Çeviri: bebebiskuvisi

“İşte burası. Gidip seç.”

Kütüphanenin dokuzuncu binası yedi katlıydı ve yedinci katta sadece yedi raf vardı.

Her rafta birkaç kitap ve birkaç yeşim parşömen vardı.

Ayrıca tüm raflarda koruyucu düzenler bulunuyordu.

Yi Yun rahat rahat raflara göz attı ve gördüğü bazı yeşim parşömenler onu şok etti.

Yeşim parşömenlerin rengi kan kırmızısıydı ve bu kırmızı oldukça koyuydu. Her yeşim parşömenin yüzeyinde antik metinler yazılıydı ve köklü bir geçmişe sahip oldukları görülüyordu.

Yi Yun yeşim parşömenlerdeki yazılardan birini okudu. “‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nin Yedinci-Dokuzuncu Ciltleri!”

‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nin son üç cildi mi?

Yi Yun nefesini tuttu. Şimdiye kadar, ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nin sadece ilk üç cildini almış ve bunlara karşılık ejder runu ve iki onur puanı vermişti; kaldı ki, bunlar tüm ciltler arasında en ucuz olanlardı.

Sonraki ciltlerin fiyatı katlanarak artıyordu.

‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nin tüm ciltleri için ne kadar onur puanı harcamak gerektiğini kimse bilmiyordu.

“‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nin son üç cildi burada saklanıyor. Bu da, buradaki gizemli totem teknikleri ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ ile aynı seviyede demek!”

Yi Yun etrafına bakındı ve gizemli totem tekniklerinin bulunduğu rafı gördü. Rafta üç yeşim parşömen ve bir de siyah bir kitap vardı!

Üç yeşim parşömenden ikisi, aynı gizemli tekniğin ardışık ciltleriydi.

Üçüncü parşömen diğerlerinden farklı bir gizemli teknikti.

Ve kara kitap da bir başka gizemli teknikti.

Başka bir deyişle, rafta sadece üç gizemli totem tekniği vardı.

Her biri de paha biçilmezdi!

“Bu gizemli teknikler…” Koruyucu düzen nedeniyle Yi Yun onları alıp okuyamadı ama gizemli tekniklerin giriş kısımlarını okuyabiliyordu.

“‘Beş Elementin İlahi Totemi’, Tai Ah Kutsal Krallığı’nın İlahi İmparatoru Tianfeng tarafından Kutsal Yaban’da açığa çıkarılmış bir Büyük İmparator’un viranelerinde bulunmuştur. ‘Beş Elementin İlahi Totemi’nde ustalaşmak için beş elementte -metal, su, ateş, toprak, odun- ustalaşmak gerekir. Beş elementin yasalarını anladıktan sonra tekniğin tamamlanması için her bir element anlayışının birleştirilip kaynaştırılması gerekir!”

Yi Yun ‘Beş Elementin İlahi Totemi’nin girişini okudu.

Sadece bu giriş bile çoğu insanın korkmasına yeterdi. Sonuçta bu gizemli teknikte ustalaşabilmek için beş elementin yasalarını anlamak ve beş elementin gücünü kontrol edebilmek gerekiyordu.

Ortalama birinin bir yasada ustalaşabilmesi bile oldukça olağanüstüydü. Örneğin, Chu Xiaoran’ın buz yasalarına büyük bir yakınlığı vardı ve sadece bunun için bile olağanüstü bir elit kabul ediliyordu, ve hatta öyleydi de. Ama ‘Beş Elementin İlahi Totemi’nde ustalaşmak için beş elementin tümünün yasalarına yatkın olmak gerekiyordu.

Dahası, beş elementin yasalarını da birleştirmek zorundaydınız!

Bu birleştirme işlemi, kesinlikle zor bir süreç olacaktı! Muhtemelen her bir elementte ayrı ayrı ustalaşmaktan bile daha zor!

“İlahi İmparator Tianfeng ‘Beş Elementin İlahi Totemi’ni öğrenebildi mi?”

Yi Yun, İlahi İmparator Tianfeng’i daha önce duymuştu. Mutlak gücü ve mutlak kontrolü arzulayan bir imparatordu. Tai Ah Kutsal Krallığı’nın İlahi İmparatoru olmasının yanı sıra Tai Ah Kutsal Şehri’nin Şehir Lordu unvanını da almıştı. Bu da, Tai Ah Kutsal Krallığı tarihinde oldukça az rastlanan bir şeydi.

İlahi İmparator Tianfeng’in akıl almaz bir gücü vardı, yoksa Büyük İmparator’un unutulmuş harabelerine giremezdi zaten. Orası, bilgelerin bile ölebileceği bir bölgeydi.

“Hehe…” Cang Yan sinsice gülümsedi. “Hayır, yapamadı. Şaşırtıcı bir idrak kabiliyetiniz olsa bile beş elementin yasalarını anlamayabilirsiniz. Element yasalarından birini kavramaktan aciz olabilirsiniz. İlahi İmparator Tianfeng beş yasanın her birinde ustalaşabilmek için çok çok uzun bir süre harcadı. Sayısız element tabanlı ilkel türü öldürdü ve en sonunda beş elementte ustalaşmayı başardı ama bunları birleştiremedi. Yani, ‘Beş Elementin İlahi Totemi’nde ustalaşmayı başaramadı.”

Cang Yan, bunları büyüleyici bir gülümseme ile Yi Yun’a bakarken söyledi. İfadesi şöyle diyordu:

“Ne dersin? Bunu beğenebildin mi bari? İlahi İmparator Tianfeng’in bile ustalaşamadığı bir şeyi öğrenmek ister misin? Yine de bundan korkup pısmadıysan vazgeçene kadar etrafta ne kadar süre boyunca aylak aylak dolaşacağını görmek istiyorum.”

Yi Yun sessizce gizemli tekniğin tanıtımını yerine bıraktı ve ikinci gizemli tekniğin tanıtımını aldı.

“‘Yıldızların Kitabı’! Yıldızların gücüyle etkileşim kurularak bu güç, öldürülen metruk hayvanların Metruk Gücü ile birleştirilebilir ve Kadim Yıldız Kitabı oluşturulabilir! Kadim Yıldız Kitabı, bu gizemli tekniğin ‘Görünüş Totemi’dir. Kadim kitap bir kez açıldığında yansıttığı takım yıldızlarının gücü ödünç alınarak bir Yer ve Gök düzeni oluşturulur. Bu, yenilmezliğin kapısını açan en iyi saldırı ve savunma kombinasyonudur!”

‘Beş Elementin İlahi Totemi’nden sonraki ‘Yıldızların Kitabı’ idi! Sadece bu açıklamadan bile onun ne kadar güçlü olduğu hissedilebilirdi.

“‘Yıldızların Kitabı’nda ustalaşan oldu mu?” diye sordu Yi Yun.

“Hehe. ‘Yıldızların Kitabı’ sadece yıldızların gücüyle etkileşim kurmayı gerektiriyor. Bu, çok zor olsa da ‘Beş Elementin İlahi Totemi’ kadar değil. Metal, odun, su, ateş, toprak elementi yasalarında ustalaşmak gerekmiyor. Tarihe bakıldığında, Tai Ah Kutsal Krallığı’nda ‘Kadim Yıldız Kitabı Totemi’nde ustalaşmayı başaran bir bilge vardı. Kadim kitap bir kez açıldığında takım yıldızlarını yansıtabilir, ama kimse bu yıldızları kullanarak bir Yer ve Gök düzeni oluşturmayı başaramadı...”

“Öyle görünmüyor ama, ‘Yıldızların Kitabı’, ‘Beş Elementin İlahi Totemi’nden daha tuhaf ve daha zor. Yine de öğrenmeyi denemek istiyor musun?” Cang Yan bunları muzip bir tonda Yi Yun ile alay ederek söyledi.

Yi Yun karşılık vermedi ve üçüncü gizemli totem tekniğine bakmaya başladı.

Bu gizemli totem tekniği çok özeldi. Yeşim parşömene değil de çok eski, siyah bir kitaba kaydedilmişti.

Kitap o kadar inceydi ki, sadece birkaç sayfa varmış gibiydi.

Eski kitabın tanıtımı da ayrıntılı değildi…

“İsimsiz kara kitap, antik bir parça. Sadece ilk on iki sayfası bulunmuştur. İlahi İmparator Tianfeng, bu tekniğe ‘On Bin Hayvan Totemi’ adını vermiştir. ‘On Bin Hayvan Totemi’nde ustalaşmak için on bin ilkel tür öldürmek ve ‘Görünüş Totemi’ni yoğunlaştırmak için onların Metruk Gücü’nü kullanmak gerekir!”

Yi Yun bunu gördüğünde derin bir nefes aldı.

On bin ilkel tür öldürmek mi?

Yok daha neler…

Okumaya devam edince bu isimsiz kara kitabın tanıtım kısmında özel bir element yasası gerekliliği aranmadığını fark etti.

Öldürülmesi gereken on bin ilkel türün hangi element özelliklerine sahip olmaları gerektiğine dair bir kısıtlama yoktu. Öldürülen ilkel türlerin yatkın olduğu element yasaları her türden olduğu takdirde ‘Görünüş Totemi’nde ustalaşıldığında belli bir tür form olmayacaktı.Yani güç ve yasalar kişiden kişiye değişecek ve ihtimaller sınırsız olacaktı!

“Bu ‘On Bin Hayvan Totemi’...Bunda kimse ustalaşabildi mi?” Yi Yun yüzünü Cang Yan’a dönerek sordu.

Cang Yan gözlerini devirdi. “Belli değil mi? Bu eksik bir teknik ve on bin ilkel tür öldürmek gerekiyor. Delilikten başka bir şey değil, kim bunda ustalaşabilir ki?”

“Ama bunda ustalaşabilen de yok değil...Bunu deneyen birisi vardı. İlkel tür öldüremedi ama bir seviye daha düşük metruk hayvanları öldürdü. ‘On Bin Hayvan Totemi’nin prensiplerini takip ederek zar zor da olsa ‘Görünüş Totemi’ni yoğunlaştırmayı başardı. Ama gücü, kitapta tasvir edilenin %1’i idi!”

“Bunun nedeni sadece daha düşük seviye metruk hayvanları öldürmesi de değildi, ana nedeni, ‘On Bin Hayvan Kitabı’nda bahsedilen enerji kontrolünün çok özel olmasıydı. Metruk Gücü’nü ‘On Bin Hayvan Totemi’nin talimatlarına göre deveran ettirmek çok zordur! Bilgeler bile hâlâ bunu anlamaya çalışıyorlar!”

“Eee velet, seçebildin mi?” Cang Yan eğleniyormuş gibi bir ifade ile Yi Yun’a baktı.

Senin için itinayla seçtiğim gizemli totem tekniklerini reddettin ve seni korkutmak için buraya getirmek zorunda bıraktın beni. Şimdi tatmin oldun mu? Buradaki saçma gizemli totem teknikleri, insanların öğrenebileceği şeyler değil.

Neye karar vereceksin görelim bakalım.

Yi Yun rafın önünde sessizce durup bekledi. Her şeyi enine boyuna düşünüyordu.

Bu üç gizemli teknikten hangisini seçmeliydi?

Cang Yan yan tarafta duruyor, kıs kıs gülüyordu. Yi Yun’un içinden çıkamayacağı bir durumda olduğunu biliyordu. Ama sadece buraya geldikten sonra bu tekniklerin boyunu aştığını ve her birinin imkansız bir girişim olduğunu fark edebilirdi.

Yi Yun’un geri adım atarak bu üç gizemli totem tekniğinden hiçbirini seçmemesini bekliyordu zaten.

Ama durum buraya kadar gelmişken Yi Yun’u zor durumda bırakmaktan ve onunla dalga geçmekten de çekinmiyordu. Yi Yun’a elinin uzanamayacağı şeyler de olduğunu öğretmek istiyordu.

On üç yaşındaki gençler hırslı ve kendini beğenmiş olmaya yatkın olurlardı. Göklerin altındaki en ve tek özel kişi olduklarını düşünürlerdi. Yi Yun’un olgunlaşması için şu anlık bir başarısızlık oldukça faydalı olurdu.

“Velet, iyice düşündün mü?”

Zamanı geldiğini düşünen Cang Yan, Yi Yun’u içine sıkıştığı bu garip durumdan kurtarmaya karar verdi. Yi Yun’a verdiği dersin şimdilik yeterli olduğuna inanıyordu.

“Düşündüm.” Yi Yun bir süre daha düşündükten sonra yanıtladı.

“Pekala, bundan daha çok hoşlanmaya başladım!” Cang Yan menun bir şekilde başını salladı. Yüzünden birbiri ardına geçen ifadeler şunları diyordu: “Bu çocuk öğretmeye değiyor!” “Yaşlı bir adamın söyledikleri nadiren yanlış çıkar.” “Sen gelirken ben dönüyordum, hey yavrum hey!” Nasıl olur da tavsiyemin yanlış olduğunu düşünebilir? Gençken hata yapmakta sorun yok gerçi; sorun, hatayı fark etmemektir. Yanlışlarınızı görüp düzeltmek büyük bir erdemdir.

Cang Yan, Yi Yun’un omzuna vurdu ve tam birkaç söz söylemek üzereyken Yi Yun’un sözleri, Cang Yan’ın söylemek üzere olduğu kelimeleri boğazına tıkadı.

“Kıdemli Cang Yan, astınız iyi anlıyor. Bu küçük, üçüncü gizemli totem tekniğini, ‘On Bin Hayvan Totemi’ni seçecek…” Yi Yun dikkatli bir şekilde düşündükten sonra bu karara varmıştı.

“Uh…” Cang Yan boynu bir karga tarafından koparılmış bir horozmuş gibi Yi Yun’a baktı.

Gözlerini genişletti ve inanmazlık içinde Yi Yun’a baktı.

Yi Yun ise hâlâ dalgın görünüyordu.

Üç gizemli teknik arasından ilkini hemen elemişti. Beş element yasaları, Yi Yun’un arzuladığı hedefler değildi.

İkinci ve üçüncü gizemli tekniklerin ise, kendi avantajları vardı.

İkinci gizemli teknik, yıldızların gücüyle yetişime imkan sağlıyordu!

Yi Yun bu dünyaya geldikten hemen sonra geceleyin Bulut Çölü’nde Mor Kristal ile yıldızların enerjisini özümsediğini hatırladı. O solgun, hayale benzer ışıklar, Yi Yun’un zihninde hâlâ tazeydi. Çünkü onlar, Mor Kristal’in yeteneklerini yavaş yavaş fark etmesini sağlamıştı.

Mor Kristal’i kullanarak ‘Yıldızların Kitabı’nda kolayca ustalaşabileceği düşünülebilirdi.

Ama…’Yıldızların Kitabı’nın sınırları vardı. Sadece yıldızların gücünden bahsedilmesi, bunun tek bir yasa olduğu anlamına geliyordu.

Ayrıca yıldızların gücü ile Saf Yang arasında büyük bir fark vardı. Kullandığı ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ ile uyumlu değildi.

Yi Yun bundan dolayı üçüncü tekniği seçmeye karar vermişti; sonsuz ihtimal ve sınırsız çeşitlilik barındırıyordu sonuçta. ‘On Bin Hayvan Totemi’ ne yasalarla sınırlanıyordu ne de belirli enerjilerin özellikleriyle.

Ne yazık ki…

‘On Bin Hayvan Totemi’ eksikti!

Bu da, ‘On Bin Hayvan Totemi’ni seçtiği ve teknikte ilerlediği sürece sayısız güçlükle karşılaşacağı anlamına geliyordu.

O noktaya ulaştığında ‘On Bin Hayvan Totemi’nin diğer sayfalarını da bulması gerekecekti. Ama böyle antik ve isimsiz bir kitabı bulmak neredeyse imkansızdı.

“İmkansızsa enerji dolaşımı için Mor Kristal’i kullanırım. Bazı eksikleri Mor Kristal ile telafi edebilirim. Ya da benzer bir gizemli totem tekniği bulup onun üzerinde çalışmaya başlarım.”

Yi Yun kendi kendine konuşurken Cang Yan’a doğru döndü ve Cang Yan’ın ağzının açık kaldığını fark etti. İfadesi cansızdı ve genişçe açılmış gözlerle Yi Yun’a bakıyordu. Nefessiz kalarak ölmüş bir balık gibi görünüyordu.