süre tartıştıktan sonra da gidip Üçüncü Kız Kardeş Hei’yi kurtarmaya karar verdiler.

 

Hedefleri Yeşil Sorguç Tepesi oldu.

 

Üçüncü Kız Hei’nin kilosu azıcık azalmıştı, bariz bir değişim yoktu. Ancak Bai Xiaochun ve Büyük Şişman Zhang’ı soluksuz bırakan çekici bir havaya bürünmüştü. Önceden esmer ve suratsız olan yüzü zarif bir hal almıştı. Eğer kilo vermeye devam ederse gerçek bir güzelliğe dönüşeceği kesindi.

 

Ancak ruh kuyruklu tavukları duyduğu anda gözleri parlamaya başlamıştı.

 

O günden sonra da kaybolma sırası Yeşil Sorguç Tepesi tavuklarındaydı…

 

Artık Tavuk Çalan Canavar tüm yakanın dilindeydi. Onu duymayan bir Dış Kesim çırağı bulmak imkânsızdı.

 

Çok geçmeden Kıdemliler bu meseleyi ele aldı. Tavuk Çalan Canavar iz bırakmadan ortadan kaybolmuş olsa da Üçüncü Kız Kardeş Hei ve Büyük Şişman Zhang görünür şekilde kilo almıştı. Eskisi kadar etkili olmasalar da iri oldukları kesindi.

 

Bai Xiaochun’a gelince… sonunda 81 turu tamamlamış, açlığı dinmişti. Zaten üçlünün tavuk çalmayı bırakma sebebi de buydu.

 

Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama tekniğinin 81 turlu döngüsü tek seferde tamamlanmamış olsa da zamana yayılan bu işin sonucu aynıydı.

 

Bir gün, Bai Xiaochun yüzünde ciddi bir ifadeyle Kokulu Bulut Tepesindeki avlusunda oturuyordu. Teninde demir renkli nabız atışları ve parlak siyah bir ışık görünüyordu. Vahşi ve zalim görünmesine sebep olan inanılmaz bir aura saçmaktaydı.

 

81 günlük acı ve 81 günlük açlığa katlanmıştı. Bu ikisinin kombinasyonu Bai Xiaochun’un içinde birleşmiş ve kuvvetlenmiş, patlamalar yaratmaya başlamıştı.

 

Her patlamada bedensel enerjiler açığa çıkıyor, Bai Xiaochun’un tenine ulaşıyor ve demir rengin artışını sağlıyordu. Siyah parıltıysa kör edici bir hale gelmeye ve tenin sertliğini arttırmaya başlıyordu.  

 

Ve eninde sonunda, görenlere etten kemikten bir insana değil de demirden bir heykele baktığını düşündürecek bir hal aldı.

 

Enerji patlamaları sürerken zihni fıldır fıldır dönüyordu. 19.dan sonraysa yavaşlamadıklarını, yoğunluklarının arttığını fark etmişti.

 

Bai Xiaochun hiçbir kasını oynatmıyor, hatta nefes bile almıyor gibi görünüyordu. Ancak yakından bakarsanız bedenindeki gözeneklerin cennetin ve dünyanın enerjisini sessizce çekerken açıldığını görebilirdiniz.

 

“81 patlamadan sonra Ölmeyen Tenim ilk basamağı tamamlayacak ve Demir Ten aşamasında olacağım!” Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğinin anımsatıcısı Bai Xiaochun’un zihnindeydi, suratında da ciddi ve yolundan şaşmaz bir ifade vardı. Bu yılki o yoğun çalışmaları, çektiği acı ve açlık… hepsi bu an içindi!

 

GÜMMM!

 

Bedensel enerjisi patlamaya devam ediyor, tenindeki demir rengi derinleşiyordu. Her patlayışta binlerce demirin dövülmesi gibi bir kaynayış yaşanıyordu.

 

Enerjiyle dolan ilahi bir silahın dövülme süreciydi adeta!

 

GGÜÜÜÜÜMMMMMMM!!

 

28 sefer. 30 sefer. 40 sefer. 48 sefer…

 

Zaman geçiyordu. Üç günün sonunda Bai Xiaochun tam olarak aynı noktada oturmaktaydı. Etrafta sesleri duyabilecek kimse olmasa da kulaklarına dolan sesler bitmek tükenmek bilmeyen gök gürültüleri gibiydi.

 

İçindeki enerji 49. patlamasındaydı. O anda gücü yeniden katlandı, içini bir titreme sardı. Aynı zamanda teninde de hafif çatlaklar oluşmaya başlamıştı, daha fazla dayanamayacak gibiydi.

