Çeviri: Calosa Düzenleme: Wandream

"Geçtiğimiz yıllar da senin hayatta kalman için ne kadar kaynak harcadığımı unuttun mu?"

"Sana o şekilde davranmama rağmen iyiliğimi böyle ödüyorsun, üstelik hanedanlığa ne olacağını umursamıyorsun! Sen insan değil bir şeytansın!"

*Öksürük öksürük öksürük* Eski ata'nın vücudu daha fazla dayanamadı ve dizlerinin üstüne çöküp yoğun miktarda kan kusmaya başladı.

Ölüm döşeğindeyken bile tek düşündüğü şey hanedanlıktı.

"Kardeşim, sözlerin gerçekten çok duygusal. Ama merak etme, sen öldükten sonra peşinden Jiang Hanedanlığı da gelecek."

Yüce İhtiyar tekrar öldürme niyetini saldı. Ölüm döşeğinde olan kardeşine bakarken en ufak bir duygu hissetmiyordu.

"Seni lanet olası şeytan!"

O anda Chu Feng yıldırım gücünü kullanarak  Gök Aleminin birinci seviyesine yükseldi. Aynı zamanda elinde Asura Ruh Baltası ortaya çıktı ve baltayı Yüce İhtiyar'a doğru salladı. Siyah bir ışık çizgisi hızla ilerleemye başladı.

Eski atayla birlikte pek yakın olmasalar da böyle ölmesini istemiyordu. Karşısında yenemeyeceği bir rakip olsa da zaman kazanmak istiyordu.

“Ha? Senin gibi bir velet bana karşı bunları söyleyebilicek cesarete mi sahip?" Yüce İhtiyar kan donduran bir ses tonuyla konuştu. Ona doğru gelen siyah ışığa bakarken sadece elini salladı ve ışık parçalandı. Daha sonra vücudunda Gök Aleminin enerjisi çıktı ve Chu Feng'e hızla ilerlemeye başladı.

“Lanet olsun, aramızda ki güç farkı çok fazla!"

Ona doğru gelen saldırıya bakarken Chu Feng'in yüz ifadesi değişti. Ona karşı koyamayacağını anlamıştı.

O saldırıyla muhtemelen Chu Feng'in cesedi patlayacaktı.

*Bom*

Chu Feng'in hayatı bir ipliğe asılıyken arkasından bir ses geldi ve bir anda birisi önünde belirdi. O kişi elini salladı ve Yüce İhtiyar'ın saldırısı bir duman gibi ortadan kayboldu.

Bu kişi Maymun Kral'dı, Chu Feng'ten haberi aldığı an gelmişti.

"Burada neler oluyor?" O anda Jiang İmparatoru içeri girdi ve onu takip eden Jiang Hengyuan'da geldi. Kimse neler olduğunu bilmiyordu.

"Maymun kardeş, eski atayı kurtar! Yüce İhtiyar onu öldürmeye çalıştı!" Chu Feng konuştu.

"Bu moruğun altında bir şeyler olduğunu biliyordum." O anda Maymun Kral gereksiz kelimelerle uğraşmadı. Gözleri parladı ve Yüce İhtiyar'a doğru ilerlemeye başladı.

"Ölmeyeceksen bile bedenin hemen iyileşmeyecek."

ÇN: Yüce İhtiyar, eski ataya söylüyor bunu.

"Jiang Hanedanlığın gençleri, yaşlıları ve sonraki nesilleri, kıtayı hemen terk edin yoksa yok olacaksınız. Hahahahaha!"

Yüce İhtiyar o anda Maymun Kral'la dövüşe girmedi. Garip bir açıyla Maymun Kral'ın etrafında dönüp kaçtı.

Maymun Kral veya oradaki her hangi birisi onun peşinden gitmedi. Çünkü şu anda odak noktaları onlar değildi.

"Baba, baba, iyi misin?"

"Atam! İyi misin? Chu Feng burada neler oldu?

Yüce Yaşlı ayrıldıktan sonra Jiang Hanedanlığında ki insanlar eski atanın etrafını sardı. Bazıları Chu Feng'e burada neler olduğunu sordu.

Chu Feng yavaşça her şeyi anlatmaya başladı. Bunu duyan Jiang Hanedanlığının kalabalığının yüz ifadesi değişti. Eski atanın yaralarını iyileştirmek için hemen oradan ayrıldılar.

Gu Tianchen ve Dünya Ruh Loncasında ki insanlar da İmparatorluk Mezarında ki tuzaklardan korktuğu için geri çekilmeyi seçti.

Sadece Chu Feng ve Maymun Kral orayı terk etmedi. İkisi de eli boş dönmek istemiyordu.

Maymun Kral ve Chu Feng tehlikeleri umursamadan ilerlemeye devam etti. Kısa bir süre sonra Maymun Kral'ın yüz ifadesi değişti ve konuşmaya başladı, "Tahminim doğruydu! Önümüz de bir engel var ve hemde çok güçlü bir Ruh Oluşumu!"

"Maymun kardeş, ne diyorsun?" Chu Feng sordu.

"Chu Feng, gel şuna bak." Maymun Kral ortadan kayboldu ve Chu Feng'in yüz metre ilerisinde belirdi.

Chu Feng hızlıca ona doğru koştu. Vardığında ise Maymun Kral'ın ayaklarının altında bir su havuzu olduğunu gördü.

Daha açık olmak gerekirse bu sıradan bir su havuzu değildi. Hafif bir parlaklık yayıyordu, Chu Feng su havuzundan yayılan Köken, Bilge ve Gök Aleminin enerjilerini hissediyordu.

"Maymun Kral, bu da neyin nesi?" Chu Feng o anda ne olduğunu anlamıyordu. Tüm enerjileri bir arada tutan bir şey kesinlikle ekim için çok faydalı olurdu.

"Bu bir Ruh Oluşum Özü." Maymun Kral söyledi.

"Ruh Oluşum Özü mü?" Chu Feng yakından ilgilenmeye başladı..

"Ruh Oluşumları çok güçlüdür ve her hangi bir canlının saldırısını engelleyebilirler. Ancak Dünya'nın kendi enerjisini engelleyemezler!"

"Sözde Dünya Enerji, manevi güç, Köklü güç, Ciddi güç, Cennet gücü ve hatta daha güçlü Kavga gücü gibi dünyadaki diğer biçimsiz enerjileri de içeriyor. Bunların hepsi Dünya'nın Enerjisidir. "

"Bahsettiğim Dünya Enerjisi, Ruh, Köken, Gök veyahut onlardan daha yüksekte ki alemlerin enerjisidir. Bunların hepsi tek bir nokta da toplanarak Dünya'nın Enerjisini oluşturuyor."

"Ancak, bir Ruh Formasyonu belli bir dereceye ulaştığında, Dünya Enerji Akışını engelleyebilir ve bu Ruh Formasyonu uzun yıllar yaşadığında, durduğu tüm Dünya'nın Enerjisini fiziksel olarak dönüştürür form. Bu, Ruh Oluşturma Özüdür. "

"Bir Ruh Formasyonu belli bir dereceye ulaşırsa Dünya'nın kendi enerjisini bile engelleyebilecek duruma gelir. Daha sonra o enerjiyi kendi içerisinde tutmaya başlar. Biz buna Ruh Oluşum Özü diyoruz."

"Şu anda üzerinde durduğumuz şeyde bir Ruh Oluşum Özü. Ancak şu anda her hangi bir formasyon kalıntısı yok. Bu da demek oluyor ki bu başkası tarafından kırıldı." Maymun Kral konuştuktan sonra dikkatlice etrafı incelemeye başladı.

"Demek istiyorsun ki Ruh Oluşum Özü bir hazine mi?" Maymun Kral'ın endişesinin yanında Chu Feng oldukça mutluydu.

Chu Feng konuştuktan sonra Boşluk Çuvalından bir yeşim şişesi çıkardı. Bunla Ruh Oluşum Özünü toplamaya başladı.

"Chu Feng, sen ne yapıyorsun? Ruh Oluşum Özü çok tehlikeli bir şey!"

"Bir zamanlar Dünya'nın kendi enerjisini Ruh Oluşum Özünden çıkarmak isteyen birisi var mış. Bu çok güçlü bir Dünya Ruhçusuymuş. Enerjiyi çıkarmak için çok büyük ve özel bir oluşum yapmış. En sonunda çıkarmayı başarmış ve bunu rafine etmiş."

"Fakat, o enerji bir anda çılgınlaşıp onun hayatını aldı. O andan beri Ruh Oluşum Özü'nü gören herkes onu orada bırakıyor ve ellemiyor." Chu Feng'in hareketini gören Maymun Kral'ın yüz ifadesi değişti ve hemen onu durdurdu.