Bölüm 45: İkizler Küresi (1)

avatar
5764 7

Shura’s Wrath - Bölüm 45: İkizler Küresi (1)


 

 

Çeviri: Aan'allain

 

İfadesi ve modu hızlıca yatıştı, Ling Chen değişik durumlar altındayken zihnini hızlıca düzene sokabilir ve kendini toplayabilirdi. Ay Felaketi'ne bir süre bakıp kafasını kaldırdı ve "Bu "Cennet'in Öfkesi" ne anlama geliyor?" diye sordu.

 

"Cennet'in Öfkesi", cennetin cezalandırmasıyken "Cennet'in Kıskançlığı", cennetin hasetiydi. Kelimenin anlamına bakarsak, Cennet'in Öfkesi Cennet'in Kıskançlığı’ndan çok daha korkutucuydu. “Shura'nın yolundan geri dönüş yoktur, bu yolda yürümeye kara verdiğin zaman cennetin gazabına uğrayacaksın", "Cennet'in Öfkesi" insanların kafalarını karıştıran, arkasındaki anlamın farkına varmamalarını sağlayan bir cümleydi sadece. Fakat Ling Chen "Cennet'in Öfkesi'nin" "Cennet'in Kıskançlığı'ndan" çok daha korkutucu negatif bir etkisi olması gerektiğinden neredeyse emindi. Yine de bu negatif etkinin ne olduğunu ne yorumlayabiliyor ne de açıklayabiliyordu.

 

Qi Yue hafifçe kafasını sallayıp "Bunu ben de bilmiyorum.", dedi. Bu basit hareket bile Ling Chen'in gözlerinin durmadan zıplayıp sallanan göğüslerine engelleyemediği bir şekilde vahşice bakmasına sebep olan bir dalgalanmaya sebep olmuştu. Sonrasında sessizce dişlerini sıktı ve hızlıca bakışlarını kaçırıp tekrar bakmaya cesaret edemedi.

 

"Nasıl bilmezsin? Sen eşya ruhusun!" Ling Chen verdiği bu cevaba kesinlikle inanmamıştı. 

 

"Ama gerçekten bilmiyorum. Aslına bakarsan tam olarak Ay Felaketi'nin eşya ruhu sayılamam, sadece buraya mühürlenmiş bir ruhum. Ay Felaketi hakkında çok fazla şey bilmiyorum.", Qi Yue yumuşak bir sesle cevapladı ve bu ses Ling Chen'in tüm vücudunun güçten düşmesine sebep oldu. 

 

Ay Felaketi çıkartılamaz, gerçekten de şu andan itibaren her günü onunla mı geçirmek zorundayım... Bunu düşündüğü an Ling Chen'in alnında soğuk terler belirdi. Böylesine bir kadınla düzenli olarak vakit geçirme şansına sahip olmak şüphesiz her normal erkeğin rüyasıydı. Fakat Ling Chen kadının doğal baştan çıkarıcılığının korkutucu gücünün tamamen bilincindeydi. Bir gün kadını kontrol edemeyip onu yerine onun tarafından kontrol edilebileceğinden endişe etmeden duramıyordu.

 

Ling Chen kaşlarını çatıp "Eşya ruhu değil misin? Buraya mühürlenmiş bir ruh musun? Bu da ne demek şimdi?", diye sordu.

 

"Bu benim sırrım, sana söyleyemem." 

 

"..."

 

Qi Yue bir anda hafifçe gülümseyip kırmızı dudaklarını kibar bir şekilde açtığında hoş kokulu bir hava taşıyan yumuşak bir ses Ling Chen'in kulaklarının yanında yükseliyordu: "Küçük efendi, Ay Felaketi'nin negatif etkilerini büyük bir dert olduğunu mu hissediyorsunuz? Ay Felaketi en korkunç güce sahiptir, Ay Felaketi eksiksiz bir durumdayken hayal gücünüzü fazlasıyla aşacaktır. Varlığı cenneti bile korkuturken, Ay Felaketi'ni fethedebilen kişi, cennetin kıskançlığından acı çekecektir. Yani Ay Felaketi'ni takan kim olursa olsun bu dünyanın kuralları gelişim hızını oldukça kısıtlayacaktır. Lakin nasıl olurda Ay Felaketi'nin kudreti bu kadar küçük olumsuz etkiye boyun eğer... Küçük efendi biliyor musunuz? Ay Felaketi'nin özel Tarı Küreleri ya da Aziz Kürelerini bulabildiğiniz sürece... Sadece bir tanesiyle negatif etkilerinin hiçbir önemi olmadığını hemen anlayacaksınız."

 

Ling Chen sert bir biçimde: "Özel Tanrı Küreleri ve Aziz Küreleri... Sen ve Ay Felaketi uzun yıllardır buradaydınız değil mi? Hadi ilk olarak çoktan tanrı klanı tarafından yok edilip edilmediğini bir kenara bırakalım. Eğer var olsalar dahi o seviyedeki eşyalar oldukça güçlü seviyedeki varlıklar tarafından ele geçirilmiş ya da en güçlü varlıkların bile ulaşamayacağı oldukça tehlikeli yerlerdedirler. Nerede olduklarını bile bilmiyorum. Bilsem bile, sahip olabilmek için ne gibi bir yeterliliğim var ki." dedi. Peri sınıfı bir kürenin etkileri bu kadar harikayken Gizemli Tanrı sınıfı ve Yok edici Aziz sınıfı kürelerin ne kadar güçlü olduğunu hayal etmek oldukça kolaydı. Eğer bir tanesini elde edebilirse, oyuncular arasında coşmasına yeterde artardı bile. Fakat bu seviyedeki küreler şu an da var olsun ya da olmasın... Eğer varsalar, nasıl olurda kolayca elde edilebilsin? Bırak Gizemli Tanrı ve Yok edici Aziz'i, Cennet sonu sınıfı eşyaları oyuncuların oyunun geç evrelerinde bile elde etmesi imkânsızdı. 

 

Ling Chen'in söyledikleri oldukça mantıklıydı. Yine Qi Yue'nin yüzünde daha önce ki gibi bir gülümseme varken yavaşça: "Küçük efendi, onları bulmanız için tabii ki size yardım edeceğim. Ay Tanrısı Klanı bedeli ne olursa olsun kesinlikle onları yok etmek istiyor ama Ay Felaketi yok olmadığı sürece özel Tanrı Küreleri ve Aziz Küreleri asla yok edilemez. Aynı zamanda on iki Tanrı Küresi ve üç Aziz Küresi güçlerini sadece Ay Felaketi'ne takıldıklarında ortaya çıkarabilir. İnsan, tanrı ya da şeytan olmaları fark etmeksizin eğer bir tanesini bile elde etseler, sadece gücünün zerresini bile kullanamamakla kalmayıp aynı zamanda onlara kötü şans da getirecektir. Geçirdikleri her dakikanın bir diğerinden çok daha uzun olduğunu düşüneceklerdir. 

 

Qi Yue dudaklarını büzüp gülümsedi ve sonrasında yavaşça: "Küçük efendi, kalbinizdeki rahatsızlık ve endişeyi anlıyorum. Fakat tüm endişeleriniz tamamen yok olacak... Çünkü bu yer altındaki alanda bir özel Tanrı Küresi mevcut!" dedi.

 

Ling Chen bir an için afalladı ve sonrasında hızlıca: "Nerede?" diye sordu.

 

Burada özel Tanrı Küresi mi var? Bir Tanrı Küresi... Gizemli Tanrı sınıfı bir enerji küresi! Gizemli Tanrı sınıfındaki bir enerji küresinin değeri bir parça Gizemli Tanrı sınıfı ekipmanla kıyaslanabilirdi! Eğer gerçekten de böyle bir eşyayı şu an elde edebilirse... Bu Gizemli Tanrı sınıfı bir eşya! "Cennet'in Kıskançlığı'nı" üzerine çekecek olsa dahi yine de tamamen kabul ederdi.

 

Ling Chen'in ifadesindeki sabırsızlık cadının gülümsemesini daha da baştan çıkarıcı yapmıştı: "Buradan önceki alanı koruyan büyük çocukta. Büyük çocuk çok uzun yıllardır uyuyor. Çoktan çevresine olan tetikteliğini kaybetti ve küçük efendi'nin buraya kolayca gelmesine izin verdi." 

 

Buradan önceki alanı koruyan koca çocuk... Tao Tie mi?

 

"Koca çocuğun aç gözlü ve çabuk sinirlenen bir doğası var ve bu kadar yıl boyunca bu alanı korumak onun için çok zor geldi. Kim bilirdi ki bu kadar süre dayanıp şimdiye kadar buradan ayrılmayacağını. Ay Felaketi'nin İkizler Küresi onun vücudunda, şu anda Ay Felaketi'ne sahip olduğun için sana zarar vermeyecektir. Ayrıca İkizler Küresi'ni koşulsuz olarak kendisi sana verecektir. Hatta iyi bir ruh hali içerisindeyse başka hediyeler de verebilir. Küçük efendi gidip koca çocuğu şimdi bulmak ister misiniz?"

 

"Gidelim!"

 

Ling Chen hiç tereddüt etmeden altıncı alana giden geçide doğru yürüdü. Ay Felaketi tarafından gelecek olan negatif etkiyi gerçekten de karşılamak istiyordu. Özellikle Efsanevi Gizemli Tanrı küresinin ne kadar güçlü bir yetenek barındırdığını bilmek istiyordu.

 

Qi Yue hafifçe gülümseyip iki, üç adımlık bir mesafeyi koruyarak hemen arkasından takip etti. Ling Chen önden yürüyor olmasına rağmen Qi Yue'nin vücudundan gelen belli belirsiz kokuyu hala alabiliyordu. İtiraf etmeliydi ki bu atmosfer onu mest ediyordu. Arkasındaki bu kadın, bir kere cazibesine kapıldığınızda hiçbir erkek ondan kaçamazdı. Yürürken daha öncesinde göğüslerini kavradığının görüntüsü zihninde belirip durmaya başlamıştı. Birçok kere gizlice kafasını sallamıştı ama görüntüyü kafasından atmayı ne kadar denerse o kadar atamıyordu. Dahası zihnine nüfuz eden o yumuşak ve ipeksi hissi unutamıyordu. Hatta birçok kere arkasına dönmek ve göğüslerini kavrayıp o nihai hissin tadını çıkarmanın isteği birçok kere aklından geçmişti.

 

Onunki kadar güçlü bir ruh Shui Ruo'nun çıplak vücudu karşısında bile duruşunu korumayı birçok kere başarmıştı. Bu bir kadına karşı kontrolünü kaybettiğini hissettiği ilk seferdi.

 

Cadı, cadı, cadı!

 

"Küçük efendi, göğüslerime dokunup dokunmamayı düşünüyor olabilir misiniz?" Qi Yue'nin yumuşak sesi arkasından ona ulaşmıştı. 

 

Ling Chen adımlarını şaşırdı ve sonrasında adımları hızlanıp kafasını bile çevirmeden ileriye doğru yürüdü. Arkasından bir dizi çarpıcı, baştan çıkarıcı kahkaha yükseldi. 

 

Ling Chen bu sefer aurasını bilerek saklamadı. Geçitten çıktığı anda yüzüne çarpan devasa bir tehlike hissi ansız adımlarını durdurmasına sebep oldu. Tao Tie'nin devasa vücudu bir kere daha görüş alanına girdi. Alana girdiği anda yer sarsan, derin kükremelerle birlikte Tao Tie derin uykusundan uyandı. 

 

Huu~~

 

Güçlü sesler Ling Chen'in kulak zarlarını ve tüm vücudunu oldukça rahatsız etti. Tao Tie'nin vücudu ayağa kalktı, ayağa kalktığında vücudu elli metreden daha yükseğe ulaşıyordu. Devasa vücudunun karşısında Ling Chen kendini bir karınca kadar önemsiz hissetti. Gözlerinin kafasında değil de koltuk altlarında olduğunu ancak şimdi fark edebildi. Her koltukaltının altında, Ling Chen vücudundan daha büyük birer siyah ve yeşil göz açılıp, ona kilitlendi. Ya da daha açık olmak gerekirse bileğindeki Ay Felaketi'ne kilitlendi.

 

"Kimsin~sen?!"

 

Tehlike aurası aniden oldukça zayıfladı. Uyanan Tao Tie saldırmak yerine Ling Chen'le yüzleşti ve insan gibi kükreyen bir ses çıkardı.

 

Tao Tie'nin sesi uzaydan geliyormuş gibiydi. Titreşimleri Ling Chen'in vücudundaki tüm kanın kaynamasına sebep oluyordu. Bir Gizemli Tanrı yaratığından gelen baskı küçük görülemezdi. Ling Chen bile bu devasa yaratıkla yüzleşirken boğuluyormuş gibi hissediyordu. Eğer Tao Tie aurasıyla zorla ona kilitlense bırak savaşmayı, hareket bile edemeyeceğine inanıyordu. Gizemli Tanrı yaratıkları oyuncuların kesinlikle yenemeyecekleri yaratıklardı. Bu saçmalık değil, bilinen bir gerçekti.

 

Ling Chen derin bir nefes aldı. Tam cevap vermek üzereyken, arkasında duran Qi Yue yanına yürüyüp ağzı açtı ve: "Hey koca çocuk, uzun zamandır seni görmüyordum. Hâlâ burayı koruyacağını düşünmüyordum. Aslında birazcık duygulandım." dedi.

 

"Belki aç gözlü, vahşi ve dünyadaki en uç kötücül yaratık olarak çağırılabilirim ama asla nankör değilim, özellikle söylediğim hiçbir sözden geri dönmem... 10000 yıl benim için göz kırpması kadar. Sadece 10000 yılın geçtiğini ve Ay Felaketi'nin bağlılığını kazanan başka birinin çıkacağını pek sanmıyordum. Küçük kız, sonun beklenenden biraz daha iyi olabilir gibi görünüyor. Geleceğin nasıl olacak, bu tamamen senin sıkı çalışmana bağlı. Verdiğim söz yeni bir konak bulana kadar Ay Felaketi'ni korumaktı ama bu seni korumak ve yardım etmek değildi."

 

Tao Tie olduğu yerde hareket etmeden duruyordu. Ses ona doğru geldiğinde Ling Chen devasa ağzının hareket ettiğini görmedi. Sesin nereden geldiğini bilmiyordu. 

 

"Ay Felaketi'ne bağlanan başka biri..." 10000 yıl önce Ay Felaketi başka birine mi bağlanmıştı? Diğer kişinin de benim gibi Ay Felaketi'ni ele mi geçirdiği ya da Ay Felaketi'nin kuklası mı olduğunu bilmiyorum. 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr