Chu Bey yaklaştıkça algıladığı aura yüzünden şu zamana kadar ki hayatında olmadığı kadar temkinli yaklaşıyordu yumurtaya.

Yumurtanın elli metre çapında bir göçüğün ortasında durduğunu gördü.

Yumurta çeşitli rünlerle süslenmiş adeta bir zanaat harikası görünüme sahip ama bir o kadar da ölümcül bir auraya sahipti.

Yaklaştıkça büyüklüğünden bir ejderha yumurtası olduğunu anlayan Chu Bey bunun hangi ejderha türüne ait bir yumurta olduğunu bilemez.

Yumurta bordo ve siyah karışımı bir renkte ve beyaz rünlerle süslenmekteydi.

Son derece ihtişamlıydı Chu Bey içinden Oğlum aynı senin kadar nadir ve güzel bir ejderha ortaya çıktı...

**

*

*

*

*

*

Ejderha yumurtasının diyara geldiğinin haberi çoktan herkese yayılmış ve geçen onlarca yıl halkın yasını bölmüş şenlikler başlamıştı Hükümdarlarının tek oğlu I.Prens Yuudai Ryuu artık uyanacaktı.

*

*

*

Yuudai ise bilinç altı türlü ırklarla türlü savaşlar vermekteydi...

O bilinç altında neler yapabileceğini düşünürken bir gölge gelip alnına dokunmuştu ve kendini bi anda bu savaşın ortasında bulmuştu.

İlk önce bir er olarak savaşmış ve bilinç altında geçen yüzlerce yılda artık kendi ordusunu yönetecek seviyeye ulaşmıştı.

Yuudai'nin askeri zekası bilinen diyarda bulunan herkesi aşmıştı bu bilgiler ve bilinç altında kazandığı yüzlerce yıllık tecrübe onu bu dünyaya çok daha kolay alıştıracaktı.

Son günlerde bilinç altında yaşadığı dünyada gökyüzünü Kızıl-Siyah bulutlar ve Beyaz şimşekler süslüyordu anlam veremesede bunun sebebinin bu savaşta rolünü üstlendiği kişi yüzünden olduğunu düşünmeyi seçmişti.

Bu geçen yıllar artık onu sıkmış ve uyanma isteği daha da artmaya başlamış.

Dünya da geçen ortaçağ savaşlarından farkı olmayan bu dünyada savaş yönetmek onun zekasında olan biri için  sıkılmakta geç kalmış bile sayılırdı.

Aniden kızıl-siyah gök yarılmaya ve son derece parlak bir beyaz ışık sızmaya başladı...