King of Gods - Bölüm 277: Yeni Gerçek Lord Derecesi

---

Çevirmen:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

   

Havada, Zhao Feng Azur Keskin Kırlangıcın üstündeydi. Sol gözündeki azur uçurumun rengi sönmüştü.   Tanrının Ruhani Gözüyle zihinsel illüzyon hapishanesi yaratmak ona büyük bir külfet yaratmıştı ve zihinsel enerji tüketimi yarım adım Gerçek Ruh Alemi yetişimcilerine karşı kullanılandan kat kat daha fazla olmuştu.   Zhao Feng’in büyük bir zihinsel enerji kaynağı olsa da, yine de yorgun hissediyordu.   Kilit nokta Liu Yuan’a zihinsel enerji boyutunda iki saat boyunca işkence etmiş olması ve düşmanı sınırlarına kadar bile zayıflatamamasıydı.   Gerçek Ruh Alemi aurası havada aktı, ama önceki kadar güçlü değildi.   Liu Yuan’ı çevreleyen Gerçek Ruh Qi’si düşmüştü. Biraz önceki bir nefeslik sürede onun vücudu aşağı düşmüş ve aralarında büyük bir mesafe farklının açılmasına neden olmuştu.   Liu Yuan’ın zihinsel enerji bilinci zayıflamıştı ve kendisi yorgun düşmüştü. Şuan tam gücünün sadece 70%’ine sahipti.   Aralarındaki farkın daha fazla açılmasını ve Gerçek Ruh Qi’sini neredeyse yakacak seviyeye getirdiğini düşününce, çok fazla enerjisi kalmamış olmalıydı.   Liu Yuan ve Zhao Feng birbirine bakarken mesafe farkı genişledi.   Uzun süreli bir savaşta bir bineğe sahip olmanın avantajı son derece açıktı.   Sadece Gerçek Lord Derecesindeki uzmanlar havada uzun bir süre dövüşebilirdi.   “Utanmaz velet…”   Liu Yuan dişlerini sıktı ve gözlerinde kötücül bir bakış vardı, aynı zamanda çaresizlik.   Zhao Feng Şehir Lordu Sarayına girdiği günden beri bugünü hesaplıyordu.   O anda, yapabileceği tek şey Zhao Feng’in yavaş yavaş siyah bir noktaya dönüşerek ortadan kaybolmasını izlemekti.   Liu Yuan zayıf ve çaresizdi. Göğsü öfkeyle yandı. Gerçek Ruh Alemindeki bir yetişimci 7.Sema bir küçüğü takip edip yakalamaya çalışmış ama başarısız olmuştu.   Liu Yuan ona yetişememiş olsaydı bu kadar sorun olmazdı. Fakat, Zhao Feng’e yetişmişti ve karşılıklı hamleler de yapmışlardı ama dezavantajlı durumda olan kişi kendisiydi.   Azur Keskin Kartalın üstünde oturan Zhao Feng aradaki farkı yüz mile kadar çıkardıktan sonra Tanrının Ruhani Gözüyle etrafı incelemeye başladı.   Kimsenin onu takip etmediğinden emin olduktan sonra, Azur Keskin Kırlangıcı yerine koydu ve Yin Gölge Pelerinini kullanarak ormanda kayboldu.   Gerçek Ruh Aleminde olanlar onun tam yerini bilmediği sürece onu bulmaları zor olacaktı.   Zhao Feng Yin Gölge Pelerininin gücünü kullanarak kendini tamamen gizleyebilirdi.   İşte bu bu yüzden Zhao Feng ilk başta Yin Gölge Pelerinini kullanarak saklanmamış ve Liu Yuan ile savaşmayı seçmişti.

Liu Yuan bir bineği olmadığı ve uzun süre boyunca uçtuğu için çok fazla enerji harcamıştı ve yavaşça yere indi.   Çay yapma süresinin yarısı kadar sonra.   Sou---   Arkadan bir Gerçek Ruh Alemi aurası belirdi. Bu yeni gelen kişi siyah zırhlıydı, Gerçek İnsan Derecesi aurasına sahipti ve Liu Yuan’dan bile güçlüydü.   Liu Yuan onun kim olduğunu biliyordu. O Taşkın Göl Şehrinin savunma lideriydi.   O anda Liu Yuan kendi yetişim seviyesi ve aynı kuşaktan biriyle karşılaşmıştı, kendini suçlu hissediyordu ve yenilgi yüzünden okunuyordu. Nereden anlatmaya başlayacağını bile bilmiyordu.   Siyah zırhlı lider aşağıdaki Liu Yuan’ı biraz afallamış bir ifadeyle süzdü.   O son derece zayıf görünüyordu ve elbiseleri yırtılmıştı. Hatta yüzünde yanık izleri bile vardı.   “Kardeş Liu, o velet nereye gitti? Başka Gerçek Ruh Alemi uzmanlarıyla mı karşılaştın?”   Siyah zırhlı liderin ifadesi ciddiydi.   Bu şartlar altında, yalnızca Gerçek Ruh Alemi uzmanları buna neden olabilirdi.   O Liu Yuan’ın gücünü biliyordu, o Qin Kılıç Sarayında yetişim yapmıştı ve hareket konusunda uzmanlaşmıştı. Gerçek İnsan Derecesinde iki kişiyle bile kısa bir süreliğine başa çıkabilirdi.   Bu soru Liu Yuan’ın yüzünün kızarmasına neden oldu ve acı ve suçlulukla konuştu: “Burada başka Gerçek Ruh Alemi uzmanı yoktu. O velet kaçtı.”   Bu nasıl mümkün olabilir?   Siyah zırhlı liderin gözleri iyice açıldı, bu sonuca inanamamış gibiydi.   Sou-- Sou-- Sou--   O anda bir çok uçma sesi duyuldu. Bazı hızlı uçan binekler oraya vardı.   Gelen ilk grup neredeyse tamamen yarım adım Gerçek Ruh Alemi ve 7.Sema uzmanlardan oluşuyordu. Hatta bir tane de Gerçek Ruh Alemi uzmanı vardı.   Liu Yuan’ın bu darmadağın ve ruhsuz halini görünce son derece şaşırdılar.   “Zhao Feng şu yöne gitti, ama daha sonra hangi yönden devam edeceğini söylemek zor.”   Liu Yuan detaylar hakkında konuşmak istemiyor gibiydi ve Zhao Feng’in kaçtığı yönü işaret etti.   Gerçekte Liu Yuan Zhao Feng’i yakalayabilecekleri konusunda çok umutlu değildi. Büyük Gök Kubbe Ülkesi devasa bir yerdi. Sadece Taşkın Göl bölgesi bile bulut Ülkesi kadardı.   Zhao Feng aptal biri bile olsa dosdoğru bir yönde kaçmazdı.   Taşkın Göl Şehri, Şehir Lordu Sarayı.   Zhao Feng’e dair haberler Şehir Lorduna ulaştı.   “Yarım adım Gerçek Ruh Alemi ve 7.Sema yetişimcilerinin sayısı yüzün üstünde, ve diğer farklı yetişim seviyelerinden binden fazla kişi var...Toplamda beş Gerçek Ruh Alemi uzmanı da onu takip ediyor…” Bir şehir muhafız lideri konuştu.   “Hangi yöntemi kullandığınız umrumda değil, sadece sonuç istiyorum.”   Şehir Lordunun sesi soğuk ve hükmediciydi.   Onun bugün bastırdığı öfke son on yıldaki toplam öfkesini aşmıştı ve onun bilgin imajını yok etmişti.   Damadının Taşkın Göl Şehrinde kaosa neden olduğu kesin gibiydi ve sayısız uzman onun peşinden gitmiş olsa da hala hedefi yakalayamamışlardı.   Sadece bu da değil, Zhao Feng’e yetişen herkes onun tarafından yenilmişti.   “Liu Yuan ona yetişen ilk Gerçek Ruh Alemi uzmanı. Başarı ona bağlı.” Şehir Lordunun yanında duran Gerçek Mistik Derecede bir yaşlı konuştu. Onun yaşı ve pozisyonu oldukça yüksekti.   Yakındaki diğer insanlar da başını aşağı yukarı salladı. Eğer en hızlı Gerçek İnsan Derecesi uzmanı olan Liu Yuan bile Zhao Feng’e yetişmede başarısız olursa, diğerleri hangi yöntemleri kullanırsa kullansın Zhao Feng’e yetişmeleri zor olacaktı.   “Liu Yuan’ın Qin Kılıç Sarayından döndükten sonra gösterdiği performans çok sıra dışı olmasa da, beni hayal kırıklığına uğratmadı.” Şehir Lordu hafifçe başını salladı.   Şuan en çok umut besledikleri kişi Liu Yuan idi.   Shua!   Hayalet gibi bir figür Şehir Lordunun karşısında belirdi.   “Şehir Lorduna rapor veriyorum, Liu Yuan Zhao Feng’i ele geçirme konusunda başarısız oldu.” Figür konuştu.   Başarısız.   Şehir Lordu ve diğerlerinin kalbi sarsıldı ve bir Gerçek Ruh Alemi aurası yükseldi.   “Liu Yuan nasıl olur da Zhao Feng’e yetişemez?”   Gerçek Mistik Derecedeki yaşlının ifadesi hafiften değişti.   “Haberlere göre Liu Yuan Zhao Feng’e yetişebilmiş, ama…” Figür hikayeyi anlattı.   Ne olduğunu öğrenince orada bulunan insanlar afalladı.   “Başka Gerçek Ruh Alemi uzmanlarının olaya karışmaması durumunda… Bu nasıl mümkün olabilir.”   Herkes inanamaz bir şekilde başını sağa sola salladı, ama tam o anda, bir ses duyuldu: “Liu Yuan günahından dolayı af dilemek için burada.”   Darmadağın olmuş bir figür oraya uçtu.   Liu Yuan.   Onu görünce herkes sorular sormaya başladı.   Neler olduğunu anlatırken Liu Yuan’ın yüzü suçluluk ve acıyla doluydu.   Zhao Feng’in bir kaç gün önceden Liu Yuan’ın uçan bineğini ayarladığını öğrenince, herkes soğuk bir ürperti hissetti.   Bu gencin planlama ve hesaplama yeteneği korkunçtu.   Savaşı duyunca da herkes ister istemez soğuk bir nefes aldı.   “Görünüşe göre çocuğun göz soyunu küçümsemişiz. Normal bir Gerçek İnsan derecesi uzmanı bile onun zihinsel enerji yeteneklerine tamamen direnemez.”   Gerçek Mistik Derece yaşlının yüzünde ciddi bir ifade vardı.   “Zhao Feng. Şu Zhao Feng Taşkın Göl Şehrinin sayısız uzmanının gözünün önünde kaçtı.”   Şehir Lordunun öfkesi artık sınırına ulaşmıştı.   Gerçek Mistik Derecenin zirvesindeki aura havayı doldurdu ve etrafta bulunan Yerlerin ve Göğün Yuan Qi’si kaynadı.   Tüm Taşkın Göl Şehri sanki sönük bir bulut tarafından sarılmış gibiydi.   Herkes nefes almakta zorlandı. Gerçek Ruh Alemindeki varlıklar bile kalplerinin titrediğini hissetti.   Sadece Gerçek Mistik Derecede olan yaşlı konuşmaya cesaret edebildi: “Jiutian, çok öfkelenme. Sen Taşkın Göl Liu ailesindeki en potansiyelli kişisin ve yüz yıldan az bir sürede Gerçek Mistik Derecenin sınırlarına ulaştın. Ayrıca Mistik Alevlerin Gökleri Yakan El Kitabını zirve sekizinci seviyeye kadar öğrendin. Bir adım daha ileri atabildiğin sürece Taşkın Göl Liu ailesini yeni bir çağa atlatabilirsin.”   “Tamam, Altıncı Amca.” Şehir Lordu biraz sakinleşti.   Fakat, tam o sırada.   “Şehir Lorduna rapor veriyorum, genç hanım ortadan kayboldu. Şehir Lordu Sarayında onu bulamadık.”   Bu haber herkesin kalbini sarstı ve bir kez daha içlerinden küfürler savurdular.   Şuan Taşkın Göl Şehrinin dikkati tamamen Zhao Feng üzerindeydi. Bu sırada Liu Qinxin’in ortadan kaybolacağını kimse beklemiyordu.   “Bilinene göre genç hanımın gittiği yön Zhao Feng’in gittiği tarafla aynı.”   Bunu sormaya bile gerek yoktu.   Liu Qinxin müstakbel kocasını takip ediyordu.   “Zhao Feng… Zhao Feng… Taşkın Göl Liu ailesinin ismini yerle bir ettin.”   Şehir Lordunun biraz dinginleşen öfkesi tekrar patladı.   Göklerin ve Yerin Yuan Qi’si aniden sıçrama yaptı.   Bulutlar bile hafif kırmızı bir renge döndü ve tüm Şehir Lordu Sarayı lav ile sarılmış gibi göründü.   Yakınlardaki Liu Yuan da dahil Gerçek İnsan Derecesindeki uzmanlar dengede bile zor duruyordu.   Boom~~   Hava sanki kızıla dönmüş gibi göründü.   Öfkeli Şehir Lordunun soyu ve Gerçek Ruh Alemi gücü bir an için yanma durumuna ulaşırken gözleri gümüş kırmızısına dönüştü.   Bu gümüş kırmızı gözler gökyüzüne fırlayacak kırmızı bir alev barındırıyor gibiydi.   Şehir Lordunun Gerçek Ruh Qi’si bambaşka bir seviyeye ulaştı ve orada bulunan diğer Gerçek Ruh Alemi uzmanları içgüdüsel olarak başlarını eğdiler.   O anda, Şehir Lordu sanki bulutların üstünde duruyor, altındaki yeryüzünü inceliyor gibiydi.   “Harika!! Gerçek Lord Derecesi!!”   “Taşkın Göl Liu ailesi sonunda bir Gerçek Lord Derecesi uzman çıkarttı.” Gerçek Mistik Derecesindeki yaşlı Şehir Lordunun aurasını hissedince ister istemez ağladı.   “Gerçek Lord Derecesine geçişinizi tebrik ederim.”   “Gerçek Lord Derecesi komutanlar bir kenara, artık Taşkın Göl Liu ailesi ile diğer güçlü grupların bile saygı duyacağı bir güç haline gelecek.”   Şehir Lordu Sarayındaki uzmanlar son derece heyecanlıydı.   Bir kişi Gerçek Lord Derecesine yükseldiği an, bir kaç bin millik alanda bulunan bütün Gerçek Ruh Alemi yetişimcileri bunu hissedebilirdi.   “Büyük Gök Kubbe Ülkesinde biri daha Gerçek Lord Derecesine ulaştı.”   Her bir Gerçek Lord Derecesi uzmanı ülkenin durumunu değiştirebilirdi.   Üç bin mil uzakta.   Kanlı bir ejderha, kılıç ve bıçak sembollü bir taşıt havada süzülüyordu, bu taşıt 4 tane Gerçek İnsan Derecesi insan tarafından taşınıyordu.   “Başka bir Gerçek Lord Derecesi daha… Liu ailesi oldukça şanslı…”   Kan rengi saçları olan Tiemo hafifçe iç çekti ve gözlerini kapattı.

//Bağış toplusu 1.part (1/3) 2.part yarın
Bu topluya sponsor olan takipçimize teşekkürler