 

Çatlaklar çok az olsa da Bai Xiaochun’un kalbine dokunmaya yetmişti.

 

“Yaklaşmakta olan ölümün işaretleri sonunda ortaya çıktı…” Bai Xiaochun somurtuyordu. Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğinde bu çatlaklardan bahsediliyordu. Başarı sürecinde görülmeleri garantiliydi. Kişinin dayanabileceği süre, gelecekteki Ölmeyen Teninin kalitesini belirliyordu.

 

Kişi pek dayanamasa bile Ölmeyen Tenin yetişimini başarıyla yapmaya devam edebilirdi. Ancak kalite doğal olarak düşecekti.

 

Eğer 81. patlamaya kadar dayanabilirseniz mükemmel bir kaliteye erişirdiniz.

 

Bai Xiaochun kararlılıkla parlayan gözlerini bir süre sonra kapattı. İçindeki patlamalar devam ediyordu. 50. sefer 60. sefer 70. sefer… Beklenmedik bir şekilde, bir nefes onu tam beş gün götürmüş, 70e kadar ilerlemişti.

 

Tenindeki sayısız çatlak kaplumbağanınkilere benziyordu. Pek çok yerde birleşiyor ve kırık bir vazonun parçaları gibi kaynaşıyordu.

 

Her an tamamen dağılabilirdi.

 

“Yedi kez daha!” diye düşünürken gözleri kan çanağına dönmüştü. Soluk soluğa, dişlerini sıkarak hayata tutunuyordu.

 

74 kez!

 

77 kez!

 

79 kez!

 

Bai Xiaochun kafasını geriye atarak kükredi, pek kuvvetli bir kükreme olmamıştı, daha çok homurdanma gibiydi. Bedeni yeni bir patlamayla titremeye başladı, 80e ulaşmıştı.

 

Demirimsi tenindeki çatlaklar görenleri şoka uğratırdı.

 

“Son sefer!” dedi. Ve son patlama da gerçekleştiğinde sağ eliyle yere vurdu.

 

Yaşanan patlamayla büyük bir çukur açılmıştı. Enerjinin son patlayışıyla her şey sonlanmıştı. Enerji bedenini sarmış, çatlakları hızlıca kapatmış, geriye hiçbir iz kalmamıştı. Siyah parıltı da ortadan kalkmış, tenini olağan bir saflığa ulaştırmıştı. Teni artık normalden çok daha sert olsa da bakarak anlaşılacak bir durum yoktu.

 

Bai Xiaochun az önce açtığı çukura bakarak soluklanıyordu. Ardından tenine baktı ve ifadesi rahatladı. Son hamlesiyse kafasını arkaya atıp kükrercesine bir kahkaha savurmak oldu.

 

Sağ elini kaldırarak ahşap kılıcını kendine uçurdu, koluna çarpan kılıç metalik bir ses eşliğinde beklenmedik bir şekilde geriye uçmuştu. Kolundaysa ancak bir sivrisinek ısırmış kadar acı vardı. Hiç zarar görmemişti diyebilirdik.

 

“Ölmeyen Ten!” diye çığlık attı, sakin kalamıyordu. Ahşap kılıcının da sıradan bir büyülü nesne olmadığı söylenmeliydi; iki kat ruh güçlendirmeden geçmişti. Sıradan materyallerden yapılmış olsa da ruh güçlendirmesi sayesinde bir Seçilmiş olmaya değerdi. Buna rağmen hiç acıtmamıştı işte.

 

Bai Xiaochun aniden harekete geçti. Bir vızıldama sesi sonrasında otuz metre ileride belirmişti. Artık eskisine nazaran kat kat daha hızlıydı, bu da onu aşırı keyiflendirmişti.

 

Yerdeki çukur da kuvvetinin ne kadar arttığının kanıtıydı. Üstelik bu Ölmeyen Tenin daha ilk aşamasıydı. Ölümlü bedenini tamamen koruduğu söylenemese de eskisinden çok daha iyi olduğu kesindi.

 

“Böyle bir defansla,” diye düşündü, “Ben, Bai Xiaochun, sonsuza dek yaşama yolculuğumda çok daha güvende olacağım.” Bai Xiaochun halinden çok memnundu. Yetişim seviyesini de kontrol etmiş ve güzel bir ilerleme kat ettiğini görmüştü. Artık 4. Qi Yoğunlaşmanın büyük çemberindeydi.

 

Üstelik bu sıradan bir çember de değildi. İçindeki enerji sayesinde kendisiyle aynı aşamadaki yetişimcilerden çok daha üstün bir kalitedeydi.

 

Oldukça tatmin olmuş bir şekilde avluda birkaç tur daha attıktan sonra aniden durdu. Sağ elini önüne uzatarak başparmağı ve işaret parmağıyla bir U şekli çizdi. Ardından ikisini birleştirerek önünde siyah bir parıltı yarattı. Hiçbir şey olmasa da başının üzerindeki çatlama seslerini duyabiliyordu.

 

Gözleri büyüyerek yakınlardaki bir kayaya yaklaştı ve iki parmağından aynı siyah ışığı çıkardı. Bu sesle birlikte, kaya bir pirinç topu gibi parçalara ayrılmıştı.

 

Bir kez daha harekete geçti ve dokuz metreyi geçen bir ruhkışı bambusuna ilerledi. En sert bambuyu seçtikten sonra parmaklarını birleştirdi, patlama sesiyle birlikte bambu da parçalanmıştı.

 

Bai Xiaochun derin bir nefes alarak yere çöktü, iki parmağındaki siyah parıltı silinmek üzereydi. Bir süre oturduktan sonra derin bir oh çekti.  

 

“Boğaz Ezici Kavrayış buymuş demek, ha…?” diye mırıldandı sessizce. Bu, Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğinin gizli büyülerinden biriydi ve ancak ilk aşama geçildikten sonra kullanılabilirdi. Kişinin gücünü ikiye katladığı ve karşı konulamaz olduğu söyleniyordu.

 

Bai Xiaochun az önce gücünün yalnızca yüzde ellisini kullanmıştı. Tam gücünü saldığında bu büyünün nasıl bir sonuç doğuracağınıysa hayal bile edemiyordu.

 

Bai Xiaochun’a göre bu, adam öldürmek için kullanılan bir büyü olmalıydı. Bir süre sessizce düşündükten sonra bunun, zalim olmasına rağmen pratik yapması gereken bir şey olduğu kararına vardı. Bu yüzden ayağa kalktı ve avluda sağa sola koşturarak küçük siyah ışıklar çıkartmaya, çatlama sesleri yaratmaya başladı.  

 

Zaman geçti. Yarım ay daha geride bırakılmıştı. Bai Xiaochun bu süreçte avlusunu hiç terk etmemiş, tüm zamanını pratik yaparak geçirmişti. Doğal olarak Li Qinghou’nun sonunda Ruh Akımı Tarikatına döndüğünden ve yeşil bir ışık kümesi halinde uçmakta olduğundan haberi yoktu.

 

O döndüğü anda, daha dinlenme imkânı bile bulamamışken, Yeşil Sorguç Tepesi ve Menekşe Kazanı Tepesinden gelen iki ışık da yanına erişti. Biri yaşlı bir adamdı, keskin bir kılıç gibiydi, Kuruluş Kadrosu yetişimcilerinin eşsiz aurasına sahipti.

 

Diğer ışıksa zarif bir bayana aitti. Doğal bir güzelliği olsa da yüzünde ilginç bir ifade vardı. Gülse mi ağlasa mı bilemiyor gibiydi. Yaşlı adamla birlikte dağ tepesinde belirmişlerdi.

 

Bu ikili, Yeşil Sorguç Tepesi ve Menekşe Kazanı Tepesinin lordlarıydı. Kokulu Bulut Tepesine ulaştıklarında Li Qinghou’yla özel bir konuşma gerçekleştirdiler ve dağıldılar.

 

Li Qinghou ise Kokulu Bulut Tepesinin en yukarılarına çıktı ve burnunu ovmaya başladı. Ardından ilahi hisleriyle dağdaki üç tavuk çiftliğine odaklandı. Yalnızca birkaç piliç kaldığını gördüğünde onun da yüzünde gülmekle ağlamak arası bir ifade belirmişti. İç çekerek ellerini salladı ve dağdan aşağı yürümeye başladı. İlerlediği yöne bakılırsa…

 

Hedefi doğruca Bai Xiaochun’un konutu gibi görünüyordu.

 

#Li Qinghou geliyooor! Bakalım Bai Xiaochun bu tavuk meselesinden sorunsuzca kurtulabilecek miymiş 
Ve sonunda Ölmeyen Tenin ilk basamağı olan Demir Tene kavuştu. Önümüzde daha çok yol var, o zaman okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44293 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr