Bölüm 228: Yumuşak ve Sert

avatar
9964 25

True Martial World - Bölüm 228: Yumuşak ve Sert


 

Çeviri: Eynuma Düzenleme: bezald35

 


Yarı çapı otuz metre olan Kutsal Yaban Sahnesi, kalın alevli bir yılan tarafından yutulmuştu. Alevli yılan, hortumsu bir yanma sesiyle sahneyi dolaştı ve Chu Xiaoran’ı sarmaladı.


Fang Jihai, mızrağını Chu Xiaoran’ın omzuna doğru sapladı!


Fang Jihai’nin mızrağı, dokuz feet uzunluğundaydı ve siyah demirden yapılmıştı. Öte yandan Chu Xiaoran bir kılıç kullanıyordu. Kılıç, hafif silah olarak kabul edilir ve bir mızrak vuruşuna karşı kaçınılmaz olarak daha güçsüz kalırdı.


O anda, birçok kişi Chu Xiaoran için soğuk terler döktü.


Bununla birlikte, Chu Xiaoran, ateşli fırtına içinde soğukkanlılığını korudu. Fang Jihai mızrağını aşağı doğru ittiğinde, itiş gücü Chu Xiaoran’ı alevler içinde yutmakla tehdit etti. Ancak o zaman hamlesini yapabildi!


Dört feet uzunluğundaki kılıç uzun ama yumuşaktı. Yuvarlanan bir yaprak gibiydi, Fang Jihai’nin mızrağıyla çarpıştı.


Oh!?


Yumuşak kılıcı kullanarak ağır siyah metal mızrağı savuşturmak!?


İnsanlar şok oldu. Bu nasıl olabilir? Bu mızrak saldırısında Chu Xiaoran’ın kılıcının deforme olması gerekmiyor muydu? Üstelik onun kolunun da kırılması lazımdı.


Daha bir nefes bile alamadan, bir kılıç ışınının göklere çıktığını gördüler.


Cha!


Alevler, Chu Xiaoran’ın kılıcı tarafından parçalara ayrıldı.


Ayrıca Chu Xiaoran, kılıcıyla Fang Jihai’nın alevli Yuan Qi’sini de parçaladı. Kılıcın ucu siyah demir mızrağın sapı ile temas etti.


Aniden sanki uzay dondu. Fang Jihai’nin mızrağı ise bir çamur havuzuna sıkışmış gibiydi. Su kadar yumuşak bir kılıç tarafından bastırılmıştı. Ağır siyah demir mızrak sadece kılıcı hafifçe eğebildi ve daha ileri gidemedi!


Chu Xiaoran aniden kılıcını çekti, mızraktan kolayca ayırdı.


“Boom!”


Fang Jihai’nin mızrağı, mor tungsten zemine çarptı ve büyük bir göçüğe sebep oldu.


Aynı anda Chu Xiaoran, kılıcıyla tekrar vurdu!


Kılıcı Fang Jihai’nin kalbine doğru ilerlerken inanılmaz bir hıza ulaştı!


Ne oldu?


Fang Jihai şaşkınlıktan donakaldı. Chu Xiaoran’la silahları çarpıştığında çok garip hissetti. Sanki bütün gücü Chu Xiaoran tarafından bastırılmıştı.


Ve Chu Xiaoran’ın hangi yöntemi kullandığını anlayamadı.


Şimdi Fang Jihai’nin üzerinde düşünecek zamanı yoktu. Chu Xiaoran’ın kılıç ışınları önünde duruyordu!


“Ateş Kalkanı!”


Fang Jihai mızrağını savurdu ve önünde ateşli bir girdap oluşturdu. Bir anda kalın, kıpkırmızı bir kalkan oluştu.


“Vay canına!”


Chu Xiaoran’ın kılıcı, kulak delici bir ses yayarak ‘Ateş Kalkanı’na vurdu!


“Peng!”


Enerji darbesinden sonra bile, Chu Xiaoran’ın kılıç ışınları ileri doğru uçmaya devam etti. ‘Ateş Kalkanı’nı tamamen kırmıştı!


Ateşli patlama, gelişigüzel yayılan bir ateş yağmuruna sebep oldu. İçinde sarı kuğu elbise giyen bir kız vardı. Bu sahne son derece güzel gözüküyordu.


Fang Jihai tekrar tekrar geri çekildi. ‘Çekincesiz Ateş’ saldırısı engellendiği ve daha sonra ‘Ateş Kalkanı’ Chu Xiaoran tarafından parçalandığı için şaşırmıştı.


Bu kız nasıl bu kadar güçlü olabilirdi!?


Chu Xiaoran sağanak bir kılıç saldırısı gönderdi. Fang Jihai mızrağıyla Chu Xioran’ın kılıç ışınlarını kırmaya çalışırken hızlıca geri çekildi.


Yine de, Chu Xiaoran’ın kılıcı içinde inanılmaz bir esneklik varmış gibiydi. Fang Jihai’nin mızrak ışınları ne kadar güçlü olursa olsun Chu Xiaoran’ın kılıcı daha baskındı. İnce bir Kılıç Qi’si Fang Jihai’nin Yuan Qi korumasını deldi, tüm vücudu elektrik çarpmış gibi uyuştu.


“Bu nasıl mümkün olabilir...?”


Fang Jihai açıkça Chu Xiaoran’ın Yuan Qi’sinin kendisinden daha iyi olmadığını hissetti, ancak tekrar tekrar bastırılmıştı. Bütün gücünü kullanamayacağını hisseti.


Seyircilerin hepsi bu sahneyi gördüğünde, bir kişi aniden fark etti “Bu doğa yasalarından biri! Duymadın mı? Chu Xiaoran çoktan ‘Yumuşak-Sert Yasası’nı kavramış!”


‘Yumuşak-Sert Yasası’ sertliğin ve yumuşaklığın bir birleşimidir. Chu Xiaoran’ın kılıcı, yumuşak bir kılıç gibi görünebilir ama Chu Xiaoran ‘Yumuşak- Sert Yasası’nı kavradıktan sonra bu yumuşak kılıç inanılmaz bir güç kazandı!

“Swish!”


Kılıç ışınları yükselirken Chu Xiaoran, Fang Jihai’yi ringin köşesine itmeye zorladı.  Ardından yukarıdan bir saldırı geldi, doğrudan Fang Jihai’nin kafasına uçtu!


Fang Jihai, engellemek için mızrağını kaldırdı.


“Puah!”


Fang Jihai’nin ateşli Yuan Qi’si parçalandı. Bu kılıç, Fang Jihai’nin mızrağını sapına doğru kesti. Kılıç momentumunu koruyarak bir kırbaç gibi sapını eğdi.


Oh!?


Fang Jihai’nin gözlerini kıstı. Çok yakın olduğu için kaçmasının imkanı yoktu!


Keskin kılıç ışınları Fang Jihai’nin koruyucu Yuan Qi’sini kırmış ve Fang Jihai’nin göğsünde bir yara açmıştı.


Chu Xiaoran’ın Qi’si, yara izi ile birlikte Fang Jihai’nin meridyenlerinin içine hücum etti.  Kılıç Qi’sinin girmesiyle, Fang Jihai bir ağız dolusu kan kustu.


Fang Jihai daha karşı koyamadan Chu Xiaoran tekrar vurdu.


“Peng!”


Chu Xiaoran’ın saldırısı Fang Jihai’nin koruyucu Yuan Qi’sini tamamen parçaladı. Ağırca yere çarpmadan önce havada uçtu.


Chu Xiaoran bu savaşı kazandı!


Hakem sonucu açıkladığında Fang Jihai afallamıştı. O kayıp mı etti? Kendinden iki-üç yaş genç bir çaylak kıza karşı mı kaybetti?


Tai Ah Kutsal Şehri’nde iki yıl eğitim almıştı ama yine de Tai Ah Kutsal Şehri’ne yeni gelmiş biriyle yarışamamıştı bile!


Çoğu çaylak izleyici birbirine baktı. Onların hepsi Chu Xiaoran’ı destekliyor ve onun kazanacağına inanıyordu. Fakat Chu Xiaoran’ın bu kadar temiz bir şekilde kazanacağını beklemiyorlardı. Ve bütün enerjisini kullanmış gibi gözükmüyordu.


Tüm enerjisini kullanmadan 3,780. sıradaki kıdemli bir yetişimciyi yendi…


Korkunç!


“Muhteşem... Chu Xiaoran’ın sergilediği güç, çaylak sıralamasındakilere göre farklı bir seviyedeydi! Daha önce yedinci sıradaki bir çaylak beş binlerdeki kıdemli bir yetişimciye meydan okudu ve kaybetti... Ama Chu Xiaoran 3,700’lerde olan birini kolayca yendi! Bu fark çok büyük!”


“Ve Qiuniu’nun Chu Xiaoran’la eşit olduğu söyleniyor, Qiuniu’da benzer bir güce sahip olabilir mi?”


Bir çok çaylak şok oldu. Onlar basit işler yaparken Qiuniu ve Chu Xiaoran’ın çoktan kutsal yabana girip metruk hayvan avlamaya başladığını duymuşlardı zaten. Tehlike ortadaydı.


O zamanlar sadece bundan etkilenmişlerdi ama ikisinin ne kadar güçlü olduğunu bilmiyorlardı. Fakat şimdi sıralamada çok küçük bir fark olsa bile, çaylak yarışmasında üçüncü, dördüncü veya beşinciyle aralarındaki farkın çok büyük olduğu görülüyordu!


Liu Yuxing gibi ilk onda olan diğer çaylaklar görmezden gelinebilirdi. Sadece Yi Yun etkileyici bir savaş yapmıştı. Fakat o bile Chu Xiaoran’ın Fang Jihai’yi kolayca yenmesi gibi çarpıcı bir sonuca sahip değildi.


Birçok kişinin kalbinde Liu Yuxing, Fang Jihai gibi kıdemli bir yetişimciyle karşılaştırılamazdı.


Kutsal Şehir’in kuralı çaylaklar arasındaki sıralamada bir galip belirlenene kadar devam edecekti!


Kutsal Şehir bir numaralı çaylak için cömert ödüller hazırlamıştı!


Şimdilik Chu Xiaoran en güçlü gibi gözüküyordu, ve onla yarışabilecek tek kişi Qiuniu idi, ve bir ihtimal Yi Yun…


“Chu Xiaoran ‘Yumuşak-Sert Yasası’nı anlamış. Bu koruyucu Dük ailesinin temelidir.  Genç yaştan beri Chu Xiaoran Koruyucu Dük evinde iyi öğretmenlerin gözetimi altındaydı. Aldığı kaynaklar olağanüstüydü. Bizle karşılaştırıldığında tamamıyla farklı bir seviyede.” Biri iç çekti. Sonuçta kimse büyük mirasa sahip bir ailenin torunuyla karşılaştırılamaz.


“Bizim için mümkün olmayabilir ama Yi Yun zorlukla rekabet edebilir. Dört gözle Yi Yun ve Chu Xiaoran’ın savaşını bekliyorum. Yi Yun’un kökeni bizden daha zayıf. Kazanma şansı çok küçük de olsa hâlâ heyecan verici bir savaş verebilir. Eğer Chu Xiaoran’a tüm gücünü kullandırabilirse gurur duyabilir.”


Bir çok kişi Yi Yun’u kıskansa da bazı yetişimciler Yi Yun’un kökeninden etkilenmişti. Küçük ailelerin klanlarından gelenler tırmanmanın zorluğunu biliyordu.


“Nasıl? Fikri olan?” Keltoş Qin Yi Yun’un yanında durduğu sırada çenesini sıvarken sordu. O her zaman titizdi yine de dayanamayıp Chu Xiaoran’ın performansını övdü.


Yi Yun gülümsedi ve başını salladı “O gerçekten de güçlü...”


Tai Ah Kutsal Krallığı’nda her çeşit gizli canavar vardı. Eğer üç ay öncesinde olsaydı Yi Yun, Chu Xiaoran gibi birine hiçbir şey yapamayacağını düşünürdü.


Tamamen farklı bir seviyedeydiler!


Chu Xiaoran muhteşem kılıç oyunlarına, yetişim tekniklerine sahip olmuştu ve bir hakikati kısmen de olsa kavramıştı. ‘Beden Sertleştirmesi, Ejderha Nabzı’ gibi durumlara gelince bezelye büyüklüğünde beyne sahip olanlar bile Chu Xiaoran’ın bunlara çok daha önceden ulaştığını anlardı.

 

O zamanlar Yi Yun sadece ‘Zaman Farkındalığı’nın büyük başarı aşamasıyla Chu Xiaoran’a karşı avantaj sağlayamazdı. Onlar tamamen farklı âlemlerdeydi.


Fakat şimdi her şey farklıydı. ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ ile birçok açığını kapatmıştı.


Şimdi Yi Yun yetişim tekniklerinin ve doğa yasalarıyla ilgili fikir sahibi olmanın önemini anlamıştı. Bir kişinin gücünü tamamen yeni bir seviyeye çıkarabilirdi.


İyi bir yetişim tekniği olmadan ve hiç bir doğa yasasını anlamadan vücudun absorbe ettiği enerji işe yaramazdı. Bir komutan olmadan sadece bir grup güçlü asker gibiydi. Savaş hünerleri büyük ölçüde azalırdı.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr