Bölüm 189: Göksel Kader Yaylası

avatar
9647 5

Tales of Demons & Gods - Bölüm 189: Göksel Kader Yaylası


 

Çeviri: AllenWalker Düzenleme: Dunklesplatz

 


Allen Notu: Arkadaşlar bu bölümde congee diye bir yiyecek var. Onun tanımı:

*Kırık pirinçle yapılan bir asya yemeği. Pirinç çorbası ile pirinç pilavı arasındaki bir kıvamda, et suyunda kaynatılan pirincin saatler sonra şeklini yitirdiğinde meydana gelen bulamaçımsı geleneksel bir yemektir. Sonrada içine ince doğranmış et veya deniz mahsulleri, yeşil soğan da eklenebilir.*

 

Şehir Lordu Konağında;


Ye Zong'da Nie Li'den bir mektup almıştı.


"Demek Nie Li eğitime gitti." diye söylendi Ye Zong kaşlarını hafiften çatmıştı. Şanlı Şehrin içindeki gizli felaketi kısa bir zaman önce ortadan kaldırmışlardı ve Kara Loncada şimdilik geri çekilmişti. Şu anlık Şanlı Şehir güvendeydi. Nie Li etraftayken Ye Zong'un üstündeki yük biraz hafifliyordu, sonuçta Nie Li ona bir çok konuda yardımcı olmuştu. Şimdi ise Nie Li gitmişti ve Ye Zong bu farklılığı çok kolay bir şekilde kaldıramazdı.


"Fakat sen giderken bile arkanda birçok hazine bıraktın." dedi Ye Zong kafasını kaldırıp. Nie Li'nin arkada bıraktığı eşyalardan bazıları Şanlı Şehri korumak içindi ve içlerinden bir tanesi de gelişim tekniğiydi. Bu gelişim tekniği özellikle Dev Kar Rüzgarı Maymunuyla birleşmiş insanlar içindi. "Bana verdiğin bu teknik için sana teşekkür ederim seni küçük sersem velet!"


"Onun kayınbabası olmak hiçte kötü durmuyor." diye düşündü Ye Zong. Kalbinde o çoktan Ye Ziyun ve Nie Li'nin evlenmesine izin vermişti.


Aziz Kurucu Dağlarının ötesinde Sonsuz Orman'ın içinde;


Nie Li hızlı bir şekilde Sonsuz Orman'ın içinde ilerlemeye devam ediyordu, ilerlediği yolu çok iyi bir şekilde biliyormuş gibi hareket ediyordu. Ormanın içi ona çok tanıdık geliyordu, bu yerden daha önce birkaç kere geçmişti. Fakat çevresinde çok korkunç Şeytan Canavarları ortaya çıkıyordu.


Gölge İblisiyle birleştikten sonra Nie Li'nin hızı bir kaç kat daha artmıştı. Bundan dolayı bir tehlikeyle karşılaşacağını sezdiği zaman çok hızlı bir şekilde yönünü değiştirebiliyordu. Karanlık ormanda biraz ilerledikten sonra gideceği yere ulaşmıştı.


Önceki hayatında Şanlı Şehirde yaşayan insanların hepsi Karanlık Çağdan sadece kendilerinin sağ bir şekilde kurtulduklarına inanıyorlardı. Karanlık Çağdaki Şeytan Canavarı saldırısı çok korkunç bir hasar vermişti ve her hangi bir şehirde insanlar yaşayamaz hale gelmişti. Fakat, bazı insanlar gizemli bir kaç teknik kullanarak sağ kalmayı başarmışlardı ve dünyada insan sayısı artırmaya devam etmişlerdi. Etraflarında sürekli ölüm tehlikesi olmasına rağmen yaşamaya devam etmişlerdi.


İnsanlığın hayatta kalma içgüdüsü tahmin ettiklerinden daha güçlüydü.


Nie Li'nin şu anda gittiği yer önceki hayatında Şanlı Şehirden kaçtıkları zaman ilk olarak uğradıkları yer olan Göksel Kader Yaylasıydı.


Göksel Kader Yaylası bir dağın zirvesinde bulunuyordu, dağın tepesinin görünüşü ise sanki bir tarafı kesilmiş gibi duruyordu, kesilen kısım ise geniş bir düzlük şeklini almıştı.  Dağın tepesine giden tek bir yol bulunuyordu. Bu alanda binlerce insan yaşıyordu.


Göksel Kader Yaylası yüksek rakımlı bir arazide konuşlandığı  için aşağı ve yukarı olmak üzere sadece tek taraflı bir yolu vardı. Bu alan Şeytan Canavarlarının bile tırmanmasını zorlaştıran bir yer olduğundan dolayı güvenli bir bölge oluyordu. Bu alanın tek sıkıntısı yemekti bundan dolayı burada yaşayan insanlar zar zor yaşamayı başarıyorlardı.


Göksel Kader Yaylasının altında, son derece dehşet verici ve tehlikeli bir alan vardı ve bu yer Kara Kaynak olarak adlandırılıyordu.


Kimse Kara Kaynağın nereden geldiğini bilmiyordu ama onun Aziz Kurucu Dağlarından gelip sonu olmayan bir çatlağın içine gittiğini biliyorlardı. Kara Kaynağın çevresinde Kara Altın Seviye Şeytan Canavarları yaşıyordu. Efsanelere göre sonsuz çatlığın dibinde çok güçlü Efsane Seviye Şeytan Canavarlarından oluşan bir grup vardı.


Eğer bu kendiliğinden oluşmuş engeller olmasaydı Göksel Kader Yaylası yaşamak için güvenli bir yer olmazdı.


Gün ışıkları Göksel Kader Yaylasına düştüğü zaman Nie Li çoktan Göksel Kader Yaylasının pazar yerine ulaşmıştı ve üstünde kısa bir elbise vardı.


Pazar çok hareketliydi. Burada dolaşan insanlar eskimiş elbiseler giyiyorlardı.  Onlarla kıyaslanınca Nie Li'nin üstündeki kıyafetler oldukça temiz görünüyordu.


"Bu genç efendinin kim olduğunu bilmiyorum, daha önceki toplantılarda onu hiç görmedim." Pazar yerindeki birçok insan bu yeni gördükleri insan hakkında konuşmaya başlamıştı.


Göksel Kader Yaylasına gelen son ziyaretçinin üzerinden yüzyıllar geçmişti bundan dolayı Nie Li'nin bir ziyaretçi olacağını hiç düşünmemişlerdi.


Nie Li belini esnetti ve daha sonra fazla miktarda havayı ciğerlerine çekti. Daha sonra kaygısız bir şekilde gülümsedi. Buradaki her şey önceki hayatında geldiği gibi duruyordu. Nie Li hiç durmadan sabit bir hızda congee* dükkanına doğru yürüdü.

Uzun Altın renginde saçları olan bir adam mutfakta yemek yapıyordu ve çekici, tatlı bir kız ise gelen müşterilerle ilgileniyordu.


"Yaşlı adam Yun'un yeri hep en iyisi olmuştur!" dedi ve gülümsedi Nie Li. Bir masaya oturduktan sonra "İki tabak ağaç tozu congee alabilir miyim?" dedi.


Bir kaç dakika sonra bir kız elinde ahşap bir tepsiyle iki sıcak congee getirmişti. Kızın yaşı görünüşünden tahmin edilirse on beş on altı yaşları arasında gibi duruyordu ve düz açık mavi bir elbise giyiyordu. Kıyafetin üzerinde birçok yama parçası gözükse de bunların hiç biri kızın güzelliğini lekelemeye yetmiyordu. Uzun ve ince kaşlarının altında bir çift mavi gözleri parlıyordu. Pembe yanakları ve düz bir burnu vardı. Her gülümseyişinde ağzının kenarlarında iki adet gamze ortaya çıkıyordu ve bundan dolayı etrafında ki insanları güzel bir şekilde etkilemeyi başarıyordu. Altın renginde uzun saçları omuzlarını perdeliyordu.


Kız kardeş Yun önceki hayatındaki gibi çok güzel, tek fark önceki hayatında geldiği zaman karşısındaki kız biraz daha büyüktü.


Önceki hayatında, buraya geldikleri zaman yaşlı adam Yun ve kız kardeş Yun Ling kendisini ve Ye Ziyun'u yanlarına almak istemişlerdi. O zamanlar hem kendisine hem de Ye Ziyun'la çok ilgilenmişlerdi ve Nie Li bunların hepsini hatırlıyordu. Daha sonraları Nie Li ve Şanlı Şehirden gelenler yolculuklarına devam etmek zorunda olsalar da bu olayda Yaşlı Adam Yun ve kardeş yun Ling'in hiç bir hatası yoktu. Nie Li onlar buradan ayrılırken Yun Ling'in gözyaşları döktüğünü açık bir şekilde hatırlıyordu.


İki kase congee Nie Li'nin önündeki masaya geldi, Yun Ling'in Nie Li'ye bakmaya başladı, bakışlarında şaşkınlık ifadesi vardı. O ve babası günlük olarak çok sayıda kişiye hizmet ediyorlardı  ve Yun Ling'in hafızasının iyi olması sebebiyle o bu alanda yaşayan herkesi hemen hemen tanıyordu. Fakat Nie Li'yi daha önce hiç görmemişti.


Yun Ling'in elleri ufaktan titremişti ve şaşkınlığı sesinden de belli olacak bir şekilde "Küçük kardeş, Küçük kardeş, seni daha önce hiç görmemiştim. Sen Göksel Kader Yaylasında yaşamıyorsun değil mi?" diye sordu.


"Hayır, ben sadece buradan geçen bir gezginim." dedi Nie Li.


Nie Li'nin söylediklerini duyduktan sonra Yun Ling'in ağzı şoktan dolayı açık kalmıştı. Son bir kaç yüz yıldır bu bölgeden geçen hiç bir gezgin görülmemişti. O bu olanlardan dolayı bu dünyada kendilerinden başka yaşayan insanların olmadığını düşünüyordu. O asla bugün dış dünyadan gelen bir müşterilerinin olacağını düşünmemişti.


Yun Ling hızlı bir şekilde Nie Li'nin yanına oturdu ve meraklı bir şekilde Nie Li'ye bakarak "Nereden geliyorsun? Neden bizim Göksel Kader Yaylamıza geldin?" diye sordu.


"Benim amacım Aziz Kurucu Dağlarının iç bölgelerine doğru ilerlemek ve orada eğitim yapmaktı. Yani istemeden buraya geldim." dedi Nie Li ve hafifçe gülümsedi. Yun Ling'in büyük meraklı gözlerini kırpıştırdığını görünce önceki hayatından anıların aklına gelmesine engel olamadı. Önceki hayatında Nie Li ve Ye Ziyun buraya geldikleri zaman Yun Ling aynı bu şekilde onları karşılamıştı.


"Ben dış dünyanın korkutucu Şeytan Canavarları tarafından işgal edildiğini duymuştum. Kara Obsidyen Seviye uzmanların bile dış dünyada hayatta kalamayacakları söyleniyordu. Acaba sen Kara Obsidyen Seviye bir uzman mısın?" diye sordu Yun Ling. Nie Li eğitim için Aziz Kurucu Dağlarına gitmek istediğine göre onun baya güçlü bir uzman olduğunu düşünüyordu.


Yun Ling'in bahsettiği Kara Obsidyen Seviye uzman Şanlı Şehirdeki Kara Altın Seviye uzmana denk bir güce sahipti. Burada bulunan gelişim tekniklerinin tamamlanmamış olduğundan dolayı burada ki en güçlü uzman Bir Yıldız Altın Seviye bir uzman gücünü sahip olabiliyordu.


"Ben Kara Obsidyen Seviye bir uzman değilim. Fakat hayatımı korumak için bir kaç tane teknik biliyorum. Bundan dolayı güçlü Şeytan Canavarları bana bir şey yapamıyor."


Aniden, mekandan hoşnut olmayan bir adam bağırmıştı.


"Neden benim congee'm hala gelmedi?"


"Geliyoor." diye hızlıca cevapladı Yun Ling. "Nerede kalmayı düşünüyorsun?" diye sordu Nie Li'ye.


Nie Li bir süre düşündükten sonra "Buraya yakın bir hotelde kalmayı düşünüyorum. Fakat benim Göksel Kader Yaylasında kullanılan paralarım yok. Onun yerine başka eşyalarla takas edebilme olanağım var mı acaba?" diye sordu.


Nie Li'nin söylediklerini duyduktan sonra Yun Ling gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Nie Li dış dünyadan geliyordu ve onun Yun Ling'in daha önce hiç görmediği gizemli eşyalara sahip olma ihtimali vardı.


"En. Tamam. Önce şu congee'yi götüreyim. Biraz bekle hemen geri geleceğim." dedi Yun Ling gülümseyerek.


"Tamam." dedi Nie Li.


Yun Ling congee'leri götürdü bu sırada Nie Li ise congee'si içerek etrafa bakınıyordu. Buraya gelirken yolda değerli eşyalar satan birçok tüccar görüştü ve bunlara ek olarak da bir kaç avcı grubuna denk gelmişti. Bu avcıların hepsinin uzun boyu ve güçlü gözüken bedenleri vardı. Ellerinde her türden silahtan tuttuklarını görmüştü.


Göksel Kader Yaylasının az sayıda bulunan erzaklarından dolayı onların Şeytan Canavarı avlayıp onların etleriyle karınlarını doyurmaktan başka şansları yoktu. Fakat Şeytan Canavarı avlamak oldukça tehlikeli bir iş olduğundan sadece bu güçlü görünen avcılar bu işi yapıyorlardı.

Şeytan Canavarı avlamaya ek olarak avcılar tüccarlardan gelen teklifleri de kabul ediyorlardı.


Yaşlı Adam Yun'un congee dükkanında da bir avcı gurubu bulunuyordu toplamda altı kişilerdi. Onların fizik yapısı diğer avcılar gibiydi. Uzunlardı ve kaslı bir vücuda sahiplerdi. Özellikle bu gruba liderlik eden adam fazla dikkat çekiyordu. Uzun beyaz bir elbise giyen yakışıklı bir gençti.


"Leydi Yun Ling, az öncesi için özür dilerim. Adamlarım biraz sabırsızdır." dedi genç adam gülümseyerek. Yun Ling'e baktığı zaman gözlerinde sevgi parıltıları çok rahat bir şekilde görülebilirdi.


"Önemli değil, asıl ben sizi beklettiğim için özür dilerim." dedi Yun Ling kafasını kaldırıp. Ellerindeki congee'leri masaya  bıraktı. İçin bir parça et olan congee direk olarak genç adamın önüne servis edilmişti.


Et burada oldukça önemli bir yiyecekti ve sadece çok az sayıda insanın et yiyebilecek statüsü ve parası vardı. Bir kaç avcının gözünde eti gördükten sonra bir kıskanma hissi oluştu fakat hemen sonra kafalarını eğip congee'lerini içmeye başladılar.


"Hadi yiyelim!" dedi genç ve eline aldığı bıçakla eti küçük parçalar halinde bölmeye başladı.


Göksel Kader Yaylasında, Kıdemliler Birliği diye bir oluşum vardı. Bu oluşum şef dışında bu bölge için karar alabilen tek yerdi. Kıdemliler Birliğinde toplamda beş tane Kıdemli vardı.


Bu az önceki yakışıklı gençle ilgili Nie Li'nin önceki hayatından bir kaç bilgisi vardı. O bir Kıdemlinin oğlu olmalıydı. Onun karakteri oldukça iyiydi fakat Nie Li bu gencin adını unutmuştu.


Yun Ling congee'leri dağıtmayı bitirdikten sonra hızlıca Nie Li'nin yanına gitti ve oturdu. O Nie Li'yi çok merak ediyordu ve daha fazla beklemeye tahammülü yoktu.


"Ah doğru! Senin isminin ne olduğunu hala bilmiyorum." dedi ve gülümsedi Yun Ling. Ağzının kenarında iki gamze oluştu ve onu daha da çekici bir hale getirdi.


"Benim adım Nie Li." dedi Nie Li gülümseyerek. Daha önceki hayatından yaşadığı deneyimlere teşekkür etti. Onun Yun Ling'in nasıl bir insan olduğuna dair bir bilgisi vardı ve Yun Ling'in oldukça iyi bir insan olduğunu biliyordu.


"Tanıştığımıza memnun oldum Nie Li. Sakıncası yoksa benimle takas etmek istediğin eşyaların neler olduğunu öğrenebilir miyim?" diye sordu Yun Ling. Doğal olarak dış dünyayla ilgili her bilgi, eşya onun dikkatini çekiyordu.


Allen Notu 2: Hanımlar ve Beyler okuduğunuz novellerin tanıtım sayfasının en altında "inceleme bölümü" bulunmaktadır. Bu bölümün amacı novel hakkında fikirlerinizi buraya yazmaktır. Okuduğunuz Noveller için bu inceleme kısmına yeni okumaya başlayacak insanlar için bir kaç not bırakırsanız sevinirim. Ayrıca inceleme kısmına "Yeni Bölüm ne zaman gelir?" gibi şeyler yazmazsak sevinirim.

 

İyi okumalar. Lütfen yorum yapıp bizi mutlu etmeyi unutmayın.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr