Bölüm 9 : Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hap

avatar
8792 35

A Will Eternal - Bölüm 9 : Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hap


Çevirmen : Clumsy 

 

Zaman öyle hızlı akıyordu ki akışının ayırdına varmak mümkün değildi.  Bai Xiaochun da bu akışın içerisinde sürüklenip gidiyordu. Soğuk rüzgârların estiği bir günde, tam bir yıldır tarikatta yaşadığının farkına varmıştı.

 

Bu yıl yaşananların ardı arkası kesilmemişti. Bir ölümlüden bir yetişimciye çevrilmiş, üçüncü Qi Yoğunlaşma evresine geçmiş, Fırınlara katılmasıyla patlak veren tüm olayları çözümlemişti.

 

Xu Baocai yüzünü Fırınlarda tekrar göstermemişti, Bai Xiaochun malzeme alırken onunla karşılaştığında da bariz bir şekilde korku belirtileri göstererek uzaklaşıyordu.  

 

O kavganın üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen Bai Xiaochun’un gerginliği hiç azalmamıştı, sürekli iç çekiyordu. Henüz Büyük Şişman Zhang ve diğerleriyle endişeleri üzerine konuşmamıştı; çaresizce içine atıyordu.

 

“Yaşamımdan bir yıl…” diye düşündü yaprakları dökülmekte olan bir ağacı izleyerek.

 

“Ben de bu ağaç gibiyim, o düşen yaprak da benim kayıp yılıma benziyor...” Düşünceler denizine dalmış olan Bai Xiaochun çok hassas bir durumdaydı.

 

Geçtiğimiz bu ay içerisinde kaybolan bir yılını telafi etmek için sayısız fikir üretmişti ancak saçındaki o tel hala beyazlığını koruyordu. Büyük Şişman Zhang’a dolambaçlı sorular yönelterek bu konuda bilgi almaya çalışmış ve ömür yenileyebilecek metotlar olduğunu öğrenmişti. Ama bu metotlar ya iyi korunan sırlardı ya da bulunmaları bir anka kuşu tüyü bulmakla aynı kolaylıktaydı.

 

Çok geçmeden yemeden içmeden de kesilir hale geldi, yüzü solgunlaşırken gözlerinin feri sönmeye başladı. Eninde sonunda bu kaybı telafi edemeyeceğini kabullenmek zorunda kalmıştı. Bu kabullenişin ertesi gününde Fırınlardaki stok tükendiği için malzeme alması gerekti, dışarı çıktığındaysa gözlerine Üçüncü Zirvenin aşağılarında bir taş takıldı.

 

Ruh Akımı Tarikatının güney yakasının zirvelerinde bu tür dikilitaşlar mevcuttu. Bu taşın üzerindeyse parıltılı ışıklar saçan satırlar kazılıydı. Satırlar arada bir su misali akıyor, eski karakterlerin yerine yenileri geliyordu.

 

Dikilitaşta Ruh Akımı Tarikatı görevleri dağıtılır, ruh taşı veya erdem puanı kazanmak isteyenler bu görevlere katılırdı.

 

Erdem puanları kutsal vaazlara veya Büyü Sanatları Köşküne girmek için kullanılırdı. Bu puanlar, yetişim için ayrılan türlü türlü mekânların girişlerinde de geçerli olan bir ödeme biçimiydi. Aslında tarikattaki hemen hemen her şey erdem puanlarıyla karşılanabiliyor denilebilirdi ve bu puanlar ruh taşlarından daha değerliydi.

 

O anda üçüncü zirvenin Görev Dikilitaşında toplanmış bir Dış Kesim kalabalığı vardı. Taştaki görevlerden birini kabul eden kişi, taşın yanında bağdaş kurarak oturan orta yaşlı yetişimciye haber vermeliydi.

 

Dış Kesim çıraklarının arasında birkaç tane de hizmetli göze çarpıyordu. Hizmetliler üniformalarını giyerken Dış Kesim çırakları bulut ve nehir desenleri işli yeşil cüppelerini giyiyordu, haliyle iki ekibi birbirinden ayırmak kolaydı.

 

Bazı görevler yalnızca İç Kesim çıraklarının kabul edebileceği şekilde olurdu ancak bu tip görevler bu dikilitaşta görülmezdi. Şu anda aktif olan görevler Dış Kesim çıraklarına da hizmetlilere de hitap ediyordu.

 

Pek çok hırslı hizmetli burayı onların devasa yükselişinin başlangıcı olarak görüyordu, ejder kapısına sıçrayacak balıklardı onlar kendilerince.

 

Taşın önüne gelen Bai Xiaochun, bir tütsünün yanıp söneceği süre boyunca orada dikilerek taştaki belli bir satıra baktı. Yüzündeki ifade tereddütlüydü.

 

“Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hap…” diye mırıldandı. “Bu dikilitaşın ödül olarak böyle bir hap verebileceğini hiç beklemezdim. Adına bakılırsa bu hapın ömrümü uzatması lazım.” Bir süre daha düşündükten sonra orta yaşlı yetişimcinin yanına ilerledi.

 

Bai Xiaochun’un yaklaştığını gören Dış Kesim çırakları onu tamamen görmezden gelmişti. Onlar diğer hizmetlileri umursamaz, kendilerinden aşağı görürdü.

 

Bai Xiaochun orta yaşlı adamın çevresindeki kalabalığın biraz azalmasını bekledikten sonra mümkün olduğunca etkileyici ve masum görünerek eğildi, selamını verdi.

 

“Tünaydın Abi.” dedi.

 

Orta yaşlı yetişimci Bai Xiaochun’u baştan aşağı süzdükten sonra hafifçe kafasını sallayarak karşılık verdi.

 

Bai Xiaochun kendi ömrüyle ilgili problemlerini aklından geçirerek sorusunu yöneltti: “Abi, görevlerden biri tıbbi bitkiler üzerine. Ödül de Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hapmış. Acaba bu hapın gerçekten ömür uzatmakta faydalı olup olmadığını sorabilir miyim?”

 

“Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hap… Evet, şuradaki görev. O hap sahiden de ömrü uzatır. Hatta insanın ömrüne koca bir yıl ekler. Ancak belli limitleri vardır. Yalnızca Qi Yoğunlaşmanın 5 ve daha alt seviyelerinde kullanılır ve tek seferliktir. Hapı birden fazla kez kullanırsan işe yaramayacaktır. Değerli olabilir ama ne yazık ki bir yıllık ömür çok da faydalı sayılmaz.” Bai Xiaochun’un etkileyici ve masum görünüşünü fark eden adam biraz daha bilgi vermeye karar vermişti.  

 

“Genelde çıraklar bu hapı ölmek üzere olan ölümlü aile üyelerine verir. Ama yine de çok pahalıdır. Görevi kabul etmek istiyor musun?”

 

Bai Xiaochun dikilitaşa bakıp birkaç hesaplama yaptıktan sonra başını sallayarak onay verdi.

 

Orta yaşlı adamın parmağını sallayışıyla taştaki görev griye döndü. Adam aynı anda yeşimden bir liste yaratarak Bai Xiaochun’a uzattı.

 

“Yeşil ruh yaprağı, yer ejderi meyvesi ve taş böceği kabuğu.” dedi adam soğuk bir şekilde. “Bu üç tıbbi malzemeden yeterli miktarda topladıktan sonra Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hapla değiş tokuş edebilirsin.” Bu cümlelerden sonra Bai Xiaochun’a olan ilgisini tamamen yitirerek yakınlardaki Dış Kesim çıraklarına görevleri açıklamaya başladı.  

 

Bai Xiaochun, aklında Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hap terimi yankılanırken listesini elinde sımsıkı tutarak oradan ayrıldı. Gözleri bir kararlılıkla parıldamaya başlamıştı.

 

“Kesinlikle o hapı elde edip kaybolan bir yılımı geri getireceğim.”

 

Kararlılıkla yanıp tutuşarak hızlıca Dört Deniz Odasına bilgi almaya gitti. Çok geçmeden yeşil ruh yaprağının, umut ruhu kuşlarının ait olduğu habitatta yetişen tıbbi bir bitki olduğunu öğrendi. Umut ruhu kuşları büyük koloniler halinde yaşar ve genellikle Qi Yoğunlaşmanın ikinci seviyesinde olurdu, bu yüzden yeşil ruh yapraklarını toplamak zordu. Haliyle fiyatı da pahalı oluyordu.

 

Ne yazık ki Dört Deniz Odasında yer ejderi meyvesi ya da taş böceği kabuğu hakkında bilgi yoktu. Acı bir gülümseme takınan Bai Xiaochun çantasını sırtlanarak odadan ayrıldıktan sonra Fırınlara dönüp Büyük Şişman Zhang ve diğerlerinden bilgi almaya çalıştı. Kimse yer ejderi meyvesini duymamıştı ancak Üçüncü Şişman Hei, taş böceği kabuğuna aşinaydı. Bunun, taş böceği denilen bir ruh böceğinin değiştirdiği kabuğundan başka bir şey olmadığı ortaya çıkmıştı.

 

Anlaşılan bu kabuklar oldukça sert ve ağır olurmuş ancak güney yakada pek görülmezmiş. Kuzey yakada daha yaygın olan bu böcek kabuğu yetişimde ve şaman büyülerinde kullanılırmış. Ne yazık ki Ruh Akımı Tarikatının kuzey ve güney yakaları ana dağ köprüsü tarafından ayrılmıştı. Bu kısımlar arasında geçiş yapma hakkı olanlarsa yalnızca İç Kesim çıraklarıydı.

 

“Neden bu tıbbi malzemeleri sorguluyorsun?” diye sordu Büyük Şişman Zhang karnını sıvazlayarak. “Onları yiyemezsin, bilesin. Ayrıca onları güney pazarından almaya çalışsan bile fiyatları anlamsızca pahalıdır.”

 

‘Pazar’ lafını duyan Bai Xiaochun’un gözleri bir anda aydınlandı. Kısa bir açıklama yaptıktan sonra aceleyle dağa doğru koşturmaya başladı. Fırınlarda geçirdiği bir yılda pek fazla dışarı çıkmamıştı ancak tarikatın dışındaki pazara oldukça aşinaydı.  

 

Tezgâhların çoğu tarikat çıraklarıyla bağlantılı yetişimci klanlarına aitti. Hatta bizzat çırakların üstlendiği ve diğer çıraklara hizmet ettiği kısımlar da vardı. Bahsi geçmeyen kurallar yavaş yavaş yerleşmeye başlamış ve herkes tarafından benimsenmişti.

 

Genelleme yaparsak, Fırınların ihtiyaç duyabileceği her şey burada bulunabilirdi.

 

Bai Xiaochun pazarın etrafında bir süre dolanarak birkaç tıbbi bitki tezgâhını ziyaret etti. Fırınlara geri döndüğündeyse kaşları kalkıktı, iç çekip duruyordu.

 

“Nasıl bir kazıklama bu! Özellikle de yer ejderi meyvesi. Alt tarafı yer altında yetişen bir meyve. Nesi pahalı bu kadar?!” Bai Xiaochun pazar keşfinden sonra Yaşam Uzatan-Uzun Ömür Sağlayan Hapını alamayacağını düşünerek hayal kırıklığına uğramıştı.

 

Temel olarak parayla hiçbir bağı yoktu. Onun için hiçbir zenginlik uzun ömürle kıyaslanamazdı. Ama ne yazık ki neredeyse hiç parası yoktu. Abilerinin de büyük midelerine rağmen bomboş ceplere sahip olduğunun farkındaydı. Onlar da kendisinden zengin değildi.

 

Fırınların malzemelerinden biraz aşırıp yedikleri için kimse onlara bulaşmıyordu ama bu ürünleri satmaya kalkışırlarsa Denetim Departmanı kesinlikle fark ederdi ve sonuçları iyi olmazdı.

 

Meseleyi enine boyuna düşünen Bai Xiaochun ruh güçlendirilme yapılmış ürünleri satmaktan başka bir çıkar yol bulamadı.

 

Ancak bu da çok uygun bir çözüm gibi görünmüyordu. Bu yüzden birkaç gün daha bu meseleyi irdelemeye devam etti. Bir sabah kulübesinde yetişim yaparken kulağında zil sesleri çınlamaya başladı.

 

Pek kuvvetli olmayan ses kısa sürede silinmişti. Gözlerini açan Bai Xiaochun zil sesi yüzünden şaşırmış değildi, çünkü bu, her ay tekrarlanan bir sesti. Büyük Şişman Zhang’tan bu zillerin hizmetliler için başlayan zorlu sınavı ifade ettiğini öğrenmişti. Bu sınavı başarıyla geçen kişiye bir Dış Kesim çırağı olma imkânı tanınıyordu.

 

Dış Kesim çırağı olmak isteyen aşırı hırslı hizmetliler için ilk şart, üçüncü Qi Yoğunlaşma seviyesine ulaşmaktı, bunu tamamlayanlar zorlu sınav seçeneklerinden birini tercih ediyordu. Zorlu sınav, özünde dağın tepesine tırmanan taş basamaklardan başka bir şey değildi. Ancak bu yol büyülerle donatılmıştı, çıkmak her adımda daha da zorlaşıyordu. Buna rağmen tepeye ulaşabilen kişi, Dış Kesim çırağı olmak için kalifiye olduğunu kanıtlıyordu.

 

Ne yazık ki Dış Kesimde açılan yerler kısıtlıydı, yalnızca tepeye ulaşan ilk üç kişi seçiliyordu, yani iyinin de iyileri. Sonuçta Ruh Akımı Tarikatında fazlasıyla hizmetli vardı, sırf güney yakada bile binlercesi mevcuttu. Haliyle başarı, zalim mücadeleler gerektiriyordu.

 

Tabii ki Fırınların üyeleri Dış Kesim basamaklarına tırmanmaktansa Fırınlarda açlıktan ölmeyi tercih ederdi. Bu yüzden ayın bu gününde burunlarını havaya dikip kendi işlerinde koşuşturmayı yeğliyorlardı.

 

Bai Xiaochun gözlerini yeniden kapattı. Ancak bir dakika sonra açılan gözlerinde garip bir ifade vardı. Aklında yeni bir fikir belirmeye başladıkça gözleri de heyecanla parıldıyordu. Birden ayaklanıp kulübenin içerisinde ileri geri yürümeye başladı. Fikrini yeterince değerlendirmiş ve hoşnut kalmıştı.

 

“Biletim bu işte!” dedi kendi kendine. Ardından kapısını iterek açtı ve hangi bahtsız hizmetlinin Dış Kesime terfi edeceğini tartışmakta olan Büyük Şişman Zhang ve diğerlerine seslendi.

 

“Abilerim, nasıl zengin olacağımı çözdüm ama yardımınıza ihtiyacım var. Bu şekilde hepimiz paraya doyabiliriz!” Parlak gözleriyle, dudaklarını yalayarak Büyük Şişman Zhang ve diğerlerine bakıyordu.

 

Büyük Şişman Zhang bu ifadeye aşinaydı; Bai Xiaochun, kâselerin diplerini kalınlaştırma önerisiyle geldiği gün de böyleydi. O fikrin Fırınlara sağladığı büyük katkı nedeniyle Büyük Şişman Zhang, Bai Xiaochun’un yeni fikrini duymaya bir hayli hevesliydi.

 

“Dokuzuncu Şişman, planın nedir? Dürüst olmak gerekirse dımdızlak kalmış durumdayız ve hepsi o kahrolasıca Denetim Departmanının suçu. Onlar olmasaydı mallarımızın bir kısmını satıp zengin olabilirdik!” Büyük Şişman Zhang parıldayan gözleriyle Bai Xiaochun’un omzuna ellerini koymuş, dâhiyane bir fikir duymayı bekliyordu.

 

#Kaybolan bir yılını telafi etme yoluna baş koyan kahramanımıza kaynak lazım. Bunun için de yine aklını çalıştırmış görünüyor. Bakalım şişman abileriyle birlikte zengin olacağı bu plan neyin nesiymiş, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44310 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr