Çeviri: Calosa Düzenleme: Wandream

Chu Feng daha önce Jiang Hanedanlığının gücünü gördükten sonra çok şaşırmıştı.

Fakat Chu Feng, Zi Ailesinin gücünü gördükten sonra Zi Ling'in ne demek istediğini yeni anlamıştı.

Dokuz İl kıtasında onların yetenekli görülmesi onların güçlü olduğunu göstermiyordu. Sadece bu kıtadaki insanlar çok güçsüzdü.

Bu yüzden kendi yetenekleriyle Dokuz İl kıtasında dahi olarak anılmaları normaldi. Aksi taktirde anormal olurdu.

Jiang Henguyan ile aynı güce sahip dokuz uzmanın yanı sıra ince vücutlu çirkin görüntülü birisi daha vardı.

Yaşlı adamın görünüşü gerçekten kıyaslanamayacak kadar çirkindi. Yüzünde on tane buğulanmış çörekten daha fazla kırışık vardı! Başı uzaktan görüldüğünde başı kel gibi görünüyordu, ancak yakınlarda görüldüğünde hala birkaç beyaz iplik vardı. Ağzı kokuşmuştu ve en önemli kısmı onun ön dişlerini bile kaybetmesi idi.

Yaşlı adamın görüntüsü kıyaslanamayacak derecede çirkindi. Çörek benzeri kırışıkları ve uzaktan bakınca kel görünen ama dikkatli bakıldığında bir kaç tane beyaz kılın saçında olduğu görülebiliyordu. Ağzı kokuyordu ve ön dişleri yoktu.

Bununla birlikte gücü Jiang İmparatoru ve Maymun Kral ile eşitti. Yani Gök Aleminin sekizinci seviyesindeydi.

Chu Feng, Jiang Hanedanlığının kalabalığında o kişinin kim olduğunu öğrendi. O imparatorun amcasıydı ve şu anda hanedanlıkta en uzun yaşayan kişiydi. Çoktan yüz elli yaşını geçmişti.

Normalde sıradan bir insan en fazla bir kaç düzine yıl yaşayabilirdi. Bir dövüş uzmanı bile en fazla yüz yıl yaşayabilirdi. Ama bu yaşlı adam yüz elli yıldan fazla yaşamıştı ve bu bir mucizeydi.

Fakat o anda Chu Feng'in ilgisini çeken kişi başka birisiydi. O kişinin beyaz saçları ve beyaz sakalları vardı. Üstelik gücü Maymun Kral'dan çok daha güçlüydü.

Chu Feng'in tahminine göre beyaz salı adam eski imparatordu ve gücü Gök Aleminde doruğa ulaşmıştı. Kendisi çoktan Gök Aleminin dokuzuncu seviyesine girmişti.

Bunlar dışında Dünya Ruh Loncasının eski atası Gu Tianchen ve şu anki müdürü de Jiang Hanedanlığına gelmişti.

Onlar zaten ölmüş olan Cehennemin İlahi Kuşunu kontrol etmişti ancak hiç bir şey bulamamıştılar. Aynı zamanda o gün Jiang Hanedanlığının eski atası Chu Feng'i sevindiren bir duyuru yaptı. Sonunda İmparator Mezarı açılacaktı.

Bir sürü gruplaşmanın ardından çok sayıda Gök Alemi uzmanı İmparator Mezarlığının önüne gelmişti. Aynı zamanda o gün Jiang Hanedanlığının eski atasının Mor Renkli Dünya Ruhçusu olduğunu anladılar.

Hanedanlığın eski imparatoru ve Maymun Kral'ın Ruh yöntemleriyle girişi sorunsuz atlatmıştılar.

"Chu Feng, Zi Ling meselesini duydum."

"İnan bana bu konuyu duyunca gerçekten üzüldüm."

"Sakın korkma, böyle devam ettiğin sürece güçlenmeye devam edeceksin."

Kalabalıkta ilerlerken Chu Feng zihinsel bir mesaj aldı ve kafasını çevirdiğinde, Jiang Hanedanlığının eski atasının ona gülümsediğini gördü.

Chu Feng, Jiang Hanedanlığının eski atası tarafından teşvik edilmeye çalıştığı için mutlu olmuştu. Aynı zamanda Jiang Hanedanlığının eski atasına karşı iyi bir izlenimi olmuştu.

Fakat, Chu Feng'in içinde kötü bir his vardı.

Jiang Hanedanlığında ki en yaşlı adam onu teşvik etmişti ve bunun yanında Maymun Kral sürekli onun yanında onu koruyordu.

Chu Feng'in grubunda ki hiç kimse zayıf değildi ve en güçsüzü Gök Aleminin beşinci seviyesindeydi.

Bir göz kırpma süresince Anti-Şeytan Formasyonlarını geçmiş ve daha önce Chu Feng'i çekmeye çalışan göl tekrar ortaya çıkmıştı.

"Bu sadece bir Kötü Ruh." Hanedanlık uzmanlarından birisi havaya yükselerek göle uçmaya başladı. Gücü Gök Aleminin altıncı seviyesindeydi.

*Hmm hmm hmm*

O kişi göle uçarken gölün yüzeyinde yeşil noktalar oluştu ve bir ok gibi o kişiye fırladı.

"Parçalan*

Gelen noktalara doğru bakarken ellerini salladı ve ona doğru gelen tüm yeşil noktalar paçalandı.

*Hmm* Bir ses geldi ve gölün altında bir gölge oluştu. Bir anda gölün içinden koyu yeşil gözlü bir canavar çıktı. O pusu kurmuştu.

"Hmph" Ona doğru gelen canavara bakan hanedanlık üyesi en ufak bir şekilde korkmadı ve bunun yerine hmph’ladı. Ardından kolunu uzattı ve ellerini yumruk haline getirdi. Gök Alemi enerjisi onun yumruğunun etrafında şekillenmeye başladı.

"Ha!" Daha sonra aşağıya doğru bir yumruk attı.

ÇN: Anlamayanlar için enerji olarak yumruk gidiyor.

*Boom* Yumruk göle vurduğunda büyük dalgalar etrafa yayıldı.

Aynı zaman da gölün içerisinde sefil bir çığlık yankılandı ve kötü his kaybolmuşu.

O canavar ölmüştü. Daha önce Chu Feng'i tek yumrukla sefil hale getiren canavar hanedanlığın uzmanı karşısında bir karınca gibiydi.

Bu olay kimseyi şaşırtmadı çünkü oraya gelen neredeyse herkes bir Dünya Ruhçusuydu. Bundan dolayı Kötü Ruh'un varlığını hissetmiştiler. Ama sadece Gök Aleminin birinci seviyesinde diye kimse umursamamıştı.

Chu Feng duygusal bir şekilde pufladı, o canavar şu anki Chu Feng için çok güçsüzdü. Ama daha önce karşılaştıklarında Chu Feng sadece onun gözlerine baktığında hissettiği korkuyu unutmayacaktı.

"Hahahaha, böyle ıssız bir yerde bir İmparatorluk Mezarının olacağını düşünmek! Gerçekten çok şanslıyım!" Aniden Chu Feng'in kulağında bir gülme sesi geldi.

O anda Chu Feng panikledi ve başını sağa ve sola çevirdi. Çünkü sesin kime ait olduğunu biliyordu, daha önce ateş okyanusunda karşılaştığı siyah kapşonlu yaşlı adamdı.

"Chu Feng, ne oldu?" Jiang Hanedanlığının eski atası sordu.

"Chu Feng, bir şey mi farkettin?" O anda diğer insanlarda garip bir şekilde Chu Feng'e bakarken sordu.

İmparatorluk Mezarında ki en büyük etken Chu Feng'ti. Daha önce mezarlıktan iki tane Gizli Beceri kazanmıştı. Bu yüzden herkes Chu Feng'e dikkat ediyordu.

Chu Feng'in bu reaksiyonunu gören insanlar bir şey farkettiğini düşünerek sordu.

"Ah, hiç bir şey." Onların bu hallerini gören Chu Feng gülümseyerek başını salladı. Daha sonra kendi için de, "Bu benim hayal gücüm müydü?" dedi.

Çünkü sadece o kahkahayı duymuştu ve diğerleri en ufak bir şey duymamıştı.

"Velet, geri dön. İmparatorluk Mezarı sizin gücünüzdekilerin girebileceği bir yer değildir. Derinlere inerek sadece intihara ilerliyorsunuz."

"Geri dön ve beni bekle. Beni buraya kadar getirdiğin için mezarlıktan kazandığım faydaların bir kısmını senle paylaşacağım."

Chu Feng hayal olduğunu düşünürken yaşlı adamın sesi tekrar zihninde yankılandı. O anda Chu Feng anladı, bu bir zihinsel mesajdı.