King of Gods - Bölüm 318: Diğer Kolu Kesmek

---

Çeviri:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

Zhao Feng ifadesizce Üç Çiçekli Değerli Nilüferin savunmasını açtı, üç çiçek yaprağı onun etrafını kuşattı.   Şuan Gerçek Ruh Alemine ulaşmış olduğundan, nilüferin bütün etkileri de artmıştı.   “Yıldırım Işınları.”   Zhao Feng’in avcunda bir bir kol kalınlığında yıldırım arkları yoğunlaştı ve Uçan Yelpaze Haydutu’na doğru şiddetle ilerledi.   Yıldırım ışınları Yıldırım Bıçağı kadar keskin olmasa da, hasarı çok yüksekti ve doğrudan saldırılar için daha uygundu.   Fakat, Zhao Feng’in kaderinde Uçan Yelpaze Haydutu karşısında zor bir savaş vermek vardı.   Uçan Yelpaze Haydutu onun hileleri ve planı olduğunu biliyordu.   Çaat!   Haydutun elindeki değerli yelpaze dönen bir şemsiye biçimine dönüştü ve Zhao Feng’in yıldırımını saptırdı.   Bu Su Ayı Tanrısının Şeftali Yelpazesi savunma durumunda şemsiye biçimine dönüşebiliyordu, ama onun tek zayıflığı sadece tek bir yönden gelen saldırıları engelleyebilirdi ve bu açıdan nilüfere karşı daha kötüydü.   Geçen sefer Çapraz Su Kalesinde, haydut savunmayı düşünmemişti bile. O gün sadece herkesi alt etmek istemişti ve rakibini küçümsediği için onun tarafından oyuna getirilmişti.   Dahası, Üç Çiçekli Değerli Nilüferin hayduta karşı hipnoz etkisi önceki zamanlara göre daha düşüktü.   Geçen savaşta, Zhao Feng hipnoz kokusuyla onu yormuş ve en sonunda Tanrının Ruhani Gözüyle bir açık bulmuştu.   Bu nedenle, Uçan Yelpaze Haydutu kendi bölümüne geri dönünce, bu nilüferin kokularına karşı 60-70% direnç sağlayan bir panzehir yaratmıştı.   “Hmph! Sadece bir panzehir yapmadım, aynı zamanda zihinsel enerji direncimi artıran nadir bir ruh eşyası hazırladım.”   Uçan Yelpaze Haydutu’nun gözlerinde kendini beğenmiş bir ifade vardı.   Zhao Feng’in nilüferi panzehir ile karşılanacaktı ve zihinsel enerjisi ise ruh eşyasıyla halledilecekti.   “Uçan Yelpaze Haydutu Su Ayı Tanrısı’nın Şeftali Yelpazesi’nin gücünü tamamen kullanabiliyor ve saldırıyla savunma anlamında normal Gerçek İnsan Derece yetişimcilerden korkmasına gerek yok. Dahası, bu sefer hazırlıklı gelmiş.”   Zhao Feng’in gözleri parıldadı.   Tüm bunların anlamı onun ve haydutun saldırı, savunma ve hızı tamamen kusursuz olacaktı.   Haydutun elinde saldırılarını Zhao Feng’e nazaran biraz daha güçlü yapan Su Ayı Tanrısının Şeftali Yelpazesi vardı. Ama Zhao Feng’de de daha iyi savunması olan Üç Çiçekli Değerli Nilüfer vardı.   Hız ve hareket anlamında ise eşitlerdi.   Zaman geçtikçe ikilinin savaşı daha da şiddetlendi ve çakan yıldırım arkları izleyenlerin kalbini yerinden oynattı.   Bir zaman sonra, Zhao Feng Tanrının Ruhani Gözünü açtı ve bir zihinsel enerji tekniği kullandı.   Weng~~   Haydutun göğsündeki budist boncuğu gizemli bir ışık yaydı ve Buda’nın sesini sanki gözünün hemen yanında duyabiliyormuş gibi hissetti.   Uçan Yelpaze Haydutu’nun figürü sallandı ve alnında soğuk terler ortaya çıktı.   Zhao Feng zihinsel enerjisini onun açığı yoluyla kullanmıştı ve haydut koruyucu ruh eşyasına sahip olsa bile, buna yakalanmıştı.   Ruh eşyaları son derece nadirdi ve güç anlamında farklılıkları vardı. Haydutun ruh eşyası sadece zirve ölümlü dereceydi.   “Lanet olsun…”   Haydutun bu duruma canı sıkıldı.   Haydutun yelpazesi son derece güçlüydü ve bazı zirve Gerçek İnsan Derece uzmanların bile karşısında kaybedeceği bir çok yönteme sahipti.   Ama Zhao Feng’in Üç Çiçekli Değerli Nilüferi ve Tanrının Ruhani Gözü onu kusursuz bir şekilde karşılıyordu.   Aslında Su Ayı Tanrısının Şeftali Yelpazesi aynı zamanda zihinsel enerji illüzyonu da gönderebiliyorken aynı zamanda bir Habis yol eşyası olduğundan farklı zehirlerin etkisini de artırabiliyordu.   Haydut bunu diğer insanların üzerinde deneyip başarı sağlamasına rağmen, Zhao Feng üzerinde bir etkisi olmuyordu.   Tam o sırada, Chen Mengzhen artık yenilenmiş ve savaşa dahil olmuştu.   Kız Zhao Feng’e karşı minnettarlık duyuyordu ve ona haydut karşısında yardıma gelmek istemişti.   “Sen gidip diğerlerine yardım et.”   Zhao Feng’in sesi onun kafasında duyuldu.   “Anlaşıldı, Bölüm Lideri.”   Chen Mengzhen ona doğru derin ve saygılı bir bakış attı.   Bu genç onu kurtardığında, göz soyunun korkunç gücünü hissetmişti.   O sırada Zhao Feng rakibinin saldırılarını başarılı bir şekilde karşılıyordu ve onun yerinde Yun Sha ya da Chen Mengzhen olsaydı, bunu yapamazlardı.   Chen Mengzhen’in de savaşa dahil olmasıyla birlikte, durum değişmeye başladı.   Chen Mengzhen ve Die Ye’nin ikisi de vekil seviyesinde uzmanlardı ve 2-3 tane Gerçek İnsan Derece yetişimciyi öldürmüş ya da ağır yaralamışlardı.   Bunun ardından, Chen Mengzhen Yun Sha’nın yanına gitti ve Yun ailesi Liderini baskılamalarına yardım etti.   Yun ailesi lideri öfkeyle kükredi, ama insanlarıyla birlikte çaresizce geri çekilmek zorundaydı.   Bunun üzerine Zhao Feng’in dudaklarında bir gülümseme kıvrıldı. Chen Mengzhen’i kurtarmak cidden kritik noktaydı.   Yan Yun ailesinin bu yenilgisinin ardından, Yüz Çiçek Bölümünün morali düştü ve onlar da kısa sürede Die Ye ve yoldaşları tarafından bozguna uğradı.   “Bölüm Lideri, sana yardım edeceğim!”   Die Ye kollarını salladı ve çevik bir şekilde savaşa dahil oldu.   Savaş becerisi anlamında Die Ye iki vekile göre daha zayıf değildi ve hatta Uçan Yelpaze Haydutundan çok kötü değildi.   Zhao Feng Die Ye ile birlik olunca haydutu baskıladılar.   “Zhao Feng, eğer becerikliysen, benimle teke tek dövüş…”   Uçan Yelpaze Haydutu kükredi ve öfkeden neredeyse organları patlayacaktı.   Zhao Feng’in durumu tersine çevirebildiğini görmeyi gerçekten istememişti. O hissi ikinci kez nasıl yaşayacaktı?   Zhao Feng’in soy gücü 70-80% oranında kullanıldı ve hafif soğuk olmasının yanında kadim ve zarif bir dövme onun vücudunu sardı.   Soy gücüyle birlikte, bütün saldırıları dondurucu bir hissiyat barındırıyor gibiydi.   Aynı zamanda, bu saldırılar insanın ruhuna da işliyordu.   Uzun bir süre dövüştükten sonra, haydut yoruldu ve ruh eşyasına sahip olmasına rağmen Zhao Feng’in zihinsel enerjisi çok kuvvetliydi.   Zihinsel enerji kaynağı anlamında, Zhao Feng kendi seviyesindekilerin çok çok üstündeydi. Fakat, bunun çoğu özgürce kullanılamıyordu.   Die Ye’nin yardımıyla, Zhao Feng bazı zihinsel enerji yetenekleri kullanma zamanına sahip oldu.   Tanrının Ruhani Gözü yakınlardaki uzmanların üzerinde gezindi.   Pat! Pat!   Başka bir Gerçek İnsan Derecesi ve bir çok yarım adım Gerçek Ruh Alemi yetişimcisi gücünü kaybederek yere diz çöktü ve Demir Kan Mezhebi üyeleri tarafından ya öldürüldü ya da ele geçirildi.   Savaş artık tek taraflı bir hale gelmişti.   Zhao Feng en güçlü değildi, ama işleri tersine çevirme becerisine sahipti.   Demir Kan Mezhebi Bölümünün karşı saldırısı kesindi.   Yüz Çiçek Bölümü yenilgiye uğradı.   Yan Yun ailesi kaçtı.   Zhao Feng ve Die Ye ise Uçan Yelpaze Haydutuyla ilgileniyordu.   Haydut öfkelendi. Karşısındaki ikilinin birlikte saldırmaları sonucu hafif yaralanmıştı.   “Uçan Yelpaze Haydutu, sana diğer kolunu da keseceğimi ve yetişimini sakatlayacağımı söylemiştim.” Zhao Feng soğukça haykırdı ve daha vahşice dövüştü.   Onun vücudundaki Gerçek Ruh Kaynağının boyutu Gerçek İnsan Derecesi erken aşamasında olan biriyle denkti.   Aynı zamanda soy gücüne, Tanrının Ruhani Gözüne ve Yıldırım Mirasına sahipti.   Dahası, Zhao Feng’in bir de haydutun yöntemlerine karşı etkili olan Mistik Çiçek Değerli İncili vardı.   Uçan Yelpaze Haydutu dişlerini gıcırdattı ve bir “pah”  sesiyle yelpazesini kapattı.   Xiu-- Xiu-- Xiu--   Su Ayı Tanrısının Şeftali Yelpazesi yedi tane ölümcül silah fırlattı.   Bu yedi silah atış bıçakları, zehirli iğneler ya da ölümcül silahlardan oluşuyordu.   Her biri son derece hızlıydı ve ses hızını aşmışlardı. Çıkarttıkları tiz sesler insanın kulaklarını acıtıyordu ve çoğu Gerçek İnsan Derece yetişimcinin tepki hızından daha hızlılardı.   Normal şartlar altında, bu silahlardan sadece bir tanesi bile normal Gerçek İnsan Derece yetişimcileri öldürebilirdi.   Teorik olarak ise yedi tanesi bir olunca Gerçek Mistik Dereceyi öldürebilirdi.   Bu iyi değil!   Die Ye üç atış bıçağını zar zor atlatabildi ve zehirli iğne saçlarını sıyırıp geçti.   Ayrıca her yeri kaplayan bir dizi iğne yağmuru da vardı.   Shua!   Bir yıldırım arkı uğuldadı ve Zhao Feng Die Ye’yi nilüferin üzerine çekti.   Ding Ding Ding...   Üç Çiçekli Değerli Nilüferin güçlü savunması bu kaotik saldırıları engellemeyi başardı.   Zhao Feng korkmuştu. Neyse ki yeterince hızlı bir şekilde tepki vermişti aksi takdirde sadece kendini korusa, Die Ye ölümcül bir tehlikenin içine düşecekti.   “Teşekkürler.”   Die Ye dilini çıkarttı ve rahat bir nefes aldı.   Bu sürece zarfında, Uçan Yelpaze Haydutu havada süzüldü ve yüzünü dolduran nefret ve isteksizlikle birlikte kaçmaya çalıştı.   İlk başta yedi tip ölümcül silahın Die Ye’yi öldüreceğini ya da ağır yaralayacağını düşünmüştü, ama Zhao Feng’in tepki hızı çok yüksek olmuştu. Haydut bu silahları serbest bıraktığı anda, Zhao Feng tehlikeyi hissetmişti.   “Uçan Yelpaze Haydutu, bizden kaçamazsın.”   Zhao Feng’in kahkahası onlarca mil boyunca gök gürültüsü gibi çınladı.   Onun elinde az miktar Gerçek Güç ile son derece hızlı hareket eden nilüfer vardı.   Dahası, Die Ye de Gerçek Gücünü ona aktararak nilüferin hızını artıracaktı.   Zhao Feng ve yoldaşının hızı haydutu aştı ve ona yetiştiler.   Uçan Yelpaze Haydutu darmadağınık bir haldeydi ve yorgundu. Vücudunun bazı yerleri yanmış ve duman çıkıyordu.   En can sıkıcı şey ise, Zhao Feng’in bir açık bulduğunda zihinsel enerji saldırısı göndererek onun kalbini titretmesiydi. Haydut yorgundu ve artık dövüşmek istemiyordu.   “Ne yazık ki, uzun menzilli güçlü bir silaha sahip değilim.”   Zhao Feng biraz üzüldü. Luohou Yayı bir Ölümlü derece silahtı ve Uçan Yelpaze Haydutuna çok fazla tehdit oluşturamayacaktı. Gönderdiği yıldırım arkları bile ondan daha iyiydi.   “Bölüm Lideri, o çok uzun süre dayanamayacak.”   Die Ye hafifçe gülümsedi.   Uçan Yelpaze Haydutu daha fazla enerji harcamıştı ve o ikisine göre daha yorgundu.   Belli bir zaman sonra Zhao Feng bir fırsat buldu ve bir kez daha zihinsel enerji illüzyonu kullandı.   Yorgun haydutun direnci azdı ve göğsündeki buda boncuğunun gizemli ışığı zayıflamıştı.   Shua!   Uçan Yelpaze Haydutunun bilinci sarsıldı ve dışarı çekildi.   Qiu--   Sonraki an, Zhao Feng’in elinde bir yıldırım bıçağı belirdi, Zhao Feng haydutun tam yanındaydı.   Ahh!   Haydut daha tepki bile veremeden kalan diğer kolu da Zhao Feng’in yıldırım bıçağı tarafından kesildi ve kan her yere fışkırdı.   Koluyla birlikte Su Ayı Tanrısının Şeftali Yelpazesi de düştü.   Su Ayı Tanrısının Şeftali Yelpazesi ve Üç çiçekli Değerli Nilüfer birbirleriyle kusursuz bir uyuma sahipti.   Zhao Feng’in kalbi hareketlendi ve tam onu almak üzereydi.   Miyav miyav!   Fakat küçük hırsız kedi bir anda zıplayarak yelpazeyi aldı.   “Benim yelpazem…”   Haydutun gözleri kıpkırmızıydı, Gerçek Ruh Qi’sini yakarak kediye doğru hücum etti.   Miyav miyav!   Fakat kedi bir anda parlayarak görünmez oldu.   O sırada haydut Gerçek Ruh Qi’sini yakmış olsa da savaş gücü artış göstermeyecekti çünkü artık iki kolu da yoktu.   Zhao Feng haydutun intihar etmesini önlemek için hızlıca nilüfere geri döndü.   Fakat Zhao Feng haydutu küçümsemişti.   Koş!   Haydut Gerçek Ruh Qi’sini yaktığından, hızı iki katına çıkmıştı ve havada hızlandı.