Bölüm 3.07 Ölüyle Beraber Gömüldü (2)

avatar
4887 4

Stellar Transformations - Bölüm 3.07 Ölüyle Beraber Gömüldü (2)


 

ST 3.07 Ölüyle Beraber Gömüldü (2)



Qin Yu’nun gözleri soğuktu ve öldürme niyeti taşıyordu. Önündeki üç adama baktı.



Lian Yan’ın ölümü kalbini acı ve isteksizlik ile doldurmuştu. Ve şimdi önündeki bu üç adam duygularının acısını çıkarmak için seçtiği hedeflerdi. Dahası, bu üç kişi Büyük baba Lian’ı öldüren Yi Qin Yu ile aynı tarafta olan kişilerdi.



“Phew, o sadece bir velet. Az önce kısacık çok dikkatsizdi. Onun tarafından korkutulmayın.” Yi Feng önce başını hareket ettirdi ve sonra Qin Yu’ya bir yılan misali kararlı bir şekilde baktı. “Iskacık, çirkin; üçümüz beraber saldırmalı ve bu veledi direkt olarak öldürmeliyiz.”



//ÇN: Yazarı bulduğu takma adların kalitesinden dolayı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum...//



Yi Feng’in emrini duyan iki astı hemen soğukça başlarını salladılar. Az önce Qin Yu’nun onların yoldaşını sadece bir hamleyle öldürmüş olmasından dolayı şaşkına dönmüşlerdi. Şimdi sadece güçlerini birleştirerek yeterli cesarete ulaşabiliyorlardı. Yi Feng ve iki yandaşı olmak üzere hepsi kararlı bir şekilde Qin Yu’ya baktılar. Vücutlarındaki Xiantian enerjisi etkinleşmeye başladı.



Üçünün auraları genişledi ve şu an kapana kısılmış bir kaplumbağa gibi görünen Qin Yu’yu içine aldı.



Thud! Thud!



Siyah demirden yapılma kol ve bacak korumaları gelişigüzel bir şekilde çıkarıldı ve bir tarafa atıldı. Onlar avlunun zeminine düşer düşmez ağır bir ses yaydılar. Yi Feng ve diğer iki astının yüzlerinin rengi değişti. Az önce bile Qin Yu’nun hızı çok fazlaydı ve şimdi bir de ağırlık taktığı ortaya çıkmıştı.



“Büyük baba Lian, lütfen biraz bekle. Onların hepsini öldürdükten sonra Xiao Yu seni eve götürecek.” Qin Yu üzgün bir şekilde konuşmuştu.



Qin Yu’nun zihni, çocukluktan yetişkinliğe kadar Lian Yan ile birlikte geçirdiği zamanı hatırlamadan edemedi. Küçük bir çocukken sürekli olarak Lian Yan’ın yanında durur ve ondan sürekli hikayeler anlatmasını isterdi. Qin Yu bazı zamanlarda Lian Yan’ın hikayelerini dinlerken hayal alemine dalardı.



“Bir zamanlar yetenekli bir bilim adamı vardı. 10 yıl boyunca çok sıkı çalıştı…”



Lian Yan her hikaye anlattığında ‘Bir zamanlar şöyle bir şey vardı…” ile başlardı. Gözleri kapalı olsa bile, Qin Yu o uyuya kalana kadar yatağının yanında hikaye anlatmakta olan Lian Yan’ı hatırlıyordu. Bu sahneler çok sıcak ve tatlıydı ama bugünden itibaren kibar büyük baba Lian’ı bir daha göremeyecekti.



Qin Yu’nun gözleri nemlenmeden duramadı.



“Phew!”



Vücudunun bir hareketiyle Qin Yu hiçbir rüzgar sesi çıkarmadan ortadan kayboldu.



“Ah!”



Qin Yu dişlerini sıktı ve bütün gücünü kullanarak sıskacığın karnını bir yumrukla ezdi. Şu anda Qin Yu 2000 ile 3000 jin arasında bir ağırlığı tek koluyla kaldırabiliyordu ama attığı yumruk korkutucu bir saldırı gücü olarak sayılan 10,000 jin ağırlığa eş bir güç taşıyabilirdi. “Bang!” Sıskacığın karnı şiddetli bir şekilde sallandı ama beklenmedik bir şekilde patlamadı. Ama gözleri yerlerinden oynadı ve kulaklarından, gözlerinden, ağzından ve burun deliklerinden kan akmaya başladı. Aslında iç organları Qin Yu’nun 10,000 jin güç taşıyan yumruğunun etkisi sayesinde tamamen unufak olmuştu.



Neredeyse 10,000 jine ulaşan bir etki kuvveti karşısında Sıskacığın Xiantian enerjisi bile dayanamamıştı.



Tek bir yumrukla, orta evredeki bir Xiantian uzmanı ölmüştü.



Yine de Qin Yu o sıcak, tatlı ve yakın anları birbiri ardına hatırlamadan edemedi. Şu andan itibaren, hayatı boyunca onları asla unutmayacaktı.



“Büyük baba Lian, acele et ve kapıyı aç. Ben Xiao Yu, seninle konuşmam gereken bir şey var. Hemen odayı aç.” Qin Yu aceleyle bağırdı. Kısa bir süre sonra odanın içinde bir lamba ışığı ortaya çıktı. “Xiao Yu, büyük baban daha az önce uykuya dalmıştı ama onu çoktan uyandırdın.” Sevecen bir sesle konuştu. Ve ardından kapı açıldı.



Bir cekete sarılmış altmışlarındaki kibar yaşlı adam Qin Yu’nun önünde ortaya çıktı.



O gece, Qin Yu ve büyük baba Lian iç ve dış uygulama arasındaki farkı, Houtian uzmanlar, Xiantian uzmanlar ve Shangxian hakkında konuşmuşlardı. O gece büyük baba Lian’ın kibar sözleri Qin Yu’ya uygulama dünyasının kapılarını açmıştı.



Qin Yu’nun yüzünde gülümseme kırıntıları ortaya çıktı. O gece kibar büyük baba Lian’ın olduğu yerdeymiş gibi hissetmeye başladı.



“Dikkatli ol, Çirkin!”



Yi Feng sesli bir şekilde bağırdı. Elinden çıkan soğuk bir iş demeti Qin Yu’ya doğrudan vurdu. Qin Yu onu görmezden gelmedi. Bir yumruk attı ve metalik bir sesle beraber nakış iğnesi parçalandı. Ardından bir rüzgar misali Çirkin'in tarafına geçti.



“Geber!”



Çirkin şiddetli bir şekilde Qin Yu’ya bir kesme hareketi yaptı.



“Ah!” Çirkin aniden sefil bir çığlık attı. Az önce Qin Yu Çirkin'in dizine korkunç bir güç kullanarak düz bir tekme atmıştı. Ardından elini pençe haline getirdi ve Çirkin'in omurgasının hayati bölgesini doğrudan kavradı. Parmaklarının gücü Alev Almış Eldiven'e geçti ve hayati bölgeyi doğrudan etkiledi.



Çirkin önce tiz bir çığlık attı, ardından güçsüz bir şekilde yere düştü. Bütün vücuduyla durmadan kıvrandı ve ağzından hiç durmaksızın kan aktı.



Qin Yu’nun çocukluğundan yetişkinlik dönemine kadar Lian Yan ile yaşadığı anılar zihninde birbiri ardına belirip kayboluyorlardı. O kıdemli bir yakın akrabayla görüşüyormuş gibi gülümsemeden duramıyordu. Kalbinin ortasından gelen bir gülümseme…



Qin Yu başını kaldırdı ve gülümseyerek Yi Feng’e baktı. “Geriye bir tek sen kaldın.”



Qin Yu’nun kalpten gelen gülümsemesini gören Yi Feng’in omurgasından aşağı bir soğukluk yayılmaya başladı. Daha az önce iki orta evre Xiantian uzmanı kolayca öldürülmüştü ve o da bir orta evre Xiantian uzmanından fazlası değildi. Bu nedenle, Yi Feng’in verdiği tek bir tepki vardı…



KAÇMAK!



Çok geçmeden Qin Yu’nun zihnindeki hayali fotoğraf değişiverdi. O şimdi sadece biraz önce siyah kartalın sırtındayken gördüğü sahneyi hatırlamıştı: Lian Yan’ın göğsündeki 10 korkutucu delik! Yüzünün rengi hemen değişti. Ve ardından önündeki Yi Feng’e baktı.



Qin Yu’nun vücudunun tek bir hareketi ile birçok ardıl görüntü oluştu.



“Geber! Beni takip etme! Geber!” Yi Feng korku içinde çığlık attı.  



Ona doğru gelen soğuk ışıklı nakış iğneleri gören Qin Yu’nun gözleri birden soğuklukla parladı. Sanki büyük baba Lian’ın vücudunu parçalayan o 10 korkutucu deliği hatırlamış gibiydi.



Ah…



Boğuk bir uluma yükseldi. Yi Feng’im tüm vücudu açık bir şekilde titredi çünkü uluma ona oldukça hızlı bir şekilde yaklaşıyordu. Vücuduna daha fazla Xiantian enerjisi aktif etse bile onu öldürmek için kovalamakta olan kişiden çok daha yavaştı.



Yi Feng kaçamayacağını anlayınca birden arkasını döndü ve şiddetli bir çığlık attı. Elindeki dikiş iğnelerini Qin Yu’ya doğru fırlatmıştı.



Bang! Bang! Bang! ……



İğneler parçalandı!



Kollar ezildi!



Orada inanamayan bakışlarla bir çift yarı açık göz vardı…



………



Sürekli gelen ‘bam’ sesleri Yi Feng’in sefil çığlığının arasından duyuluyordu.



Dikiş iğnelerini yok ettikten sonra Qin Yu’nun yumrukları Yi Feng’in iki kolunu ezdi. Ardından Qin Yu sağ elini hafifçe açıp mızrak el haline getirdi ve Yi Feng’in kaşlarının tam ortasına doğrudan vurdu. Çok güçlü olan nüfuz edici bir etki hemen kafasının içine girmişti.



Ardından ellerini çekti, etrafından döndü ve Yi Feng’e başka bir bakış atmadan Lian Yan’ın yanına geldi.



“Thud!” Yi Feng yüksek bir ses çıkararak yere düştü. Ağzından ve burnundan kan gelmeye başladı. O çoktan ölmüştü.



Az önce 4 orta evre Xiantian uzmanı Qin Yu tarafından etkisiz hale getirilmişti.



İlk Trans Gök Diyagramı'na çalışmaya başladığından beri Qin Yu’nun gücü oldukça artmıştı ama orta derece kutsal silahlarıyla beraber bile sadece Zhen Xu’ya denk sayılırdı. Karşısında 4 tane orta evre Xiantian uzmanı olduğu için, teoride bu kadar kolay kazanmamalıydı.



Ama Qin Yu’nun en güçlü olduğu yanı çok sayıdaki düşmana karşı mücadele etmekti. O çok sayıdaki düşmanla savaşmaktan korkmuyordu. Düşmanı 4 kişi olsa da vücut manevra yeteneği sayesinde her defasında sadece bir tanesiyle yüzleşiyordu.



“Büyük baba Lian, şimdi seni eve götürüyorum.” Qin Yu Lian Yan’ın yanına gitti ve şefkatli bir şekilde konuştu. Lian Yan ile her zaman konuştuğu tarzdı bu. Lian Yan sanki hayattaymış gibi gözüküyordu.



Fullbringer Notu: Kaplanı unutma Qin Yu Kardeş.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44225 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr