Bölüm 502: Garip Gülümseme

avatar
9349 9

Martial God Asura - Bölüm 502: Garip Gülümseme


 

Çeviri: Calosa Düzenleme: Wandream

 

“Hah, sözlerin kulağa güzel geliyor. Ama ya hedefin tam tersiyse? Ya Gizli Beceri'yi kazanmak istiyorsan? Ya bu yüzden kardeşime saldırırsan?" Maymun Kral sordu.

 

"Böyle düşünüyorsan içeriye sen girebilirsin. Ben ise dışarıda beklerim, sorun yok." Jiang Hanedanlığının eski atası gülümsedi.

 

"Maymun kardeş, sakin ol. Onun bana zarar vereceğini düşünmüyorum."

 

Chu Feng konuştu çünkü burada konuşması gerekliydi. Eğer şimdi aralarında bir tartışma çıkarsa bu çok kötü bir etkiye sahip olur.

 

O anda Maymun Kral'ın diyebileceği fazla bir şey kalmamıştı,"İyi peki, sen öyle diyorsan."

 

"Beşinci Kardeşim, ben de geleceğim. Böylece içerde bir sorun olursa ikimiz kolaylıkla üstesinden gelebiliriz." Jiang Hanedanlığında ki en yaşlı kişi konuştu..

 

En yaşlı kişinin gücü eski atadan yani kardeşinden güçsüz olsa da statü olarak daha yüksek olduğu söylenebilirdi.

 

"Ah, tamamdır." Jiang Hanedanlığın eski atası hemen kabul etti. Abisinin savaş deneyimi oldukça fazlaydı ve içeride bir sorun olsa da kolaylıkla üstesinden gelebilirdiler.

 

Jiang Hanedanlığının en yaşlı kişisi ve eski atasıyla birlikte Chu Feng özel yapıya girdi.

 

Özel yapının sadece dış bölümü değil iç bölümü de oldukça garipti. Biraz yürüdükten sonra önlerine daire bir saray çıktı.

 

Saray oldukça genişti ve garip duvarlara sahipti. Garip duvarların üstüne özel malzemeler ile resimler oyulmuştu. Her resim de tek bir kuş vardı, resimlerin her birinde farklı bir poza sahipti. Bu pozların her birinde kuşun ne kadar asil ve zorba olduğu anlaşılıyordu. Bu kuşa Vermillion Kuşu deniliyordu.

 

Duvar resimlerinin içeriğinde genellikle farklı farklı canavarlar ile savaşıyordu. Ama hiç birinde yenilmiyordu, mutlak bir galibiyete sahipti.

 

Sarayın ana bölümünde on metrelik bir Vermillion Kuşu heykeli vardı. İlk bakışta bu heykel canlı gibi görünüyordu. Kesinlikle sıradan bir insanın elinden böyle bir heykel çıkamazdı.

 

Heykelin etrafında özel bir formasyon vardı. Formasyon sayesinde heykelin etrafı alev renginde parlaklık vardı. Böylece gerçek bir Vermillion Kuşuna benziyordu.

 

"Chu Feng, büyük ihtimalle Gizli Beceri bu heykelin içine mühürlenmiş. Mührü kırarsan Gizli Beceri'de senin olur." Jiang Hanedanlığının eski atası konuştu.

 

"Kıdemli Jiang, endişelenmeyin. Elimden gelenin en iyisini yapacağım."

ÇN: Sanki başka şansın var :D

 

Onların zaten bir planı vardı. O plan ise, Gizli Beceriyi bastırarak Chu Feng'in daha kolay almasını sağlamaktı.

 

Ama bundan önce Chu Feng'in Gizli Beceriyi bulması gerekiyordu.  Bulduklarına göre planı devreye sokabilirdiler.

 

"Mm." Jiang Hanedanlığının eski atası konuştu ve etrafında mor renkli oluşumlar yoğunlaşmaya başladı.

 

"Kırıl!" Mor renkli oluşumlar yeteri kadar yoğunlaştıktan sonra heykele ilerlemeye başladı. Heykelin kırmızı aurasıyla iç içe girmeye başlayıp heykeli sarsmaya başlamıştı.

 

"Mor renkli oluşumlar çok etkileyici." Bunu gören Chu Feng hayran olamadan edemedi. Eğer böyle devam ederse heykelin üzerinde ki mühür kısa sürede kırılacaktı.

 

Eğer orada mavi pelerin bir dünya ruhçusu olsaydı muhtemelen çok uzun bir süreç gerekecekti. Belki de asla kıramazdı.

 

* Wuao *

 

Nihayet mühür kırıldı ve kötü bir ses heykelin içerisinden geldi. Aynı zamanda korkunç bir enerji tüm sarayı sardı.

 

"Bu kötü."

 

O anda eski ata sövdü çünkü ortaya çıkan aura bir gıdım bile ondan daha güçsüz değildi.

 

* Patlama * Bir patlama sesiyle birlikte heykel havaya uçtu ve sarayın ortasında büyük bir canavar çıktı.

 

O canavarın görüntüsü son derece korkunçtu. Keskin sivri dişleri, kan çanağına benzer gözleri ve koyu yeşil bir aurayla kaplanmış vücudu vardı. Üstelik gücü Gök Aleminin dokuzuncu seviyesindeydi.

 

* Wuao * Canavar oldukça öfkeliydi, pençelerini salladı ve büyük bir güç Jiang Hanedanlığının eski atasına ilerlemeye başladı.

 

"Haa!" O anda Jiang Hanedanlığının eski atası sesli bir şekilde bağırdı. Aynı zamanda Gök Aleminin enerjisi tüm vücudunu kapladı, alnında "Kraliyet" yazısı çıktı.

 

Jiang Hanedanlığının eski atasının gücü saniyeler içerisinde bir kaç kat artmıştı. O artık bir ölümlüye değil bir ölümsüze benziyordu.

 

Artık gücü önündeki canavardan zayıf değildi. Bir göz kırpma süresince savaşmaya başladılar.

 

"Bu bir Gizli Beceri değil bu bir Kötü Ruh!"

 

Chu Feng kaşlarını sıktı. Anlaşıldığı gibi heykelin içerisinde bir Gizli Beceri yoktu.

 

"Chu Feng, kaç! Bu bir tuzak! Burada Gizli Beceri falan yok!" Jiang Hanedanlığının eski atası bağırdı.

 

O anda Chu Feng'in yapabileceği tek şey dişlerini sıkarak kaçmaktı.

 

* Hmm * Ancak Chu Feng tam çıkacağı sırada kapı mavi renkli bir oluşumla mühürlendi. Aynı zamanda önünde zayıf bir figür belirdi.

 

Bu kişi Jiang Hanedanlığının en yaşlı kişisiydi. Gök Aleminin sekizinci seviyesinde ki gücü ile abisine yardım etmedi, bunun yerine Chu Feng'in yolunu engelliyordu.

 

"Kıdemli, ne yapıyorsun?" Chu Feng o anda temkinli bir şekilde sordu. Çünkü karşısındaki kişiden yayılan kötü niyeti hissediyordu.

 

"Abi, sen ne yapıyorsun? Bırak Chu Feng geçsin!" Chu Feng'in sesiyle birlikte Jiang Hanedanlığının eski atası da kafasını çevirip baktı. Neler olduğunu gördüğünde ise öfkeyle bağırdı.

 

Bununla birlikte Jiang Hanedanlığının en yaşlı insanı en ufak bir kelime etmedi. Bunun yerine garip bir şekilde gülümsedi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr