Bölüm 29: Karanlığın Kilisesi

avatar
6441 22

The Dark King - Bölüm 29: Karanlığın Kilisesi


 

Çeviren: Çıngıraklı Düzenleyen: Cqnn

 

**************************************************

 

"Başarısız, neden? Sinirler ve kan damarlı düzgünce bağlandı. Her şey iki kez kontrol edildi. Başarılı bir deney olmalıydı. Neden Işık Şövalyeleriyle aynı güce sahip olamıyorum? Nerelerde hata yapıldı? Ah..." Dudian'in aklına Rosyard'ın omzundaki mutasyon geldi. Simya notlarında başarısız bir deney olarak kaydedilmişti. Ama, Dudian'in aklı tamamen 'Işık Şövalyeleriyle aynı güç' ifadesine odaklanmıştı. Amaçları kendilerinin Işık Şövalyelerini yaratmak mıydı? Hayır, doğrusu Işık Şövalyeleriyle aynı güce ulaşmak olmalı.

 

Işık Şövalyeleri genetik olarak gelişmiş ve normal bir insanın hayal edebileceğinin ötesinde güçleri olan insanlar olabilir miydi?

 

Bu kesinlikle heyecan verici bir bilgi parçasıydı!

 

Yaşam simyagerleri, ameliyat yoluyla vücutlarını genetik olarak değiştirmeleriyle biliniyordu. Eğer Işık Şövalyeleri herhangi bir açıdan değiştirilmiş insanlarsa o zaman Kutsal Kilise son derece korkunç bir varlıktı. Eğer değillerse, en azından sahne arkasında kötü anlaşmalar olmak zorundaydı.

 

Dudian şok olmuştu. Okumaya devam etti.

 

Simya Notları, Rosyard tarafından kayıt edilmiş 10 yıllık deneysel tecrübeleri barındırıyordu. Kendini değiştirmeyi başaramadığı kazadan sonra Rosyard, notlara göre tedbirli biri olmuştu. Bu yüzden çocukları kaçırıp onların üstünde deney yapıyordu. Başarılı olduğu durumda çocuğu öldürürdü. Sonra deneyin sonuçlarını ve detaylarını 'Karanlık Kiliseyle' paylaşırdı. Başarıları belli bir seviyeye ulaştıktan sonra değerli bir hizmet olarak kabul edilirdi. Daha sonra bir üst rütbeye sertifika alabilir ve daha büyük malzemelere ve haklara sahip olabilirdi.

 

Rosyard'ın notlarında yazana göre bu 'Karanlık Kilise' simyagerler, iksir ustaları, kuklacılar ve diğer grupların üyelerinden oluşuyordu. Sadece duvarın dışındaki kişilerle sınırlı değillerdi, üye olarak hem asiller, hem yerleşim bölgesi hem de kenar mahalleden siviller hatta askeri personeller bu organizasyonun bir parçasıydı. Basit olarak, eğer Kutsal Kilise güneşin altında gururlu bir şekilde duruyorsa, o zaman Karanlık Kilise gecenin karanlığında gezinen korkunç canavardı!

 

"Kutsal Kilise, Askeriye, Karanlık Kilise..." Dudian mırılandandı. Şu anki bakış açısından, bu üç güç büyük Silva Duvarı'nın etrafında olanlara karışan bir tripod gibiydi. Şu anda, hangi güce girmesinin daha iyi olacağını bilmiyordu ya Askeriye ya da Kutsal Kilise. Şimdilik, en azından 'Karanlık Kilise' ye yaklaşmayacaktı. "Çok az şey biliyorum..." Dudian iç çekti. Gelecekte hangi yolu alacağını bilmediğinden boşluğa düşmüştü.

 

Askeriye tarafından uygulanan kısıtlamalara katlanamazdı.

 

Kutsal Kilise dine ve inanca daha yatkındı. Eğer Kutsal Kiliseye sığınırsa kendi vicdanıyla yüz yüze gelemezdi.

 

Simya notlarından görüleceği gibi Kutsal kilisede bir araya gelen çeşitli güçler aslında çeşitli alanlardan bilim insanlarıydı. Ama, kurallara aldırış etmeyen ve hiç vicdanları olmayanlar her bilim insanı şeytandan farksızdı.

 

Dudian onun gibi hiçbir konumu olmayan, tanınmayan biri için dünyanın tepesine ulaşmasının çok zor olacağını hissetti. Cennete yükselmenin hiçbir zaman kolay olacağını düşünmemişti. Aklında, başka bir fikir oluştu. Bunun yerine normal bir hayat yaşamak ne kadar kolay olabilirdi?

 

Aklında fikir oluşurken, kendine daha önceden soylu kızın dediklerini hatırlattı. Jura çiftinin soyluların önündeki mütevazi görüntüsü gözlerinin önüne geldi. 'Avcı' kalesinde neredeyse nasıl hayatını kaybettiğini hatırladı.

 

Yavaşça gözlerini kapadı ve kendine sordu. Normal bir hayat yaşayabilir misin? O durumda duruşun ve konumun ne olur? Bir sonraki felaketten kaçabilir misin?

 

Hayır, hayır!

 

Gelecekte, hayatı tehlikeye girdiğinde hiçbir şekilde karşı koyamayabilirdi!

 

Yavaşça gözlerini açtı. Gözlerinde eşi görülmemiş bir kararlılık vardı. "Hayatıma mal olsa bile! İnandığım şeylerden vazgeçmek zorunda kalsam bile! Sevgiden vazgeçsem bile! İyi bir hayat yaşamalıyım. Eğer karanlıkta kalırsam ışığa doğru sürünerek yolumu kazacağım! Küçük bir demir sac aldı ve kolunda bir parmak uzunluğunda yara açtı. Acıya katlanmak için dişlerini sıktı. Kendi kendine fısıldarken gözleri buz kesti, "Dudian, bu acıyı hisset. Böyle korkakça bir planla ortaya çıkan sendin. Senin hayatta kalman için anne, babanın ve kız kardeşinin yaptığı fedakarlığa değer misin?" Dişlerini sıktı ve kolundan akan kana baktı, hissettiği acıyı kendine hatırlattı. Sessizce ileride ne kadar zorluklarla ve engellerle karşılaşırsa karşılaşsın asla izlediği yolu değiştirmeyeceğine dair kendini uyardı. Asla bu dünyanın onu kontrol etmesine izin vermeyecekti!

 

Odasına dönen Mason, Dudian'in kolundan akan kanı gördü. Hemen onu revire gönderdi.

 

...

 

...

 

Toplayıcılar eğitimdeyken.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar üç yıl geçti.

 

"Dean, özel eğitim sonunda bitti ve bugün mezuniyet günü. Sonunda ailelerimizn yanına evimize dönebileceğiz," Zach gülümsedi. Odadakiler arasında ailesine düşkün olan tek evlat oydu. Her ay bir günlüğüne ailesini görmek için izin alırdı. Dudian, Mason ve Sham aileleri sadece ara sıra ziyaret etmişti. Onun yerine ailelerine genelde mektup yazarlardı.

 

Dudian kıkırdadı. Son üç yılda görünüşü baya değişmişti. Cildinin rengi eskisi kadar beyaz değildi, şimdi rengi güneşin altında kalmaktan buğday rengine dönmüştü. Boyu 160 cm'ye uzamıştı, onu yaşıtlarının arasında ki en uzun kişilerden biri yapmıştı. Ne de olsa, bu yıl sadece 12 yaşındaydı.

 

"Hey, bu yatakhanede ki en özel olaydı. Dördümüzde eğitimi tamamladık!" Macon sırıttı, iki sıra beyaz dişi gözüktü.

 

Şam dedi ki, "Umarım ileride askeriyedeyken aynı bölüğe atanırız. Ama ayrılırsak, ailemin meyhanesine gelmeyi unutmayın... ben ısmarlarım!"

 

Dudian ve diğer ikisi çoktan Sham'ın meyhanesini duymuştu, Mason güldü ve cevap verdi, "Kesinlikle!"

 

"Hadi gidelim yoksa geç kalıcaz." dedi Dudian.

 

Hepsi büyük okul sahasına doğru gitti. Birbirleriyle konuşan onlarca öğrenci vardı.

 

Mason üzgün bir şekilde dedi ki, "Üç yıl önce 300'den fazla kişi vardı. Mezun olduğumuz için şanslıyız!"

 

"Hala gelmeyenler var." Sham omzunu silkti, "Önceden saydım. 106 öğrenci mezun olucak."

 

Zach okul sahasının dışındaki ormanlığa baktı ve işaret etti.

 

"Onlar kim ve neden bizim mezuniyetimize geliyorlar?"

 

Dudian, Sham ve Mason Zach'in işaret ettiği yere baktılar. Tobu'yu gördüler, ama onun yanında sekiz kişi daha vardı. Konuşuyorlar ve gülüyorlardı. Hepsi şık kıyafetler giyiyorlardı.

 

...

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr