Bölüm 46: Dokunma Anı

avatar
4754 8

God and Devil World - Bölüm 46: Dokunma Anı


Çeviri : Arthas Düzenleyen: bezald35

 

2 saatten fazla dinledikten sonra Yue’nun takımı bir kere daha Xing Ning yoluna doğru yürüdü.


Dördü Xing Ning Yolunda karşılaştıkları zombilerin icabına baktılar, aylak aylak dolaşan tüm zombileri temizlediler.

Yue, White Bones, Chi Yang ve Ji Qing Wu: Hiç biri zayıf kişiler değildi. Uzun bir süre sonra Xing Ning Yolunu temizlemeleri mümkündü.

Xing Ning Yolundaki zombiler temizlendikten sonra, orada sadece dağınık haldeki birkaç zombi kalmıştı. Zombilerin çoğu mağazalarda, ofislerde ve apartman dairelerinde sıkışıp kalmıştı.

200 den fazla zombi öldürdükten sonra Chi Yang ve Ji Qing Wu inanılmaz derecede yorulmuştu savaşmaya daha fazla devam edemezlerdi. Yue da onları daha fazla zorlamadı ve ikisini alıp eve döndü.

Yue 4. günde yatağın üzerinde uzanıyordu. Ki bu da Lei Jiang Şehrinin elektrik şebekesinin çalışmayı kestiği zamana denk geliyordu. Apartmandaki tüm elektrik kesilmişti. Öğleden sonra apartmandan çekilmeye mecbur kalmışlardı.

İ.Ç.N: Yüzlerce zombiyi öldürdükleri günden değil de iyileştiği günden sonraki 4. günden bahsediyorlar.

Eve dönüşten ve akşam yemeğinden sonra koltuğa oturan Yue sessizce elindeki yetenek kitabına baktı.

“Seviye 1 Yetenek: Kritik Vuruş. Bu yeteneği kullandıktan sonra 7 puan stamnianız tüketilecek ama bir sonraki saldırınız 2 katı yıkım gücüne sahip olacak. ( silah hasarı dâhil değildir.)

Yue Kritik Vuruş yetenek kitabına baktı ve hafifçe kaşlarını çattı. Yeteneğin gücü güzeldi ama ikinci ve üçüncü kat yeteneklerle karşılaştırılınca çok kötüydü. 7 puan stamnia harcaması çok fazlaydı. Fakat Yue’nun gücü bunu israf etmeye yetmezdi. Bu yetenek İğne Tabancası olan Yue için biraz kıymetliydi.

“Orada kimse var mı? Yalvarıyorum kapıyı açın!” Kapının vurulma sesi eşliğinde yalvaran bir kadının seside geliyordu.

Chen Yao, Yue’ya onun tepkisini görmek için baktı.

Bu sefer grubun savaş gücü yerindeydi, silahlar ellerindeydi, bir apartmanın içindelerdi, kısaca onları tehdit edebilecek hiçbir şey yoktu.

Yue’nun kafa salladığını gören Chen Yao kapının önüne gitti ve gözetleme deliğinden baktı.

Kontrol deliğinden bakınca Chen Yao,kilolu ve mütevazı kıyafetler içindeki genç bir bayanın 11 yaşındaki bir çocuğun yanında durduğunu oldukça net bir şekilde gördü.

Chen Yao “Bir kadın ve küçük bir çocuk” diye kapıyı açmadan önce Yue’ya bildirdi. Haydut çetesi tarafından saldırıya uğrayınca Chen Yao çok daha dikkatliydi.

Yue kaşlarını çattı, bir saniye kadar düşündü ve “İçeri girmelerine izin verin” dedi.

“Merhaba Bayan. Benim adım Zhao Li, bize yiyecek bir şeyler verebilir misiniz? İki gündür bir şey yemedik.” Zhao Li, Chen Yao’nun elini yakaladı ve yalvarırcasına sordu.

Aynı anda Wang Feng kurabiye yiyordu ve Zhao Li ve oğlunu görmek için kapının oraya geldi.

“ANNE, ben acıktım! Kurabiye yemek istiyorum! Kurabiye yemek istiyoruuuum!” çocuğun gözleri Wang Feng’in elindeki kurabiyeyi görünce alev almıştı ve Zhao Li’nin elbisesine asılırken yüksek sesle yalvarıyordu.

Zhao Li’nin gözleri, gözyaşlarının düştüğü yüzüyle birlikte kıpkırmızıydı. Bir para tomarı çıkardı ve Chen Yao’nun eline tutuşturdu. “Bayan lütfen, bize yiyecek bir şeyler verin. Tabi ki hiçbir şey karşılığında sormuyorum, burada sizin için 10.000 Yuan var. Lütfen bize yiyecek bir şeyler verin yoksa açlıktan öleceğiz.”

Ç.N: İngilizce çevirmenin yorumuna göre 10.000 Yuan=1611 Dolar oda Türk Lirası olarak yaklaşık 5.638 yapıyor.

10.000 Yuan’ı görünce Wang Feng’in gözleri tutuştu. Sıradan bir aileden geliyordu ve 10.000 Yuan destesini oldukça nadir görüyordu.

Her şeyden sonra bile Chen Yao hâlâ kibar bir insandı hatta o haydut çetesi olayını deneyimlemesine rağmen. Hâlâ kibarlığını başında atacak durumda değildi. “Kız kardeş bunu yapmak zorunda değilsin. Biraz bekle size yiyecek bir şeyler getireceğim.”

Chen Yao, Wang Feng tarafından durduruldu. Wang Feng ciddi bir şekilde “Bekle bir saniye! Chen Yao, çok fazla yiyeceğimiz yok. Nasıl olurda onu başkalarına öylece verirsin!”

Chen Yao’nun dairesinde 3 oda vardı. 2 odada bir düzineden fazla insan vardı. Bir düzine insanın yemek israfı tabi ki az değildi. Özellikle Yue, Ji Qing Wu ve Chi Yang’ın özel bedenleri çok fazla yiyecek tüketiyordu. Şu son 12 günde iki küçük süpermarketten aldıkları levazımlar neredeyse tükenmişti. Böyle zapt edilmemiş bir tüketimle en fazla 5-6 gün daha idare edebilirlerdi.

Haberleri duyunca diğerleri de odaya toplanmaya başladı.

Chen Yao gözleri Wang Feng’e olan sinirinden kıpkırmızı olarak “ Wang Feng bunu nasıl söylersin? Onlar iki gündür bir şey yememiş bir anne ve çocuk. Bana onların ölmesini ve senin yardım etmek istemediğini söyleme!” dedi.

Wang Feng sertçe “Bu sadece onların hikâyesi. Tüm bu yiyeceklerin bulunması zor. Sana soran herkese yiyecek mi vereceksin! Yiyecek rezervimizi en iyi sen biliyorsun. Sadece 5 günlük yiyeceğe sahibiz. Dışarıdakilere yiyecek verecek kadar iyi bir insansın, bizim açlıktan ölmemizi mi istiyorsun?”

Wang Feng’in sözlerini dinleyince Chen Yao ve yardım edecek diğer kızlar sustular. Yiyecekleri zamanla bitince ne olacağını öğrenmekten korkuyorlardı. İçlerinde hiç biri yabancıları beslemeye gönüllü değildi ama suçlu hissedecekleri için hiç biri Wang Feng gibi söyleyemezdi. Yani sadece sessiz kalabilirlerdi. Dünya çok uzun zaman önce değişmemişti, hiç biri çok fazla acı çekmemişti sonuç olarak vicdanları hâlâ yok olmamıştı.

Diğerlerinin sessiz kaldığını gören Zhao Li’nin gözleri korkuyla perdelendi. Oğlu ve kendi iki gündür açtı. Tam anlamı ile tükenmişlik noktasındaydı. Öbür şekilde oğlunu odanın güvenliğinden çıkarmazdı.

Bu noktada Yue herkesin bakışları altında elinde çabuk yapılabilen noodlelarla dolu olan iki çanta ile geldi “Senin için. Geri gitmelisin.”

Yue’yu gören Wang Feng bir şey demedi. O akıllı biriydi takımdan Yue tarafından atılmak istemiyordu.

Ç.N: Dinsizin hakkında imansız gelir :D

Zhao Li noodlelarla dolu olan çantaları aldı ve düzenli olarak teşekkür cümleleri söylemeye başladı. “Teşekkürler! Teşekkürler sen iyi bir insansın! Gel Xiao Bao gel ve büyük kardeşe teşekkür et!”

İki çanta noodle onların daha uzun yaşamasına olanak verecekti.

11 yaşındaki çocuk Yue’ya baktı ve genç sesi ile “Teşekkürler büyük kardeş.” Dedi.

Teşekkürlerini ettikten sonra Zhao Li 10.000 Yuan’ı aldı ve Chen Yao’ya verdi. Oğlunu da alıp merdivenlerden yukarı uçarcasına çıktı.

Zhao Li’nin hareketlerini gören diğer kızlar dokunaklıydı. Yue’nun koruması altında Ji Qing Wu ve Chi Yang 12 günden fazladır oldukça iyi beslenmişti. Zhao Li’nin iki çanta noodle için yalvarışları büyük bir darbe bırakmıştı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr