Bölüm 243: Kaçış

avatar
13450 35

King of Gods - Bölüm 243: Kaçış


Çeviri:RassNt Düzenleme:Berkay Lamba



Bu sahne Zhao Feng’i afallattı, bunu hayatı boyunca unutamayacaktı.   Adanın üstünde, bulutlar paramparça olmuş gibiydi, Gerçek Mistik Derece uzmanlar arasındaki savaş rüzgar dalgalarının her tarafa esmesine neden oluyordu.   Havada.   Gerçek İnsan Derece uzmanlar arasındaki savaş Yükselme Aleminde bulunan öğrencileri parçalayan bir hortuma neden oldu, bu kan ve et parçalarını her yere saçıyordu.   Adada bulunan öğrenciler korkuyla kaçmaya çalışıyordu.   Zhao Feng sadece bir kaç nefeslik sürede daha önce dövüştüğü öğrencilerin korkunç bir şekilde katledilişine şahit oldu.   Demir Ejderha Ülkesinden gelen çok fazla kişi olmasa da, en zayıfları 6.Semadaydı ve çoğunluğu 7.Sema ve üstündeydi.   Bu yetişimcilerin hepsi sayısız savaş görmüş ve çok fazla tecrübeye sahip kişilerdi.   Onlar iki ülke arasındaki savaş alanından gelmişti, ve normal şartlar altında vahşiliklerinden dolayı aynı yetişim seviyesinde olduğu iki öğrenciyi aynı anda alabilirdi.   Bilinmeyen bir nedenden dolayı, 13 Klan bir kaosun içine düşmüştü ve düzgünce bir araya gelip dövüşemiyorlardı.   En önemli nokta ise Gerçek Mistik Derece uzman bakımından 13 klan bastırılmıştı.   Kadim Mabedin Büyük Elderinin ihaneti yüzünden 13 Klanın sadece iki tane Gerçek Mistik Derece uzmanı kalmıştı, ayrıca Bulut Kılıcı Klanının Büyük Elderi yaralıydı.   O anda.   Kadim Mabetten mor saçlı genç ve gümüş maskeli kadın 13 Klanın Büyük Elderlerini bastırdı.   Gizemli siyah figür ise siyah bir bayrak tutuyordu ve ara sıra hamle yaparak Gerçek Ruh Alemi uzmanlarını öldürüyordu.   Siyah figür Demir Ejderha Ülkesinin buradaki lideriydi, ve kimin ölüp kimin yaşayacağına o karar veriyordu.   13 Klan umutsuz bir duruma sürüklenmişti ve artık sadece kendileri için dövüşebiliyorlardı.   Gölün dibinde.   Zhao Feng sakinleşmek için derin bir nefes aldı.   Tanrının Ruhani Gözüyle aniden bir grubun onun olduğu yöne doğru geldiğini gördü ve bu grup Kırık Ay Klanıydı.   Tabii ki Kırık Ay Klanı da takip ediliyordu, Hai Yun Usta bu takipçilerden biriydi.   1.Elder ve Büyükanne Liuyue kaçarken öfke ve çaresizlikle doluydu.   1.Elderin gözleri ara sıra Çekirdek Kökeni Harabelerine doğru bakıyordu.   “Görünüşe göre Usta giderken beni de kurtarmak istiyor.”   Zhao Feng’in kalbi minnettarlık ve sıcaklık ise doldu.   Bu umutsuz durumda herkes kendisi için dövüşüyordu, yani başkasına yardım etmemek nadir bir şey değildi.   Bu durumu görünce Zhao Feng tereddüt etmeyi bıraktı ve Gerçek Gücünün yanı sıra soy gücünü aktifleştirdi, bir anda gök gürültüsü çatırtıları belirdi.   Aniden, aurası resmi olarak 7.Semaya adım attığını gösteren bir auraya yükseldi.   Kalan ilaçsal özellikleri de kullanan Zhao Feng başarılı bir şekilde aşmıştı.   Aynı zamanda bu haberi yakınında bulunan Cang Yuyue’ye de söyledi.   Bu haberi duyunca Cang Yuyue’nın kalbi sarsıldı ve gözlerinde bir ışık parladı.   O şüpheliydi, ama Tanrının Ruhani Gözünü görünce bütün şüpheleri kayboldu.   Kılıç arzusu tohumunu kavradıktan sonra bir tehlike duyusuna sahip olmuştu. Yukarıda savaş çok gürültülüydü, gölün en dibinde olsalar bile duyabiliyorlardı.   “Yolu birlikte aşalım.”   Zhao Feng ve Cang Yuyue birbirlerine baktıktan sonra yukarıdaki suya daldılar ve yüzeye kadar yüzdüler.   Lin Tong ise Harabelerin bir köşesinde saklanıyordu, o ikisini durdurmaya cesaret edememişti.   İçinde bulundukları durum son derece tehlikeli olduğundan Zhao Feng Lin Tong’u aramakla uğraşmamıştı, bu yüzden Cang Yuyue ile birlikte hemen yüzeye hareket etmişti.   Sudan çıktığı anda, Kırık Ay Klanı grubu oraya varmıştı.   Zhao Feng’in bunu hesapladığı çok belliydi.   “Feng’er!”   1.Elder ve Büyükanne Liuyue neşeyle doldu.Her şey beklediklerinden daha iyi gidiyordu.   Zhao Feng Klan ile buluşmak için dışarı çıkmıştı.   Zhao Feng gruba hızlı bir bakış atınca Kırık Ay Klanının yarısının olmadığını fark etti.   Hai Yun Usta onlara ihanet etmişti ve Klan Ustasını ciddi bir şekilde yaralamıştı, Klan Ustası daha sonra da Demir Ejderha Ülkesinin takibinde hayatını kaybetmişti.   10 çekirdek öğrenciden Quan Chen, Yuan Zhi ve Bei Moi Hai Yun Usta ile birlikte Klana ihanet etmişti.   O anda.   Gerçek Ruh Aleminden üç uzmanın liderliğinde 20 civarı kişi Kırık Ay Klanını takip ediyordu.   Qiu---   Zhao Feng avcunda aniden azur renk bir yıldırım şekillenerek fırladı ve takipçiler arasındaki 7.Sema bir yetişimciyi anında öldürdü.   Ne yıkıcı bir güç!   Kırık Ay Klanı grubundakilerin gözleri ışıldadı. Görünüşe göre Zhao Feng gücünü bir kez daha artırmıştı.   Diğer taraftan Hai Yun Ustanın da öldürme arzusu daha da güçlendi.   “Feng’er, savaşma.”   1.Elder mutluluğunun arasında onu uyardı.   13 Klan Birliği şuan katlediliyordu, ve eğer bir kişi çok güçlüyse, dikkat çekecekti ve büyük bir baskıyla karşı karşıya kalacaktı.   Zhao Feng arkalarındaki takipçilere yıldırım demetleri gönderirken başını aşağı yukarı salladı.   Pah!   Yıldırım demetleri patladı ve vücutları uyuşan takipçilerin hızı düştü.   “Güle güle Zhao Feng, benim de Klanımla bir araya gelmem gerek.”   Cang Yuyue bunu söyledikten sonra ayrıldı.   Bulut Kılıcı Klanının grubu şuan bulundukları yerden bir kaç mil uzaktaydı ve normal şartlar altında bu mesafe fazla sayılmazdı.   Fakat şuan, son derece uzak sayılırdı.   “Cang Yuyue eğer kaçarsan hayatta kalma şansın iki kat daha fazla olacak. Üstelik, en güçlü Klan olan Bulut Kılıcı Klanını takip edenlerin sayısı bize göre çok fazla olacaktır.”   Zhao Feng onu ikna etmeye çalıştı.   “İyi niyetin için teşekkür ederim.”   Cang Yuyue’nın güzel yüzü kararlılıkla doluydu, gözleri keskindi.   Zhao Feng iç çekti. Cang Yuyue’nın kendine ait inançları olduğunu biliyordu, ve eğer en ufak bir umut dahi varsa, gidip Klanıyla bir araya gelecekti.   Jiang!   Üç metrelik yeşil kılıcını çekti ve bu çekişle birlikte 7.Sema iki yetişimciyi öldürürken Bulut Kılıcı Klanına doğru hareket etti.   Onun bu ani güç gösterisi Demir Ejderha Ülkesinden bir Gerçek Ruh Alemi uzmanının dikkatini çekerek hemen ona doğru uçmasına neden oldu.   Cang Yuyue korkusuzdu ve dosdoğru bir çizgide ilerledi.   Gerçek Ruh Alemi uzmanı geldiğinde kılıcını ileri doğru savurdu, sanki bulutlar ikiye kesilmiş gibiydi!   Fakat, Gerçek Ruh Alemi uzmanının vuruşunu engelleyebilse de, yine de yaralanmıştı.   Neyse ki Bulut Kılıcı Klanı Cang Yuyue’nın o tarafa doğru geldiğini görmüştü. Cang Yuyue tam Gerçek Ruh Alemi uzmanı tarafından öldürülecekken tam zamanında kaçmayı başardı.   Fakat bu Bulut Kılıcı Klanının daha fazla dikkat çekmesine neden oldu ve kaçış yolları artık daha zordu.   Bulut Kılıcı Klanına nazaran Kırık Ay Klanı daha önemsizdi. Onlar en dışarıdaki uça ulaşmıştı ama arkalarındaki takipçilerden kurtulamamışlardı.   Gerçek Ruh Alemi uzmanlarının hızı inanılmazdı ve hepsinin buradan kaçamayacağı belliydi.   1.Elder ve Büyükanne Liuyue iş birliği yaptı ve bunun hemen ardından zar zor üç tane takipçi Gerçek Ruh Alemi uzmanını zor durumda bırakabildi.   Hai Yun Usta Zhao Feng’i bir çok kez öldürmeye çalışmasına rağmen hepsinde de başarısız oldu.   Bunun nedeni Zhao Feng’in hızının inanılmaz yüksek olmasıydı ve Yıldırım Bariyerini kavramasının ardından savunması artmıştı.   Üstelik Zhao Feng şuan sahip olduğu güç ile Gerçek Ruh Alemi uzmanlarıyla bir iki kez vuruşabilirdi.   1.Elder ve yarım adım Gerçek Ruh Alemindeki birkaç Yardımcı Lider tamamen Zhao Feng’i korumaya yönelik hareket ediyordu.   1.Elder Yardımcı Liderlerle gizlice konuştu, “Eğer ölsek bile, Feng’er’i kurtarmalıyız. O hayatta kaldığı sürece intikamımızı alacaktır.”   Zhao Feng 1.Elderin ne dediğini bilmese de, Klandakilerin hareketlerinden sözlerinin içeriğini tahmin edebiliyordu.   “1.Elder, eğer genç kuşaktakilerin hayatını korumak istiyorsan, hepiniz beraber öleceksiniz.”   Hai Yun Usta soğukça konuştu.   1.Elderin gücü Gerçek İnsan Derecesi uzmanlar arasında güçlü olarak sayılabilirdi, ve eğer kendi başına kaçmak istese, aynı yetişim seviyesindeki bir kaç uzmanla karşılaşmadığı sürece fazla bir tehlike yaşamayacaktı.   “Bunu aklından bile geçirme!”   1.Elder Hai Yun Ustanın ne demek istediğini kesinlikle biliyordu ve ileriye doğru hücum ederek Hai Yun Ustayı geri çekilmeye zorladı.   Ama Gerçek Ruh Alemi uzmanlar arasındaki vuruşmalar içinde, ara sıra zayiatlar olacaktı.   Zhao Feng soğukkanlılığını tekrar geri kazandı ve Tanrının Ruhani Gözünü açtı, ara sıra 7.Sema takipçileri öldürdü ya da ağır biçimde yaraladı.   Onun savaş gücü yarım adım Gerçek Ruh Alemi yetişimcilerinden bile daha fazlaydı.   “Usta, yol göstermeme izin ver.”   Tanrının Ruhani Gözü azur bir renkle parlarken Zhao Feng aniden bir öneride bulundu, bu göz tıpkı göklerin ötesini görebilen bir kartal gözü gibiydi.   “Tamam.”   1.Elder ona derin bir bakış attı.   Gerçekte böyle bir durumun içinde hayatta kalmak için doğru yolu kimse bilemezdi ama herkes Zhao Feng’e güvenmeyi seçti.   Zhao Feng’in sahip olduğu Tanrının Ruhani Gözü çok uzakları ve çok kalın olmayan şeylerin arkasını görebiliyordu.   “Kuzey-Batı yönü.”   Zhao Feng artık yola rehberlik etmekten sorumluydu.   Kaçabilecekleri sadece üç yön vardı: Batı, Kuzey-Batı ve Güney-Batı.   Kuzey-Batı yönünde ufak bir grup düşman var iken Batı ve Güney-Batı yönünde çok fazla düşman yoktu.   Kırık Ay Klanı insanları nedenini bilmese de onları takip eden iki Gerçek Ruh Alemi uzmanının bakışları tuhaftı.   Batı ve Güney-Batı boş gibi gözükse de aslında oralarda büyük tehlike vardı.   Özellikle Batı yönünde. Orada kimse yok gibi görünse de, gerçekte orada eğer bir fırsatını bulurlarsa Kırık Ay Klanının bir Elderine suikast yapabilecek iki tane Gerçek İnsan Derecesinde uzman vardı.   Zhao Feng’in seçtiği Kuzey-Batı yönünde iki tane yarım adım Gerçek Ruh Alemi yetişimcisi de dahil bir düzine 6. ve 7.Sema yetişimci vardı.   Bu grup savaşın en uç kısmında duruyordu ve kaçanları temizlemekten sorumluydu. Çok güçlü olmasalar da yine de kaçış halinde olan Kırık Ay Klanı için risk teşkil ediyorlardı.   Rüzgar Yıldırım Yıkımı---   Zhao Feng etrafında azur yıldırım parlamasıyla birlikte en önden düşman hattına doğru hücum etti.   “Zhe zhe, şu velet kafayı yemiş. Burada olduğumuzu bilmesine rağmen yine de buraya koşuyor.”   Yarım adım Gerçek Ruh Alemindeki iki lider şaşırdı.   Onların grubunun gücü bir araya gelince Zhao Feng’i toza çevirebilirlerdi.   Yüz metre...80 metre...60 metre...   Zhao Feng süratle yaklaştı ve Kırık Ay Klanı grubunu geride bıraktı. İki taraftan da riskli bir hamle olarak görülüyordu.   20 metre.   Zhao Feng’in sol gözü aniden ışıldadı ve ağzını açmasıyla birlikte karşısındaki gruba doğru bir gök gürüldemesinin eşliğinde zihinsel enerji hücum etti.   “Bu iyi değil!”   İki liderin ifadesi çarpıcı bir biçimde değişirken kanlarının titrediğini hissettiler.   Pat pat!   En önde bulunan 6. ve 7.Semadaki üç yetişimci anında öldü, gözlerinden, burunlarından ve gözlerinden kan sızıyordu. Hazırlıksız yakalanan diğerleri de neredeyse vurulacak gibi oldular ve az daha yere düşüyorlardı.   Bu daha kabusun başlangıcıydı.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr