A Will Eternal - Bölüm 15 : Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniği!

---

Çevirmen : Clumsy 

 

Ay ışığı Ruh Akımı Tarikatının Kokulu Bulut Tepesine vuruyor, sislerin bir kısmını dağıtıyor ve olağanüstü güzellikte bir manzara yaratıyordu.

 

Dağın doğu cephesinin hemen hemen yarısına gelen kısmında, yan yolun sonunda bir konutun avlusu vardı. Avlu bir tarla büyüklüğündeydi ve pek çok çiçekle bitkinin hoş kokularıyla sarmalanmıştı. Konutsa büyük bir kulübe ebatlarındaydı, morumsu ahşaptan yapılı bir masa ve yatak içeriyordu. Bu konut, hizmetli alanındaki evlerden çok daha iyi durumdaydı.

 

Konutun avlusu temizlenmiş, ekime hazır haldeydi. Hatta köşede bir kuyu da göze çarpıyordu. Ay ışığı altında parıldayan bu manzaraya bakmak Bai Xiaochun’u oldukça tatmin etmişti.

 

“Dış Kesim çırakları Ruh Akımı Tarikatının resmi çırakları, doğal olarak hizmetlilerden çok daha iyi muamele görüyorlar. Bu konut hiç de fena değil. Gerçi En Büyük Abim İç Kesim çıraklarının ölümsüzlerin mağarasında yaşadığını söylemişti ama… neye benzediklerini merak ediyorum doğrusu.” Bai Xiaochun Kokulu Bulut Tepesinin yarısında durmuş manzarayı izliyordu.

 

Dağın üst yarısındaysa yalnızca İç Kesim çırakları yaşayabilirdi.

 

Bir süre sonra evine girip tembelce gerindi ve çantasını çıkardı. Dikkatlice döktüğünde içerisinden yeşil bir tütsü ve bir ilaç şişesi çıkmıştı.

 

“Wow, bu çok iyi!” diye düşünüp çantasını okşamayı sürdürdü. Bir an sonraysa gözlerini ilaç şişesine ve yeşil tütsüye çevirmişti. Şişenin üzerinde ‘Ruh Yoğunlaşması’ yazan bir etiket vardı. Tütsünün kenarlarındaysa ‘Yeşil Yükseliş’ kelimeleri kazılıydı. Hizmetli olurken de buna benzer şeyler almıştı. Bu hapları tüketmek ve tütsünün dumanını çekmek yetişimini arttıracak olmalıydı.

 

“Onları bu şekilde kullanmak israf olur. Önce ruh güçlendirme yapsam daha iyi. Belki onları yeni yetişim aşamama geçmek için bile kullanabilirim.” Bu meseleyi bir müddet daha düşündükten sonra kararını verdi. Ancak elinde yalnızca tek renkli odunlar vardı, bu yüzden ertesi sabah yeni odunlar arasam daha iyi olur diye düşündü.

 

Kararını vermiş olarak bağdaş kurdu ve meditasyona başladı. Konu yetişime geldiğinde asla pes etmezdi. İlerleme süreci son zamanlarda yavaşlamış olsa da her gün bu işe vakit ayırmayı ihmal etmiyordu.

 

Yetişimin tek amacı sonsuza dek yaşayabilmekti, tabii ki yetişimi bırakamazdı.

 

Gece olaysız ilerledi ve çok geçmeden şafak vakti geldi. Gün ışıkları sislerin arasından süzülmeye, kıymetli hazineleri andıran görüntüler sunmaya başladı. Bai Xiaochun tüm gece yetişim yapmıştı. Gözlerini açarak hızlıca Dış Kesim çırağı kıyafetlerini üzerine geçirdi ve konutundan fırlayarak Hou Abinin bahsettiği Kutsal Kitap Tesisine doğru koşturmaya başladı.

 

Kutsal Kitap Tesisi dağın öteki tarafındaydı. Aradaki yolu aşması bir saatini aldı, bu süreçte uzaklarda yükselen tapınak kümelerini görebilmişti. Işığı yayıyor ve her yöne baskılarını iletiyorlardı.

 

Yol üzerinde iki ayağı bir pabuca girmiş Dış Kesim çıraklarıyla da karşılaştı. Ancak Bai Xiaochun’un 3. Qi Yoğunlaşmada olduğunu sezenler onu tamamen görmezden geliyordu.

 

Bai Xiaochun pek önemsemiyor ancak çırakların çoğunun yetişim seviyesi kendininkinden çok yukarıda olduğu için tedbiri de elden bırakmıyordu. Hatta seviyesi okunamayacak kadar yüksek olan birkaç kişiye de rastlamıştı. Bu kişilerin çevresi başka çıraklarla sarılı olurdu ve daima kahkaha atıp sohbet ederek yürürlerdi.

 

Kutsal Kitap Tesisine yaklaştıkça gördüğü çırak sayısı da artıyordu. Tam binanın girişini görmek üzereyken uzaklardaki tepeden bir ışık huzmesi ulaştı. Bu ışığın içindeki genç adamın bir diskin üzerinde durduğu, Kokulu Bulut Tepesi civarında uçarak dolaştığı görülebiliyordu.

 

“Bu Adalet Sarayından Qian Dajin! Qian Abi!”

 

“Qian Abi bir İç Kesim çırağı, ayrıca Adalet Sarayının da bir üyesi. Ünlüdür! Sekizinci Qi Yoğunlaşma seviyesine ulaştığını ve nesneleri uçurabildiğini duymuştum. Onu çok kıskanıyorum!”

 

Bai Xiaochun da oldukça kıskanç bir şekilde genci izliyordu. Qian Dajin ortadan kaybolduktan sonraysa kendi kendine iç çekti.

 

“Bir gün ben de uçabilir hale geleceğim ve her gün Kokulu Bulut Tepesinin etrafında daireler çizeceğim!” Hayallerini mırıldanarak yeniden ilerlemeye, Kutsal Kitap Tesisinin yolundaki kalabalığı aşmaya başladı.

 

Bina kocamandı. İlk kat uzun bir masa dışında bomboştu. Masanın arkasındaysa gözleri kapalı bir şekilde motivasyon yapan yaşlı bir adam duruyordu. Onu geçmek isteyen çıraklar masaya kimlik madalyonlarını bırakıyor ve madalyon ışıkla yıkandıktan sonra saygılı bir şekilde geçiyorlardı.

 

İnsanların yaptıklarını izleyen Bai Xiaochun da kendi madalyonunu masaya yerleştirdi. Kısa bir süre içinde parlayan madalyonunu geri alarak diğer çıraklarla birlikte ikinci kata çıkmaya başladı.  

 

Bu katta pek çok raf vardı, raflar yeşim kâğıtlar ve bambu parşömenlerle doluydu. Hepsi kendine has parlak ışıklar saçıyor, Kutsal Kitap Tesisinin ikinci katını sıra dışı bir mekân haline getiriyordu.

 

Bir merdiven daha fark eden Bai Xiaochun, çevresine bakındıktan sonra oraya yöneldi. Ancak adım atmaya çalıştıkça ayağı geri sekiyordu.

 

Bu esnada kenarda bambu parşömenini tutarak oturan kalkık kaşlı genç bir erkek olanları sezerek bakışlarını Bai Xiaochun’a çevirdi.

 

Bai Xiaochun yüzüne en etkileyici ifadesini yerleştirerek genç adama meraklı bir şekilde sordu: “Abi, yukarı çıkabilmek için nasıl bir vasfa sahip olmamız gerekiyor?”

 

“Ne, yeni falan mısın burada?” diye yanıtladı genç adam yavaşça. “Yukarı çıkabilmek için en az 5. Qi Yoğunlaşmada olman gerekiyor.” Bu cümleden sonra da bambu parşömeniyle ilgilenmeye geri döndü.

 

Bai Xiaochun genç adamın rahatsız edilmek istemediğini fark etmişti. Üçüncü kata çıkmayı şimdilik unutarak ikinci katta dolanmaya başladı. Arada bir yeşim kâğıtları veya bambu parşömenleri çekip inceliyordu. Pek çok büyü tekniği görmüştü, hepsi de oldukça ilgi çekiciydi.

 

Özellikle de Alev Yolu denilen büyü tekniği oldukça sıra dışı görünüyordu.

 

Bir süre sonra Menekşe Qi Kazanı Kontrol Sanatıyla ilgili bir yeşim kâğıt buldu. Üzerinde 4-8 seviye arası için tarifler ve resimler vardı. Bu kâğıdı hızlıca kavrayarak gezisini sürdürdü.

 

Zaman geçiyordu, artık akşam olmak üzereydi. Bai Xiaochun ikinci katın yüzde yetmişe yakınını araştırmış, içerideki kalabalık da oldukça azalmıştı.

 

“Bu sekizli oldukça iyi görünüyor…” diye düşündü seçimlerine bakarak. Biri parçalanmaya yüz tutmuş bir parşömendi. Ancak o anda Bai Xiaochun’un gözlerini heyecanla dolduran bir keşif gerçekleşti.

 

“Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniği!!”

 

Derin bir nefes alarak tekniğin girişini incelemeye başladı. Görünen o ki bu tekniğin yetişimini yapmak kişiyi ebedi ölçüde ölümsüz yapabiliyor, sonsuza dek yaşamasını sağlayabiliyordu.

 

Nefes nefese kalarak tekniğin adını bir kez daha okudu, karar verilmişti!

 

Yetişime başlama sebebi sonsuza dek yaşayabilmekti, böyle bir teknikle karşılaşmaksa kaderin bir cilvesi gibiydi. İçten bir kahkaha atarak elindeki bambu parşömenle birlikte merdivenlerden inmeye başladı.

 

Giriş katındaki yaşlı adam masanın arkasında aynı pozisyonda oturmaktaydı. Ancak Bai Xiaochun Menekşe Qi Kazanı Kontrol Sanatı kâğıdını ve Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniği bambu parşömenini masaya koyduğunda adamın gözleri yavaşça açıldı.

 

Adam Bai Xiaochun’u titretecek şekilde baştan aşağı süzmeye başlamıştı, bakışları yıldırım gibiydi. Titreyen Bai Xiaochun ise hemen en saygılı ifadesini takındı.

 

Neyse ki yaşlı adam sonunda bakışlarını Bai Xiaochun’un kimlik madalyonuna indirmişti.

 

“Yeni çırak yapılanlar Menekşe Qi Kazanı Kontrol Sanatının ilk sekiz seviye kopyasını alabilir.” diyen yaşlı adamın sesi boğuktu. “Ayrıca bir teknik seçme hakları da vardır.” Bu cümleyle birlikte bakışlarını Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniği bambu parşömenine indirmiş, hafifçe kaşlarını çatmıştı.

 

“Bu tekniğin adı göz kamaştırıcı olabilir ancak tamamlanmamış. Üstelik yetişim yapmak ilerledikçe zorlaşıyor. Bu teknik beraberinde sıradan insanların kaldıramayacağı bir acı getirir. İç Kesim çırakları bile bunu başarılı bir şekilde tamamlayamaz. Çoğunluk pes eder. Bu parşömen uzun süredir Kutsal Kitap Tesisimizde. Bunu almak istediğine emin misin?” Yaşlı adam sorusunu sorarak Bai Xiaochun’a bakmaya başladı.

 

Yaşlı adamın sözlerini duyan Bai Xiaochun, bu tekniğin yıllardır kendisini beklediği hissine kapıldı. Ardından ‘ölmeden’ ve ‘sonsuza dek yaşama’ kalıplarını aklından geçirdi, resmen kanı kaynamaya başlamıştı. Hızlıca cevap verdi: “Kıdemlim, kesinlikle istiyorum, hem de çok!”

 

Yaşlı adam onu vazgeçirmek için başka bir şey söylemedi. Sağ elini sallayarak iki boş kâğıt havalandırdı. Yapılan kopyaları Bai Xiaochun’a verdikten sonra tüm ilgisini yitirerek meditasyonuna döndü.

 

Bai Xiaochun yeşim kâğıtlarını kaldırdı. Gözleri beklentiyle parıldayarak Kutsal Kitap Tesisini terk etti ve konutuna yöneldi.

 

Eve döndüğünde çoktan gece olmuştu. Tabii ki ilk işi derin bir nefes alıp Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğini çıkarmak oldu. Ardından Ruhsal Enerjisini hareketlendirerek yeşim kâğıda yönlendirdi. Gözlerini kapattığında tekniğin büyü hareketleri aklında belirmişti.

 

Bir saat sonra yeniden açılan gözlerinde düşünceli bir ifade vardı.

 

Tam da yaşlı adamın söylediği gibi, Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniği tamamlanmamıştı. Tarife göre bu teknik iki şekilde gerçekleştirilebiliyordu, içsel ya da dışsal olarak. Dışsaldan kasıt ten, et ve kas kütlesiydi.

 

İçsel ise kemikler ve kanı anlatıyordu.

 

Bu tamamlanmamış kısımsa yalnızca cilt yetişimini içeriyordu. Ayrıca tam bir işkenceyi andırıyordu. Üstelik yetişim için fazlasıyla kaynak gerekliydi. Listelenmiş olan birkaç gizli büyüyse inanılır gibi değildi. Örneğin yenilmez olarak tarif edilen Boğaz Ezici Kavrayış vardı.

 

Bai Xiaochun tereddüde düşerek ‘ölmeden’ ve ‘sonsuza dek yaşama’ kısımlarına baktı. Gözleri yeniden kararlılıkla dolmuştu, hemen tarifi takip ederek elleriyle bedenindeki belli kısımlara vurmaya başladı.

 

Bai Xiaochun’un sonsuza dek yaşama isteği diğer insanlardan çok farklı bir boyuttaydı. Bu yüzden tekniğin söylediği gibi tüm geceyi kendisini döverek geçirdi.

 

Ertesi gün tüm bedeni acı içindeydi. Ayakta durması ya da oturması bir değişiklik yaratmıyordu. Kolunu kaldırmak bile acı vericiydi. Yine de dişlerini sıkarak kendisini hareket etmeye zorladı, tekniğin verdiği talimatlara uyacaktı.

 

“Owwwwwww…. Rahatlayın ve esneyin… aaaaoooowwwww… Esneyin ve rahatlayın!” Tekniğin içindeki bir satırı tekrar ederek avlunun içinde hoplayıp zıplıyordu. Ardı ardına acı dolu çığlıklar koparıyor, gözlerinden yaşlar dökülüyordu. Sonunda dişlerini sıkarak ruh taşlarını aldı ve dağ yollarına düştü.

 

Madem hareket etmesi gerekiyordu, o zaman gidip Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hap için gerekli bitkileri satın alabilirdi. Bu, avluda boş boş egzersiz yapmaktan daha mantıklı bir hareket olacaktı.

 

Kokulu Bulut Tepesinin Dış Kesim çırakları oldukça garip bir manzarayla karşılaşmaya başlamıştı. Masum yüzlü bir genç adam saçma sapan şekillerde hoplaya zıplaya ilerliyordu. Bir yandan da ciğerleri çatlayacakmış gibi ağlıyor, enteresan sesler çıkarıyordu.

 

“Ah ah, oh oh! Ah ah, oh oh! Ah… ah… ah… ah…”

 

Bai Xiaochun bağırmak istemiyordu ama çektiği acı çok yoğundu. Öyle bir acıydı ki kıpırdamasa bile hissedeceğine emindi. Ancak tek düşünebildiği ‘ölmeden’ ‘sonsuza dek yaşama’ idi, bu kararlılıkla devam ediyordu. Bu yüzden tarikatın dışındaki markete kadar oflaya puflaya yürümeyi kesmemişti.

 

Ardından titreye titreye ihtiyacı olan tıbbi bitkileri aldı. Biraz da tek renkli odun eklemiş, iki renkli odunlar çok pahalı olduğu için onlardan yalnızca bir parça alabilmişti. Bu alışveriş tüm ruh taşlarını tüketmişti.

 

Dişlerini sıkarak Görev Ofisine gitti ve hizmetliyken aldığı görevi tamamladı. Sonunda Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hapını almıştı!

 

Başparmak tırnağı ebadındaki hap sarıydı ve garip bir tıbbi aroması vardı. Hapa bakarken bedeni öyle bir acıyla kavruluyordu ki zar zor konuşabiliyordu. Dökülen terleriyle tamamen sırılsıklam hale gelmişti.

 

Dişlerini sıkarak Kokulu Bulut Tepesi yollarını tırmandı, ardında terden bir iz bırakıyordu. Dış Kesim çırakları tarafından alaycı ve şaşkın bakışlarla karşılanıyordu. Sonuçta normal bir insan gibi terlediği söylenemezdi.

 

Neler olduğuna pek emin değildi. Avluya döndüğünde yeniden gece yarısına ulaşılmıştı. Ve içeriye adımını attığı anda bilincini yitirerek yere yığıldı.

 

Kendinden geçmiş olmasına rağmen gece boyunca defalarca uyandı, sebep tabii ki çektiği acıydı. Sabahın ilk ışıkları görülmeye başladığındaysa uyanmış ve acının gittiğini fark etmişti.

 

“Tamamlanmamış bir ikincil döngü…” diye düşündü tekniğin girişini anımsayarak. Eğer tam bir günü ve geceyi bayılmadan geçirebilseydi tamamlanmış bir ikincil döngüsü olacaktı. Toplamda 81 ikincil döngü biriktirirse bu da bir ikincil sirkülasyon sayılıyordu. Sonrasında teni değişecek, süreç bu kadar acılı olmaktan çıkacaktı.

 

“Eğer teknik basit olsaydı herkes yapabilir ve ölümsüz olabilirdi. Ne kadar zorsa o kadar çok yetişim yapacağım demektir! O zaman gerçekten ölümsüz olacak ve sonsuza dek yaşayacağım!” Gözleri kararlılıkla doluydu; sonsuza dek yaşama takıntısı gerçekten uçsuz bucaksız bir seviyeye ulaşmıştı.

 

Artık bedeni acımadığı için Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hapı çıkartıp incelemeye başladı. Tam yemek üzereykense bir şeyi hatırladı. Kimsenin izlemediğine emin olduktan sonra koşturdu ve sağ elinin bir hareketiyle kaplumbağa tavasını ortaya çıkardı.

 

“Hapı bu şekilde kullanmak büyük bir kayıp olur. Ruh güçlendirme yaptıktan sonra yesem daha iyi olacak.” Dudaklarını yalayarak iki renkli odununu yaktı ve kaplumbağa-tavasını yerleştirdi. Odunlar anında alevlere ve dakikalar sonrasında da küle dönmüştü. Aynı zamanda kaplumbağa tavada da iki parlak dizayn belirmişti.

 

Bai Xiaochun, bir anlık tereddütten sonra hapı tavaya yerleştirdi. Hap tavaya girdiği saniyede gümüş bir ışık parladı. Bunu daha önce de tecrübe etmiş olan Bai Xiaochun’un ifadesi hiç değişmemişti, aynı dikkatle tavayı izliyordu.

 

Bir an sonra ışık silindi ve şaşırtıcı bir şekilde Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hapta iki gümüş dizayn belirdi. Tıbbi aroması eskisine nazaran çok daha güçlüydü, kişinin ruhunu canlandırıyordu.

 

“Üç renkli alev yapamıyor olmam çok kötü.” Bu cümleden sonra hapı alarak ağzına attı. Hap eridiği anda bedenine yayılmaya, içeride kaynamaya başlamıştı.

 

Bai Xiaochun zihninin titreştiğini, bedeninin fırın gibi bir hal aldığını hissetti. Ancak ısının etkisi onu ele geçirirken saçlarındaki beyaz tel yeniden siyaha dönmüştü. Güçlü bir yaşam kuvveti kendisini yenilemişti, artık eskisinden de güçlü olduğunu hissedebiliyordu. Bunu burnundan akan bir damla kan takip etti.

 

“Büyük başarı!” diye düşündü gözleri büyüyerek. Hemen Menekşe Qi Kazanı Kontrol Sanatına başladığındaysa farkın az olduğunu gördü. Sonuçta bu hap onun bedensel enerjisini yenilemişti, ruhsal değil. Bu esnada burnundan akan kan miktarı artıyor, içindeki kaynama genişliyordu. Kendisini patlamanın eşiğine gelen bir şişme top gibi hissediyordu. Hayret doluydu.

 

Aslında ruh güçlendirmenin sonucu olarak ilaç çok daha kıymetli hale gelmişti. Ancak Bai Xiaochun henüz 3. Qi Yoğunlaşmada olduğu için bunu kaldıramıyordu.

 

Bu kritik anda aklına Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniği geldi ve sıçrayarak elinden geldiğince sert bir şekilde kendisini dövmeye başladı.

 

Dayak sesleriyle birlikte kaynama azalıyordu. Ancak Bai Xiaochun durmaya cesaret edemedi. Bir saat sonra içsel etkiler durmuştu ama yoğun bir acı içerisinde yere yığılmış haldeydi, nefes nefeseydi. Yine de eskisinden de heyecanlıydı, gözleri yoğun bir parıltıya sahipti.

 

“Ruh güçlendirmeyle alakası olması lazım ama esas olay ruh ilacındaydı. Ruh ilacı… muntazam… Enerjiyi arttırıp ömrü uzatabiliyor… Ehh, acaba insanı sonsuza dek yaşatabilecek bir ilaç var mı merak ediyorum doğrusu!” Düşündükçe daha çok heyecanlanıyor, gözlerinin parıltısı daha da yoğunlaşıyordu.

 

‘Kokulu Bulut Tepesi simyacılık eğitimi verir…’

 

“İyi bakalım, ben de bir simyacı olacağım o zaman. Ve hedefim… bir Sonsuza Dek Yaşa-Asla Ölme Hapı yapmak olacak!”

 

#Bizimki tam kendisine layık bir teknik buldu. Tamamlanmamış ve inanılmaz zorluklar barındırıyor ama Bai Xiaochun da sıradan biri değil! Bakalım bu teknik yolunda bizi neler bekliyor ve Bai Xiaochun bir gün istediği Sonsuza Dek Yaşa-Asla Ölme Hapını yapabilecek mi! 
Akşam 5 bölüm daha atacağım, orada görüşmek üzere!