Bölüm 11 : Hou Xiaomei

avatar
8409 39

A Will Eternal - Bölüm 11 : Hou Xiaomei


Çevirmen : Clumsy 

 

Umut! Uzun yüzlü genç adamın kalbini dolduran şey tam da buydu. Ancak Bai Xiaochun’un arkasında korkunç şekillerde sırıtarak oturan iki et dağını görmek tereddüt etmesine yol açmıştı.  

 

“Siz…”

 

Bai Xiaochun büyüleyici gülümsemesiyle, bir sineği bile incitemeyecek insan imajıyla bir adım ilerledi. Uzun yüzlü hizmetlinin omzuna vurarak şöyle dedi: “Bir Dış Kesim çırağı olduğun için tebrikler Abi. Kayan bir yıldız gibi hızlı ilerleyeceksin, geleceğin uçsuz bucaksız olacak. Ama Kardeşin bu bitiş çizgisine koşmak için çok uğraş verdi. Sence de ona ufak bir teşvikte bulunman uygun olmaz mıydı?”

 

Hizmetlinin yüzü karardı. Olup bitenleri anlamasaydı bugüne kadar boş yere yaşamış olurdu. Önce Bai Xiaochun’a sonra da Büyük Şişman Zhang ve Üçüncü Şişman Hei’ye baktı. Meseleyi bir süre tarttıktan sonra buna değeceğine karar vermişti.

 

Uzun yüzlü gencin dişlerini sıkıp kararını vermesi çok uzun süre almamıştı. Eğer şansını kaybederse bir ayını daha yitirmiş olacaktı. Bu ayda neler olurdu kim bilir! Ayrıca Fırınlardan üç kişinin bir sonraki sınavda belirip belirmeyeceği de belli değildi.

 

En önemli şey de bu genç adamın Dış Kesim çırağı olma konusundaki arzusuydu, önce imkânsız olduğunu sandığı fırsat bir anda önünde belirmişti. Ve sonunda ayağını yere vurdu.

 

“Ne kadar istiyorsun?” diye sordu sıkılı dişlerinin arasından.

 

Yüzü sevinçle parlayan Bai Xiaochun hızlıca cevap verdi: “Çok değil, merak etme. Bak, birkaç aydır bu sınav için hazırlanıyorum. Yirmi ruh taşına ne dersin? Yeterli olsa gerek.”

 

Bu sayıyı duyan uzun yüzlü genç adamın kalbi titredi. Tam reddetmek üzereydi ki Bai Xiaochun bir kez daha lafa girdi.

 

“Bak, açgözlü davranıyor değilim. Sonuçta burada üç kişiyiz, yalnızca beni düşünme. En büyük Abim ve Üçüncü Abim de bu sınav için aç kaldı, bir sürü kilo verdiler.”

 

Bai Xiaochun bu kez yalan söylemiyordu. Büyük Şişman Zhang ve Üçüncü Şişman Hei sahiden de dağ yolunda bir hayli kilo kaybetmişti.

 

Uzun yüzlü hizmetli, Büyük Şişman Zhang ve Üçüncü Şişman Hei’ye bakıyor, içinden küfür zincirleri savuruyordu. Sonrasındaysa pazarlığa başladı ve taraflar on altı ruh taşında anlaşmaya vardı. Hizmetli, kalbi acıyla sızlayarak elindeki çantayı Bai Xiaochun’a uzattı.

 

“Tamam mı?” diye sordu boğuk bir sesle.

 

“Mükemmel.”  diye yanıtladı Bai Xiaochun keyifli bir şekilde. “Tamamdır, Abi, sen birazcık kenarda bekle. İki alıcı daha bulduktan sonra çıkış kapısını açacağız.” Bai Xiaochun bu sözlerden sonra ruh taşı torbasını Büyük Şişman Zhang’a fırlattı.

 

İki kişi daha bekleyeceklerini öğrenen uzun yüzlü gencin kalbinde bir beklenti canlandı. “Ben kazıklandıysam siz de gülümseyemeyeceksiniz.” der gibi bir ifade takınmıştı.

 

Bu noktada çıkış kapısındaki iki Dış Kesim çırağı neler olup bittiğini anlamış, gözleri hayretle açılmıştı.

 

“Si-siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?” diye bağırdı bir tanesi. “Dış Kesim yerlerini mi satıyorsunuz? Bu ne küstahlık!”

 

Bahtiyar bir şekilde ruh taşlarını saymakla meşgul olan Büyük Şişman Zhang, Dış Kesim çıraklarının laflarını duyarak sinirli bir şekilde yüzünü çevirdi. “Ne bağırıyorsun? Bu noktaya ulaşmak yorucu oldu ama daha fazla ilerlemek istemiyorum. Yoldaşlarımızın bizi geçmesine izin veremeyeceğimizi söylemeyeceksin herhalde? Onlar da bizim çabalarımızı takdir etmeye gönüllüyse ne olmuş yani, ha?”

 

İki Dış Kesim çırağı bu ifadeye verecek uygun bir cevap bulamamıştı.

 

Bu noktada yolda koşturan yedi sekiz kızarık yüz belirdi. Nefes alış veriş sesleri bir gök gürültüsüne benziyordu. En baştaki iriyarı adam otuzlu yaşlarında gibiydi. Üstü çıplak bir şekilde koşarken oldukça etkileyici görünüyordu. Bai Xiaochun, gözleri parlayarak hızlıca ileriye atıldı.

 

“Biraz geç kaldın Abi. Ama ben bir anda Dış Kesim çırağı olmamaya karar verdim. Yerimi ister misin?”

 

İriyarı adam şaşkın bir şekilde kalakaldıktan sonra arkasından gelen hizmetlilere döndü. Sonra da, “Benden para koparabileceğini mi sanıyorsun seni küçük piç? Al bakalım!” diye bağırdı.

 

Kükreyen adamın kollarından üçüncü seviye Qi Yoğunlaşmanın ruhsal baskısı yayılıyordu.

 

Bai Xiaochun biraz gerileyerek, “En büyük Abi!” diye bağırdı.

 

Neredeyse o saniyede aralarında bir et dağı belirmişti.

 

Bu manzara iriyarı adamın yüzünü eğdirdi. Ve yüksek bir gümbürdeme sesiyle et dağı, iriyarı adamla buluştu.

 

Büyük Şişman Zhang’ın üzerine oturduğu adam acıklı bir çığlık attı. Ne kadar mücadele ederse etsin kurtulması imkânsızdı. Hatta kendisi de iriyarı olmasaydı üstüne oturulduğu saniyede ciğerleri sıkışarak bayılabilirdi.

 

Dağdan tırmanırken bu manzaraya şahit olan diğer hizmetliler şok içerisindeydi.

 

İki Dış Kesim çırağının da onlardan farkı yoktu. Büyük Şişman Zhang’ın altında ezilen adam pestil olmak üzereydi, ona acımamak biraz zordu.

 

Bai Xiaochun eğilerek fısıldadı: “En büyük Abi, seyircilerimiz var.”

 

Bai Xiaochun’u bir yıldan fazladır tanıyan Büyük Şişman Zhang, onun ne demek istediğini hemen anlamıştı. İriyarı adama sinirli bir şekilde bakarak tokmağımsı yumruklarıyla adamı dövmeye başladı.

 

“Şişman Lorddan otlakçılık etmeye nasıl cüret edersin! Bu ne küstahlık!”

 

“Buraya kadar tırmanmak çok zordu. Biz de Dış Kesim çırağı olmak istiyorduk ama son anda vazgeçmemiz gerekti. Tabii ki biraz teselli isteyeceğiz!”

 

“Saçmalık, bizi reddetmene inanamıyorum!” Onu bir süre daha döven Büyük Şişman Zhang sonunda havaya sıçrayarak bir kez daha adama atıldı. İriyarı adam artık acınası bir şekilde titriyor, zar zor nefes alıyordu. Büyük Şişman Zhang bir kez daha sıçramaya hazırlanırken adamın titreyen elleriyle karşılaştı. Çantasını uzatan adam korku dolu bir yüzle bağırıyordu: “Al, buradan tesellini alabilirsin!”

 

Büyük Şişman Zhang hemen adamın yerden kalkmasına yardımcı oldu. Keyifli bir şekilde çantayı da alıp içine göz gezdirdikten sonra adamın kıyafetindeki tozları silkelemeye başladı.

 

“Hahaha. Niye daha önce böyle demiyorsun kardeşim? Bak, insanlar arkanda sıra olmuş. Tek ihtiyacımız olan son bir kişi, sonrasında yolu açacağız.”

 

İriyarı adam aşağılanmış ve öfkeli görünüyordu ancak bir şey söylemeye cesaret edememişti. Bunun yerine inanılmaz depresif bir şekilde uzun yüzlü gencin yanına yaklaştı. Uzun yüzlü gençse artık daha iyi hissediyordu. Aklında ‘iriyarı heriften daha zekiymişim’ düşüncesi vardı.

 

“İnanılmazdı En Büyük Abi!” dedi Bai Xiaochun ağzı kulaklarındayken. Sonra da bakışlarını iriyarı adamın arkasından ilerleyen, dehşete düşmüş görünen hizmetlilere çevirdi.

 

Büyük Şişman Zhang gururlu bir şekilde gülümseyip girişe yaklaştı ve yolu kapatmak üzere yere oturdu.

 

İki Dış Kesim çırağı ürkmüştü. Şu anda olanların yanında uzun yüzlü gencin yaşadıkları çok hafif kalmıştı.

 

“Bunlar… bunlar resmen insanları soyuyorlar!!”

 

“Soygun var!” Evet, sinirliydiler ancak birazcık kıskandıkları da inkâr edilemezdi, keşke daha önce aklımıza bu fikir gelseymiş diye düşünüyorlardı.

 

En çok etkilenen kişiyse iriyarı adamı en yakından takip etmekte olan hizmetliydi. Büyük Şişman Zhang ‘ın iriyarı adamı dövüşünü izlerken gözlerinde parlak bir ışık belirmişti.

 

Onun gözünde Dış Kesim çırağı olmak imkânsız gibiydi. Ama şimdi… ani bir umut belirmişti işte.

 

Bai Xiaochun çevredeki heyecanlı yüzlere bakarak yüksek sesle bağırmaya başladı: “Bayanlar baylar, tek kişilik yerimiz kaldı. Açık arttırma yapmaya ne dersiniz!”

 

O anda, olup bitenlerin iyice ayırdına varan kalabalıktan yükselen nefes sesleri kuvvetlendi.

 

Gözlerindeki bakış garipleşmiş, kalpleri vahşi olasılıklarla dolmuştu. Neredeyse aynı saniyede şakımaya başladılar, ortalık müzayedeye çevrilmişti.

 

“Ben on ruh taşı koyarım!”

 

“On bir!”

 

“O yer benim olacak. On beş ruh taşı koyuyorum!”

 

Bai Xiaochun, Büyük Şişman Zhang ve Üçüncü Şişman Hei mutluluktan havalara uçmak üzereydi.

 

Dış Kesim çırakları içinse bu durum ateşe yağ dökülmesi etkisi yarattı. Haraç tamamdı, soygunun da görmezden gelinme ihtimali vardı. Ama olayların bir açık arttırmaya dönüşü cidden akıl almazdı. Onlara göre esas kötü adam Büyük Şişman Zhang değildi, etkileyici ve masum görünüşlü Bai Xiaochun’du!

 

“Yok artık! Utanmazlığa bak!” Bir tanesi sonunda dişlerini sıkarak harekete geçti, gözleri kıskançlıktan ya da öfkeden kızarmıştı ve Onur Korumasına rapor vermeye gidiyordu.

 

Bai Xiaochun açık arttırmanın aldığı durumdan çok da memnun değildi. Bir süre düşündükten sonra şöyle seslendi: “Bayanlar baylar, biraz acele etmemiz lazım. Aksi takdirde diğer hizmetliler de gelecek ve onların kazanmak için ne sunacağını bilemeyiz!”

 

Bu sözlere karşılık olarak dağların ardından genç bir kadının sesi yankılandı.

 

“Ben, Hou Xiaomei, otuz ruh taşı koyuyorum! Bir yetişimci klanından geliyorum ve tonlarca param var. Bakalım kim benim yerimi çalmaya cüret edebilecek!” Dağların ardından oflaya puflaya ilerleyen kız bir hayli hoştu. Beyaz tenli, ince belli kız oldukça genç görünüyordu.  

 

Güzel genç kızı fark eden Büyük Şişman Zhang’ın gözleri açılmıştı. Tam bir şey söylemek üzereyken kendisini durdurarak Bai Xiaochun’a döndü.

 

Hou Xiaomei’nin sözleri ağzından çıktığı anda kalan hizmetliler de ücreti arttırmaya, bağırmaya başlamıştı. Kız son olarak uzun yüzlü gencin ve iriyarı adamın kalbini titreten bir rakamla açık arttırmayı sonlandırdı. Artık ucuz kurtardıklarını düşünmeye başlamışlardı.

 

Hou Xiaomei kalabalığından ortasından geniş göğüsleriyle ilerlemeye başladı. Çevresindekileri küçümseyerek sürdürdüğü yürüyüşü, uzun yüzlü çocuğun ve iriyarı herifin yanında sonlandırdı. Ve birlikte son adımı atarak bu ayki zorlu sınavın sonunu getirdiler.

 

Arkalarındaki Bai Xiaochun, Büyük Şişman Zhang ve Üçüncü Şişman Hei ellerini çırpıyor, saygıyla selam veriyordu.

 

“Tebrikler Daoist Yoldaşlarım. Ejder kapısına sıçrayan balıklar sizler oldunuz, sizler ilahi atlarsınız!”

 

Uzun yüzlü genç ve diğerleri dağın tepesinde şaşkın bir şekilde dikiliyordu. Artık Dış Kesim çırağı olmuşlardı ancak her nedense hayal ettikleri kadar keyifli hissetmiyorlardı. Bai Xiaochun’un sözlerini duyduklarındaysa uzun yüzlü gencin ve iriyarı hizmetlinin tek yaptığı acılı bakışları paylaşmak oldu.

 

Diğer taraftan Hou Xiaomei oldukça heyecanlı görünüyordu. Etkileyici yüzünün biraz kızardığı bile söylenebilirdi.

 

“Hiçbir zaman Benim, Hou Xiaomei’nin, böylesi bir şans elde edeceğini düşünmemiştim.” diye geçiriyordu aklından gururla.

 

#Kısa günün karı toplandı ve Hou Xiaomei ile de tanışmış olduk. Kızımızın bir çizimi var, wikiden bakabilirsiniz veya bir hayırsever de aşağı ekleyebilir 
Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr