Bölüm 247: Gerçek Lordun Ortaya Çıkışı

avatar
14017 36

King of Gods - Bölüm 247: Gerçek Lordun Ortaya Çıkışı


Çeviri:RassNt Düzenleme:Berkay Lamba



.... Sana söylemem gereken daha önemli bir şey var.”   1.Elder konuşurken gözlerinde bir ışık parladı ama daha sonra hemen söndü, ifadesi değişti.   O anda.   1.Elder anılarının içinde kaybolmuş gibiydi ve yüzünde yalnızlık, alaycılık, pişmanlık ve nefret ifadesi parladı.   Zhao Feng onun öğrencisi olduğundan beri ilk defa 1.Elderi böyle karmaşık duygular içinde görüyordu.   “Bunu söylemek konusunda kendimi haksız hissediyorum ama bu görev aynı zamanda benim kişisel işlerimi de içeriyor…”   1.Elder soğukkanlılığını tekrar kazandı ve kristalden yapılma bir yarım saç fırçası çıkararak Zhao Feng’e verdi.   Zhao Feng saç fırçasına nazikçe dokundu ve onun Orta derece Ölümlü silaha denk özel bir materyalden yapıldığını fark etti.   Orta derece Ölümlü silah bir Klan Elderi için çok güçlü bir malzeme değildi, fakat 1.Elder onu verirken elleri titriyordu.   1.Elder daha sonra hemen bir kalem kağıt çıkardı ve bir mektup yazarak Zhao Feng’e teslim etti.   “Bu mektubu ve yarım saç fırçasını Büyük Gök Kubbe Ülkesinden Liu ailesine teslim etmelisin. Eğer 13 Ülkenin durumu kurtarılamayacak durumda olursa, bu kişi sana onunla olan ilişkimden dolayı yardım edecektir.”   1.Elder temkinli bir şekilde konuştu.   Zhao Feng’in gözleri mektubun üzerinde gezindi ve şu kelimeleri gördü, “Liu Qinxin. Sadece aç.”   Bir mektup, yarım bir saç fırçası. İkisi de Büyük Gök Kubbe Ülkesine gidiyordu.   O kişi ile ustasının arasındaki ilişki neydi?   Zhao Feng merak etse de soru sormadı. Sadece minnettarlığından dolayı bile bu görevi tereddütsüz yerine getirecekti.   Üstelik 1.Elderin Zhao Feng’i önemsediği kesindi. Bunu özellikle Zhao Feng’in yararına yaptığı söylenebilirdi.   Başka bir açıdan bakınca.   Zhao Feng sahip olduğu kabiliyetle 13 Ülkede kalması sadece onun büyümesini kısıtlayacaktı.   Eğer daha büyük ve daha güçlü topraklara girerse, geleceği çok farklı olacaktı.   “13 Ülkeyi 2 ay içinde terk etmelisin. Dahası, gizliliğin için şuandan itibaren kimseyle görüşmemelisin.”   1.Elder net bir şekilde konuştu.   “Usta, yani klandaki insanlarla bir daha konuşamayacak mıyım?”   “Bunu yapmaman en iyisi olur.”   1.Elder iç çekti ve ekledi, “Ailen konusunda ise, ben onlara yardım edeceğim. Eğer arkanda endişe edeceğin bir şey kalmazsa, ayrılabilirsin.”   Bunu duyunca Zhao Feng‘in ifadesi en sonunda değişti.   Neden 1.Elder ölecekmiş gibi konuşmuştu?   Kırık Ay Klanı ve Birliğin en ufak bir umudu dahi yok muydu?   “İlerde Birliğin kurtarılıp kurtarılamayacağını bilmiyorum, ama şuan kurtarılamayacağından eminim.”   1.Elder öğrencisine derince bakarken acı bir şekilde başını sağa sola salladı.   Zhao Feng ustasının sözlerini anlamaya başladı. Geleceği ve umudu Zhao Feng’in ellerine bırakıyordu.   Fakat Zhao Feng hala 13 Klanın kurtarılamayacağına inanmıyordu.   İçten içe ustasının olaya fazla karamsar baktığını düşündü.   1.Elder de onun şüphelerini anlamıştı ama doğrudan cevap vermedi. Bunun yerine şöyle söyledi, “13 Klan bir araya gelerek Demir Ejderha Ülkesine karşı savaşabilir. Fakat sen tek başına bu çapta bir savaşın dengesini değiştiremezsin. Ne demek istediğimi anlıyor musun?”   “Öğrenciniz anladı. Şuanki şartlara göre bu görevin benim için olumlu tarafları var ve hiç bir olumsuz tarafı yok.”   Bunu kabul ederken Zhao Feng’in düşünceleri çabucak değişti.   1.Elder haklıydı. Zhao Feng Gök Bulutu Ormanında kalsa bile, bu önemsiz olacaktı.   Bu çapta bir savaşın içindeyken Gerçek İnsan Derecesindeki uzmanlar bile güvende değildi. Yükselme Alemindeki yetişimciler en düşük asker kategorisinde olacak ve hatta ölmeye giden asker konumunda olacaktı. Ne de olsa düşman için herhangi bir tehdit oluşturamayacaklardı.   “Burada bir işe yaramayacağıma göre neden gidip göreve odaklanmıyorum?”   Shua!   Azur renk bir bulanıklık titreşerek mağaradan ayrıldı.   Zhao Feng ayrıldıktan kısa bir süre sonra Büyükanne Liuyue 1.Elderin yanında belirdi.   “O kişiye yardım dilenmek için başını mı eğeceksin?”   Büyükanne Liuyue inanamaz bir ifade içindeydi.   1.Elder hiçbir şey söylemedi. Tek yaptığı şey Zhao Feng’in ayrıldığı yöne bakmak oldu, derin düşüncelere dalıp gitmişti.   “Pekala, bu hamlen 13 Klan için bir umut ışığı yaratacak. Zhao Feng içinse herhangi bir dezavantajı yok. Birincisi, karmakarışık haldeki 13 ülkeyi terk etmiş oldu, ve ikincisi, artık Kuzey Kıtasının gerçek sahnesine giriş yapabilecek.”   Büyükanne Liuyue iç çekti.   Bu konuyu biraz düşündükten sonra, eğer onun da Zhao Feng gibi iyi bir öğrencisi olsaydı kendisi de onun için bir yol açmak uğruna her yola başvurabilirdi.   Ama 1.Elderin hazırlıkları çok daha iyiydi ve Büyük ülkelerle bile bağlantısı vardı.   Yarım gün sonra.   Zhao Feng Gök Bulutu Ormanına tek başına girdi.   Yolda giderken sol gözüyle yüzlerce mil uzakta olan Kırık Ay Klanı grubunu gördü.   Yang Gan, Ran Xiaoyuan, Lin Fan ve diğerleri hala dönüş yolundaydı, ama Zhao Feng’in onlara selam vermek gibi bir niyeti yoktu.   “Kırık Ay Klanı...Bulut Ülkesi… aniden herkesin gözünün önünden kaybolarak mı ayrılacağım? Bu şekilde mi terk edeceğim?”   Zhao Feng’in kalbi isteksiz ve kederliydi.   O Bulut Ülkesinde büyümüştü ve 13 Klan Birlik Ziyafetinin dışında bölgeyi hiç terk etmemişti.   Ama Zhao Feng’e mantığı eğer burada kalırsa dezavantajları olacağını söylüyordu.   “13 Klan tehlikeli bir girdabın içinde. Şu anki gücümle bu durumu değiştiremem. Üstelik, üzerimdeki Hayalet İzi beni yanımda bulunan kişiler için tehlikeli biri yapıyor.”   Zhao Feng derin bir nefes aldı.   Yüzen Taç Sınavından beri yükselmişti ve daha sonra Birlik Ziyafetinde birinci olmuştu.   Bu başarılar ona özgüven vermişti.   Ama şuan çaresiz hissediyordu. Karşılaştıkları durum karşısında yapabileceği şeyler önemsiz kalıyordu ve eğer doğru şeyi yapmazsa, hayatını kaybedecekti.   “En sonunda mutlak güce sahip olduğumda, buranın kaderini kontrol edebilirim…”   Zhao Feng aniden güce karşı bir açlık hissetti.   Miyav miyav!   Küçük hırsız kedi tembel bir şekilde Zhao Feng’in omzunda oturdu.   Yumurtadan çıktığı günden beri kedi çok az büyümüştü, önemsenmeyecek düzeydeydi. Büyüklüğü hala bir avuç kadardı.   Onun büyüme hızı inanılmaz yavaştı.   Miyav miyav!   Kedi sanki Zhao Feng’in yalnızlığını hissetmiş gibi, onun yüzüyle oynadı daha sonra ormanda mutlu bir şekilde oradan oraya zıpladı.   Zhao Feng kediyle yarış yapmak istedi, ama Yin Gölge Pelerini ve soy gücünü kullanmadan kediyle anca denk seviyede olurdu. Fakat, çeviklik anlamında Zhao Feng onun yanına bile yaklaşamazdı.   Dahası Küçük hırsız kedi görünmez olabiliyordu ve geceleri bütün özellikleri artıyordu.   Elbette ki küçük hırsız kedi ara sıra sikkeyi havaya atacaktı, bu yolla geleceği hesaplayabiliyor gibiydi.   İnsan ve kedi Gök Bulutu Ormanından geçti ama Zhao Feng 13 Ülkeyi hemen terk etmemeye karar verdi.   Konuştukları zaman 1.Elder ona 2 ay süre vermişti ve Zhao Feng’in hala bitirmesi gereken bazı problemleri vardı.   Birincisi, Birlik Ziyafetinde yetişimi 2 sema yükselmişti ve sağlamlaştırması lazımdı.   İkincisi, Hayalet İzi icabına bakılması gereken bir problemdi.   Kafasını en çok yoran ikinci problemdi.   O gizemli iskelet gerçekten de Sınıf Lideriydi.   Kızıl Ay Şeytan Mezhebi zirve durumundayken, bir Alt-Sınıf tek başına 13 Klanı yerle bir edebilirdi ve bir güçlü ülkeyi bile yok edebilirdi.   Sınıf Liderleri ise ölçülemez varlıklardı.   O gün.   Zhao Feng sisli bir bölgeye girdi.   Burası Yasaklı Yüz Mezar Topraklarının dış kenarıydı. Biraz ilerde lanetin olduğu kemikli zemin vardı.   Sisli orman bir kişinin duyularını kısıtlayan gizemli bir güce sahipti, Gerçek Ruh Alemi uzmanlarının bile duyuları kısıtlanacaktı.   “İlk önce burada yetişim yapacağım. Burası güvenli olacaktır.”   Zhao Feng bir köşe buldu ve oturdu.   Yarım ay sonra, Zhao Feng yetişimini sağlamlaştırdı.   Kısa bir süre içinde iki Sema yükselmek çok hızlıydı.   Her şeyin artıları ve eksiler vardı.   Zhao Feng yetişimini sağlamlaştırırken vücudundaki potansiyelin aşağı çekildiğini fark etti ve ilerlemesi daha zorlaşacaktı. Bu eşyalar yardımıyla sema aşmanın dezavantajıydı.   Neyse ki onunda kısa bir sürede aşmaya niyeti yoktu zaten.   Klanlarda bu seviyede onlarca yıl hatta tüm hayatları boyunca kalan bir çok yaşlı insan vardı.   Gerçek Ruh Alemi ve Yükselme Alemi arasındaki boşluk muazzamdı. Aşmak için bir kişinin, potansiyeli, kabiliyeti, ve şansı yüksek olmalıydı.   Yarım günlük daha yetişimin ardından Zhao Feng’in yetişimi dengeye oturdu ama potansiyelindeki artış sınırlıydı.   Yetişimi sağlamlaştırmanın ardından temel problem geliyordu, Hayalet İzi.   Zhao Feng Hayalet İzinin varlığını sadece Tanrının Ruhani Gözünü açtığında hissedebiliyordu, ama zihinsel enerji konusundaki uzmanlığı ve yetişimi bu izi kırmak için yeterli değildi. Bunun zorluğu Gerçek Ruh Alemine ulaşmakla denkti.   Fakat Zhao Feng vazgeçmedi. Zihinsel enerji tekniklerine ve Birlik Ziyafetinde öğrendiklerine odaklandı.   Farkında olmadan onun zihinsel enerji uzmanlığı Kalp Kontrol Tekniği gibi yetenekleri aşmış durumdaydı.   Zhao Feng’in zihinsel enerjiye odaklandığı bu süre içinde 13 Ülkede büyük değişimler yaşanıyordu.   13 Klan uzmanlarının bir kısmı kaçmayı başarmıştı.   Daha doğrusu 12 Klan.   Yarım aylık bir plan yapma aşamasından sonra 12 Klan güçleri Gizlenen Ejderha Nehrine saldırı başlattı.   O sırada Gizlenen Ejderha Nehri Demir Ejderha Ülkesinin kalesi durumundaydı.   Ama tuhaf olan şey Demir Ejderha Ülkesi oraya çok fazla uzman ya da asker göndermemişti.   12 Klanın o anki güçleri Demir Ejderha Ülkesinden daha fazlaydı.   Savaş başladı.   12 Klan kendinden emin bir şekilde Demir Ejderha Ülkesini geri çekilmeye zorladı.   Ama tam o anda hesaba katılmayan bir şey ortaya çıktı.   Demir Ejderha Ülkesi tarafında rakipsiz bir uzman belirdi.   Gerçek Lord Derecesi.   Bir Gerçek Lordun ortaya çıkışı.   O anda 12 Klan güçleri rakibine göre iki kat fazlaydı, ama Gerçek Lordun ortaya çıkmasıyla birlikte bütün avantajları ortadan kayboldu.   Gerçek Lord Derecesinde olan bir uzman bulutları ters çevirebilir, yağmur yağdırabilirdi; onların savaşın kaderini değiştirme becerisi vardı.   Hiç kimse bir Gerçek Lordun gücünü bilmiyordu.   Tek bildikleri şey Gerçek Ruh Alemindeki üst kademelerin fazla bir direnç gösteremeden teslim olduğuydu.









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr